Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Nasuhi Güngör Siyaset hep bahar tadında mı olacak?

        Ankara’da yakın tarihte hiç olmadığı kadar ılımlı esen bir siyasi rüzgar var. 31 Mart gecesinden sonra ortaya çıkan bu havanın nereye kadar devam edeceğini öngörmek zor. Ancak önceki akşam TBMM’deki 23 Nisan resepsiyonuna yansıyan kareler bu atmosferi epeyce renklendirdi.

        Birkaç haftadır devam eden ve Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan randevu isteyeceğini açıklamasıyla başlayan süreç, 23 Nisan akşamı Meclis’te bir ön görüşmeyle devam etti. Sıcak ve samimi bir atmosferde geçen görüşmeye, Cumhur İttifakı'nda yer alan siyasi partilerin temsilcilerinin yanı sıra, CHP’den de çok sayıda isim katıldı.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özel’le sıcak kareler verdi ve asıl görüşmenin zemini bir anlamda prova edildi. Bu olumlu havanın hep böyle devam edip etmeyeceği sorusunun elbette pek çok bilinmeyeni var. Ancak en az bunun kadar önemlisi, tarafların sonuç itibarıyla iktidar ve muhalefet olduğu gerçeği. Doğası gereği süreçte pek çok görüş ayrılığı çıkacaktır. Ancak müzakere ve diyalog zeminini korumak önemli.

        FATİH ERBAKAN’IN MESAJLARI

        Meclis'teki bu sıcak atmosferde, yani salondaki ortamda yer almayan partilerden birisi Yeniden Refah oldu. Genel Başkan Fatih Erbakan, resepsiyona davetliydi, yani Meclis'teydi. Ancak az önce bahsettiğim özel toplantıya gelmedi. Daha doğrusu çağrılmadı.

        Erbakan, hem bu duruma cevap verdi. Hem de kanaatimce iyi çalışılmış bazı mesajları gazetecilerle paylaştı. Özgür Özel’in de yer aldığı ortama katılmamalarını “Bize davet gelmedi. Bu, Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiridir. Bu olayın değerlendirmesini de aziz milletimize bırakıyoruz.” şeklinde değerlendirdi.

        Bu röportajda dört önemli mesaj daha verdi Erbakan. İlki, "Cumhur İttifakı’nda mısınız" sorusuna verdiği cevap: “Değiliz herhalde, onlar öyle söylüyor.” Hatırlayacağınız gibi, YRP’liler seçim sürecinde "Biz hala Cumhur İttifakı’nın içindeyiz" demişlerdi. Sonra AK Parti cephesinden sert mesajlar gelmişti.

        Peki buna rağmen ne anlama geliyor bu yaklaşım. İki partiyi de yokladım dün. “Bu hem sitem içeriyor hem de bir yanıyla seçim sonrasında yeniden bir yakınlaşma arzusunu ifade ediyor” diyenler oldu. Fakat YRP'nin Filistin ve Gazze konusundaki anlaşılmaz tavırlarına ve eleştirilerine bakınca, bunun en azından kısa vadede karşılık bulması zor.

        İkincisi, "İstanbul başta olmak üzere seçimlerde biz AK Parti’ye kaybettiren olmadık" ifadesi. Üçüncü mesaj, bir anlamda bunun devamı. Şöyleydi sözleri: “Bazı yerlerde MHP, AK Parti'ye kaybettirmiş oldu.”

        Dördüncü hamlesi ise, Özgür Özel’in bayramda kendisini aradığı ve kendisinin de onu arayacağı açıklaması oldu. Kısacası Fatih Erbakan, 2028’e giden yolda alacağı siyasi pozisyona dair mesajlar verdi, bazı dokunuşlarla kendisine yer açmayı planladığını ortaya koydu. Bakalım nasıl karşılık bulacak.

        İÇERİDE MİLLET, DIŞARIDA DEVLET

        CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in bana sorarsanız şu günlerde yaptığı en önemli açıklama, yine Meclis'te meslektaşımız Bülent Aydemir’e söylediği şu sözlerdi: “Kimse bizden ulusal meselelerimizde devletimizi eleştirmemizi, karşı duruş sergilemememizi beklemesin. Dışarıda devletimizin, içeride milletimizin çıkarlarını savunacağız.”

        Bu yaklaşımın önemi şurada. Öncelikle Özel’in yeni dönemde Türkiye’nin temel politikalarına dair yaptığı ilk net açıklama. Ortaya koyduğu çerçevenin içini nasıl dolduracak onu zamanla göreceğiz. Ancak HDP ile CHP’nin sınırötesi tezkere oylamasına hayır dediği yaklaşımın hayli dışında bu sözler.

        Doğu Akdeniz’den Orta-Asya’ya, Kafkaslardan Gazze’ye, Afrika’ya kadar dört bir yanda Türkiye’nin önemli çıkarları ve inşa ettiği politikalar var.

        Bakalım CHP’den gelecek olan öneriler hangi merkezde olacak.

        MEHMET ŞİMŞEK VE EKONOMİK PROGRAM

        Ekonomi hep birinci gündem. Mevcut ekonomik program, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek üzerinden adım adım takip ediliyor toplumun her kesiminde.

        Ankara’da Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olmasına kadar giden süreçte çok etkin olan bir isimle görüştüm dün. Mevcut tabloyu ve zaman zaman ortaya çıkan “Ekonomik programdan geri dönülebilir” kaygısını sordum kendisine.

        Programın devamı konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son derece kararlı olduğunu ifade etti. Şunu da ekledi: “Gerek program, gerekse de Mehmet Şimşek’in verdiği güven etrafında ciddi bir toplumsal kenetlenme var. Bu çok önemli, çünkü programın başarısı ancak bu güvenle mümkün. Bu yakınlık ve beklentinin sonuçlarına dair umutluyum. ”

        Bir Ankara notu olarak sizlere aktarmış olayım.