Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin 86 fotoğrafla özlü sözleri ve kim neler dedi
        1

        Atatürk'ün hayatını kaybetmesinin ardından Anadolu temelli bir türküden esinlenilerek yazılan hepimizin ilk öğrendiği ve hayatı boyunca unutamadığı şiir; 'Saat 9'u 5 Geçe'...

        Her 10 Kasım'da hangimizin diline pelesenk olmuyor ki...

        2

        10 Kasım 1938 Perşembe günü saat 09.05'te hayatını kaybeden Atatürk, vefatının 86'ncı yılında saygıyla anılıyor.

        Dönemin Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak, Atatürk'ün vefatıyla ilgili şunları söylemişti; "Saat 18.00'den sonra yanından ayrılıp, günlük işlerimle meşgul olmak üzere büroma inmiştim; çok geçmeden fenalaştığını telefonla bildirdiler. Telaşla hususî daireye koştum; yatak odasının iç içe olan iki kapısı arasındaki boşlukta Ali Kılıç duruyordu. Odaya girdiğim zaman Atatürk'ü şu vaziyette gördüm: Yatağın ortasında, iki elini yanlarına dayamış, oturuyor ve mütemadiyen öğürerek: "Allah, kahretsin" diye söyleniyordu; ara sıra da hizmetçilerin tuttukları tasa koyu kahverengi bir mayi (pıhtılaşmış kan) çıkarıyordu.
        Nöbetçi Doktor Samuel Abrevaya ile o sırada yetişen Prof. Dr. Neşet Ömer İrdelp kendisine yine bir taraftan bazı ilaçlar enjekte etmeye, bir taraftan da buz parçaları yutturmaya başladılar; bir aralık sağında bulunan tuvalet masası üzerindeki saate baktı; her halde iyi göremiyordu ki bana sordu:
        "Saat kaç?.."
        Cevap verdim: 7.00 efendim.
        Aynı suali bir iki defa daha tekrar etti, aynı cevabı verdim. Biraz sükûnet bulunca yatağa yatırdık; başucuna sokuldum:
        "Biraz rahat ettiniz değil mi efendim?.." diye sordum.
        "Evet!.." dedi.
        Arkamdan Neşet Ömer İrdelp yanaşıp rica etti: "Dilinizi çıkarır mısınız efendim?"
        Dilini ancak yarısına kadar çıkardı; Dr. İrdelp tekrar seslendi: "Lütfen biraz daha uzatınız!.." Nafile!.. Artık söyleneni anlayamıyordu; dilini uzatacağı yerde tekrar tamamen çekti; başını biraz sağa çevirerek Dr. İrdelp'e dikkatle baktı ve "Aleykümselam" dedi; son sözü bu oldu ve ikinci ponksiyondan tam 30 saat sonra komaya girdi.
        9 Kasım günü ve gecesi bu ağır koma devam etti.

        3

        Atatürk'ün naaşı, 19 Kasım'da Dolmabahçe Sarayı'nda kılınan cenaze namazından sonra Yavuz zırhlısıyla İzmit'e oradan da trenle Ankara'ya götürüldü.
        Atatürk'ün naaşı, 10 Kasım 1953'te Etnografya Müzesi'nden yapımına; 9 Ekim
        1944'te başlanan, 1 Eylül 1953'te tamamlanan Anıtkabir'e nakledildi.

        Atatürk, yaşamı boyunca; her dönemde yol gösterici özelliğe sahip özlü sözler sarf etti.

        4

        “Ne mutlu Türküm diyene!”

        5

        “Bugün hepimize düşen ortak görev; ulusal değerlere, bilince, Cumhuriyet’e sahip çıkmak, Çanakkale’yi, Kurtuluş Savaşı’nı kazanan ruhu korumak ve bu bilinci gelecek kuşaklara aktarmaktır. Türk Ulusu dili, kültürü, tarihi ve saygın kimliğiyle aydınlık yarınlara el ele güçlü biçimde yürüyecektir.”

        6

        “Herkes ulusal görevini ve sorumluluğunu bilmeli. Memleket meseleleri üzerinde o düşünceyle, düşünüp çalışmayı görev edinmelidir.”

        13

        “Birçok güçlükler ve engeller karşısında bulunduğumuzu biliyoruz. Bunların hepsini incelemeyle, gayret ve imanla ve millet aşkının sarsılmaz kuvvetiyle birer birer çözüp sonuçlandıracağız. O millet aşkı ki, her şeye rağmen içimizde sönmez bir kuvvet, dayanıklılık ve ateş kaynağıdır.”

        14

        “Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.”

        15

        “Türk milletinin istidadı ve kâti kararı, medeniyet yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir.”

        19

        “Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz… Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği; gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.”

        20

        “Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.”

        21

        “Türkiye Cumhuriyeti'nin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk’ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! Bu belli. Fakat zekânı unut! .. Daima çalışkan ol…”

        28

        Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

        29

        “Öğretmenler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğiticileri, sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle mütenasip bulunacaktır.”

        30

        “Bütün dünya bilsin ki, benim için bir yandaşlık vardır: Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı.”

        34

        “Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneği kazanmamıştır.”

        35

        “Yeni kuşak, en büyük Cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.”

        36

        “Dünyanın her tarafından öğretmenler, insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır.”

        40

        “Spor, yalnız beden yeteneğinin bir üstünlüğü sayılamaz. Anlayış ve zekâ, ahlak da bu işe yardım eder. Zekâ ve kavrayışı geri olan kuvvetliler; zekâ ve kavrayışı yerinde olan daha az kuvvetlilerle başa çıkamazlar. Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim. ”

        41

        “Okul, genç beyinlere insanlığa saygıyı, millet ve ülkeye sevgiyi, bağımsızlık onurunu öğretir.”

        42

        “Öğretmenler; Cumhuriyet'in fedakâr öğretmen ve eğitimcileri, yeni nesli sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin beceriniz ve fedakârlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır. Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir… Sizin başarınız Cumhuriyet'in başarısı olacaktır.”

        43

        “Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk iktisadiyatı, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.”

        44

        “İnsan topluluğu; kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?”

        45

        “Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye lâyıksın.”

        46

        “Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.”

        47

        “Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. Bugünün anaları için gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. Onun için kadınlarımız, hattâ erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.”

        48

        “Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir.”

        52

        “Süngülerle, silahlarla ve kanla kazandığımız askeri zaferlerden sonra, kültür, bilim, fen ve ekonomi alanlarında da zaferler kazanmaya devam edeceğiz.”

        53

        “Türk Milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur bu devletin dayandığı esaslar ‘Tam Bağımsızlık’ ve Kayıtsız Şartsız Milli Egemenlikten ibarettir. Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu Milli Egemenliktir. Milletin; kayıtsız, şartsız egemenliğidir…”

        54

        “Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkıyla dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve bekâ bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.”

        55

        “Milli hisle dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.”

        56

        “Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür.”

        57

        “Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman tam bağımsızlık dediğimizi herkesin anlaması gerekir.”

        58

        “Tam bağımsızlık, ancak mali bağımsızlık ile mümkündür. Bir devletin maliyesi bağımsızlıktan yoksun olunca, o devletin bütün hayat ışıklarında bağımsızlık felç olur. “

        59

        “Türk Milleti bağımsız yaşamış ve bağımsızlığı varolmalarının yegâne koşulu olarak kabul etmiş cesur insanların torunlarıdır. Bu millet, hiçbir zaman hür olmadan yaşamamıştır, yaşayamaz ve yaşamayacaktır.”

        60

        Hakkında neler söylediler;

        61

        “Atatürk’ü medeniliğin, ileriliğin ve memleket menfaatlerini üstün tutmanın en muazzez sembolü olarak telakki etmekteyiz. Atatürk hiç kimsenin karşı karşıya geleceği bir kudret değildir. Hiç kimse bunu arzu etmez. Herkes, bilâkis onu Türk Cemiyetinin hâlâ en ileri nigehbanı olarak, en büyük kuvveti olarak telâkki etmektedir.”
        Adnan Menderes (Türkiye 9'uncu Başbakanı)

        62

        “Her şeyden ötesi, o bir kurucudur, modern zamanların en büyük ulus kurucusudur.”
        Andrew Mango (İngiliz Yazar)

        63

        “O genç ve dâhi Türk şefinin o esnada Çanakkale’de bulunması, Müttefikler bakımından talihin en acı darbelerinden biridir.”
        Alan Moorehead (Avustralyalı gazeteci - yazar)

        64

        “Akıllı ve barışçı yöntemlerle gerçekleştirdiği eseri halkların tarihinde izlerini bırakacaktır.”
        Albert Lebrun (Fransa eski cumhurbaşkanı)

        65

        “Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O’nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir antlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum.”
        Aristide Briand (Fransa eski cumhurbaşkanı)

        66

        “Atatürk’ün dış ilişkiler konusu üzerindeki görüşlerini inceleyen bir kimse fikirlerinin değerini ve ifade ettikleri zamanı aşan anlamları karşısında daima hayrete düşer.”
        Awra M. Warren (ABD büyükelçisi)

        67

        "Benim üzüntüm iki türlüdür. Önce büyük bir adamın kaybından dolayı bütün dünya gibi üzgünüm. İkinci üzüntüm ise bu büyük adamla tanışmak konusundaki içten dileğimin gerçekleşmesine olanak kalmamış olmasıdır."
        Franklin D. Roosevelt (ABD eski başkanı)

        68

        "Savaşta Türkiye’yi kurtaran, savaştan sonra da Türk ulusunu yeniden dirilten Atatürk’ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın O’nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramanı ve modern Türkiye’nin Ata’sına değer bir görünümden başka bir şey değildir."
        Winston Churchill (İngiltere eski başbakanı)

        69

        "İngiliz, Fransız ve İtalyanları Anadolu’dan uzaklaştırıp bizi de yenince karşımızda sıradan bir adam bulunmadığını ve gerçek yaratıcı kudretini kavramaktan uzak kalmış olduğumuzu kabul ettik."
        Yorgi Pezmazoğlu (Yunanistan ekonomi bakanı)

        70

        Atatürk’ün arkasından yeryüzünde hiçbir insanına yazgı payı olamayacak ölçüde göz yaşı döküldü.
        Emile Bovery (Fransız yazar)

        71

        Yüzyıllar nadir olarak dâhi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, o büyük dâhi çağımızda Türk Milleti’ne nasip oldu.
        David L’lyod George (İngiltere eski başbakanı)

        72

        Bir insan değerinin en belirli ölçüsü, kendi alanındaki üstünlüğünü dostuna düşmanına kabul ettirebilmesidir. İşte Atatürk, bu yüceliğe ermiş dâhilerden biridir. Bir ihtilâlci olarak modern Türkiye’yi yaratmış, davasında muzaffer olmuş ve yüzyılımızın büyük devlet adamları arasına katılmıştır.
        W. Somerset Maugham

        73

        Başlıca düşüncesi, Türk Ulusu’nun refah ve mutluluğuydu ancak onu savaşla değil, barış, güvenlik ilerleme ve dostlukla aradı.
        Sir Percy Loraine (Fransız yazar)

        74

        Yarın Türkler herhangi bir karar vermek durumunda kalsalar, Atatürk’ün Söylev’ini kendilerine rehber tutacaklardır. Atatürk’ün Söylev'i Türk halkının kafasında ve iradesinde büyük bir yer tutuyor.
        Prof. Dr. Ernest Jack (Alman gazeteci - diplomat)

        75

        Atatürk, hiç kimseninkine benzemeyen koşullar içinde yoktan var etmek gibi bir mucize gösterdi.
        Faris El Huri (Suriye Millet Meclisi Başkanı)

        76

        Atatürk, tarih boyunca gelip geçmiş en büyük devlet adamlarından biridir. Hiçbir zaman yaşadığı zamanın üzerinde durmamış, yarını görerek ona göre iş görmüştür. Atatürk’ü Mussolini ve Hitler gibi yöneticilerden ayıran nokta işte bu niteliktedir. Onlar her yaptıklarında kendilerini düşünerek hareket ediyorlardı. Atatürk kendisinden ötesini 20-30 yıl ilerisini görerek hareket ederdi.
        Lord Kinross (İskoç tarihçi - yazar)

        77

        Dönemin gazeteleri ise Atatürk ile ilgili yazılarında şu cümleleri yayımladı;

        78

        Pek çok devrimci görüldü ancak hiç biri Atatürk’ün göze aldığı ve başardığı şeyi yapamadı.
        Messager D’Athenes Gazetesi / Yunanistan

        Atatürk’ün dehası, İmparatorluğun beş yüzyılda yapamadığını yaptı.
        Novosti Gazetesi / Yugoslavya

        79

        Kadınlar, başka hiçbir ülkede bu kadar hızla ilerleyememişlerdir. Bir ulusun bu derece değişmesi, tarihte, gerçekten eşi olmayan bir olaydır.
        Dailly Telegraph Gazetesi / İngiltere

        Bugün hiç kimse O’nun devrimci eserine saldırıya yüreklilik edemez.
        Neue Züricher Zeitung Gazetesi / İsviçre

        Türkiye’nin önderi bütün devletlerin hiç beklemedikleri bir şeyi gerçekleştirmiş ve hasta adam diye anılan bir Türkiye’den güçlü, uygar bir ülke yaratmıştır.
        Social Demokten Gazetesi / Danimarka

        Sakarya’nın gazisi, istilâcıların galibi ve İzmir’in fatihi, tarihte en çok hayranlığa değer örneklerden biri olarak yücelecektir. Atatürk, kendinde askerî dehâyla devlet adamı ve filozof dehasını birleştirmişti.
        Vanguardia Gazetesi / İspanya

        80

        Bu biricik adamın bir daha dünyaya geleceğini sanmıyoruz. O’nun gerçek büyüklüğünü zaman gösterecektir.
        Deutsche Allgemeine Zeitung Gazetesi / Almanya

        Atatürk, çağımızın en seçkin simasıdır. Filozofların ve şairlerin en güzel ve en yüksek sözlerle övdükleri ülküye, O, realist kafasıyla can vermiştir.
        Demokratia Gazetesi / Arnavutluk

        81

        Modern tarihin en eşsiz olaylarından biri olan Türkiye’nin yeniden dirilmesi O’nun eseridir.
        Lidove Novini Gazetesi / Çekoslovakya

        Atatürk, normal bir devrime gereken aşamalardan geçmeksizin eski bir ulusu birkaç yılda modernleştirmek mucizesini yaratmıştır.
        Le Temps Gazetesi / Fransa

        82

        Atatürk gibi insanlar bir kuşak için doğmadıkları gibi belli bir devre için de doğmazlar. O’nlar önderlikleriyle yüzyıllarca uluslarının tarihinde yargı sürecek insanlardır.
        Tahran Gazetesi / İran

        Atatürk, arkasında geleceğinden korkmayan kuvvetli ulusal bir devlet bırakmaktadır.
        Bohemiya Gazetesi / Çekoslovakya

        83

        Atatürk, ölümünden önce herkes tarafından saygı gösterilen, değer verilen güçlü, dinç ve çalışkan bir Türkiye yaratmak ülküsünü tamamen başardı.
        Elenikon Mellon Gazetesi / Yunanistan

        Tarih silinmez harflerle bu devlet adamının ismini kazıyacaktır. Atatürk bir halk adamıdır. Kırılmaz azmi, keskin zekası ve kudreti, kendisini yendiği alın yazısının önüne getirmiş, böylece yeni Türkiye’nin yaratıcısı olmuştur.
        Politika Gazetesi / Yugoslavya

        84

        Uzun bir yol aşılmış, yüce bir eser ortaya konulmuş, birçok zaferler elde edilmiştir. Bütün bunlar Atatürk’ün eseridir.
        Kurjer Warzawski Gazetesi / Polonya

        Atatürk, yüzyılımızın yetiştirdiği en büyük kişilerden ve en eşsiz deha ve erdemi kendisinde toplamış önderlerden birisi idi. O, savaşımının, çalışmasının, ahlâkının ve yaratıcılığının verimini ulusu için kullanmıştır.
        Elifba Gazetesi / Suriye

        Atatürk’ün Türkiye’de yaptığını hiçbir tarafta hiçbir kimse yapamadı. Ne Cavur, ne Cromwel, ne de Washington.
        Tipoz Gazetesi / Yunanistan

        Atatürk, kişilik ve yeteneğin simgesi idi. O, yirminci yüzyılın en büyük mucizesini yaratan adamdır.
        National Tidence Gazetesi / Danimarka

        85

        Yalnız devrimleri bile, Atatürk isminin modern zamanların en yürekli düzelticileri arasında yazılması için yeterlidir.
        Messaggero Gazetesi / İtalya

        86

        O’nun ismi, dünya tarihinin kahramanları arasında silinmez bir şekilde kalacaktır. Çünkü kişiliği kendi ülkesinin sınırlarını aşmıştır. O’nu hem düşman ve hem dost olarak tanımış olan Yunan Ulusu, kendisine düşman olarak ne kadar takdir etmişse, bir dost olarak da o kadar sevmiştir.
        Eleftron Vima Gazetesi / Yunanistan

        87

        Atatürk’ün kişiliğinde yeni Türkiye’ye ruh veren bir adam kaydolmuştur. Bu derece yüksek yaradılışta bir adama sahip olduklarından dolayı Türklere imreniyoruz.
        Çeska Slova Gazetesi / Çekoslovakya

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ