AB Bakanı Çelik: İmtiyazlı ortaklık ahlaksız teklif
Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Habertürk TV'de Afşin Yurdakul'un 'Nedir Ne Değildir?' programına konuk oldu. 23. ve 24. fasılların açılması için "Tabiri caizse meydan okuyorum" diyen Çelik, Avrupa'da bazı siyasetçilerin Türkiye karşıtlığı yapmadan gündeme gelemediğini söyledi
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Türkiye'nin, AB ile herhangi bir imtiyazlı ortaklık konusunu kabul etmeyeceğini belirterek, "'Kapağında imtiyazlı ortaklık' diye bir teklif görürsek, bu kapağı dahi açmayacağız ve reddedeceğiz. Hiç kimse Türkiye'ye AB ilişkilerinde ikinci sınıf bir statü teklif edemez" dedi.
Habertürk TV'de Afşin Yurdakul'un 'Nedir Ne Değildir?' programına konuk olan Avrupa Birliği Bakanı Ömer Çelik, Doç. Dr. Ahmet Kasım Han ve kamuoyu araştırmacısı Faruk Acar'ın sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 5 Ocak'ta Paris'te yaptığı görüşmenin ardından gündeme gelen Türkiye ile AB arasında imtiyazlı ortaklık tartışmalarına ilişkin Çelik, Türkiye'nin imtiyazlı ortaklık konusunda net olduğunun altını çizdi.
"AHLAKSIZ BİR TEKLİF OLDUĞUNU İFADE ETTİM"
Çelik, "Türkiye herhangi bir imtiyazlı ortaklık konusunu kabul etmeyecek." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin sadece göçmen meselesinde iş birliği yapılacak bir mülteci kampı ya da terörle mücadelede konusunda iş birliği yapılacak bir askeri karargah olmadığını dile getiren Çelik, "Türkiye'ye bir ülke olarak bakacaksınız. Yakın zamanda bu (imtiyazlı ortaklık) Alman siyasetçiler tarafından dillendirildiğinde, oradaki siyasetçilere imtiyazlı ortaklık gibi bir modelin Türkiye'ye bakış açısı açısından ahlaksız bir teklif olduğunu ifade ettim." diye konuştu.
Bakan Çelik, Türkiye'nin imtiyazlı ortaklık teklifine karşı tutumu hakkında, "'Kapağında imtiyazlı ortaklık' diye bir teklif görürsek bu kapağı dahi açmayacağız ve reddedeceğiz. Hiç kimse Türkiye'ye AB ilişkilerinde ikinci sınıf bir statü teklif edemez" dedi.
"HAHN'IN İFADELERİNİ CİDDİYE ALMAMAK GEREK"
AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Komiseri Johannes Hahn'ın, "Türkiye-AB arasındaki ilişkilerin gerçekçi şekle sokulması gerekir." yönündeki ifadeleri hakkında Çelik, Hahn'ın söz konusu ifadelerinin çok fazla ciddiye alınmaması gerektiğini belirtti.
Çelik, "(Hahn) AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Komiseri olmasına rağmen Türkiye-AB ilişkilerini kopartmak istiyor. Belki böyle bir özel misyonla hareket etmiş. Daha önce de söyledim. AB Komisyonunun Genişlemeden Sorumlu Komiseri midir yoksa Avusturya Dışişleri Bakan Yardımcısı mıdır? Bunu netleştirsin diye." şeklinde konuştu.
"AB MÜLTECİ KRİZİNİ YÖNETEMEDİ"
İngiltere'nin AB'den ayrılma kararının ardından Avrupa entegrasyonunun ciddi sarsıntı geçirdiğine dikkati çeken Çelik, İngiltere'nin Birlik'ten ayrılmasının ardından AB'nin genetik değişikliğe uğrayacağını kaydetti.
Çelik, mülteci krizinin Avrupa'daki siyasi haritayı değiştirdiğini vurgulayarak, AB'nin bu krizi başarılı bir şekilde yönetemediğinin altını çizdi.
"MEYDAN OKUYORUM, 23. 24. FASILLARI AÇIN"
Çelik, Türkiye ile AB arasında 23'üncü (yargı ve temel haklar) ve 24'üncü fasılların (adalet, özgürlük ve güvenlik) açılmasının önemine işaret ederek, "23. ve 24. fasıllar, fasılların kalbidir." dedi.
Çelik, "Tabiri caizse meydan okuyorum. 23., 24. fasılları açın. Sarkozy döneminden önce Türkiye AB zirvelerine çağrılırdı. Neden Türkiye çağrılmıyor. Zirve toplanmalı tamam mı devam mı diye sonuç çıkmalı, net bir karar çıkmalı, bu iş uzamamalıdır" diye konuştu.
"ALMANYA, AVUSTURYA'NIN PEŞİNDEN SÜRÜKLENDİ"
Almanya'daki koalisyon görüşmelerinde, "Türkiye ile yeni fasıl açılmayacak ve açılan fasıl kapanmayacak. Türkiye'ye vize serbestisi verilmeyecek ve Gümrük Birliği genişletilmeyecek." şeklindeki maddeye ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Çelik, şunları kaydetti:
"'Almanya'nın Avusturyalılaşması' diyebiliriz. Asıl bu mantığı savunan, Türkiye ile müzakereler kesilsin diyen Avusturya'dır. Normalde Almanya'nın Avusturya'nın önüne vizyon koyması gerekirken Almanya, Avusturya'nın vizyonsuzluğunun peşinden sürüklenmiş oluyor bu cümleyle birlikte."
"TÜRKİYE KARŞITLIĞI ÜZERİNDEN KAMUOYLARINI ZEHİRLEDİLER"
Avrupa'da bazı siyasetçilerin Türkiye karşıtlığı yapmadan gündeme gelemediğini belirten Çelik, "Türkiye karşıtlığı üzerinden kamuoylarını zehirlediler ve artık bu, kamuoyu önünde devletlerin ve siyasetçilerin meselesi olmaktan çıktı. Kamuoylarını zehirlediler, yanlış bilgilendirdiler. Şimdi de o kamuoylarının önündeki hareket sahaları Türkiye ile birlikte yürüme konusunda kendi kendilerini dağıttılar. Hem kendi kamuoylarına hem de Türkiye ile kurulacak ilişkiye zarar verdiler." ifadelerini kullandı.
Çelik, Türkiye, İslam ve Erdoğan düşmanlığıyla, bu düşmanlığın altına gizlenerek semitizm üzerinden açılan alanın, merkez sağ ve solun oyunu düşürerek, aşırı sağın oyunu yükselttiğini vurguladı.
"TÜRKİYE AVRUPA DEMOKRASİSİNİ KURTARMIŞTIR"
Çelik, "Türkiye 3 milyon mülteciyi tutmasaydı, bugün Merkel de seçilemezdi diğer demokratik liderler de seçilemezdi.Avrupa'ya giden bu mültecileri aşırı sağ istismar edeceği için, Avrupa haklarına korku yayacağı için, Türkiye Avrupa demokrasisini kurtarmıştır" dedi.
"HÜKÜMETİMİZİN POLİTİKASI DEĞİŞMEDİ"
Türkiye-AB arasındaki ilişkilerin bu yılki seyrine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çelik, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, hükümetimizin ve AB Bakanlığının bana verdiği görev çerçevesinde kazan-kazan durumunu tahkim etmeye, Türkiye'nin tam üyeliğinin önünü açmak için yeni kapılar açmaya var gücümle gayret edeceğim. İrade budur. Cumhurbaşkanımızdan, Başbakanımızdan aldığım talimat, hükümetimizin ortak politikası budur, değişmemiştir. Aynı şekilde, terörle mücadeledeki mesafeler alındıkça bu reform iradesinin daha da temel ürettiği görülecektir. Burada beklenen şey şudur, Avrupalı muhataplarımıza şunu söylüyorum: Dünyanın giderek istikrarsızlaştığı bu bölgede sizin yapmanız gereken en akıllıca hamle, Avrupa entegrasyonunu korumak için de Avrupa'nın çıkarlarını korumak ve dünyanın geri kalanına iyi bir model olmak için de Türkiye ile bu bütünleşmeyi sağlamaktır."