İbrahim Yıldız: Beşiktaş turu rahat geçer…
Temsilcimiz Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi 3. ön eleme turu ilk maçında Avusturya'nın LASK Linz takımı 1-0 mağlup etti. Galibiyet golünü 6. dakikada Ryan Babel kaydetti. İki takım arasındaki rövanş mücadelesi ise 16 Ağustos Perşembe günü Avusturya'da oynanacak! Habertürk yazarı İbrahim Yıldız, Beşiktaş - LASK Linz maçını yorumladı: "Beşiktaş turu rahat geçer... Maçın hemen başında gelen golün arkası bir türlü gelmedi. Asıl sorun da buydu. Her şey çok iyi giderken neden gol sayısı artmadı. Üstelik, bu tür karşılaşmalarda iki hatta 3 farklı skorlar büyük avantaj..."
Beşiktaş turu rahat geçer…
Her şey çok güzeldi. Seyirci, futbol, alınan sonuç… Tek sorun sahanın zeminiydi. Bir konser için feda edilen çimlerin hızlı oyunu nasıl etkilediğini gördük…
Taraftarın daha farklı bir skor beklediği maçın tek golle bitmesinin temel nedeni, fiziksel hazır olmamanın yanı sıra şans faktörünün de yanlarında olmayışıydı. Direkten dönen iki top bunun en belirgin örneğiydi. Şenol Güneş iki santrforlu bir düzeni deneyebilirdi belki. Larin tıpkı Lens gibi oyunda hiç yoktu.
İkinci maça kalmadan, dün turu garantilemek elbet mümkündü. Oyuncu seçimi ve taktik tartışılabilir. 1-0’lık skor riskli gözükse de, rakibin gücü göz önüne alındığında Avusturya’da bir sorun yaşanacağını sanmıyorum...
Avusturya takımı Lask Linz, gösterişsiz bir futbol oynayan tipik orta Avrupa takımı. Savunma ağırlıklı bir taktikle sahaya çıktılar. Kontra toplarla gol bulmaya çalıştılar. Çok fazla etkili olduklarını söyleyemeyiz. Tek özellikleri hızlı oynamaları…
Karşılaşmaya iyi başlayan Beşiktaş, 6.dakika da Babel’in golü ile moral buldu. Bu dakikadan sonra da oyun üstünlüğü Siyah-Beyazlıların eline geçti. Savunmanın güvenliği Pepe ile Necip’e verilmişti. Her iki oyuncu da hatasız oynadılar. Riske girmediler. Önlerinde yer alan Medel’in desteği ile Avusturya ekibinin ataklarını kesmekte zorlanmadılar… Tek sorun hava toplarını yere indirmede geciktiler…
Aslında Beşiktaş, dün uzun ve kısa top konusunda kararsızdı. Zaman, zaman top kayıplarının çokluğu oyuncuların seri karar veremeyişinden kaynaklandı. Topla oynama oranı, atılan köşe vuruşlarının çokluğuna bakıldığında skorun daha farklı olmasını beklemek doğaldı…
Ne var ki, maçın hemen başında gelen golün arkası bir türlü gelmedi. Asıl sorun da buydu. Her şey çok iyi giderken neden gol sayısı artmadı. Üstelik, bu tür karşılaşmalarda iki hatta 3 farklı skorlar büyük avantaj…
Öncelikle, orta alandan gelen oyuncuların şut atma gibi bir düşüncelerinin olmayışı rakibin işini kolaylaştırdı. Ceza sahası önünde ısrarla paslaşmalar, rakip savunmanın alan kapatmasına neden olurken, sürekli orta yapmayı düşünmek sonuç vermedi. Bu nokta da ortaya çıkan bir sorun da, yüksek toplarda Larin’in etkisiz kalışıydı…
Caner’in hatta zaman zaman Babel’in ortaları boşa atılan toplar gibiydi.
İkinci yarı, yine topa basan daha çok pas yaparak pozisyon bulmaya çalışan Beşiktaş’tı. Fakat rakip savunma da çok adamla bir set oluşturunca boşluk bulmak zor oldu. Çok net pozisyonlar da vuruş hataları sonucu boşa gitti. Oğuzhan’ın iki, Pepe’nin bir, Tolgay’ın da bir direkten dönen topu şanssızlığın yanı sıra vuruş tekniği ile açıklanabilir…
Oyunun son bölümlerinde Quaresma, Negrado ve Love’un sahada yer alması istenilen ikinci golü getirmedi…
Şenol Güneş, işi İstanbul’da bitirmek istiyordu şüphesiz. Ancak, kapanan savunmayı aşacak taktik yalnızca uzun top ve ortalar olmamalıydı herhalde. Rakibin arkasına sarkma ya da ceza alanına bireysel hamleler ne yazık ki yapılamadı…
Dün iyi mücadele farklı skoru getirmedi. Ancak; yine de rakibine göre daha tecrübeli ve yıldız oyunculara sahip Beşiktaş, rövanş maçında daha iyi bir sonuç alabilir. Avusturya takımının açık bir oyun oynama zorunluluğu, Siyah-Beyazlıların turu rahat geçmesine olanak tanıyacaktır…