Biyoyazıcıyla üretilecek deri çipi kobaylığa son verecek
Biyoyazıcılarla üretilecek deri çipiyle ilaç geliştirmede hayvan ve insan denek kullanılmasının önüne geçilmesi hedefleniyor
Gebze Teknik Üniversitesi'nde (GTÜ) Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından desteklenen proje kapsamında, biyoyazıcılarla üretilecek deri çipiyle ilaç geliştirmede hayvan ve insan denek kullanılmasının önüne geçilmesi hedefleniyor.
AA'nın haberine göre; projenin yürütücüsü GTÜ Mühendislik Fakültesi Biyomühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Akpek, yapay deri ve deri çipi üzerine bir proje geliştirdiklerini belirterek, dünyadaki çalışmaların daha çok yapay derinin en üst katmanını laboratuvar ortamında üretmeyle ilgili olduğunu söyledi.
Kendi çalışmalarında derinin tüm katmanları olan epidermis, dermis ve hipodermisi laboratuvar ortamında üretmeyi hedeflediklerini ifade eden Akpek, üretilen yapay derinin yanık ve dermatoloji hastalarında kullanılabileceğini kaydetti.
Akpek, çalışmalarının belirli kademelerden oluştuğunu dile getirerek, "Projede deri çipi geliştiriyoruz. Deri çipi de organ çipi teknolojisinin uzantısı olacak. Bu da yeni bir teknoloji, 2014 yılında ABD'de başladı. Bunu Türkiye'de ilk defa gerçekleştiriyoruz. Kimyasal ürüne ve ilaca deri nasıl reaksiyon verecekse aynı reaksiyonu verecek bir deri çipi üretmeye çalışacağız. Bu sayede ilaç ve kozmetik ürünü geliştirme çalışmaları çok daha süratli olabilecek" şeklinde konuştu.
"ÜRETECEĞİMİZ ÇİP, İNSAN DERİSİYLE AYNI TEPKİYİ VERECEK"
Kozmetik ve ilaç geliştirirken ciddi oranda önce hayvan sonra da insan deneklerine ihtiyaçları olduğunu anlatan Akpek, bunun çalışmanın hem masraflı hem de uzun sürmesine neden olduğunu bildirdi.
Akpek, bu aşamanın hayvanlara ve insanlara eziyete varabilen müdahalelere yol açabildiğini aktararak, "Halbuki biz bunu tamamen çip ortamında deri ilaca nasıl reaksiyon verecekse o şekilde karşılık verecek bir çip geliştireceğiz. Böylelikle hayvan ve insan deneklerine ihtiyaç kalmayacak. Diğer aşamada ise üreteceğimiz deri dokusunu protez organlara eklemlemeye çalışacağız" diye konuştu.
Çalışmayı kendi özel tasarladıkları biyoyazıcılarla yapacaklarını bildiren Akpek, hastanın derisinden alınan dokuları kullanarak bunu yapacakları söyledi.
Akpek, bir ilacın laboratuvar ortamında pazara inmesinin yaklaşık 5 ila 10 yıl arasında zaman aldığını, bunun da ilk 4 yılının denek hayvanları üzerinden gerçekleştiğini belirterek, deri çipinin geliştirmesi ve gerekli izinlerin alınmasının 1,5 yıl süreceğini kaydetti.
"PROJENİN EN ÖNEMLİ KISIMLARINDAN BİRİSİ VİCDANİ KAZANÇ"
Denek hayvanlarında çalışma sonucunda sorunla karşılaşmaması üzerine klinik uygulamalara geçtiklerini dile getiren Akpek, "Klinik uygulamada da sorun çıkmaması sonucunda ilaçlar pazara sunulabiliyor. Ürettiğimiz deri çipiyle hayvan deneklerini ve insan deneklerini tamamen ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz. Böylelikle en kötümser durumda dahi veya en karmaşık ilaçlar, laboratuvardan pazara inmesi 5 yıl sürecek. Bu muazzam bir para ve zaman kazancı. Bundan sonra hayvan ve insan deneklerine ihtiyaç duymayacağımız için bu önemli bir vicdani kazanç olacak. Projenin en önemli kısımlarında birisi bu." şeklinde konuştu.
Akpek, deri çipiyle ilgili dünyada az örnek bulunduğunu anlatarak, Türkiye'de ilk kez böyle bir çalışma yapıldığını bildirdi.
Türkiye'de ilaç geliştirme çalışmalarının sınırlı olduğunu belirten Akpek, Ar-Ge aşamasında en fazla karşılaşılan masrafın hayvan denekleri olduğunu söyledi.
Hayvansal deneme ve klinik uygulamalar için etik kurul izinleri gerektiğini ve bunun uzun sürdüğünü kaydeden Akpek, deri çipiyle bu süreyi ortadan kaldırarak hem ekonomik hem de Ar-Ge çalışmaları açısından önemli bir adımın atılmış olacağını kaydetti.