Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Son Dakika... Erdoğan'dan Irak'a Sincar mesajı: Bir gece ansızın Sincar'a gireriz

        Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde Hakim ve Cumhuriyet Savcıları Kura Töreni'nde konuştu.

        Dün, 08:30'da TSK ve ÖSO tarafından kontrol altına alınan Afrin'le ilgili olarak, "Virgülü koyduk, inşallah şimdi noktayı koyacağız" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak yönetimine Sincar için seslenerek, "İş çok uzarsa yeni bir Zeytin Dalı da orada olur" mesajını verdi.

        Erdoğan, "Halledecekseniz siz halledin, halledemiyorsanız bir gece ansızın Sincar'a gireriz, oradaki PKK'lıları da temizleriz. Eğer dostsak, kardeşsek bize gerekli kolaylığı sağlayacaksanız" dedi.

        "MÜNBİÇ, AYN EL ARAB, TEL ABYAD..."

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Münbiç, Ayn El Arab, Tel Abyad şeklinde, terör koridoru ortadan kaldırılıncaya kadar süreç devam edecek" diye konuştu.

        Erdoğan'ın açıklamaları:

        Sözlerimin hemen başında bu sabah kaybettiğimiz Hasan Celal Güzel ağabeyimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Devlet, siyaset hayatımıza her zaman hizmetlerini saygıyla hatırlayacağımız Hasan ağabeyimiz çalışmalarını heyecanla sürdürüyordu.

        FETÖ'nün en çok hedef aldığı kurumların başında adalet teşkilatımız geliyordu. Zira onun için her şey orada başlıyor, orada bitiyordu. İçindeki FETÖ'cüleri en hızlı ve kararlı şekilde temizleyen kurum yine adalet teşkilatımız oldu. Bu temizliğin yol açtığı boşluğun doldurulması konusunda atılan adımları en başından beri takdirle takip ettim, ediyorum. Fakat ben bittiğine henüz inanmıyorum. Daha çok çalışacağız. Kim bilir, nerelerde daha neler çıkacak. Adeta metastaz yapmış, bunların temizlenmesi gerekiyor.

        Hakim ve savcı olarak atanacak kişilerin önce ciddi deneyim sahibi olmasına özel önem verilir. Avukatlıktan hakim savcılığa geçiş uygulamasını yaygınlaştırarak sürdürmemiz gerektiğine inandık ve bu adımı attık. Bu konuda zaten kat etmemiz gereken daha çok mesafe var. Çalışmaları ideal hakim ve savcı sayısına ulaşana kadar devam etmeliyiz.

        Adalet devletin de toplumun da, beşeri münasebetlerin de taşıyıcı sütunudur. Kanunların hazırlanmasından, mahkemelerdeki uygulamalara kadar her aşamada çok ciddi titizlik göstermek gerekiyor. Devletler ve milletler adalet üzerinde yükselir veya adeletsizlik batağında boğulur giderler. Adalet daima bizim önceliğimiz olmuştur.

        Ülkemizde adalet hizmetlerinin hukuka uygun şekilde yürütülebilmesi konusundaki hassasiyetimiz bugüne mahsus değildir. 2002'de milletimize Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet, emniyet üzerinde yükselteceğimizin sözünü vermiştik. Önce vesayet güçlerinin, ardından FETÖ'nün tüm tuzaklarına rağmen her iki alanda da önemli mesafe katettik.

        ALTYAPI GÜÇLENDİRMESİ

        Adalet teşkilatımızın altyapısını güçlendirme konusundaki en önemli çalışmalardan biri de inşa ettiğimiz 235 adalet sarayıdır. Fiziki şartlardaki gelişmeyi şu örnek çok iyi ifade edecektir. 2002'de 600 bin metrekare bile değilken şimdi bu rakam 3 milyon 800 bin metrekarenin üzerine çıktı. Projeler bittiğinde 6 milyon metrekareye kadar ulaşmış olacak adliyelerimizin büyüklüğü. İnsan hakları reformları sayesinde hem vatandaşlarımıza karşı gönlümüz ferahtır hem de uluslararası alanda hiçbir ciddi sıkıntıyla karşılaşmıyoruz.

        Ceza infaz kurumlarımızı da yeniledik, modernize ettik. Vatandaşlarımızın adalet hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması da bir başka önemli hizmet olmuştur. Ülkemizde adalet hizmetlerinin lafzı ve ruhu ile hakettiği yere gelmesi için her türlü çabayı gösteriyoruz.

        Türkiye, Fırat'ın kıyısında kaybolan kuzunun sorumluluğunu üzerine taşıyan yöneticilere, bunun hesabını soracak hakim ve savcılara sahip olduğu müddetçe millet olarak kimse sırtımızı yere getiremez. Cumhurbaşkanı olarak adalete uygun davrandığınız, milletimize hizmet yolunda çalıştığınız sürece daima yanınızda olduğumu bilmenizi isterim.

        Çevremizdeki komşularımızın başı dara düştüğünde birilerinin yaptığı gibi sınırlarımızı kapatıp kendi keyfimize bakmadık. Suriye'den 3.5 milyon, 500 bin Irak'tan, bunların hepsi bizim misafirimiz oldu. Bu riskin altına girmekte bir an bile tereddüt etmedik. Hiç kimseyi zalim rejimin veya terör örgütlerinin eline bırakmadık. Eğitim, sağlık başta olmak üzere tüm ihtiyaçlarını karşıladık. Ülkemizdeki sığınmacılara sağladığımız bu imkanlar her türlü takdirin üzerindedir. Bize verilen sözler ise maalesef tutulmamıştır. Serbest dolaşım söylendi, yapılmadı. 3 milyar avro + 3 milyar avro destek söylendi, kasamıza giren 850 milyon avrodur. Bu da Kızılayımıza, AFAD'ımıza gelen dolaylı destektir. Adeta yokuşa sürüyor. Vereceksen ver. Bizi oyalama. Bu milletin bir şahsiyeti var, izzeti var, onuru var. Bunlar böyle alışmışlar ve kapılarında süründüreceklerini sanıyorlar. Biz asaletimizden asla taviz vermeden çalışmalarımızı yaptık.İkinci dilimi konuşuyorlar ama biz daha birincisini tamamen alabilmiş değiliz ki. Pazartesi günü Varna'da bir araya geleceğiz. Bütün çekilen resimleri ortalarına, video çekimleri önlerine koyacağım, buyur diyeceğim. Verecekseniz verin, vermeyecekseniz dürüst olun, "veremeyeceğiz" deyin. İlla proje diye ısrar edilmesini biz iyi niyetle bağdaştıramıyoruz. Paranın üzerine yatacaklarsa kendileri bilir. Varna'da bunları tekrar önlerine koyacağız.

        Afrin'de olayı gördünüz, Fırat Kalkanı Harekatı'nda gördünüz, buralarda bize verdikleri sözü tutmadılar. Obama ile defaatle konuştum, Fırat Kalkanı Harekatı'nda. Ne yazık ki bizim kendilerinden talep ettiğimiz silahları vermedikleri gibi oyaladılar. Biz kendimiz harekatı yaptık. 2 bin kilometre karelik alan kontrolümüzde. 140 bin bölge insanı oraya döndü. Güvenliği de biz sağlıyoruz. Hastaneleri, camiler, okulları ile gerekli desteği veriyoruz.

        Afrin'de de baktık ki bunlar dinlemiyor. Artık biz sürekli Hatay'a, Kilis'e yapılan roket atışları neticesinde biz buraya da gireceğiz dedik ve Afrin'e de girdik. Hep diyordum ya "bir gece ansızın gelebiliriz" diye. Geldik ve işi bu noktaya getirdik. O tünellerdeki silah ve mühimmat depolarını gördünüz, koalisyon güçlerinin silahlarına varıncaya kadar orada duruyor. Bunu kime karşı kullanacaklardı, NATO'da beraber olduğunuz Türkiye'ye karşı. Kendi göbeğimizi kestik.

        "VİRGÜLÜ KOYDUK, İNŞALLAH ŞİMDİ NOKTAYI KOYACAĞIZ"

        3622 terörist etksiz hale getirilmiş vaziyette. Dün sabah 08:30'da son operasyon yapıldı ve Afrin'e selalar okunmaya başladı, şu anda da iş bitti mi derseniz bitmedi, bütün ÖSO, bizim askerimizle birlikte oradaki bomba vs. terörist olabilir, bunların araması devam ediyor. Emin bir belde oluncaya, olduğuna inandığımız ana kadar... Oranın halkı oraya huzur içinde girmiş olacaklar. Şu anda girmeye başladılar. Virgülü koyduk, inşallah şimdi noktayı koyacağız. Bununla kalmayacak, uzantısı var. Zira bizim derdimiz teröristlere karşı temizlik harekatını gerçekleştirmek.

        "HALLEDEMİYORSANIZ BİR GECE ANSIZIN SİNCAR'A GİRERİZ"

        Terörle mücadelemizde konsept değişikliğine gitmiş olduk. Sınırlarımız içinde de teröristleri boş bırakamazdık. Onları da tamamen imha etmeyi sürdürüyoruz. Suriye'deki operasyonun başarısı terör koridorunun önünü kesmeye yönelikti. Ulusal ve uluslararası hukuk gözetilerek bu adımlar atıldı. Dün Afrin şehir merkezini kontrol altına alarak harekatın en önemli aşaması geride kaldı. Ardından Münbiç, Ayn El Arap, Tel Abyad, Kamışlı şeklinde koridoru ortadan kaldırana kadar süreç devam edecek. Kuzey Irak'taki terör kamplarını da gerekirse sürekli olarak kontrolümüz altına alarak, zira merkezi yönetime söyledik, dedik ki 'Bakın burada ikinci bir Kandil ihdas ediliyor'. Neresi o ikinci Kandil, Sincar, halledecekseniz siz halledin, halledemiyorsanız bir gece ansızın Sincar'a gireriz, oradaki PKK'lıları da temizleriz. Eğer dostsak, kardeşsek bize gerekli kolaylığı sağlayacaksanız.

        "İŞ ÇOK UZARSA YENİ BİR ZEYTİN DALI DA ORADA OLUR"

        Bu iş çok daha uzarsa yeni bir Zeytin Dalı da orada olur. Afrin'deki operasyonumuz şu günlerde hedefine ulaşmıştır fakat önemli olan, şimdi ben bir Musul'un son fotoğraflarını izliyorum, Rakka'nın video kayıtlarını izliyorum, Irak'ın güney bölgelerine kadar video kayıtlarını izliyorum, bir de Afrin'de kayıtları izliyorum. Neredeyse binalarda hiç tahribat yok gibi. Ama oralarda ne kadar yatırım yapılacak da oralar ayağa kalkacak. Biz yıkmaya, yakmaya değil, ihya etmeye geliyoruz. Farkımız bu.Biz bundan sonra da azami titizlikle bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Teröristlerin oyunlarını birer birer ortaya döktüğümüz halde hala onlara kulak verenlerin körelmiş gözleri bizi yolumuzdan döndüremeyecekler. Biz Afrin ve diğer bölgelerdeki mücadeleyi sadece kendi güvenliğimiz için değil, aynı zamanda oralarda yaşayan Arap, Kürt, Türkmen kardeşlerimizin hakları için de yürütüyoruz.

        MİT ve Mehmetçiklerimizle birlikte çalışan ÖSO mensupları, ki bunlar ölümü korkuttular, ölümün üzerine gittiler, kardeşlerinin kurtuluşu için gerçekten çok büyük kahramanlık gösterdiler. Kimse bu kahramanları, DEAŞ'ın, PYD'nin korkak tavukları ile karıştırmasın.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ