DAEŞ, Musul'dan böyle atılacak
Habertürk'ün ulaştığı uluslararası koalisyonun ekim ayında başlatmayı planladığı Musul operasyonunun detaylarına göre, kenti DAEŞ'ten almak için 40 bin Irak askeri ve yerli savaşçı sahaya girecek
Dünyanın gündeminde Rakka ve Musul operasyonları var. Önceliğin Musul operasyonuna verilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Türkiye, Musul’un DAEŞ’ten temizlenmesi operasyonuna “tarihi sorumluluğu” ve “Türkmen dayanışması” çerçevesinde katılmak istiyor. Ancak devam eden Başika krizi sonrasında Irak buna karşı çıkıyor. Irak, Türkiye’nin mezhepçilik yaptığını öne sürüyor, Bağdat hükümeti ile işbirliği yapmadığını iddia ediyor. HABERTÜRK’ün güvenilir kaynaklardan aldığı bilgiye göre, Musul operasyonunun ayrıntıları şöyle:
15 BİN YERLİ UNSUR İÇ GÜVENLİKTEN SORUMLU: Musul’u terör örgütü DAEŞ’ten temizlemek için 15 bin yerli savaşçı/asker görev yapacak. Yerli savaşçılar, operasyon tamamlandıktan sonra Musul’un iç güvenliğinden sorumlu olacak. 20-25 bin Irak ordusu mensubu, Musul’un kurtarılması için sahada mücadele edecek.
İNSANİ KRİZ ENDİŞESİ: Musul’da şu an 2 milyon kişi yaşıyor. Musul operasyonu sırasında halkın şehri terk etmek istemesi halinde ciddi bir insani sorun yaşanacak. Operasyonun, Tikrit ve Amadi’de olduğu gibi göçe neden olması istenmiyor. Bu amaçla değişik formüller üzerinde duruluyor.
KÜRTLER ŞEHİR MERKEZİNE GİRMEYECEK: Musul operasyonuna IKBY Kürtleri de katılacak. Ancak Kuzey Irak Kürtleri, Musul’un şehir merkezine girmeyecek, muharip olmayacak. Kuzey Irak Kürtleri, denetimlerindeki topraklardan Irak askerlerinin geçmesine yardımcı olacak.
BATI’DA BOĞMA: Operasyon kapsamında DAEŞ’in Musul’un batısına doğru sürülmesi ve terör örgütünün bu bölgede boğulması hedefleniyor.
TÜRKİYE’NİN 2 HASSASİYETİ
Türkiye’nin Musul operasyonuna sağlayacağı katkı ile ilgili müzakereler sürüyor. Türkiye’nin operasyonla ilgili 2 çekincesi şöyle: Türkiye, Musul kurtarılırken, İran’ın etkisinde olan Iraklı Şii milislerin şehre girmesini istemiyor.
Türkiye, Musul’da Türkmen nüfusa sahip olan Telafer’de Şii ve Sünni Türkmenler arasında bir iç savaş ya da “intikam” savaşı çıkmasından büyük endişe ediyor. Çünkü Sünni Türkmenlerin bir kısmı DAEŞ’e destek vermişti. Bu nedenle Türkiye her iki taraf arasında yoğun diplomasi yürütüyor.
BAHAR BAKIR / GAZETE HABERTÜRK