Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Amerika Zalmay Halilzad: Önümüzdeki 20 yıl Suriye’de Kürdistan kurulmaz | Dış Haberler

        ZALMAY Halilzad, 1951’de Afganistan’ın Mezar-ı Şerif kentinde doğdu. Henüz 30’larındayken Afgan siyasetini belirleyen isimlerden biri oldu. Ancak doğduğu topraklar için değil, ABD için çalıştı. 1984’te Amerikan Dışişleri’ne girdi. ABD, Afganistan’a 2001’de savaş açtı, 2 yıl sonra Kâbil Büyükelçisi oldu. ABD 2003’te Irak’ı işgal etti, 2 yıl sonra Bağdat Elçisi oldu. Herkes aslında Halilzad’ın bir elçinin çok ötesinde olduğunu biliyordu. Baba Bush’tan beri Neo-Con çevrelerin vazgeçilmez isimlerindendi. Oğul Bush zamanında da ABD’nin Irak ve Afganistan politikalarının mimarlarından biri oldu. Kimine göre Büyük Ortadoğu Projesi’nin altında onun da fikirleri yatıyor.

        REKLAM

        Halilzad, 2009’da dışişlerinden ayrıldı, kendini akademiye verdi. Ancak “Ortadoğu” denildiğinde kapısı hemen çalınanlardan. Öyle ki ABD Başkanı Donald Trump’ın dışişleri bakanlığı için düşündüğü isimlerden biriydi. Sınırımızda yeni bir devletin doğum sancıları yaşanırken, biz de Halilzad’a telefonla ulaştık. Barzani’nin referandum ısrarından Türkiye’nin olası tepkilerine kadar pek çok şeyi masaya yatırdık. Halilzad, Irak politikası konusundaysa özeleştiri yaptı.

        - Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’ye yeni bir operasyon düzenlenebileceği sinyalini veriyor. Böyle bir operasyonun sonuçları ne olur?

        Türkiye ve ABD önemli müttefikler. Ama malumunuz bazı konularda, özellikle de PYD konusunda fikir ayrılığı yaşıyoruz. Bir yandan DEAŞ’e karşı PYD’yle işbirliği yaparken, diğer yandan hiçbir zaman PYD’nin PKK’yla bağı olduğunu reddetmedik. Bu işbirliğinin taktiksel olduğunu anlattık. Burada soru şu: Bu operasyonun amacı ne olacak? Detayları bilmiyoruz.

        - Mesela hedef Afrin olabilir...

        Umuyorum ki operasyon ABD’yle koordinasyon içerisinde olur. ABD güçlerinin yakınında bir operasyonun karşılıklı anlayış içerisinde yürütülmesi gerek.

        - Kısa süre önce ABD askerleri, Özgür Suriye Ordusu’yla çatıştı. Ankara- Washington arasında gerilim yaşandığı iddia edildi. Böyle gerilim ler tekrarlanır mı?

        REKLAM

        Umuyorum ki olmaz. ÖSO’yu Türkiye gibi biz de destekliyoruz. Bu çatışma, ABD’nin ÖSO’ya karşı duruşunu değiştirdiği anlamına gelmiyor. Zaman zaman niyetler yanlış anlaşılabilir.

        ‘NAZİLERE KARŞI SOYVETLER, DEAŞ’A KARŞI YPG’

        - Çatışma Menbiç’teydi, YPG orada. Evet, ABD hem ÖSO hem YPG’yi destekliyor. Fakat Trump yönetiminin ÖSO’ya yardıma gönüllü olmadığı iddia edildi. Bir grubu diğerine tercih etme gibi bir durum olabilir mi?

        Bazı iddialar ortaya atıldı ancak bildiğim kadarıyla ordumuz ÖSO’ya desteğe devam ediyor. ABD’nin ÖSO’yu düşman gördüğünü ya da seçim yaptığını düşünmüyorum. YPG konusundaysa, acil bir amacı yerine getirmek için bazen, aksi durumda asla işbirliği yapmayacağınız gruplarla çalışabilirsiniz. Mesela 2. Dünya Savaşı’nda Nazilere karşı Sovyetler’le işbirliği yaptık.

        - ABD’yle gerilim yaşanırken Türkiye diplomatik olarak zaman zaman Rusya ve İran’la yakınlaşıyor. “ABD, Türkiye’yi kaybediyor” diyebilir miyiz?

        REKLAM

        Obama döneminde ilişkilerin etkili şekilde sürdürülemediği bir gerçek. Trump yönetimiyse ilişkileri güçlendirmek istiyor. DEAŞ tehdidi ortadan kalktığında da PYD engelini aşmış olacağız. Sadece dış politika değil iç politika konusunda da fikir ayrılıklarımız var ama bunların hepsi taktiksel ayrılıklar, stratejik değil.

        Halilzad, 2007’de görev süresinin dolduğu Bağdat’tan ayrılırken

        ‘ABD-TÜRKİYE AYRI YATAKLARDA YATAR AMA ASLA BOŞANAMAZ’

        - Türkiye ve ABD arasında bir Katolik evliliği mi var?

        (Gülüyor) Öyle bir evlilik ki boşanmak ihtimal bile değil. Farklı yataklarda yatabiliriz ama evi terk edemeyiz.

        ‘BARZANİ REFERANDUMU ERTELEME SİNYALİ VERİYOR, TARİH KESİN DEĞİL’

        - Türkiye’nin en büyük endişesi Suriye-Irak sınırı boyunca bir Kürt yapısının kurulması. Erbil bağımsızlık referandumu yapıyor. Suriye’de kantonlar var. Sizce endişe gerçekleşiyor mu?

        Türkiye ve Iraklı Kürtler arasındaki ilişkide adeta devrim yaşandı. Bir dönem Türkiye Irak’ta Kürt yapısını istemiyordu. Referandum mevzuuna gelince, herkes Kürtlerin amaçlarının bağımsızlık olduğunu biliyordu. Erbil ve Bağdat hâlaâ referandum konusunda müzakereleri yürütüyor. Anlaşma olmazsa referandum gerçekleşir. Barzani “25 Eylül” dedi ama o konuda soru işareti var.

        REKLAM

        - Fakat 25 Eylül’de ısrarcı...

        Eğer ABD-Bağdat ve Erbil anlaşamazsa, Barzani’nin referandum kararından geri adım atması çok zor. Ama takip ettiğim kadarıyla Barzani son birkaç gündür referandumu erteleyebileceği sinyalleri veriyor. Demek ki göz önünde bulundurduğu bir şeyler var.

        - Türkiye “Referandumu desteklemiyoruz” açıklaması yaptı. Ancak bağımsızlık halinde herhangi bir yaptırım uygulanacağı sinyali de vermedi. Ankara, bağımsız Kürdistan’a hazır mı?

        Referandum gerçekleşirse, bu ertesi gün Kürdistan bağımsızlık ilan edecek anlamına gelmiyor. Bağımsızlığın nasıl ilan edileceği konusunda da müzakere yapılacak. Herkes için en iyi seçenek Bağdat ve Erbil’in anlaşarak yürüttüğü bir sürecin yaşanması.

        ‘TÜRKİYE, BAĞIMSIZLIK HALİNDE KÜRTLERE KARŞI GÜÇ KULLANMAZ’

        REKLAM

        - “Elçi” isimli kitabınızda, Irak’ın işgalinden önce Barzani’nin Türkiye’yle savaşa hazır olduğunu yazdınız. Çünkü Türkiye o dönemde Irak’ta bir Kürt yapısına karşı çıkıyordu. Kürtler bağımsızlık kararı alırsa, Ankara’dan bu kez nasıl bir tepki beklersiniz?

        Öncelikle işgal öncesi dönemden bahsetmek istiyorum. İki mesele vardı. Biri Türkiye, ABD ve koalisyon ülkelerine operasyon için topraklarını açacak mıydı? Parlamentonuz veto etti. Diğer meseleyse, Türkiye o dönemde Irak’a operasyon düzenlemeyi tartışıyordu. O dönem Türk-Kürt çatışmasının önüne geçmek için çaba harcadım. Neyse ki bu olmadı. Şimdiye gelecek olursam... Çatışma beklemiyorum. Ankara, tıpkı Washington gibi “Referandum şimdi olmasa daha iyi” dedi. Fakat buna rağmen kimsenin Kürtlere karşı güç kullanacağını düşünmüyorum.

        - Peki bağımsız bir Kürdistan böylesine çalkantılı bir coğrafyada varlığını sürdürebilir mi? Bir yanda Türkiye, diğer yanda İran...

        Türkiye, Irak ve hatta İran’la iyi ilişkiler kurmaları çok önemli. Bu nedenle Bağdat’la varılacak bir anlaşma herkesi rahatlatacaktır. Referandum olsa bile Barzani Bağdat’la tekrar masaya oturmak zorunda.

        REKLAM

        - Sizce Suriye’de yeni bir Kürdistan mı kuruluyor?

        Bu iç savaş sonrasında nasıl bir Suriye’nin ortaya çıkacağıyla alakalı. Merkezi yönetim mi olacak, yoksa federal yapı mı? Önümüzdeki 15-20 yıl içerisinde Kürdistan kurulacağını sanmıyorum. Çünkü ellerindeki bölgeler cepler halinde. Birbiriyle tamamen bağlantılı değil. Toprak yapısı, ideolojik evrimi Irak Kürdistanı’ndan çok farklı.

        - Peki 15 yıl sonra?

        Ortadoğu’da 15 yıl sonrasını tahmin etmek çok zor. Öngörülebilir bir tarihte Irak’taki Kürdistan gibi bir yapının Suriye’de ortaya çıkmasının zor olduğunu söyleyebilirim.

        ‘SURİYE’NİN BEDELİ DAHA ÖDENECEK’

        - Peki Suriye konusunda en büyük hata neydi?

        Kimyasal silah konusunda kırmızı çizgi çekip uygulamamak büyük hataydı. İhmallerimiz rejim ve destekçilerinin acımasızlığına yol açtı. Tüm bunlar olağanüstü durum yarattı. Ortam aşırıcı grupların üstünlük sağlamasına neden oldu. En büyük acıyı Suriye halkı çekiyor. Bence dünya bu savaşın bedelini bir süre daha ödeyecek.

        REKLAM

        ‘DEAŞ’IN ORTAYA ÇIKMASININ NEDENİ ABD’NİN IRAK’TAN ÇEKİLMESİ’

        - ABD’nin Irak’ı işgalinden 3 yıl sonra Bağdat Elçisi oldunuz. Herkes şimdi o işgalin hatalarını kabul ediyor. Size de sormak isterim, hataların en büyüğü neydi?

        Bu soru için çok teşekkür ediyorum çünkü ben de kendimi eleştirdim. 3 büyük hata var: Birincisi işgal. Ülkeyi özgürleştirmeye gidecektik ancak işgal ettik. İkincisi, Irak ordusunu dağıtmak. Üçüncüsü: Baas Partisi’ni lağvetmek. Tüm bunlar pek çok kişiyi sistemin dışına itti, düşmanlaştırdı. Bence DEAŞ bizim Irak’ı kaderine terk etmemizin, askerlerimizi çekmemizin sonucunda ortaya çıktı. Dönemin Irak yönetimi de yanlış politikalar izledi. Sünni Araplar kendilerini dışlanmış hissetti.

        REKLAM

        ‘SADDAM’IN İNFAZINI ERTELEMEYE ÇALIŞTIM’

        - Saddam idam edildiğinde Bağdat Elçisi’ydiniz. Yazışmalarınız Wikileaks’e sızdırıldı. Washington’a Saddam’ın infazını detaylarıyla raporlamışsınız. Saddam’ı o şekilde infaz etmek doğru muydu?

        Başbakan Maliki infaz konusunda aceleciydi. Ertelemesi için onu ikna etmeye çalıştım. Çünkü bayram üzeriydi. Tepki çekeceğini, ertelenmesi gerektiğini söyledim. Fakat Maliki, Saddam destekçilerinin bir okulu basacağı ve Saddam’ın serbest bırakılmasını isteyeceklerine dair istihbarat aldıklarını söyledi. Zamanlama konusunda itirazı olanlar var ama pek çok kişinin infazın doğru karar olduğunu düşündüğünü görüyorum.

        Saddam mahkemede savunma yaparken

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ