99 YIL SONRA MEHMETÇİK LİBYA’DA
Ankara'nın kaygıları giderildi, komuta artık NATO'da...
Türk askerine Libya vizesi veren tezkere TBMM’de kabul edildi. Tezkereye sadece BDP ‘Hayır’ dedi. Beş gemi ve 1 denizaltı dün resmen uluslararası göreve başladı. 1028 asker Libya yolcusu. Türk askeri kara harekâtına katılmayacak, komuta NATO’ya geçecek.
NATO’nun Libya operasyonuna Türk askeri gönderilmesine izin veren tezkere dün TBMM’de 3 saatlik gizli görüşmenin ardından kabul edildi. El kaldırma usulüyle oylama sonucunda kabul ve ret oylarının sayısı açıklanmadı. Yalnızca BDP “hayır” dedi.
Tezkere ile Türk askeri Trablusgarp savaşı sonrası 1912’de çekildiği bölgeye, 99 yıl sonra bu kez NATO görevi için dönecek.
Tezkere Meclis’e sabah saatlerinde gönderilirken iki sayfalık gerekçesinin öğleden sonra dağıtılması ve başlığının “Türk Silahlı Kuvvetlerinin Yabancı Ülkelere Gönderilmesine İzin Verilmesine İlişkin TBMM Kararı” yazılması karışıklığa yol açtı. Gerekçede, Türkiye’nin başından beri “kararlı ve tutarlı” bir politika izlediği aktarılırken, 25 bin vatandaşın Libya’dan tahliye edildiğine dikkat çekildi. Libya yönetimi, Bingazi’deki Ulusal Konsey ve uluslararası taraflarla yapılan diplomatik temaslar anımsatıldı.
TEZKEREDE KARA HAREKATI YOK
Libya’ya ilişkin BM kararlarında “kara harekatı” seçeneğinin açıkça hariç tutulduğunun vurgulandığı gerekçede, “NATO’nun Libya bağlamında üstlenmesi muhtemel rolde, ittifakın mümtaz konuma sahip bir üyesi olarak ülkemizin de ulusal strateji ve çıkarlarımız doğrultusunda üzerine düşen sorumlulukları üstlenmesi ve gerekli katkıları yapması öngörülmektedir” denildi.
‘TORBA TEZKERE’ BENZETMESİ
Gizili oturum sırasında Genel Kurul Salonu yakınındaki tüm odalar boşaltılırken, kulisler de geçişlere kapatıldı. Dinleme ihtimaline karşı jammer devreye sokuldu, cep telefonları devre dışı bırakıldı. Gizli oturum tutanakları 10 yıl açıklanamayacak. MHP’li Deniz Bölükbaşı, oturum öncesinde, tezkere ile görev kapsamının hükümete bırakılmasını “torba tezkere” diye eleştirdi ve “garabet” olarak nitelendirdi. BDPli Hasip Kaplan ise, twitter’da “Ret” vereceklerini açıkladı ve “Türkiye’nin taşeron veya figüran olacağı bir projeye hayır diyoruz. Halkların kendi kaderini belirleme haklarına saygı duyulmalıdır” diye yazdı.
"TÜRKİYE'NİN TALEPLERİ KABUL GÖRDÜ"
Libya Tezkeresi Meclis’ten geçerken, Türkiye’nin operasyonun NATO komutasında olması gerektiği yönündeki haklı talebi de kabul edildi. ABD, İngiltere, Fransa ve Türk Dışişleri Bakanları dün gerçekleştirdikleri telekonferansla anlaşmaya vardı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu yaptığı açıklamada, “Şu anda prensipte mutabakat sağlandı.
‘SÖZ VERİLDİ’
En kısa zamanda Paris Zirvesi sonrası oluşan koalisyon bu misyonu bırakıp tamamiyle operasyonu NATO’ya devredecek. Türkiye’nin bu konudaki kaygı ve talepleri kabul gördü” dedi. Davutoğlu, BM kararı sınırları içerisinde kalınarak ve ateşkes sağlama hedefiyle komutanın NATO’ya devredilmesi kararı alındığını, teknik çalışmaların en kısa zamanda tamamlanması yönünde de Türkiye’ye söz verildiğini vurguladı. Davutoğlu Türkiye‘nin NATO operasyonundaki rolü ve desteğinin belli olduğunu da belirterek, “İnsani yardım ve silah ambargosunun denizden uygulanması yönünde desteğimiz olacak. Bu konuda da mutabakat sağlandı” diye konuştu.
Diplomatik kaynaklar Türkiye’nin herhangi bir kara veya hava operasyonuna katılmayacağını belirtti.
"LİBYA'YA HAVA OPERASYONUNUN KOMUTASI İZMİR'DE OLACAK"
NATO kaynakları, Libya'ya hava operasyonunun komuta merkezinin İzmir'de olacağını söyledi. Aynı kaynaklar, NATO'da dün alınan uçuşa yasak bölgenin İttifak bünyesinde uygulanması kararının bu aşamada sadece planlamaya yönelik olduğunu belirtti. Kaynaklar, BM'nin 1973 sayılı kararının tüm unsurlarının tamamıyla NATO'ya devrinin pazar ya da pazartesi günü olacağını, bu konuda siyasi irade bulunduğunu kaydetti. NATO kaynakları, operasyonun gelecek haftadan itibaren bütünüyle İttifak'ın komutasına geçmiş olacağını ifade etti.
"NATO, LİBYA'DAKİ OPERASYONLARIN KOMUTASINI PAZAR YA DA PAZARTESİ GÜNÜ ALACAK"
İtalya Dışişleri Bakan Franco Frattini, NATO'nun Libya'ya yönelik operasyonların komutasını pazar ya da pazartesi günü alacağını bildirdi. Frattini, Tunus'un başkenti Tunus'ta düzenlediği basın toplantısında, Libya'da yürütülen operasyonlarla ilgili olarak "NATO, pazar ya da pazartesi günü operasyonel olacak" derken, NATO'nun ayrıca salı günü İngiltere'nin başkenti Londra'da toplanacağını kaydetti.
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague de şimdiye kadar konu üzerinde nihai bir anlaşmaya varılmamasına rağmen NATO'nun birkaç gün içinde Libya'daki operasyonların tam komutasını almasını beklediklerini söyledi. Hague, BBC televizyonuna yaptığı açıklamada, NATO'nun Libya'daki operasyonların tam komutasını birkaç gün içinde almasını beklediklerini belirterek, Libya lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı güçlerin, gerçek bir ateşkes için Misrata gibi yerlerden geri çekilmeleri gerektiğini bildirdi. İngiltere Dışişleri Bakanı ayrıca Libya'daki hava saldırılarında sivillerin öldüğüne ilişkin bir kanıt olmadığını sözlerine ekledi.
Bu arada, İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, uluslararası koalisyon güçlerinin başlattığı Libya harekatının komutasının NATO'ya geçmesi kararını tatmin edici bulduğunu söyledi. Belçika'nın başkenti Brüksel'deki toplantılara katılan Berlusconi, Libya'daki harekatın komutasının NATO'ya geçmesi için ''Karar kesinlikle tatmin edici'' dedi. ''Bundan sonra koalisyon güçleri yok. Komuta NATO'nun himayesinde toplanıyor'' diyen İtalya Başbakanı, kararın pazar günü sonuçlandırılabileceğini ifade etti.
OSMANLI 1912’DE ÇEKİLDİ
Mehmetçik Libya’ya 99 yıl sonra dönüyor. Osmanlı döneminde Turgutreis’in 1552’deki kuşatmasıyla Kuzey Afrika’ya adım atan Türk askeri, 350 yıl bayrak gösterdiği bölgeden, 1911’de Trablusgarp Savaşı sonrası 1912’de imzalanan Uşi Anlaşması’yla çekilmişti. Türk Silahlı Kuvvetleri ise ilk uluslararası operasyonuna 1950 yılında Kore’de katılmıştı.
PARİS ARTIK DEVRE DIŞI
Başbakan Erdoğan, "Görevleri NATO devralıyor. Paris devre dışı kalmaya başladı, bunu Libya'daki süreç için çok olumlu görüyorum" dedi. NATO'nun şu anda Libya'ya ilişkin görevleri devralmaya başladığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şu anda NATO'nun devreye girmesiyle birlikte belli yerlerde aslında bir rahatlama meydana geliyor. Yani Paris artık devre dışı kalmaya başladı. Ben Paris'in devre dışı kalmasını özellikle Libya'daki bu süreç için çok olumlu görüyorum. En azından Türkiye olarak bizim kardeş Libya'da yapacağımız çok şey var. Çünkü arzumuz şuydu; NATO buna tek başına müdahil olmasın, yanına Arap Birliğini ve Afrika Birliğini de alsın. Müşterek olarak bunu yapalım. Çünkü Afganistan'da bu yanlış görüldü. Irak'ta bu yanlış değişik bir şekilde görüldü. Aynı yanlış Libya'da yaşanmasın istedik. Bu da NATO'da kabul gördü. Şu anda BM'nin 1970 ve 1973 sayılı kararla ilgili atılan adımlar, bu hassasiyetler gözönünde bulundurularak yapılıyor"
BAKAN ÇİCEK'TEN BATI'YA AĞIR ELEŞTİRİ:
Frankenstein gibiler
BAŞBAKAN Yardımcısı Cemil Çiçek Libya operasyonu çerçevesinde Batı dünyasını, “Bölgede matruşka gibi bir durum var. Birileri birilerinin arkasından iş çeviriyor. O insanları yaratan onlar, Frankenstein gibi yok etmek isteyenler de onlar” sözleriyle eleştirdi. Diplomasi Muhabirleri Derneği üyeleriyle bir araya gelen Çiçek, TÜSİAD’ın anayasanın değiştirilemez maddeleriyle ilgili önerisini de, “İlk üç madde ülkenin ortak paydasıdır. Bu paydaları göz ardı ederseniz, ciddi sıkıntılar doğar. Bayrak, milli marş, başkent, demokratik çağdaş hukuk devleti, üniter devlet bunlar ortak paydamızdır” diye değerlendirdi.
‘KADDAFİ KAFALILAR’
Aksaray’da partisinin düzenlediği bir toplantıya katılan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, “Biz Libya’da kardeşlerimize namlu uzatan ülkelerden biri olmayacağız” dedi. Bağış, “Orada gerekirse insani yardım koridorları kuracağız. O insanların gıdaya, ilaca, suya, şefkate ihtiyaçları var. Onlar bizim kardeşlerimiz. Bizim ceddimiz orada savaşmış. Kardeşlerimizi orada yalnız bırakamayız. Hele hele oldu bittiye getirmeye çalışan, uluslararası kurumların toplanmasını beklemeden bir takım saldırılar yapmaya kalkan Avrupalı Kaddafi’lere hiç bırakmayacağız” diye konuştu
LİBYA'DA İTALYANLARA KARŞI ‘GÖNÜLLÜ’ OLARAK SAVAŞTI
İtalya’nın 5 Ekim 1911’de Trablus’a asker çıkarması üzerine, gönüllü olarak cepheye giden genç subaylar arasında o dönem Kolağası (kıdemli yüzbaşı) rütbesindeki Mustafa Kemal Atatürk de vardı. Gazeteci Mustafa Şerif kimliğiyle gizlice Trablusgarp’a geldiğinde binbaşılığa yükselen Mustafa Kemal, yerel halkı İtalyanlara karşı örgütledi ve Tobruk’ta İtalyanları mağlup etti. Mustafa Kemal, Mart 1912’de Derne Komutanlığı’na getirildi ve burada başarılı savunma muharebeleri yaptı.
LİBYA'DA KOMUTAYI NATO DEVRALIYOR
NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, Libya'da uçuşa yasak bölge uygulamasının NATO sorumluluğunda yürütüleceğini duyurdu. Rasmussen, NATO büyükelçilerinin toplantısının ardından yaptığı açıklamada, İttifakın Libyalı sivilleri korumak için harekete geçeceğini belirtti. NATO'nun uçuşa yasak bölge uygulamasını yürütmesi konusunda altı günden bu yana süren tıkanıklık, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun bugün ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ve Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe ile telekonferans üzerinden yürüttüğü müzakerelerle aşılmıştı.
72 saat alabilir
NATO kaynakları, tüm üye ülkelerin onayı gerektiği için, komutanın NATO tarafından üstlenilmesinin 72 saati bulabileceğini, İtitfak’ın Pazartesi gününden itibaren komutayı devralabileceğini kaydettiler.
Londra konferansı
Askeri müdahalenin siyasi kararının alındığı Paris toplantısına davet edilmeyen Türkiye, daha geniş bir kapsamda, Londra düzenlenecek konferansa ise katılacak. Türk Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Londra Konferansı’na gideceklerini belirtirken, “Bizim iki şartımız vardı, birisi BM Güvenlik Konseyi'nin ve BM evrensel değerlerinin hakim olacağı bir çerçeve, bunu sağlamaya çalışıyoruz. İkincisi de bölgesel katılım. Londra'daki toplantı da bu çerçevede yapılacak. Bu konuda da istişarelerde bulunduk. Dolayısıyla Londra'daki toplantı Paris'in bir devamı mahiyetinde değil. Bu, NATO'nun ve bu harekatın içinde yer alacak BM unsurlarıyla, bölgesel unsurların katılımıyla gerçekleşecek" dedi.
Almanya operasyona katılmıyor
Libya askeri müdahalesine katılmama kararı alan Alman hükümeti, NATO görevleri için Akdeniz’de bulunan gemilerini de geri çekmişti. Alman hükümeti, NATO'nun Libya müdahalesinde komutayı üstlenmesine karşı çıkmıyor, ancak operasyona asker desteği vermeyeceğini vurguluyordu. Libya açıklarında silah ambargosunu denetlemeye başlayan NATO kuvvetleri, gerekli durumda ateş etme yetkisine sahip bulunuyor.
Federal Alman hükümeti, müttefiklerinin Libya’daki askerî yükünü hafifletmek amacıyla, Afganistan’da AWACS keşif uçuşlarına destek vermek üzere, yaklaşık 300 asker göndermeyi kararlaştırmıştı.
LİBYALI YETKİLİ: "LİBYA, İSYANCILARLA GÖRÜŞMEYE HAZIR"
Eski Libya Başbakanı Abdulati El Ubeydi, "ülkesinin Libyalı isyancılarla görüşmeye hazır olduğunu" söyledi.
Afrika Birliği'nin Libya'daki krizin sona erdirilmesiyle ilgili Etiyopya'nın başkenti Addis Ababa'da yapılan toplantısına katılan Libya heyetinin üyesi Ubeydi, ülkesinin muhalif isyancılarla görüşmeye, seçimlerin yapılması olasılığı dahil olmak üzere siyasi reformları kabul etmeye hazır olduğunu ifade etti.
Ubeydi, Libya'daki şiddet olaylarının, yabancıların aracılık etmesiyle "aşırı uçlar" tarafından çıkarıldığını iddia etti.
Afrika Birliği'nden bir yetkili, Libya'da demokratik seçimlerin yapılabilmesine öncülük etmesi için geçiş süreci önerisinde bulunmuştu.
"KOALİSYON GÜÇLERİNİN SALDIRILARI, KADDAFİ'NİN ASKERİ KONTROLÜNÜ AZALTTI"
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) üst düzey yetkilisi Koramiral Bill Gortney, koalisyon güçlerinin Libya lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı güçlere saldırısının, Kaddafi'nin kara birlikleri üzerindeki komuta yeteneğini azalttığını söyledi.
Gortney bununla birlikte, koalisyonun bir haftadır havadan ve denizden sürdürdüğü operasyona rağmen Kaddafi'nin kara güçlerinin hala tehdit oluşturmaya devam ettiğini belirtti.
Pentagon'da basın toplantısı düzenleyerek, Libya'ya yönelik operasyona dair son gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulunan Gortney, koalisyon güçlerinin, bir haftayı aşkın süredir Kaddafi güçlerinin kuşatması altındaki Ecdebiye kentinin yakınında, kente ateş açmaya hazırlanan Libya tanklarını vurduğu bilgisini verdi.
Gortney, operasyonda görev alan keşif uçaklarının sayısı arttıkça, Kaddafi'ye bağlı kara güçlerinin peşine daha iyi düşülebileceğini kaydetti.
Kaddafi güçlerinin liderleriyle iletişim kurma yeteneğinin de azaltıldığını ifade eden Gortney, ancak karada sivillere yönelik tehdidin ciddiyetini koruduğunu anlattı.
Gortney, Kaddafi'nin gönüllüleri silahlandırmaya başladığına dair haberlerin olduğunu da bildirdi.
ABD güçlerinin, Libya'da uçuşa yasak bölge uygulamasının kontrolünü NATO komutasına devretmeye hazırlandığını ifade eden Gortney, ancak sivillerin korunmasını amaçlayan havadan karaya saldırıların sorumlululuğunun, bu alandaki komutanın devrine dair bir anlaşmaya varılana kadar ABD'nin sorumluluğunda kalmaya devam edeceğini belirtti.
Gortney, bir soru üzerine, Kaddafi'ye bağlı güçlere karşı kullanılan Amerikan silahlarının çoğunun, hassas güdümlü silahlar, Tomahawk seyir füzeleri ve lazer güdümlü ya da GPS güdümlü bombalar olduğunu kaydederken, "Libya'da seyreltilmiş uranyum mühimmatının kullanıldığı yönünde bir bilgisinin ise olmadığını" söyledi.
Koramiral Gortney, Libya'da ABD ve müttefikler arasındaki askeri görevlerin paylaşımının büyük oranda eşit olduğunu da belirtti.
MİSRATA'DA KADDAFİ'YE BAĞLI GÜÇLERİN SALDIRISINDA 6 KİŞİ ÖLDÜ
Libyalı muhalifler, Muammer Kaddafi'ye bağlı güçlerin Misrata kentine açtıkları tank ve havan ateşinde 6 kişinin öldüğünü söyledi.
Sadun adındaki bir isyancı, Kaddafi'ye bağlı güçlerin sabahtan beri Misrata'nın batısındaki mahalleleri hedef aldığını belirterek, ölenler arasında 2, 5 ve 12 yaşlarındaki 3 kız kardeşin de olduğunu söyledi.
Sadun ayrıca, 10-12 kadar tankın bu akşam Misrata'ya girerek Trablus Caddesi civarında dolaştığını, ateş açtıktan sonra da ayrıldığını ifade etti.
BEYAZ SARAY SÖZCÜSÜ CARNEY: "OBAMA, LİBYA KONUSUNDA HALKA SESLENECEK"
ABD Başkanı Barack Obama, Kongre'deki Demokrat ve Cumhuriyetçi liderlerle Libya konusunda telekonferans yoluyla bir görüşme yaptı.
Görüşme, NATO'nun Libya üzerindeki uçuşa yasak bölge uygulamasının kontrolünü üstlendiğine dair açıklamasının bir gün sonrasında düzenlendi.
Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, Obama'nın görüşmede Kongre liderleriyle, Libya'daki durum ve NATO'nun askeri komuta ve kontrolü devralmasıyla ilgili son bilgileri paylaştığını söyledi.
ABD Başkanı Obama, Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi John Boehner'in başını çektiği bazı kesimlerce, Amerikan ordusunun Libya'daki misyonuna ilişkin hedefler konusunda Kongre'yi yeterince bilgilendirmemekle eleştiriliyor.
Beyaz Saray, Kongre ile yeterince istişare ettiğini savunurken, özellikle Cumhuriyetçiler başta olmak üzere bazı Kongre üyeleri buna katılmıyor.
Öte yandan, Obama'nın, Libya konusunda "çok yakında" halka sesleneceği bildirildi.
Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, Obama'nın bugün değil, ancak "çok yakında" Libya'daki durumla ilgili olarak halka hitap edeceğini açıkladı.
Carney, Obama'nın konuşmasında, Libya'daki hedeflerin ne olduğunu ve askeri operasyon kararının neden doğru olduğuna inandığını anlatacağını belirtti.
NATO'nun Libya'daki tüm misyonun kontrolünü üstlenmesi yolunda siyasi düzeyde mutabakatın sağlandığını da ifade eden Carney, ancak bununla alakalı askeri planların üzerinde halen çalışılmakta olduğunu kaydetti.
Carney, Obama'nın daha önce, ABD'nin Libya'ya operasyonun kontrolünü devredeceğini açıkladığına işaret ederek, "Ne yapacağını söylemişti ve söylediğini de yapıyor" dedi.
EL CEZİRE: "MUHALİFLER ECDEBİYE KENTİNE GİRDİ"
El Cezire televizyonu, Libyalı muhaliflerin hükümetin kontrolü altındaki Ecdebiye kentine batıdan girdiğini duyurdu.
Haberini muhaliflerin açıklamalarına dayandıran televizyon, Libya lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı bazı askerlerin, muhaliflerle girilen şiddetli çatışmaların ardından tutsak alındığını belirtti.
El Cezire'nin haberinde, Kaddafi'ye bağlı güçlerin şu an için Ecdebiye'nin batısında mevzilendikleri de kaydedildi.
CUMHURBAŞKANI GÜL: ''GÖREVİN NATO'YA VERİLMESİ DOĞRU OLACAKTIR''
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Libya'ya uluslararası müdahale görevinin NATO'ya verilmesinin doğru olacağını söyledi.
Gül, Gabon Cumhurbaşkanı Al Bongo Ondimba ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Libya'ya yönelik müdahaleyi nasıl değerlendirdiğine ilişkin soruyu yanıtladı.
Türk gazetecilerin, Gabon makamlarının sayı sınırlaması sonucu izleyemediği basın toplantısına ilişkin Cumhurbaşkanlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre Gül, Ondimba ile görüşmesinde ikili ilişkilerin yanı sıra uluslararası konuları da ele aldıklarını belirtti.
Libya'da yaşananların Avrupa'dan daha önce Afrika ve Arap ülkelerini ilgilendirdiğini ifade eden Gül, BM Güvenlik Konseyi'nin uçuşa yasak bölge kararında 3 Afrika ülkesinin oyu bulunduğuna dikkati çekti.
Türkiye'nin başından beri Libya'da kan dökülmeden, altyapısı ve güvenlik güçleri yıpratılmadan değişimin gerçekleşmesini arzu ettiğini kaydeden Gül, ''Benim şahsi kanaatim, Libya liderinin hemen değişime müsaade etmesi, görevden çekilmesi ve Libya'nın altyapısının daha fazla tahrip edilmesine fırsat vermemesidir'' dedi.
Türkiye'nin, strateji geliştirilmeden Libya'ya ateşin başlatılmasını garip karşıladığını anımsatan Gül, ''NATO'nun askeri ve siyasi kanadındaki toplantılar tartışmalı geçti biliyorsunuz. Neticede bu görevin NATO'ya verilmesi doğru olacaktır'' diye konuştu.
Gabon Cumhurbaşkanı Ondimba da bir ülkenin iç meselesinde taraflardan birinin diğerine karşı zafer kazanmasının asla tercih edilemeyeceğini dile getirdi.
Libyalıların birbirine karşı zafer kazanamayacağını ifade eden Ondimba, ''Zafer olacaksa tüm Libya'nın olmalıdır. Ülkenin korkunç duruma sürüklenmesi engellenmelidir. Bu yapılmazsa ülkenin yeniden inşası çok zor olacaktır'' dedi.
LİBYA'DA DÜN YAŞANANLAR
KADDAFİ MİSRATA LİMANI'NI ELE GEÇİRDİ
Libya lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı tankçı birliklerin, hala Misrata kent merkezinde oldukları bildirildi.
Bir görgü tanığı Reuters ajansına telefonla yaptığı açıklamada, Batılı güçlerin düzenledikleri hava saldırısında Kaddafi'ye bağlı birliklerin Misrata dışındaki tanklarını vurduklarını, ancak kent merkezinde hala tankların bulunduğunu söyledi.
Kaddafi'ye bağlı birliklerin bugün ayrıca Misrata Limanı'nın kontrolünü ele geçirdikleri, deniz yoluyla ülkeden ayrılmaya çalışan Sahra Altı Afrikasından ve Mısır'dan gelen göçmen işçilerin burada sıkıştıkları belirtildi.
KOALİSYON TACURA'YI BOMBALADI
Libya'da, koalisyon güçlerinin başkent Trablus'un Tacura bölgesini bombaladığı bildirildi.Görgü tanıkları, Trablus'un yaklaşık 30 kilometre doğusundaki Tacura bölgesinin bugün bombalandığını söyledi. Devlet televizyonu da bölgedeki askeri ve sivil alanların havadan vurulduğunu duyurdu. Bombardımanda can kaybı olup olmadığı henüz bilinmiyor. Koalisyon güçlerinin, Kaddafi'nin Guededfa aşiretinin yaşadığı Sebha kentini bombaladığı bildirildi. AFP'ye açıklama yapan bir görgü tanığı, başkent Trablus'un 750 kilometre güneyindeki Sebha kentinin dün akşam ve bu sabah havadan bombalandığını belirtti. Dün ise Kaddafi'nin Ecdebiye'deki karargahına hava saldırısı düzenlendiği bildirilmişti. Bölgedeki AFP muhabiri ise Trablus'un merkezinden uçaksavar ateşi seslerinin geldiğini kaydetmişti.
CAMERON: LİBYA'DA BM KARARINA BAĞLI KALINMASI ÖNEMLİ
İngiltere Başbakanı David Cameron, Libya'daki koalisyon güçlerinin BM kararına bağlı kalmasının ve bu kararın dışına çıkmamasının önemli olduğunu söyledi.
Cameron, İngiltere'nin Nottingham kentinde yaptığı konuşmada, "Bu karardan, daha ileriye gitmememiz önemli" dedi. İngiltere Başbakanı ayrıca, Libya'ya yönelik operasyonun "Bingazi'de olası bir katliamı önlediğini" kaydetti.
Bu arada İngiltere Savunma Bakanlığı, İngiliz güçlerinin Libya hava savunma sistemlerine yönelik füze saldırılarının dün akşam da devam ettiğini bildirdi.
İngiltere Libya'ya yönelik operasyonun gidişatından memnun olduğunu açıklarken, Londra'da gelecek hafta Libya'ya ilişkin uluslararası bir konferans yapılması bekleniyor.
MERKEL MÜLTECİLERE YARDIM ETMEK İSTİYOR
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Libya'dan kaçan mültecilere yardım edilmesi gerektiğini söyledi. Merkel, bugün Federal Mecliste AB zirvesine ilişkin yaptığı hükümet açıklamasında, Alman hükümeti için Libya'daki savaştan kaçan mültecilere insani yardım yapılmasının çok önemli olduğunu belirterek, "Libya'dan gelmesi olası iç savaş mültecilerinin dayanışmamıza ihtiyacı var" diye konuştu. Libya'dan Almanya dışında diğer AB ülkelerine kaçan mültecilere de yardım etmeleri gerektiğini ifade eden Merkel, ancak bu mültecilerin Tunus'tan gelen mültecilerden farklı değerlendirilmesi gerektiğini, Tunus'ta artık özgürlüğün sağlanmaya başlanmış olduğunu kaydetti.
YAKIT SIKINTISI UYARISI
Enerji sektöründen bir Libyalı yetkili, yakıt sıkıntısı bulunduğunu, sorunu çözmeye çalıştıklarını ifade etti. Aynı yetkili, Libya'ya yakıt taşıyan bir geminin yolda olduğunu, ancak Amerikan, Fransız veya diğer koalisyon güçlerinin gemiyi durdurması ya da bombalamasından endişe ettiklerini söyledi. Libyalı yetkili, bu geminin Trablus Limanı'na ulaşması halinde yakıt sıkıntısı sorununun çözülebileceğini belirtti.
İTALYA'DA MECLİS HÜKÜMETE YETKİ VERDİ
İtalya Temsilciler Meclisi, bugün yapılan Libya özel oturumunda hükümete, uluslararası güçlerin bu ülkeye düzenlediği harekata katılma yetkisi verdi.
"FRANSIZ UÇAĞI LİBYA SAVAŞ UÇAĞINI VURDU"
Bir Fransız uçağının, uçuşa yasak bölgeyi ihlal eden Libya savaş uçağını düşürdüğü belirtildi. ABC News, Fransız uçağının Libya uçağını vurduğunu duyurdu. Reuters ajansı haberi doğrulamaya çalıştığını bildirdi.
KANADA, LİBYA İÇİN 2 KEŞİF UÇAĞI YOLLADI
Kanada Savunma Bakanı Peter MacKay, Libya'daki koalisyon güçlerinin operasyonlarında görev yapmak üzere 2 adet CP-140 Auroras tipi keşif uçağının bölgeye gönderildiğini açıkladı.
Peter MacKay, keşif uçaklarının, bölgede görev yapan savaş uçaklarına stratejik bilgi sağlamada önemli görev yapacaklarını belirtti.
CP-140 Auroras keşif uçakları 17 saat havada kalabiliyor. Uçaklar, son teknoloji ürünü radar, tarama ve keşif cihazları ile donatılmış durumda. Kanada'nın bölgedeki askeri varlığı, son 2 keşif uçağı ile artarken, askeri personel sayısı da 435'e yükseldi.
"PARLAMENTODAKİ OYLAMADAN SONRA BRÜKSEL'DE TEKRAR GÖRÜŞÜYORUZ. BU KONUDA HEMEN HEMEN AYNI FİKİRDEYİZ"
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, TBMM'deki tezkere oylamasından sonra Türkiye ile Brüksel'de tekrar görüşüldüğünü belirterek, "Bu konuda hemen hemen aynı fikirdeyiz" dedi.
Tunus'un milli günü resepsiyonuna katılan Büyükelçi Ricciardone, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ricciardone, ABD'nin Libya'da Türkiye ile çok önemli bir işbirliğinin olduğunu belirterek, NATO hattında da çok yakın bir şekilde görüşüldüğünü dile getirdi.
"Özellikle bugün parlamentodaki oylamadan sonra Brüksel'de tekrar görüşüyoruz. Bu konuda hemen hemen aynı fikirdeyiz" diye konuşan Ricciardone, Libya için Türkiye ile "aynı kaygıları paylaştıklarını" ifade etti.
Ricciardone, Libya'da çok kompleks ve çok yönlü bir operasyon yürütüldüğünü ancak her şeyin BM Güvenlik Konseyi kararı uyarınca yapıldığını vurguladı.
BMGK kararına göre de en önemli şeyin Libya halkını korumak olduğunu dile getiren Ricciardone, "Endişemiz bu, bu konuda da aynı fikirdeyiz" diye konuştu.
''TÜRKİYE'YE ŞÜKÜR''
Türkiye'nin bölgedeki rolüne de işaret eden Ricciardone, "Türkiye'nin rolü benzersiz. Tarihi ve kültürel nedenlerle Türkiye'nin uzmanlığı çok özel. Beraber gayet güzel işbirliği yapabiliriz" şeklinde konuştu.
Geçen hafta Libya'daki New York Times muhabirlerinin serbest bırakılmasının kendileri için çok önemli olduğunu belirten Ricciardone, "Türkiye'ye şükür" diyerek katkıları için Türkiye'ye teşekkür etti.
Türkiye'de basın özgürlüğü konusundaki görüşleri ile gündeme gelen ABD Büyükelçisi Ricciardone, gazeteci Ahmet Şık'ın kitabı için bir yayınevinde yapılan aramalar ve kitabın tüm nüshalarının toplatılması ile ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Bu konuda bir şey ilave edemem. Yeni bir şey yok. Prensibimiz malumdur" dedi.
LİBYA DEVLET TELEVİZYONU: ''TRABLUS VE TACURA VURULDU''
Libya devlet televizyonu, koalisyon güçlerinin hava saldırısında başkent Trablus ile Tacura kentlerinde yerleşim yerleri ile askeri bölgelerin hedef alındığını bildirdi.
Libya devlet televizyonunun haberini duyuran Reuters ajansı, Batılı koalisyon güçlerinin daha önceki saatlerde Libya içlerindeki askeri hedefleri vurduğunu kaydetti.
Ajansa göre televizyon ayrıca, Libya hükümetinin, Uganda'nın Libya'daki durumla ilgili Afrika Birliğinin olağanüstü toplantı düzenlemesi çağrısını memnunlukla karşıladığını belirtti.
Uganda Devlet Başkanı Yoveri Museveni hafta başında, koalisyon güçlerinin müdahalesini kınadığını açıklamıştı.
REUTERS: ''CLINTON, LİBYA TOPLANTISI İÇİN LONDRA'YA GİDİYOR''
İngiliz Reuters ajansı, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın Libya konusunda bir toplantı için salı günü Londra'ya gideceğini duyurdu.
Ajans, haberinin kaynağı olan ABD'li yetkilinin, Clinton'ın Londra ziyaretiyle ilgili ayrıntı vermediğini kaydetti.
PENTAGON: "MEYDAN OKUDUĞUNUZ MÜDDETÇE, SİZİ VURMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) üst düzey yetkilisi Koramiral Bill Gortney, ülkesinin, Libya'ya yönelik askeri operasyonunun kontrolünü hafta sonuna kadar devretmeyi hedeflediğini bildirdi.
Gortney, Pentagon'da düzenlediği basın toplantısında, "Askeri taraf olarak, hafta sonuna kadar operasyonun öncülüğünü başka bir koalisyon komuta yapısına devredebilmek için çok sıkı çalışıyoruz" dedi.
Koramiral Gortney, ABD'nin, operasyonun kontrolünü devrettikten sonra da ihtiyaç duyulduğunda muharip uçuşlar düzenlemeye devam edeceğini ancak ana rolünün, müttefik uçakların yakıt ikmali ve havadan keşif uçuşları gibi destek misyonlarını içereceğini söyledi.
Libya üzerinde uçuşa yasak bölge uygulayan koalisyonun, Libya lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı güçlere Tomahawk seyir füzeleri ve hava saldırılarıyla darbe vurduğunu belirten Gortney, Kaddafi'nin destekçilerine, savaşmayı ve sivillere saldırmayı durdurması için baskılarını artırdıklarını kaydetti.
Gortney, koalisyon güçlerinin gece boyunca 14 Tomahawk seyir füzesi attığını ve 130 sorti yaptığını bildirdi.
Uçuşa yasak bölge uygulamasına ilaveten, Trablus yakınındaki bir hava savunma tesisi, güneydeki bir Scud füze bataryası ve Misrata ile Ecdebiye yakınlarında faaliyet gösteren Kaddafi'ye bağlı birlikleri hedef aldıklarını ifade eden Gortney, sortilerin 49'unun belirli hedeflere yönelik hava saldırıları, geri kalanların ise uçuşa yasak bölge uygulamasına dönük devriye uçuşları olduğunu, koalisyonun düzenlediği toplam sortilerin yaklaşık yarısının ABD uçaklarınca yapıldığını söyledi.
Gortney, harekatın 350'den fazla uçak, 38 gemi ve binlerce kişilik askeri personeli içerdiğini, uçuşa yasak bölge uygulamasını desteklemeye yönelik devriye uçuşlarının yüzde 75 kadarını ABD'ye ait olmayan uçakların düzenlediğini belirtti.
Koalisyonun hem ebat hem de kapasite bakımından her geçen gün büyüdüğünün söylenebileceğini kaydeden Gortney, koalisyonun, Kaddafi güçlerini ateşkese ve sivillere saldırılarına son vermeye ikna etmek için elindeki her türlü imkanı kullandığını ancak şimdiye kadar bu taleplere kulak verildiğine dair bir bilginin kendilerine ulaşmadığını anlattı.
Gortney, koalisyonun, "Libya halkının yaşamlarını tehdit eden, Kaddafi rejimine bağlı güçlere koordineli saldırılar düzenlemeye devam edeceğini" vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Rejime bağlı güçler ne zaman ve nerede kendi vatandaşlarını yaşamlarını tehdit ederse ne zaman ve nerede muharip uçaklar uçurursa ya da koalisyon uçaklarına ateş açarsa saldırıya uğrayacaklar. Rejim güçlerine mesajımız açık: Savaşmaya, kendi halkınızı öldürmeye, Kaddafi'nin emirlerini yerine getirmeye son verin. Bu taleplere meydan okuduğunuz müddetçe, sizi vurmaya devam edeceğiz ve yaptıklarınıza devam etmenizi daha zor hale getireceğiz".
Libya'da sivil kayıpları önlemek amacıyla belirli kısıtlamalar uyguladıklarını, bu bağlamda Kaddafi güçlerine kentlerde taktik uçaklarla saldırmadıklarını anlatan Gortney, şu ana kadar sivil kaybın olduğu yönünde bir bilgi almadıklarını sözlerine ekledi.
CLINTON: "YENİ ADIM ATIYORUZ "
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Libya'da uçuşa yasak bölge uygulamasının komuta ve kontrolünü NATO'ye devrederek, ülkesinin bu ülkeye yönelik askeri operasyonlarda yeni adımı attığını söyledi.
Clinton, NATO'da varılan anlaşmanın ardından ABD Dışişleri Bakanlığında yaptığı açıklamada, "Bugün (operasyonlarda) yeni adımı atıyoruz. NATO müttefiklerimizle birlikte, Libya üzerindeki uçuşa yasak bölge uygulamasının komuta ve kontrolünün NATO'ye devredilmesi hususunda anlaştık. NATO'daki 28 müttefikin tamamı şimdi ayrıca, askeri yetkililere, NATO'nun, BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 1973 sayılı kararı altında, sivillerin korunmasına yönelik daha geniş çaptaki misyonu üstlenmesi için operasyon planı geliştirme yetkisi verdi" diye konuştu.
NATO'nun bu uluslararası çabayı koordine etmek ve tüm katılımcı ülkelerin ortak hedefler doğrultusunda etkin çalışmasını sağlamak için uygun bir yapı olduğunu ifade eden Clinton, bu koalisyonun, Arap partnerler de dahil olmak üzere NATO'nun ötesindeki ülkeleri de içerdiğine işaret etti.
Clinton, "Arap liderliği ve katılımının çok önemli olduğunu her zaman söyledik. Arap Birliği, Libya ile ilgili önemli açıklamasıyla bu liderliği gösterdi. Onların devam eden katkılarından derin takdir duyuyoruz" dedi.
Katar'dan sonra Birleşik Arap Emirlikleri'nin de koalisyona katılacağını açıklamasından memnuniyet duyduklarını kaydeden Clinton, "Önümüzdeki günlerde, NATO komuta ve kontrol sorumluluklarını üstlenirken sivillerin refahı bizim en önem vereceğimiz konu olacak. Bu operasyon zaten çok sayıda hayat kurtardı ancak tehlike henüz bitmiş olmaktan çok uzak. Kaddafi rejimi kendi halkını tehdit ettikçe ve BM'ye meydan okudukça, tetikte ve odaklanmış olmaya devam etmeliyiz" diye konuştu.
Libya'ya yönelik strateji ve askeri operasyonların koordinasyonu için gelecek Salı günü Londra'da düzenlenecek uluslararası konferansa katılacağını bildiren Clinton, Amerikan ordusunun, BMGK'nın 1970 ve 1973 sayılı kararlarının uygulanmasını temin etmeye dönük çabalara olan desteğini sürdüreceğini de kaydetti.
Clinton ayrıca, Libya'ya operasyonlar sonucunda Kaddafi'ye bağlı güçlerin geriye itildiğini, Bingazi'de bir insani felaketin önlendiğini ve Kaddafi'nin hava güçleri ve hava savunma tesislerinin büyük oranda etkisiz hale getirildiğini belirtti.
BEYAZ SARAY, ELEŞTİRİLERİNİ REDDETTİ
Beyaz Saray, ABD Başkanı Barack Obama'nın Libya'ya operasyon konusunda Kongreyi ve halkı yeterince bilgilendirmediğine yönelik eleştirileri reddetti.
Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney, gazetecilere yaptığı açıklamada, Amerikan yönetiminin bu konuda Kongre üyeleriyle defalarca istişarede bulunduğunu söyledi.
Carney, "Böyle bir konuda Kongre üyeleriyle istişarede bulunmak Başkan Obama'nın sorumluluğunun bir parçası ve bunu yaptı. Buradaki üst düzey personeline bu yönde talimat verdi ve Kongre ile büyük ölçekli istişarelerde bulunduk, bunu yapmaya da devam edeceğiz" diye konuştu.
"Amerikan halkının, ne kadar istişarelerin yapıldığını bilmesi önemli" ifadesini kullanan Carney, Obama'nın, Libya konusunda yakında ve sıklıkla halka da sesleneceğini kaydetti.
Obama'nın, "bu hafta çalışmalarına ara vermiş durumda olan Kongrenin tekrar çalışmaya başlamasını beklemesinin mümkün olmadığını, çünkü Libya lideri Muammer Kaddafi'nin muhaliflerini Bingazi'de katledilmesini önlemek için hızlıca harekete geçmesi gerektiğini" belirten Carney, "Amerikan askeri harekatı, uluslararası askeri harekat son beş günde çok sayıda hayat kurtardı ve bu, Amerikalıların gurur duyması gereken bir şey" dedi.
Cumhuriyetçiler Obama'yı, Libya'daki operasyon başlamadan önce, Kongre ve Amerikan halkına oradaki misyonu yeterince anlatmamakla eleştiriyor. Temsilciler Meclisi Başkanı Cumhuriyetçi John Boehner, dün Obama'ya bu konudaki sert eleştirilerini içeren bir mektup göndermişti. Demokrat Partinin içindeki birçok liberal de Afganistan ve Irak'tan sonra "Müslüman dünyasında üçüncü bir savaşa" karşı çıkıyor.
TEMSİLCİLER MECLİSİ ÜYELERİNE BRİFİNG VERİLECEK
Öte yandan, aralarında ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Savunma Bakanı Robert Gates'in da bulunduğu, Amerikan yönetiminden üst düzey dört yetkilinin gelecek çarşamba günü Temsilciler Meclisi üyelerini Libya konusunda bilgilendireceği bildirildi.
Uluslararası haber ajanslarında yer alan haberlere göre, kapalı kapılar ardında düzenlenecek brifinge, Ulusal İstihbarat Direktörü James Clapper ve Genelkurmay Başkanı Oramiral Mike Mullen da katılacak. Brifingin, Temsilciler Meclisi Başkanı Boehner'in talebiyle düzenleneceği belirtildi.
ABD DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI SÖZCÜSÜ TONER:" TÜRKİYE İLE YAKIN TEMASTA KALMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, Türkiye'nin Libya ile ilgili süreçte önemli bir partner olduğunu ve Türkiye ile yakın temasta kalmaya devam ettiklerini bildirdi.
Toner, günlük basın brifinginde, TBMM'nin, hükümete yetki veren tezkereyi onaylamasıyla ilgili bir soru üzerine, bu konuda doğrudan bir yorum yapmazken "Türkiye, bu süreçte önemli bir partner ve tabii ki onlarla yakın temas halinde olmayı sürdürüyoruz" dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague ve Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe ile telekonferans üzerinden dörtlü görüşme yaptığını belirten Toner, ancak bu görüşmeyle ilgili de detay vermedi.
Toner, bir gazetede çıkan, "Türkiye'nin hem Libya lideri Muammer Kaddafi hem de muhaliflerle görüşerek hazırladığı ve ABD ile paylaştığı özel bir planın, Fransa'nın sürüklemesiyle başlatılan bombardıman nedeniyle boşa gittiği" yönündeki haberin sorulması üzerine de "bu konudan haberdar olmadığını" belirtti. Toner, "Kaddafi yanlıları ile muhalifler arasında Ankara'da böyle bir görüşmenin yapıldığına dair bilgilendirildiniz mi?" sorusunu da "Bunun hakkında birşey duymadım" diye yanıtladı.
Öte yandan, TBMM'de tezkereyi onaylanması konusu Beyaz Saray Sözcüsü Jay Carney'ye de soruldu. Carney de konuya ilişkin doğrudan bir yorumda bulunmazken "Bu konuda Türk hükümetiyle düzenli istişare halinde olduklarını" kaydetti.
GAZETE HABERTÜRK / AJANSALAR