Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Erdoğan, Hak-İş Olağan Genel Kurulu'nda konuştu - İş-Yaşam Haberleri

        HABERTURK.COM / EKONOMİ SERVİSİ

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hak-İş Olağan Genel Kurulu'nda Hak-İş örgütü ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu konuşma yaptı.

        İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarında öne çıkan başlıklar:

        * Hak-İş'i bugünlere taşıyan değerli arkadaşlarımı tebrik ediyor, başarılarınızın artarak devamını diliyorum. Hak-İş'in40 yıllık tecrübesinin bize gösterdiği çok önemli bir nokta var. Mücadelenin, ismi bilinmeyen onbinlerce isimsiz kahraman üzerinde kurulduğunu biliyoruz.

        * Türkiye'yi bu noktalara taşıdıysak bu zafer ismi anılmayan bilinmeyen kardeşlerimizin zaferidir. Yeni Türkiye davası böyle bir davadır. İsimsiz nice kahramanın hak kavgasıyla bugünlere taşınmıştır.

        * 22 Ekim 1976'da 40 yıl önce bugün Hak-İş'inkuruluşunu gerçekleştiren abilerimiz bir mevki elde etmek için kurmadılar. Onların dertleri vardı. İşçinin, çalışanın, Türkiye'nin kadınların, gençlerin dertlerini dert edindiler. Darbelere, baskılara direndiler, 28 Şubat'a direndiler. Hak-İşgibi kuruluşlar tehditlere rağmen dik durdular.

        "MİLLETE YUTTURMAZLAR"

        * Bakın şimdi TV'lere çıkıp, meydanlara çıkıp edepsiz pervasızca diktatör kavramını kullananlar var; soruyorum siz 28 Şubat'ta neredeydiniz, 12 Eylül'de neredeydiniz. 12 Eylül paşası Cumhurbaşkanıyken bu kelimeyi kullanabildiniz mi? Gerçek diktatörlere bir kez diktatör diyebildiniz mi? Bunlar mehrum Özal'a diktatör diyenlerin devamı. Hiç değişmezler. Cumhuriyet tarihinin seçimle gelmiş cumhurbaşkanına karşı bu tür sıfatlar kullananlar iki yüzlüdür. Bunlar millete hiçbir zaman konuşmadılar. Millete yutturamazlar. Mesajlarını başka yerlere veriyorlar. Uşuslararası medyayla algı operasyonu yapacaklar güya. Onların kimlerle yürüdüğünü çok iyi biliyoruz. Ama biz milletle yürüdük, milletle yürümeye devam edeceğiz. Akşam olduğunda çevresine bakıp şu neyi demiş diye soranlardan değiliz. Biz akşam olduğunda bugün Allah için milletin için ne yaptın diyenlerdeniz. Eğer bu saldırılar karşısında korkar geri adım atarsak 40 yıllık emeğe bu davayı taşıyanlara haksızlık ederiz. Biz onların edep yoksunu söylemlerini kullanamayız. Onlar her gün yalan söyleyecek, iftira atacak, biz dikkat edeceğiz. Bir takım medya kuruluşlarına, manşetlere, silahlı terör örgütlerine dayanacaklar. 12 Eylül'leri aştık, 28 Şubatları, 17-25 Aralık darbe girişimini, Gezi olaylarını aştık.

        "BUNLAR İÇİN İNSAN CANININ DEĞERİ YOKTUR"

        *PKK'ya dayanıyoruz diyenlerle acaba siz nasıl beraber olabiliyorsunuz? Onlarla beraber nasıl yürüyebiliyorsunuz? Kişi arkadaşının dinindendir. Biz bunu biliriz. Hiç kimse tedirgin olmasın. 100 yıl önce Çanakkale'de nasıl geldikleri gibi gittilerse, bugün de yarın da geldikleri gibi gidecekler. Bu millet ağır başlıdır, sabırlıdır, tahammüllüdür. Ama bu aziz millet istakbali, namusu söz konusu olduğunda anlayana anladığı dilden konuşmasını da çok iyi bilen millettir. Eğer bunu görmeyen varsa açar tarihin sayfalarını nasıl şahlandığımızı görür. Garın önünde yaşanan olay terörün nasıl kollektif olduğunu gösteren olaydır. Burada PKK var, burada Suriye kuzeyindeki PYD var, DAEŞ var, hepsi beraber ortak planlamışlardır. Suruç'ta yaşananlar belli, Diyarbakırda yaşananlar belli. Bunlar için insan canının değeri yoktur. Asla ona değer vermezler. Yurtiçi ve yurtdışında algı operasyonuna başlıyor. Saray yaptı diyenlerle ortak çalışıyorlar. Terör örgütleri ve bazı siyasi partiler kendi rantlarını düşünüyor olabilir. Biz her zaman 'biz' dedik. Memleket yangın yerine dönse uzaktan keyifle seyredecek haldeler. Biz memleketin yangın yerine dönmesine izin vermeyeceğiz. Bu davanın ismi öne çıkan kısmıyız. Muhtar olamaz dediklerinde Hak-İş'in neferlerine söylüyorlardı.Bugün de benim aileme saldırıların tamamı millete milli iradeye yöneliktir.

        *Bunlar emekçiden rahatsızlar, emekçinin ter kokusundan rahatsızlar. İman dolu kalbinden, vatan sevdasından bayrak sevdasından rahatsızlar. Tekrar söylüyorum hiç kimsenin endişesi olmasın. Bu milletin fertlerinin arasına fitne tohumlarının saçılmasına asla izin vermeyeceğiz. Kürt kardeşlerimizin yaşadığı sorunlar benim de sorunlarım oldu. Bu ülkede sorunları sadece Kürt kardeşlerim yaşamadı ki. Arnavutta da, Türk de, Laz da, Çerkez de yaşadı. Ama tek taraflı konuşmanın artniyetli olduğunu söylemek zorundayım. Parti programının merkezindeydiler. Çözüm için sözümüzün arkasında durduk. Zorlu bir mücadele verdik. Red, inkar, asimilasyon sorununu ortadan kaldırdık. Bugün normal gelebilir. Öyle adımlar attık, reformlar yaptık ki biz Kürt kardeşlerimizi ötekileştiren olmadık. Bir ailenin fertleri birbirine nasıl bakarsa biz de öyle baktık, öyle bakıyoruz öyle bakacağız. Çünkü biz yaradılanı yaradandan ötürü sevdik.

        * Misaki milli sınırlarımızdan ibaret olabilir ama gönül sınırlarımız hiç kimsenin tahayyül edemeyeceği kadar geniştir. Kardeşliği ayıramaz, Libya da, Mısır da, Suriye de, Irak da kardeşim mi kardeşim. Her zaman bağrımıza bastık, basıyoruz, basacağız. Sadece Kürt, Arap kardeşlerimize değil sınır ötesindeki kardeşlerimize de aynı şekilde baktık. Saraybosna'ya sıkılan kurşunu, Gazze'ye, Bağdat'a, Kerkük'e, Kobani'ye atılan her bombayı kendimize atılmış gibi hissettik. Neden çünkü biz kardeşiz, çünkü biz Osmanlı torunlarıyız, aynı kıblenin insanlarıyız.

        "BÖYLE BİR DENSİZLİĞİN ALTINA İMZA ATILMAMALIYDI"

        * Elim bir hadise yaşandı. Hz. Peygamberi bir belediye edepsizce, ahlaksızca resmeder şekilde sokakta duvarlara astı. Hukuki süreç başladı. Son derece önemlidir. Diyarbakır nedir bilir misiniz. Mekke, Medine, Kudüs Şam'dan sonra 5. caminin bulunduğu yerdir.Bu edepsizlik hiçbir yerde yapılmamalı, Diyarbakır'da hiç yapılmamalıydı. Böyle bir densizliğin altına imza atılmamalıydı. Kimin yaptığı önemli değil, hangi siyasi parti mensubunun yaptığı önemli değil. Burada mesele kan akıtan, taşeronluk yapan kişilerin yapması. Siyasi görüşlerinden, kabilemden dolayı değil. Bir insan olarak, bir müslüman olarak bu durum benim kanıma dokunuyor ama bugün burada diyorum ki kime oy verdiğinize iyi bakın. Ben Kürt kardeşimle her zaman gönül diliyle konuştum. Şimdi de diyorum ki terör örgütlerine karşı cesur olun, diyorum ki parelel yapıyla bir kısım medyayla iş tutan Kürt kardeşlerimin düşmanlarına karşı artık yeter deyin. Bu ülkede 78 milyonun huzurlu özgür bir şekilde yaşaması için mücadeleyi kesintisiz sürdüreceğiz. Hangi mezhepler varsa bir arada yaşayacağız. Terör ve teröristle mücadeleyi amansız sürdüreceğiz.

        "GÜZEL GELİŞMELER OLUYOR"

        Bardağın dolu tarafını göreceğiz, güzel gelişmeler oluyor. Bakın yerli otomobil gelişmeler, 3. havalimanı kredi finansman anlaşması sağlandı. Düşünün buranın maliyeti 12 milyon lira. dünyanın ilk 3 havalimanından bir tanesi olacak. buradan anlaşma süreci boyunca 22 milyar euro kira geliri elde edilecek. bunu üstlenen firmalara karşı o malum medya saldırıyor şimdi. bunların kimler olduğunu biliyorsunuz. bu medyanın hangi grup olduğunu biliyorsunuz. birinci, ikinci ve yavuz sultan selim köprüsüne hayır diyenlerin köprüsüdür.

        "MÜSAADEYİ VERMEDİK DİYE ÇILGINA DÖNDÜN"

        * Ey Aydın Doğan sana müsaadeyi vermedik diye çılgına döndün. Şimdi orası doğal sit alanına döndü. Kardeşlerim, bunlar hükümet devirip hükümet kuran zihniyetlerdir. İktidarımız buna bu yolu açmadı. Tabii ben Kasımpaşalı'yım dediğimde cevap veriyor bana 'ben de Kelkitliyim', Kelkit seninle yürümüyor, bizimle yürüyor. Onlara da selamlarımı gönderiyorum. 10 Ağustos'ta zaten istikametlerini belirttiler. Bu ülkeye nice işçi babasıyım diyenler geldi. 12 yıla yakın başbakanlığım döneminde ilklere imza atan biz olduk.

        *Tasarrufu teşvik fonunda birikenlerden, tüm çalışanlarımıza ait zorunlu tasarruf adı altında memur ve emekli kardeşlerimden yardım adı altında para kestiler. Tozlu raflardan çuvallar içinden bunu bulduk. Niye bizden öncekiler bunu yapmadı. Şimdi kuru sıkı atıyorlar ya şu kadar vereceğim, bu kadar vereceğim. Kasa nasıl olsa şu an dolu veriririz. Devlet yöneteceksin, 78 milyonu... Sonra daktiloları atarlar.

        * 1 Mayıs yıllarca tatil yapılsın dediler, neden yapmadılar. Kimse yapamazken biz yaptık. Sendika noktasında, işçi sağlığı güvenliği noktasında çok önemli noktalar attık. 184 TL'ydı. Biz göreve geldiğimizde . Asgari ücret bir tabandır. Bunun altında ücret ödeyemezsin. İstersen 5 bin öde. Kimse neden demez. Bugün bakıyoruz 1000 TL. Hükümetin vaadi 2016 başında 1300 lira olması öngörülüyor. Asgari ücretin görüşmeleri Aralık'ta yapılacak. 1300 yeni yılda başlamış olacak. 5 kattan fazla artış...

        "SANDIKLARA MUHAKKAK GİDİN"

        * Dolar olarak bakalım. Kurda bir dengesizlik var. 2002'de 125 dolardı. Bugün 346 dolar... Dolara da ezdirmedik. Çok daha fazlasına inandık, böyle çalıştık. İmkansızın mümkün olduğunu hep birlikte yaşadık. Türkiye için de yeter ki huzurlu güvenli bir ve beraber olalım.

        * Tüm sorunların üstesinden bu ülke gelecektir. emeğimizle alınterimizle bu ülkeyi bugünlere getirdik. Bu davayı bugünlere taşıdık. Çok daha fazlasını yapacağız. Bir ricam var. 1 Kasım'a kadar durmak yok. 1 Kasım'da şunu yapın. Oy bizim namusumuzdur diyerek sandıklara muhakkak gitmelisiniz. Bütün kardeşlerimizi götürmeliyiz. Bunu 7 Haziran'da gördük. Hak-İş ailesi bunun yaşanmasına izin vermeyecektir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ