Dokuz trilyon dolarlık sünger operasyonu
ABD Merkez Bankası, AB Merkez Bankası ve Japonya Merkez Bankası'nın küresel krizle mücadele için uyguladıkları bol para politikaları, 3 bankanın bilançosunu 13 trilyon dolara çıkardı. Bankalar, özellikle son 9 yılda bastıkları 9 trilyon doları geri çekmenin yollarını arıyor
2008’de patlak veren küresel finans krizi dünya ekonomisini 1929’da yaşanan Büyük Buhran’dan bu yana görülmemiş bir felaketin eşiğine getirdi. Gazete Habertürk'ten Mahmut Sancak'ın haberine göre bu aşamada yaşanan felakete geçici çözüm bulma görevi ise dünyanın en önemli finans kuruluşları olarak bilinen ABD Merkez Bankası (FED), AB Merkez Bankası (ECB) ve Japonya Merkez Bankası’na (BOJ) kaldı.
Bankalar ortaklaşa açıkladıkları bol para politikalarıyla (Quantitative Easing-QE) piyasalara nakit eksikliğinin olmadığını ve yakın zamanda olmayacağını duyurdu. Aradan geçen zamanla bankaların piyasalara aktardıkları likidite miktarı 9 trilyon doları aşarken üç bankanın toplam bilançosu da 13 trilyon dolara ulaştı. Bankalar şimdi özellikle 9 yılda piyasaya aktardıkları 9 trilyon doları nasıl çekeceklerini düşünmeye başladı. Bol paranın çekilmesi ise borçluluk seviyesi yüksek olan ülkeler için yeni sorunları beraberinde getirecek. Ayrıca arzın azalmasıyla birlikte değeri artacak olan dolar başta petrol gibi dolarla işlem gören emtianın fiyatını da etkileyecek.
BOL PARANIN SONU DOLARI ATEŞLEYECEK
ABD Merkez Bankası, AB Merkez Bankası ve Japonya Merkez Bankası’nın 2008 krizinden önce bilanço toplamları 4 trilyon dolardı. n Bol para politikalarının reform zafiyeti ve yüksek enflasyon gibi kötü yan etkileri var. Doğru zamanda terk edilmezse riskler artıyor.
AB ve Japonya merkez bankalarının ise önümüzdeki 2 yıldan önce bol para politikalarından çıkmaları beklenmiyor. n 2017 itibarıyla üç bankanın bilanço büyüklüğü 13 trilyon dolara ulaştı. Ve bu rakam her ay yükselmeye devam ediyor.
FED bu yıl sonunda 2018 ve 2019 vadeli toplam 783 milyar dolarlık varlık alımlarını sonlandırarak sünger operasyonuna başlayacak.
Bol para politikalarının sona ermesi ise başta dolar olmak üzere döviz tarafında dengeleri değiştirip borçlu ülkeleri zora sokacak.