Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem FETÖ'den tutuklananlar ve gözaltına alınanlar (15 Ocak 2018)

        Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından 15 Temmuz 2016 tarihinde yapılmak istenen askeri darbenin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından yurt genelinde FETÖ mensubu kişi ve kurumlara yönelik operasyonlar hız kesmeden sürüyor. Öte yandan örgütün şifreli haberleşme programı ByLock kullanan kişilere yönelik operayonlar da devam ediyor. İşte FETÖ operasyonlarında 15 Ocak 2018 Pazartesi günlüğü.

        Haberler anlık olarak güncellenmektedir...

        ADANA'DAKİ FETÖ/PDY DAVASI

        Adana'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye oldukları gerekçesiyle haklarında dava açılan sağlık mensubu 1'i tutuklu 25 sanığın yargılanmasına devam edildi.

        Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada bazı tutuksuz sanıklar ile avukatları hazır bulunurken, tutuklu sanık Yusuf Ç. ise cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi üzerinden davaya katıldı.

        Duruşmada etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini ve tüm bildiklerini anlatacağını belirten tutuksuz sanık Turgay Ö, KHK ile kapatılan Sağlık Mensupları Derneğine (SAMADER) üyelikten 2011 yılında ayrıldığını söyledi.

        Kendisinin Halit isimli biriyle tanıştırıldığını bildiren Turgay Ö, şöyle devam etti:

        "Halit D. Adana'da polislerin sorumlusu olan kişiymiş. Beni ofis diye adlandırdıkları bir yere davet ettiler. Müstakil bir binaydı dernek yazısı yoktu. Bana kendisinin polislerden sorumlu olduğunu söyleyerek ve 'tedavi ve sağlık ihtiyaçları doğrultusunda arkadaşlarımızı size yönlendirebilir miyiz' dedi. Ben polis ünitesiyle tanıştıktan sonra tedavi için geldiler. Beni sohbete davet ettiler. Sohbetlerde dini içerikli şeyler konuşuldu. Fetullah Gülen'in yazıları okundu. Terör örgütü olduklarını bilemedim."

        Telefonuna ByLock programını Şahin D'nin yüklediğini iddia eden Turgay Ö, kendisinin de eşinin telefonuna programı yüklediğini söyledi.

        Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Turgay Ö, şunları kaydetti:

        "ABD'ye defalarca gittim. Ben İncirlik Üssü'nün doktoruydum. Afrika'da bu yapıya ait okula gittim. Amacımız sağlık taramasıyla alakalıydı. Kozaklı'daki termal tesisler tatil yeriydi. Örgütsel bir amaç yoktu. Derneğin geleneksel organizasyonuydu. Her yıl şubat ayında yapılıyordu. Ben tüm bildiklerimi anlattım. Her türlü yardıma hazırım. Beraatimi talep ediyorum."

        Sanık Dinçer E, mahkemeye ulaşan ByLock kullandığına dair tespit ve değerlendirme tutanağını kabul etmediğini belirterek, program kullanıcısı olmadığını öne sürdü.

        Cumhuriyet savcısı ise tutuklu sanık Yusuf Ç'nin mevcut halinin devamı, tutuksuz sanıklar Dinçer E. ve Turgay Ö'nün üzerine atılı suçları işlediğine dair kesin delillerin bulunuyor olmasını nazara alarak tutuklanmaları yönünde talepte bulundu.

        Mahkeme heyeti de tüm sanıkların mevcut hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 9 Nisan'a erteledi. (AA)

        ESKİŞEHİR'DEKİ FETÖ/PDY DAVASI

        Eskişehir'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) emniyetteki mahrem yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 19'u tutuklu 22 sanığın yargılanmasına başlandı.

        Eskişehir 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşmasına, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan tutuklu yargılanan Zeki T, Bahtiyar A, Celal Y, Deniz T, Ergür Ö, Harun E, Hüdaverdi Y, İbrahim E, İdris A, İlhan B, İlyas Y, İsmail A, İsmet İ, Melik K, Muhammet Atıf D, Mustafa A, Melih S, Osman Fatih A. ve Ramazan I. ile tutuksuz sanıklar G.S, M.Y. ve O.S. ile avukatları katıldı.

        İddianamedeki suçlamaları reddeden sanıklar, beraat talebinde bulundu.

        Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan Ergür Ö, İlhan B. ve Muhammet Atıf D'nin adli kontrol şartıyla tahliyesine, diğer sanıkların ise tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

        Duruşma, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

        Eskişehir'de FETÖ'nün emniyetteki mahrem yapılanmasına yönelik 8 Mayıs'ta düzenlenen operasyonda, 22 şüpheli yakalanmıştı. (AA)

        15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜ DAVASI

        Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, aralarında Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bulunduğu 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin haklarında 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen 135'i tutuklu 143 sanığın yargılandığı davanın 15. duruşması başladı. AK Parti Gaziosmanpaşa İlçe Teşkilatı davayı takip etmek için duruşma salonuna geldi. (AA)

        UŞAK MERKEZLİ FETÖ OPERASYONU

        Uşak merkezli 8 ildeki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) operasyonunda gözaltına alınan 9 şüpheli daha adliyeye sevk edildi.

        Uşak Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ'nün "kadın yapılanması"na yönelik soruşturmada gözaltına alınan 11 şüpheliden 9'unun daha emniyetteki işlemleri tamamladı.

        Şüpheliler, sağlık kontrolünün ardından "silahlı terör örgütüne üye oldukları" suçlamasıyla adliyeye sevk edildi.

        Uşak merkezli Denizli, Manisa, Afyonkarahisar, Ankara, Bilecik, Kütahya ve İzmir'de 9 Ocak'ta düzenlenen eş zamanlı operasyonda 11 kişi gözaltına alınmış, adliyeye sevk edilen 2 şüpheli tutuklanmıştı.

        Zanlıların örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandıkları iddia edilmişti. (AA)

        NİĞDE'DE FETÖ'NÜN "MAHREM İMAMI" TUTUKLANDI

        NİĞDE (AA) - Niğde'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) askerlerden sorumlu "mahrem imamı" olduğu iddia edilen şüpheli tutuklandı.

        Niğde Cumhuriyet Başsavcılığının koordinesinde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen operasyonda, telefonunda örgütün gizli haberleşme programı "ByLock" tespit edilen M.T. evinde gözaltına alındı.

        FETÖ'nün askerlerden sorumlu "mahrem imamı" olduğu önü sürülen M.T, emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edildi.

        Şüpheli M.T, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.(AA)

        AKINCI ÜSSÜ DAVASI'NA DEVAM EDİLİYOR

        Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ), 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin 486 kişinin yargılandığı davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

        Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, şehit yakınları ve gaziler ile taraf avukatları katıldı.

        15 Temmuz'da, Kayseri 12. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığı 221. Filo Komutanlığında kol komutanı olarak görev yapan sanık eski yüzbaşı Adem Çakır, bir gün önce filo komutanı Engin Yetgin'in terörle mücadele harekatı kapsamında uçuş planlaması yapmasını istemesi üzerine emri yerine getirdiğini anlattı.

        Terörle mücadele harekatı dolayısıyla gece görev yapacak personeli evlerine gönderdiğini belirten Çakır, 18.00 civarı birlikten ayrılıp evine gittiğini, sonraki süreçte köprülerin kapatıldığını ve terör olayları olabileceğini öğrendiğini söyledi.

        Sanık Çakır, Yetgin'in araması üzerine filoya gittiğini ifade ederek, gazinoda izlenilen televizyonun, uçuş ekiplerinin gecikmemesi için kapatılmasını istediğini savundu.

        Çakır, benzer sebeplerle personelin telefonlarını da kapatmasını istediğini öne sürdü.

        Uçak komutanlarının endişeli olduğunu ve harekat komutanı Erhan Baltacıoğlu ile görüştüklerini öğrendiğini anlatan Çakır, ilerleyen saatlerde uçakların kalkışı olduğunu bildirdi.

        Çakır, uçakların sivil ve askeri otoriteden onaylı şekilde kalktığını savunarak, verilen görevlerin kanuni olduğu düşündüğünü söyledi.

        "Kafamdaki karışıklıkların netleşmesi sonucu o ana kadar zaman zaman açılan televizyonun tamamen açılmasını sağladım." diyen Çakır, devlet kurumlarının bombalandığı, Ankara üzerinde uçan jetler olduğunu öğrendiğini, Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarından sonra darbe girişiminden haberdar olduğunu iddia etti.

        Çakır, meydanın açık olması, Kayseri'de darbe girişimine destek veren birlik bulunmaması gibi sebeplerle devletin ve milletin yanında hareket ettikleri düşüncesine sahip olduğunu öne sürerek, Malatya'ya yönlendirilen 12. Üsse bağlı kargo uçaklarındaki personelin de inmesinin ardından önce silahlı askerlerce sarıldıklarını, sonra serbest şekilde gazinoya gittiklerini öğrendiğini anlattı.

        FETÖ SANIĞI: BENİ BURADA ASIN

        "İçim rahatladı." ifadelerini kullanan Çakır, harekat komutanı Baltacıoğlu'nun savcılığa ifade vermek üzere ayrıldığını öğrendiğini, çıkış yapabileceklerinin söylenmesi üzerine de evine gittiğini söyledi.

        Çakır, hafta sonu evde olduğunu, pazartesi günü mesai bitimi evine gittiğini ve ifade vermek üzere çağrıldığı savcılıktan serbest bırakıldığını belirterek, bir süre sonra TSK'dan ihraç edildiğini bildirdi.

        Başka bir ile taşındığını dile getiren Çakır, 6 Eylül'de tekrar ifade vermesinin ardından tutuklandığını kaydetti.

        Verilen emirlerin kanuni olduğu düşüncesiyle hareket ettiğini, darbeye yönelik emir almadığını öne süren Çakır, tahliyesini ve beraatini talep etti.

        Duruşma savcısının "Bir pişmanlığın var mı? 'Keşke gitmeseydim.' dediğin oldu mu?" şeklindeki sorusu üzerine Çakır, ağlayarak "Benim darbeye yönelik bir girişimim olmadı. Benim suçlu olduğuma yönelik bir kanaat varsa beni burada asın, burada asın, burada asın. Ben bugün de çağrılsam yine terörle mücadele harekatı görevlerine giderim. Dün gittim, 15 Temmuz'da çağrıldım, gittim." diye konuştu. (AA)

        ZİRVE ÜNİVERSİTESİ DAVASI

        Gaziantep'te Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) ilişkin soruşturma kapsamında KHK ile kapatılan Zirve Üniversitesi'ne yönelik aralarında akademisyenlerin de bulunduğu 8'i tutuklu 26 sanığın yargılanmasına başlandı.

        8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" yada "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından cezalandırılması talep edilen, aralarında profesör ile doçentlerin de yer aldığı 8'i tutuklu 26 sanık katıldı.

        Söz alan tutuklu sanık Osman Şenyurt, öğretmen olması nedeniyle Zirve Üniversitesinin tanıtım programına katıldığını ve ideallerini çok beğendiği için üniversitede çalışmaya başladığını söyledi.

        Beyin göçünün geri döndürülmesi gibi idealleri olduğunu iddia eden Şenyurt, "Türkiye'de hiç olmadığını söyledikleri bir laboratuvar Amerika'dan getirilmişti. 10 milyon avro değerindeki proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmişti. 17-25 Aralık'tan sonra söylenenleri siyasi söylemler gibi düşündüm ama 15 Temmuz darbe girişiminden sonra üniversitesinin KHK ile kapatılmasıyla FETÖ bağlantısını anladım. Ancak öncesinde en ufak bir terör söylemi olsaydı orada durmazdım." diye konuştu.

        Mahkeme Başkanı Melik Durmaz, sanığın FETÖ elebaşının fotoğrafını profil fotoğrafını yaptığını belirtmesi üzerine Şenyurt şunları kaydetti:

        "Sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili bana gönderilen linki tıkladığımda Twitter kontrolümü kaybettim, hiç tanımadığım kişileri takip ettiğimi fark ettim. 2016 yılının Mart ayı gibiydi, daha sonra Fetullah Gülen'in profil fotoğrafı yapıldığını gördüm. Twitter'dan yardım istedim. Siber suçlara şikayette bulunmam gerektiğini bilmiyordum. Daha sonra hesabı kapattım."

        Başkan Durmaz'ın Facebook hesabındaki paylaşımları sorması üzerine sanık hatırlamadığını öne sürdü. Durmaz'ın sanığın meslek hayatı boyunca sürekli FETÖ iltisaklı kurumlarda çalıştığını hatırlatması üzerine Şenyurt, kurumları özellikle seçmediğini öne sürdü.

        Bank Asya'ya para yatırmak iddiasıyla ilgili de sanık Şenyurt, "İki araca sahiptik. Birikim yapmak için birini sattık. Evden de memnun değildik. Üniversiteye yakın olması nedeniyle Antepia'ya taşındık." dedi.

        Başkan Durmaz'ın "Birikim yapmak için Antepia'ya mı taşındınız? Ne kadar kira veriyordunuz?" sorusu üzerine sanık kirasının bin lira olduğunu daha sonra tanıdık birisi aracılığıyla 850 lira kirası olan eve taşındıklarını belirterek, FETÖ elebaşının bankaya para yatırma çağrısından haberi olmadığını savundu.

        Sanık Şenyurt, gizli tanık Kılıç'ın ifadelerinin doğru olmadığını iddia ederek, iş toplantılarını cemaat toplantıları olarak değerlendirmiş olabileceğini kaydetti.

        "KAPANDIĞINA ÇOK ÜZÜLDÜM"

        Sanık, yurt dışı çıkışlarıyla ilgili de üniversiteyi tanıtım amaçlı gittiğini anlattı.

        Başkan Durmaz'ın "Üniversiteyi çok mutlu şekilde anlatıyorsun" demesi üzerine sanık Şenyurt, "Zevk alarak görev yaptım. Ülkenin gelişmesi adına çok güzel eylemler. Kapatıldığına çok üzüldüm ama terörle iltisaklı olduğunu öğrenmemle bütün hayallerimiz suya düştü. Ülkem adına üzüldüm." şeklinde ifade verdi.

        Başkan Durmaz'ın "terörden gelen parayla kurulmuş olabilir mi?" sorusuna da sanık vakıf üniversitelerinin bağışlarla kurulduğunu dile getirdi.

        Sanık Şenyurt, "FETÖ diye bir terör örgütü var mı?" sorusuna da "Bildiğim kadarıyla Yargıtay kararıyla kesinleşmiş bir örgüt var. Medyada çıkan bilgilere göre ve gördüğümüz kadarıyla elebaşı Fetullah Gülen'dir." diye cevap verdi.

        Duruşmaya ara verildi. (AA)

        ESKİ EMNİYET MÜDÜRÜNE FETÖ'DEN 9 YIL HAPİS CEZASI

        Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile iltisakı nedeniyle meslekten ihraç edilen ve ByLock kullandığı tespit edilen Eski Emniyet Müdürü Murat Kocabıçak'a, yargılandığı davada 9 yıl hapis cezası verildi.

        Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Kocabıçak ile avukatı katıldı.

        Kocabıçak, duruşmadaki ifadesinde, yaklaşık 18 aydır tutuklu olduğunu, FETÖ'nün gizli haberleşme programı olan ByLock'u kullanmadığını öne sürdü.

        Suçlamaları kabul etmeyen Kocabıyık karar öncesi son savunmasında "Emniyette görev aldığım süre içinde üslerim dışında, kimseden emir almadım. Bu ülkenin insanının hayrına olacak işler yaptım. Ülkeme zarar verecek hiç bir kuruluş içinde yer almadım. Kastım olmadan ülkeme zarar vermişsem özür dilerim." dedi.

        Sanığın avukatı da müvekkilinin suçsuz olduğununu savunarak, tahliyesini talep etti.

        Cumhuriyet savcısı, mütalaasında, sanığın suçunun sabit olduğunu, ByLock kullanıcısı olduğunun emniyet raporları ve HTS kayıtları ile görüldüğünü belirterek cezalandırılmasını istedi.

        Mahkeme heyeti, Kocabıyık'ın "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 9 yıl hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti. (AA)

        İSTANBUL MERKEZLİ FETÖ OPERASYONU: 45 KİŞİ GÖZALTINDA

        Habertürk Haber Merkezi'nden Nihat Uludağ'ın haberine göre; İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce, FETÖ/PDY'ye eleman kazandırmada ilk adım olan ve örgütün çok önem verdiği öğrenci yurtlarında abilik ve ablalık yaptığı belirlenen 84 şüpheliye yünelik operasyon başlatıldı. 21 ilde düzenlenen opehasyonda 45 kişi gözaltına alındı. Diğer şüphelilerin yakalanması için çalışmalar sürüyor.

        REKLAM

        ESKİŞEHİR'DE 2 ŞÜPHELİ YAKALANDI

        Eskişehir'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında biri kadın 2 şüpheli yakalandı.

        Ankara ve Aksaray cumhuriyet başsavcılıklarınca yürütülen soruşturma kapsamında haklarında yakalama kararı bulunan, öğretmenlik için atama bekleyen G.T. ile hukuk fakültesi öğrencisi E.D, Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı.

        Şüphelilerin emniyetteki sorgularının ardından Ankara ve Aksaray'a gönderilecekleri öğrenildi. (AA)

        FETÖ " GAYBUBET EVLERİ" ÜZERİNDEN YENİ PLANLAR YAPMIŞ

        Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) ilişkin soruşturma kapsamında örgütün "bölge abileri"nin de aralarında bulunduğu 5 sanık hakkında hazırlanan, mahkemece kabul edilen iddianamede, FETÖ/PDY'nin "gaybubet evleri" üzerinden yaptığı planlara yer verildi.

        Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından örgüt üyeliği ve yöneticiliği iddiasıyla tutuklanan "bölge abisi" Mustafa Eker, "bölgeci" Ensar Alada, Kemal Genççiftçi, Onurhan Polat ve Ahmet Kibaroğlu hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı.

        Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 14 sayfalık iddianamede, FETÖ/PDY'nin tanımı, kuruluşu, amacı, yapılanması ve faaliyetine yönelik detaylar aktarıldı.

        İddianamede, örgütün henüz haklarında işlem yapılmamış ve ceza infaz kurumlarında bulunmayan yöneticilerini yeniden bölge ve illere dağıtarak örgüt tabanındakilere ulaşma gayretinde olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:

        "(Örgüt yöneticilerinin) soruşturmalarda nasıl hareket edilmesi gerektiği yönünde bilgiler verdikleri, örgütün dönem içinde hareket tarzını iletmeye çalıştıkları, yöneticilerin yerlerini değiştirerek yeni görev verdikleri, illerde tanınmayacak kişileri yönetici konumuna getirdikleri, silahlı terör örgütünün halen yapılanmasını sürdürme gayreti içinde olduğu, birlikte hareket etmeye çalıştıkları, örgüt evlerinde yeni tespit edilen programlar ile haberleştikleri, aranan şahısların saklanması amacıyla örgüt içinde 'gaybubet evi' olarak nitelendirilen saklanma evleri oluşturdukları değerlendirmesi yapılmıştır."

        Soruşturma kapsamında tespit edilen örgüte ait hücre evine operasyon düzenlendiği bildirilen iddianamede, operasyonda haklarında yakalama kararı bulunan, ByLock kullanıcısı ve sözde örgüt yöneticisi olduklarına dair birçok delil bulunan kişilerin yakalandığı vurgulandı.

        İddianamede, bu kişilerin Erzurum bölgesinde yeni örgüt yapılanması oluşturmaya yönelik çalışma içinde olduklarının değerlendirildiği belirtilerek, şu tespitlere yer verildi:

        "Zira hücre evinde yapılan aramada 04-24-25-36-69-75 ve 76 rakamlarının bulunduğu, yayın ve banka ibarelerinin bulunduğu evrak ele geçirildiği, bu rakamların Ağrı-Erzincan-Erzurum-Kars-Bayburt-Ardahan ve Iğdır illerinin plaka kodları olduğu, bu delilin de şüphelilerin hücre evinde toplanmak suretiyle Erzurum ilinde yeni bölge oluşturma planı yaptığı ve bu maksatla bu evde bulunduklarına, toplandıklarına, saklandıklarına yönelik değerlendirilme yapılmıştır."

        Genççiftçi'nin iki hattında ByLock ile "Coco" ve "Kakao Talk" programları bulunduğu ifade edilen iddianamede, sanığın örgütte etkin pozisyonda, mahrem yapılanma içinde bulunan ve ByLock kullanıcısı olan kişilerle ABD'ye gittiğinin belirlendiği bildirildi.

        İddianamede, Genççiftçi'nin yurt dışına çıkışlarının örgüt faaliyetleri kapsamında olduğu ve ABD'ye yolculuğunun örgütteki konumu gereği FETÖ elebaşının yanına gitme amacı taşıdığının değerlendirildiği kaydedildi.

        Genççiftçi ile bazı kişilerin tutuldukları koğuşlarda örgüt propagandası yaptıkları, koğuştaki diğer kişileri de örgütledikleri bilgisine de iddianamede yer verildi.

        Tanık beyanlarına göre sanık Alada'nın "bölgeci" ve Eker'in "bölge abisi" konumunda bulunduğu öne sürülen iddianamede, Polat'ın operasyonun yapıldığı evin sahibi olduğu bilgisi aktarıldı.

        İddianamede, sanıkların yakalandıkları evde ele geçirilen paranın, örgütün Erzurum'daki yeniden yapılanma çalışmaları amacıyla saklı tutulduğu ve sanıkların Bank Asya'da hesap hareketlerinin bulunduğu kaydedildi.

        Sanıklar Eker, Alada, Genççiftçi ve Kibaroğlu'nun "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar, sanık Polat'ın da "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi. (AA)

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ