Başbakan Davutoğlu'ndan Kılıçdaroğlu'na sert yanıt
Başbakan Ahmet Davutoğlu: "Kılıçdaroğlu'nun bu sözü insanlığa ihanettir. Böyle bir sözü sarf etmek insan olduğunu unutmaktır. İnsan olmayan Türk de olamaz Kürt de olamaz"
HABERTURK.COM
Başbakan Ahmet Davutoğlu, katıldığı bir televizyon programında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başbakan Davutoğlu, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Vatana ihanet etmek, 1,5 milyon Suriyeliyi Türkiye'ye sokmaktır" sözüne sert yanıt verdi. Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu'nun bu sözü insanlığa ihanettir. Böyle bir sözü sarf etmek insan olduğunu unutmaktır. İnsanlığa ihanettir, çok açık ve net. İnsan olmayan Türk de olamaz Kürt de olamaz. İnsanlığı unutan kişinin ideolojisi falan önemini kaybeder. Bacakları kırılmış 17 yaşındaki kız geldi sınırımıza, Kılıçdaroğlu onu görmedi. Bir kere git gör, kim bu insanlar?" dedi.
Çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Davutoğlu, "MYK'da ülkenin her bir santimetrekaresini dolaşma talimatı verdim, arkadaşlarıma. Bizi hiçkimse engelleyemez. Genel Başkan Yardımcılarıma, bakanlarıma talimat verdim, çözüm sürecinin muhatabı olan halkımızla konuşacağız" diye konuştu.
Davutoğlu, yeni yargı ve güvenlik paketi ile ilgili soru üzerine "Özgürlük ve reform paketi şeklinde olacak. Yetişirse Salı günü parti grubumuzda açıklayacağım. Bizim meselemiz suçu işlenmeden önce durdurabilmek. Şu anki ince hattın netleşmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, Bingöl'de Emniyet Müdürü'ne saldırı ilgili olarak ise "Bingöl'deki saldırıda ihbar vardı ama somut delil olmadığı için saldırı gerçekleşti" dedi.
Başbakan Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
ÇÖZÜM SÜRECİ
Çözüm süreci ortadoğudaki karmaşalar içinde büyük bir başarıdır. Daha önce 90'lı yıllarda yasaklanan bir çok şeyi biz değiştirdik, getirdiğimiz yeni anlayış, bireylerin devletle ilişkisinin yeniden restore edilmesi için adımlar attık. Bütün bunlar olmuşken şiddetin sebebi ne niye hala silah kullanılıyor?
90'lı yıllarda köyleri yakıp, Dersim'i bombalayan ve bunları yaparken devlet otoritesini koruduğunu sanan CHP zihniyetiyle, o güzelim Diyarbakır'ı Mardin'i Batman'ı savaş alanına çeviren HDP zihniyeti aynıdır.
"DEMİRTAŞ, YOL HARİTASININ NE OLDUĞUNU BİLİYORDU"
Bize verilen hiçbir söz yerine getirilmemiş olmasına rağmen çözüm sürecini kararlılıkla sürdürdük. Selahattin Demirtaş, onunla yaptığım görüşmede yol haritasının ne olduğunu biliyordu.
KOBANİ EYLEMLERİ
Kobani bahane edildi, tıpkı Gezi'de yapıldığı gibi. Tam bir terör alanı estirildi. Okullar yakıldı, belediyeler taşlandı, Kuran kursları yakıldı. Sonra partilerimize saldırdılar. Yasin Börü, 3 arkadaşıyla kurban eti dağıtırken 3. kattan atılıp, kafası taşla ezilerek öldürüldü. Bunun faili kim? Bu faile karşı çözüm sürecini Kürt kardeşlerimize emanet ediyoruz. Onlar soracak Yasin Börü'nün faillerini çıkarın diye?
Bazı HDP'li yöneticiler tavşana kaç, tazıya tut. Niye yakıp yıkıyorsun, barışçıl eylem yap. İnsanları katledemezsiniz.
"MYK'DA TALİMATI VERDİM"
MYK'da ülkenin her bir santimetrekaresini dolaşma talimatı verdim, arkadaşlarıma. Bizi hiçkimse engelleyemez. Genel Başkan Yardımcılarıma, bakanlarıma talimat verdim, çözüm sürecinin muhatabı olan halkımızla konuşacağız.
AKİL İNSANLAR
Çözüm sürecinin tekrar olumlu atmosferinin topluma yayılması gerekiyor. Akil insanlarla bunu konuşacağız. HDP'nin niyeti konusunda bizde ve toplumda ciddi şüphe oluştu. Önce iyi niyetini görmeliyiz.
"BU BÖLGE SADECE HDP'YE Mİ AİT DİYE NİYE SORMAZLAR?"
Devlet en müşfik yüzünü göstermişken, gazeteciler bu bölge sadece HDP'ye mi ait diye niye sormazlar? Bu puslu havada, bazı çevrelerde Türkiye'ye nasıl zarar veririz diye bir kanaat var, ama toplum bunu görüyor. Birileri özgürlük alanlarını kullanarak vatandaşlarımızın can güvenliğini tehdit ediyor.
Kobani provakasyonu yerli bir hareket değildir. Adım adım, gıdım gıdım yükselttiğimiz çözüm süreci binasını çökertmeye çalışan, önce kendisi altında kalır.
YENİ YARGI VE GÜVENLİK PAKETİ
Bu eleştirileri yapanlar 80'lı yılları bilmiyorlar. 80'li yılları görmemiş kişiler buna Kenan Evren yasaları demiştir. Ya onlar yurt dışındaydılar yahut o dönemde doğmamışlardı. Ben 80'lı yıllarda özellikle üniversite yıllarında her gün ayrı evlerde kalıyorduk. 28 Şubat sürecinde de benzerlerini yaşadık. Şuanda hukuksuz iş yapmadıkça kim kapısı çalındığında kuşku duyuyor?
"YETİŞİRSE SALI GÜNÜ AÇIKLAYACAĞIM"
Özgürlük ve reform paketi şeklinde olacak. Yetişirse Salı günü parti grubumuzda açıklayacağım. Bizim meselemiz suçu işlenmeden önce durdurabilmek. Şu anki ince hattın netleşmesini istiyoruz.
Son olayların getirdiği unsurlardan aldığımız dersler oldu. Makul şüphe, somut delil arasındaki fark ne? 15 gündür bu konuda hata yapılmaması için hem İçişleri Bakanlığı'ndan hem Adalet Bakanlığı'ndan sürekli bilgi alıyorum. Dolayısıyla bu konuda herkesin emniyet içerisinde olmasını diliyorum. Bazen bizim aramızda da fikir ayrılıkları oluyor. Keşke bunları görebilseniz, tam bir özgürlük içerisinde yapılıyor.
"İHBAR DA GELSE ARAYAMIYORLAR"
Benim gördüğüm, bir çizgi var ve görünmez bir çizgidir. Tedbir ile hukuk arasında. Yani tıbta da bu vardır. Korucuyu sağlık tedbirleri gibi. Bizim meselemiz suçu işlenmeden önce durdurabilmek. Şu anki ince hattın netleşmesini istiyoruz. Bir uyuşturucu taşıyan araç geçiyor olsa ve ihbar da gelse, bunu da bilsek engellemek için arabayı durdurup arayamıyorlar. Nedeni ise somut delilleri yok. Emniyet güçleri savcıyı arayacak ama savcılıkta somut delil olmaması nedeniyle müdahale edemeyecek. Size daha somut bir örnek vereyim.
BİNGÖL'DE EMNİYET MÜDÜRÜ'NE PUSU
Bingöl'deki saldırıda ihbar vardı ama somut delil olmadığı için saldırı gerçekleşti. Bingöl'de şehit edilen kardeşlerimiz için ihbar geliyor ama polis savcıya bunları gözaltına alabilmek için başvuruda bulunuyor, savcı 'somut delil' yok diye müsade etmiyor. Bizim getirdiğimiz şey şu eğer makul şüphe varsa polis istediği aracı durdurur ve incelemesini yapar, bir suç unsuru yoksa araç çeker gider.
YENİ YARGI VE GÜVENLİK PAKETİ
Yeni düzenlemede polisin gözaltı yetkisi, hiçbir zaman gerekçe ve süre olarak Avrupa'nın daha ötesinde olmayacak. Molotof kokteyli ve benzeri diye kanuna bir yasaklama şeklinde girecek. Silahlı bir saldırı neyse o da odur. Bu kanunla, Kolluk Denetim Kanunu'nu getiriyoruz. Bu hakları istismar eden polis de cezalandırılacak. Hiçbir özgürlük kısıtlanmayacak, vatandaşımız mağdur edilmeyecek. Özgürlükleri teminat altına alıcı tedbirler olacak.
YASADIŞI DİNLEMELER
Kapsamı genişletilmiyor, dinlemeye kolaylık getirilmiyor. Önleyici istihbarat şeklinde. İnsanların özel hayatları dinlenerek zaafları üzerinden şantajı engelledik, bugün de yarın da buna izin vermeyiz. Siyasilere geçmişte dinlemelerle şantajlar yapıldı, bizim dönemimizde böyle birşey söz konusu olamaz. İnsanları tek tek dinleyerek sahip olacağınız güç ahlaksız bir güçtür. Bizim yapacağımız, tedbir alınır ve orada biter.
HSYK SEÇİMLERİ
Tek tek karar vermesi beklenen bazı hakimler dışarıdan birinin talimatı ile hareket etmişlerdir. Yargıyı bir çevre güç aracı olarak kullanmak istedi. En sonunda da hükümete de öyle bir baskı kurarım ki kaybettiğim mevzileri geri alırım. Biz kimseyle savaş yapmıyoruz. Adalet herşeyin hakkını vermektir. Şimdi HSYK seçimleri rahatlattı mı evet rahatlattı ama keşke böyle olmasaydı. Keşke bizi hiç ilgilendirmeseydi. HSYK seçimlerinden çıkan tablo gayet renkli bir tablo.
Yargıda Birlik Platformu'nu kabul ettim, eleştirildi. Ama ben görmek istedim. Gördüm ki aralarında çok farklı ideolojiler var. Bunları söylemek bile doğru değil. Hakimler aklı ve vicdanını kullanır. Ben hiçbirini tanımıyorum. Yargı bağımsızlığı netleşmediği bir ülkede kimse kendinden ve geleceğinden emin olamaz.
IŞİD İLE MÜCADELE
Biz Ortadoğu coğrafyasına bütüncül bakıyoruz, demokrasiyle istikrara kavuşur diyoruz. Bu birilerini rahatsız ediyor. Esad Şam'da otururken, IŞİD unutulur yarın başkası çıkar. Güvenlik boşluğu doğan bölgelerde IŞİD çıktı.. Bizim iktidarımız aidiyet bağını sağlamlaştırmıştır.
IŞİD ile PYD 1,5 senedir komşuydu. Geçen sene Kasım ayında IŞİD sınırımızı ihlal ettiğinde vurduk, terör örgütü ilan ettik. Tel Abyad'ı önce rejim vurdu sonra IŞİD girdi, Resulayn'ı rejim vurdu PYD girdi, ama Kılıçdaroğlu bunu unutuyor.
KILIÇDAROĞLU'NA SERT YANIT
Kılıçdaroğlu'nun bu sözü insanlığa ihanettir. Böyle bir sözü sarf etmek insan olduğunu unutmaktır. İnsanlığa ihanettir, çok açık ve net. İnsan olmayan Türk de olamaz Kürt de olamaz. İnsanlığı unutan kişinin ideolojisi falan önemini kaybeder. Bacakları kırılmış 17 yaşındaki kız geldi sınırımıza, Kılıçdaroğlu onu görmedi. Bir kere git gör, kim bu insanlar? Kılıçdaroğlu'nun en büyük zaafı unutkanlık.
CHP heyeti 2013'te Esad'a gitti. Kamplara, Ceylanpınar'a gittiniz mi de şimdi vatana ihanet diyorsunuz. Biz oyunun sonunu görmek istiyoruz. Attığım her adamın nereye gittiğini görmeden o adımı atmam. Kobani'deki her bir kardeşimize sahip çıkmak bize tarihin bir emanetidir. Kılıçdaroğlu 1,5 milyon Suriyeli'nin başını okşamamış olabilir, ama biz 450 bininin eğitimiyle uğraşıyoruz.
"ESAD, IŞİD ÜZERİNDEN KIYIM YAPIYOR"
Esad önce Arap'ları bize sürdü, şimdi Kürtleri bize sürüyor. Şimdi IŞİD üzerinden etnik kıyım yapıyor.
ZİHNİYET OLARAK AYNILAR"
Kılıçdaroğlu'nun Suriye ile bilgisi alfabe düzeyinde. Amerikan basını, Alman basını HDP ve CHP zihniyet olarak aynılar. Alın Alman basınını zihinlerini çarpıştırın Kılıçdaroğlu'yla. Demirtaş'ı alın vurun ABD basınına, zihniyet aynı.
ANKETLERDE SON DURUM
Anketlerde yüzde 52'leri buluyoruz, ama bizim performansımızı seçimler ölçer.