Ailenizin şoförü Hikmet Abi
İETT'nin 256 numaralı otobüsü 'Neşeli Günler' filmini hatırlatıyor. Herkesin ailenin bir ferdi gibi olduğu otobüste kimse soğuktan beklemesin diye Hikmet Yılmaz ve yolcular WhatsApp üzerinden haberleşiyor
NAGİHAN ALAN/GAZETE HABERTÜRK
Yolcuları soğukta beklemesinler diye durağa gelmeden arıyor, WhatsApp’tan trafik ve yol bilgisi paylaşıyor. Hikmet Yılmaz yolcularını bir müşteriden çok aile gibi görüyor. Öyle ki yolcuları Hikmet Yılmaz’ın ne doğum gününü ne de Babalar Günü’nü unutuyor.
İETT’nin 256 Yeditepe Üniversitesi-Taksim hattının 57 yaşındaki şoförü Hikmet Yılmaz’ın yolcularıyla kurduğu iletişim iç ısıtan türden çünkü “Ben onların Hikmet abileriyim, onlar da benim ailemin bir ferdi gibi” diyor. Yolcuların “Dost Otobüs” dediği 256 hattına Gümüşsuyu’ndaki ilk peronundan bindik, yolcularla konuştuk...
AŞURE SERVISI
Hemşiresinden öğrencisine, mimarından mühendisine aralarında her meslek grubundan insan var. Yolcular artık o kadar aile olmuşlar ki kek, aşure yapıp otobüste dağıtıyor
Yolculardan Tufan Bey özlediği komşuluk günlerini bu otobüste yaşadığını, bu nedenle normalde Ümraniye’de oturmasına rağmen yolunu uzatarak 256 hattına bindiğini söylüyor.
Hikmet Abileri de onları bekletmemek, soğukta üşütmemek için WhatsApp’tan yol bilgisi paylaşıyor, durakta yolcuları alırken bekleme anında diğer yolcular için sesli mesaj gönderiyor, WhatsApp kullanmayanları ise arayarak bilgilendiriyor.
2017’nin mayıs ayında emekli olacak, 24 yaşında bir kızı olan Hikmet Yılmaz, tüm bunları da tamamen gönüllü yapıyor. Öyle ki her zamanki yolcusunu durakta göremeyince “İyi misin, gelmemişsin” diye arıyor, yolcuların yıllık izin günlerini bile biliyor.
Trafikteyken yolcuları durakta uzun uzun bekletmemek adına bilgilendiren ve yolcuların kahramanı olan Hikmet Yılmaz’ın şenlik yeri gibi bu otobüsü yolcuların da dediği gibi eski komşulukların olduğu o küçük ve sıcak mahalleler gibi. 4 senedir aynı hattı kullanan emekli Altan Aksoy, “Bu otobüste herkes birbirini tanır, bu otobüs çok özel, dost otobüs.
Bir bakarsın hanımlar poğaça yapmış dağıtıyor, bir bakarsın aşureler gelir. Kekler ikram edilir. Eski komşulukları bu otobüs yaşatıyor” diyor. Şişli Etfal Eğitim Araştırma Hastanesi’nin Başhemşiresi Zübeyde Portakal da otobüsün yolcularından.
“Hikmet Ağabey otobüsü kaçırma derdinden bizi kurtarıyor. Tam bir kahraman. Örnek bir insan” deyip anlatıyor: “Yılbaşını da kutlayacağız ona sürpriz yapacağız. İsteriz ki tüm şoförlerimiz böyle olsun. Bazen hastam oluyor geç çıkıyorum fark edip soruyor, ‘Geliyor musun yoksun durakta’ diye. Artık aile gibiyiz. Dışarıda da buradaki insanlarla görüşüyoruz arkadaş olduk. Evlerimize gidip geliyoruz.”
‘AILEMDEN FARKSIZ’
Ünal Sertdoğan da Taksim’den Ferahpaşa’ya her gün 256 ile yolculuk ediyor. Ünal Bey ile otobüse bindiği andan itibaren konuşuyoruz. Konuşma sonunda kart bastığını unutarak tekrar basıyor,
Hikmet Yılmaz, “Aman Ünal ne yaptın? İkinciyi bastın. Yarın alacağın var unutma!” diyor. Ünal Bey, “İşte Hikmet Ağabey böyle bir adam, pırlanta gibi diyor ve anlatıyor: “Günde iki seferi olduğundan herkes birbirini tanıyor. Biz burada bir aile gibiyiz. Yolda bile birbirimizi görsek konuşuruz. Aileden farksızız.
Diğer şoför Ali Bey de öyle. Hikmet Ağabey de. Sanki bu hattın şoförleri özenle seçilmiş. İETT’ye bizi böyle pırlanta gibi şoförlerle buluşturduğu için teşekkür ederiz.”
Ümraniye’de oturmasına rağmen yolunu uzatarak 256 ile yolculuk eden Tufan Bey “Bu otobüsteki muhabbeti hiçbir şeye değişmem” diyor.