Adli Tıp'tan şok rapor!
"Yazıcıoğlu'nun helikopterine karbonmonoksit gazı verildi"
Helikopterde bulunanlar havada karbonmonoksit soludu. Pilot Kaya İstektepe bayılınca kontrolden çıkan helikopter dağa çakıldı...
Tarih, 25 Mart 2009... BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nu taşıyan helikopter Kahramanmaraş'ta düştü. Kazada Yazıcıoğlu ile birlikte 6 kişi hayatını kaybetti. Olayın ardından kaza ve suikast iddiaları üzerinde duruldu. Konu hakkında bomba etkisi yaratan gerçeğe ise TAKVİM ulaştı. BBP lideri ve beraberindekiler, kazadan önce havada "korbonmonoksit gazından" zehirlendi...
YÜZDE 26 KORBONMONOKSİT
Takvim'in haberine göre; Tüyler ürperten skandal, Devlet Denetleme Kurulu'nun talebi üzerine Adli Tıp Kurumu'nun 1 yıl aradan sonra yeniden inceleme yapması sonucu patlak verdi. Adli Tıp, Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekilerden alınan "şahit numuneleri"ni mercek altına aldı. Adli Tıp Kimya İhtisas Dairesi'nin 7 Temmuz 2010 tarihli raporunda, BBP liderinin kanında yüzde 13, pilot Kaya İstaktepe'de yüzde 26, gazeteci İsmail Güneş'te ise yüzde 27 oranında karbonmonoksit gazı tespit edildiği belirtildi.
PİLOT KENDİNDEN GEÇTİ
"Zehirlenmeler dışındaki ölümlerde" kanda negatif çıkması gereken karbonmonoksit değerinin yüksek oranda çıkması, hekilopterin "sabatoj" sonucu düştüğü ihtimalini güçlendirdi. Çünkü pilotun kanındaki karbonmonoksit oranı, Yazıcıoğlu'dan 2 kat fazlaydı ve pilotun hemen arkasında oturan Güneş'in kanındaki karbonmonoksit oranı da pilotunki gibi yüksekti. Uzmanlara göre, karbonmonoksit soluyan pilot Kaya İstektepe, tıpkı soba zehirlenmelerinde olduğu gibi kendinden geçti. Kontrolden çıkan helikopter de dağa çakıldı.
GÜNEŞ DE BAYILMIŞTI
Uzmanlar, gazeteci İsmail Güneş'in, kazadan yaklaşık 20 dakika sonra yardım istemesini ve nerede olduğunu bilmemesini de zehirlenmeye bağladı. Uzmanlara göre, Güneş zehirlenmenin etkisiyle tıpkı pilot gibi baygınlık geçirmişti ve uyandığında kaza çoktan olmuştu.
SİYANÜR ÇIKMADI YANMA YOK
Adli Tıp raporunu değerlendiren kaza kırım uzmanları, helikopterde karbonmonoksit zehirlenmesinin, helikopterin yanarak düşmesi yada kazadan sonra yanması sonucunda oluşabileceğini açıkladı. "Ölümlerin yanmadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı" da, Adli Tıp'ın siyanür testiyle belirlendi. Negatif çıkan siyanür sonuçları, ölümlerin "yanma sonucu olmadığını" ortaya koydu. Bu da, kazayla ilgili sabotaj ihtimalini güçlendiren başka bir unsur oldu. Müfettişler şimdi, olayın suikast olduğu ihtimalini güçlendiren karbonmonoksit gazının helikoptere nasıl yayıldığını çok yönlü bir şekilde araştırıyor.
ENKAZ 47 SAATTE BULUNMUŞTU
Helikopter kazasında BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu, İHA muhabiri İsmail Güneş ve pilot Kaya İstek tepe dışında, BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, BBP Sivas İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı ve BBP Belediye Meclis Üyesi adayı Murat Çetinkaya da hayatını kaybetmişti. Düşen helikopterin enkazına ise olaydan 47 saat sonra ulaşılmış ve kötü hava şartlarının da etkisiyle tam bir "kurtarma rezaleti" yaşanmıştı.
PAKDİL'DEN AÇIKLAMA
TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopterinin düşmesiyle ilgili ortaya atılan bazı iddialar hakkındaki soru üzerine, ''Tabii ki öncelikle Muhsin Başkan'a Allah'tan rahmet diliyorum. Toplumun gönlünde yer etmiş olan bir insanın sevgisi var. Geçmişe yönelik olarak yaşanmış olan dolu bir hayat var. Millete adanmış olan bir hayat var'' dedi.
Kaza sonrasındaki süreçte bulunduğunu anımsatan Pakdil, ''Arama çalışmaları sırasındaki o günkü kargaşa, iklim şartlarının o anlamda bir olumsuzluğu ve kaza mahalline sonradan ulaşılmış olması bu hususta pek çok konuyu gündeme getirdi'' diye konuştu.
Pakdil, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu 'karbonmonoksit zehirlenmesi' diye bir husus var işte. Adli tıp raporlarında olduğu iddia edilen bir konu. Meclisimiz ta baştan iktidarıyla, muhalefetiyle birlikte bir Araştırma Komisyonu kurulmasını ön görmüştü. O Araştırma Komisyonu malumunuz kuruldu. Sonrasında çalışmalarını tamamlayamadı. Tekrar yeni bir komisyon çalışmalarına başladı ve şu anda komisyon, çalışmalarını devam ettiriyor. İlk komisyon içerisinde görüşülemeyen bir kısım görevliler veya kendisini bu işle ilgili gören insanlarla ilgili olarak görüşmeler tamamlandı. Tahmin ediyorum bir-iki görüşülecek ilgili kaldı. Onlarla da görüşüldükten sonra raporlar teslim edilecek, Araştırma Komisyonu'nun raporu... Bu hususta değişik üniversitelerden tabii teknik bazda görüşler, düşünceler alındı. Bir de işin adli boyutu var. Nihayetinde bu rapor tamamlandıktan sonra tabii ki adli süreç ümit ediyorum daha hızlanacaktır. Burada bilinmesi gereken husus şu. Eldeki bütün bilgiler, bulgular değerlendirilecektir ve hakikate o anlamda ulaşılacaktır. Yani burada helikopterden kaynaklanan bir sıkıntı mı söz konusudur, uçuş anlamında yoksa pilotun kendi cesaretiyle, diğer şeylerle bir pilotaj hatası mı söz konusu, bu hususta teknik, bu konuyla ilgili olan uzman kişilerin de değişik görüşleri var. Ama bütün bunların hepsi derlenip toparlanarak konu bir hakikate ulaşacaktır. Biraz önce de ifade ettim, rahmetli Eşref Bitlis'in, rahmetli Cumhurbaşkanımız Sayın Özal'ın da bu ölümleriyle ilgili olarak aileleri tarafından veya yakınları tarafından veya ilgilenen kişiler tarafından ortaya atılan görüşler ışığında bu mesele de tekrar toplum gündemindeydi zaten. Tekrar yerleşti.''
Türkiye'de bir hukuk düzeni içerisinde bunların hepsinin araştırılacağını vurgulayan Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:
''Gördüğünüz gibi tekrar savcılıklar, ilgili kişilerin hem ailelerinin, hem de diğer kişilerin görüşlerine başvurdu. Onların ifadelerine başvurdu. Şimdi tekrar zaten bu süreç de devam ediyor. Adli kısma intikal ettiğinde onlar da aynı şekilde bilgisi, belgesi olan bütün insanları dinleyerek bir neticeye varacaklardır. Şu anda hemen peşin bir kısım hükümleri vermek kolay olmayabilir. Çünkü teknik bir kısım bilgiler, bir kısmı tıbbi olan bilgiler, ama bunlar nihayetinde elde bilgi olarak duruyor. Adli Tıp'ın raporları da duruyor. Hepsini hep birlikte değerlendirip hep beraber göreceğiz ama hakikat her neyse kaza mıdır, pilotaj hatası mıdır, uçuştan kaynaklanan bir problem midir, helikopterle ilgili bir husus mudur, diğerleri midir onlar açığa çıkacaktır diye düşünüyorum.''