Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşuyor | Son dakika haberleri

        Başbakan Erdoğan AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmasında, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

        Erdoğan'ın konuşmasından önemli notlar:

        "CUMHURİYET CUMHURUNDUR"

        Cumhuriyetin 89. Yılını tekrar kutluyorum. Gazi Mustafa Kemal’i ve bu mücadelede onunla birlikte şehit olan gazi olan bütün ecdadımızı rahmetle ve şükranla anıyorum.

        Cumhuriyet cumhurundur, halkındır. Herkesindir. Cumhuriyeti herkesin olmaktan çıkarıp kendilerine ait bir sembol olmasını isteyenler cumhuriyeti kendilerine ait bir imtiyaz yönetimi isteyenlerdir. Bu kesimler vesayet ve diktatörlük özlemi içinde olanlardır. İnönü dönemi adı cumhuriyet olan ancak otorite bir dönemdir.

        Bu kesimler cumhuriyetin değil kendi menfaat düzenlerinin yıkılmasından telaşa düşenlerdir.

        Kalkıp Ulus’ta eski Meclis binasının bahçesine cebren ve hile ile girmek eski cumhuriyete sahip çıkmak değildir. TBMM’nin o ilk toplantısındaki manevi havayı hazzetmekten yaşamaktan bugünkü CHP’nin yakından uzaktan ilgi ve alakası yoktur. Cumhuriyet kutlaması adı altında Ankara'nın altını üstüne getirenler iyi dinlesin. Gazi Mustafa Kemal daima milletin teveccühünün esas alınmasını istedi.Ama dün Cumhuriyet'i, Türk bayrağını, Gazi Mustafa Kemal'i kendilerine siper edenleri esefle gördük. Bugüne kadar cumhuriyet kutlamaları milletle devletin hep birlikte hipodromda kutladığı bir bayramdı. Biz de bunu yaptık. Neden sen orada deilsin de sokaklara döküldün. Orada olan millet değil miydi? Sen devlete rağmen, illegal örgütlerin peşine takıldın.

        "MİLLETSİZ İKTİDAR İSTİYORLAR"

        CHP İl Başkanı subaylara 'Sizin korumanız gereken Cumhuriyet'e biz sahip çıkıyoruz' diyor. İşte anlatmaya çalıştığım CHP kafası ta da bu kafadır. Dün 'Ordu göreve' pankartı açanlar umduğunu bulamayınca, bugün TSK'nın subaylarına hakaret etmekten çekinmiyorlar. Bunların siyasetten anladıkları ya işi orduya havale etmektir ya da sokaklara çıkmaktır. Bunların derdi dün de cumhuriyet değildi, bugün de cumhuriyet değildir. Bunlar cumhuriyeti de orduyu da yargıyı da milletsiz iktidar amaçlarına ulaşmak için kullanmak istiyorlar. Cumhuriyet egemen güçlerin değildir; cumhurundur, halkındır.

        Bu cumhur bu cumhuriyeti asla onlara teslim etmedi, evelallah etmeyecek. Biz Türkiye’de cumhuru cumhuriyetle buluşturan partiyiz. Cumhuriyeti elitlerin eline, kifayetsiz muhterislerin tasallutuna teslim etmedik etmeyeceğiz. Milletten seçim sandığında alamadıkları yetkiyi sokakları terörize ederek gasp etmek isteyenler bugüne kadar hüsrana uğramışlardır bundan sonra da uğrayamaya devam edeceklerdir.

        Ana muhalefet partisi genel başkanının sorumlu olmaya çağırıyorum. Şekeri elinden alınmış ilkokul çocuğu hırçınlığı ile siyaset yapılmaz. Cumhuriyet Bayramı’nın Ulus Meydanı’nda değil de Hipodromda kutlamanın CHP’liler için nasıl bir zorluğu vardı acaba?

        "ULUS'TA TÜRK BAYRAĞI AÇMAK KOLAY, HAKKARİ'DE NEDEN BAYRAKLA DOLAŞAMADIN"

        Bunlar dün laiklik adı altında bölücülük yapıyordu, bugün de cumhuriyet üzerinden ayrımcılık yapıyorlar. Bunlar son seçimde Hakkari'de BDP ile anlaşma yaptılar o gün bir tane Türk bayrağı almadılar ellerine. Ulus'ta Türk bayrağı ile dolaşmak kolay. Hakkari'de neden dolaşamadın Türk bayrağı ile. Bunların kilosu belli. Bunları ifşa etmeye devam edeceğiz. Bize göre cumhuriyeti korumak demek; Türkiye'nin dünyanın en güçlü ülkeleri arasına girmesi için çalışmak demek. Biz Türkiye'yi 2071'e hazırlamanın hayalini kuruyoruz, bunlar ise Türkiye'yi 89 yıl öncesine götürmenin özlemi içindeler.

        Kılıçdaroğlu dün iki engel atladı. Destekli atladı. Bravo. Bununla övünebilir. Başka da övüneceği bir şey yok.

        "YAZIKLAR OLSUN. BU NASIL KÖŞE YAZARLIĞI"

        Bazı köşe yazarlarına da hayret ediyorum. “Ne olur sanki serbest bırakılsaydı. Apo’nun posterine müsaade ediliyor da Atatürk posterine, Türk bayrağına neden müsaade edilmiyor” diyorlar. Yazıklar olsun size. Bu nasıl köşe yazarlığıdır, bu nasıl haddini bilmezliktir. Bugün güvenlik görevlilerimizin bölücü başı ve terör örgütünün paçavralarının asılmaması yönünde mücadeleyi görmeyip de bunu nasıl söyleyebiliyorsunuz.

        "TERÖRİST HOLİGANLAR"

        Sinan Erdem’de yaşanan olayı biraz detaylandırmak isterim. Bu ilk defa olmuyor. Biz, inşa ettiğimiz bu spor salonunda Dünya Basketbol Şampiyonası'nı yaptık. Ve biz bu şampiyonanın kupa töreninde, benzer durumu yaşadık. Orada bir grup salonu olumsuz istikamette tahrik ederek, bu tür bir çirkinliği yaptılar. Tabii biz görevimizi ifa ettik. Kupaları verdik. Döndük. Ve dedik ki “Bunlar akıllanır herhalde.

        Daha sonra çok büyük paralar verilerek kadınlar tenis turnuvası için zemin hazırladık. Orada da yine bakanlarımız kupaları vermek üzere salona indiklerinde yine belli bir grup, terörist holiganlar aynı şeyi yaptılar ve o çirkinlikle salonu tahrik ettiler. Aynı anda televizyonlar yüzü aşkın ülkede canlı yayında bunu veriyor.

        Biz 2020 olimpiyatlarına adayız. Böyle seyircinin olduğu ülkeye olimpiyat verilir mi? Ve yaptığımız incelemelerde aynı zihniyeti görüyoruz. Dün Ankara-Ulus’ta hangi zihniyet varsa, Sinan Erdem’de aynı zihniyet vardı. Biz bunlara rağmen bu mücadeleyi yürüttük ve yürüteceğiz.

        “KENDİLERİ KUZU KEBABI YİYORLAR İÇERİDEKİLERE ‘ÖLÜN’ DİYORLAR”

        Açlık grevi yapanların gerekçelerinin esasının cezaevi koşullarıyla hiçbir ilgisi yok. Bunların hepsi istismar. İfade edilen talepler bölücü başına serbestlikle operasyonların durmasıyla ilgili. Kızıltepe’de bir BDP milletvekilinin evinde kuzu kebabı yiyorsun, öte yandan cezaevindekilere 'ölün' diyorsun. Kürt kardeşlerime sesleniyorum. Sizi istismar edenlere dikkat edin. Onlar kuzu kebabı yerken içeridekilere ölün diyorlar.

        "CEZAEVİNDE ÖLMEKLE DEVLETE ŞANTAJ YAPILAMAZ"

        Eylem emri verenler kim, hepsi dışarıda olan ve konforlarını tehlikeye atmayan terör baronları. Siyasi partiye bakıyorsunuz hala İmralı’yı Kandil’i işaret ediyor. Devlete dağda öldürmekle şantaj yapılamayacağı gibi, cezaevinde ölmekle de şantaj yapılamaz. Devlet şantaja boyun eğmez, pabuç bırakmaz. Terör örgütü ve yandaşları cezaevlerindekilerden elini çekmelidir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ