'Diyarbakır'da zeybek oynarız'
İzmir Belediye Başkanı Kocaoğlu, "İzmir çözüm sürecine engel olmaz" mesajı verdi: "Etnik köken ayrımı gözetmeyiz. Efelerle Diyarbakır'da zeybek oynayacağız."

KUTLU ESENDEMİR / GAZETE HABERTÜRK
"Ege kültürünü ve folklorunu Diyarbakır’da yaşatacağız"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir’de etnik köken ayrımı gözetmeden barış içinde yaşadıklarını, İzmir’in dünyada da örnek alınacak bir hoşgörü kenti olduğunu belirterek efelerle Diyarbakır’da zeybek oynayacaklarını söyledi...
Kürt sorununun çözümüne yönelik tarihi adımlar atılıyor. Bu çabalar, terörün sonlanması için toplumun büyük bölümünde umutları yeşertirken, kimi bölgelerde “milliyetçilik” öne çıkıyor. “Milliyetçilik” denince de ülkemizde akla gelen ilk kent, Ege’nin merkezi İzmir... Peki; İzmir barış arayışlarının önünde engel bir kent mi? İktidara, sorunun çözümü için “kredi” açan anamuhalefet partisi CHP’nin kalesi denebilecek İzmir’de, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, geçen aralık ayında, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’i kente davet etmiş ve birlikte tiyatro oyunu Kürtçe Hamlet’i izlemişlerdi. Önümüzdeki mart ayında Baydemir’in davetlisi olarak Diyarbakır’a gidecek Kocaoğlu ile hem “Diyarbakır- İzmir kardeşliği”ni, hem süreci hem de yaklaşan yerel seçimler öncesi İzmir’in temel sorunlarını konuştuk.
-Milliyetçilik denince İzmir’in bir soru işareti olarak akıllara düşmesi nasıl açıklanabilir?
Bu soru işaretini kabul etmemiz mümkün değil. Ne bizim, ne de İzmirli hemşerilerimizin böyle bir tanımlamayı içine sindirmesi söz konusudur.
-Son günlerde “İzmir barış istemiyor” şeklinde bir algı var.
Bu algıyı empoze etme girişimlerini kınarım. İzmir, yüzyıllardan bu yana barış ve hoşgörünün kenti olmuştur. Biz İzmir’de, ülkenin dört bir köşesinden gelmiş insanlarımızla, etnik köken ayrımı gözetmeden barış içinde yaşıyoruz. İzmir bu konuda sadece Türkiye’de değil, dünyada örnek alınacak bir hoşgörü kenti. İzmirlilerin barışa olan güçlü inancından kimsenin en küçük bir kuşkusu bile olmasın.
-Ya İzmir milliyetçiliği?
İzmirli, vatanını, insanlarını, kentini çok sever, onlara laf söyletmez. İzmir’e yapılan haksızlıklara karşı durmasını da iyi bilir. Bir de; okumuş okumamış, yazmış yazmamış hiçbir İzmirli, İzmir’e yüklenmek istenen bu sıfatları anlamış değil. Zaten uzaktan bakmakla İzmir’i, İzmirlileri anlayamazsınız. Yaşamanız lazım.
"BARIŞ İÇİN ÇÖZÜM İSTİYORUZ"
-Hükümetin Kürt sorununun çözümüne yönelik attığı adımlar İzmir’den nasıl algılanıyor?
Her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı gibi, İzmirliler de barışın gelmesini, akan kanın durmasını istiyor. Kökten çözümadımlarının atılmasını istiyoruz. Barış için çözümistiyoruz. Ama buna tüm vatandaşlarımızın hassasiyetlerinin giderilmesi kaydı şartını da koyuyoruz. Kalıcı çözüm için herkesin bu işte samimi olması lazım. Tüm siyasilerin gerekirse risk alması ve bunun gereğini yapması gerekiyor.
-Hemşerilerinizin çoğunluğu, CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler gibi, “Türk ulusuyla Kürt milliyetini bana eşit gördüremezsiniz” düşüncesinde mi?
CHP, sosyal demokrat bir parti. Birçok değişik düşünceleri bünyesinde taşıyor. Farklı düşüncelerin olması, partideki demokrasiyi gösteriyor. CHP’de politika yapan bütün CHP’lilerin, partinin kuruluş ilkelerini ve vazgeçilmez hassasiyetlerini göz önünde tutarak, bu parti çatısı altında politika yapması esastır. Herkesin uyumiçinde olması, çok seslilik önemli ama parti ilkelerine uyma konusunda da hassasiyet gösterilmesi gerekir.
-Diyarbakır Belediye Başkanı Baydemir’le İzmir’de, Kürtçe Hamlet izlemeniz tepki gördü mü?
Sayın Osman Baydemir’in İzmir’e gelmesine, Kürtçe Hamlet’in burada oynanmasına, aksine olumlu tepkiler geldi. CHP’den de en ufak bir tepki duymadık. Kültürpark’taki tiyatro oyununun ardından Osman Bey bizi Diyarbakır’a davet etti. Biz de Ege kültürünü, folklorunu, türkülerini yansıtan bir organizasyonla oraya gideceğiz. Efelerle Diyarbakır’da zeybek oynayacağız. Ama henüz kararlaştırdığımız bir tarih yok.
"HAK ETMEDİĞİMİZ SUÇLAMALAR VE TUTUKLAMALAR OLDU "
-Belediyeye düzenlenen operasyonlar ve devamındaki yargı süreci nedeniyle çok zor 1.5 yıl geçirdiniz...
Arkadaşlarımız özgürlüğüne kavuştu. Ama bu süreç hepimizi çok derinden etkiledi. Ardı arkası kesilmeyen soruşturmalar, operasyonlar, hiç hak etmediğimiz suçlamalar, gözaltı ve tutuklamalar, cezaevi ziyaretlerimiz, hiçbir suçu olmadığı halde demir parmaklıklar ardında kalan bürokratlarımız, onların aileleri ve bu ruh halinin yarattığı tablo, tambir kâbus gibiydi. Bu sıkıntılı süreçten başarıyla çıktığımıza inanıyorum.
-“Beni de gözaltına alabilirler” korkusu yaşadınız mı?
Kendimiçin en küçük bir korku yaşamadım. Bu süreçte tek endişem, haksız bir şekilde cezaevine giren bürokratlarımve onların aileleri oldu.
"İKTİDAR PARTİSİNİN İZMİR'İ İSTEMESİ DOĞAL"
-Yerel seçimler yaklaşırken iktidar partisi İzmir’i çok istiyor. Elinizde son oy dağılımına yönelik herhangi bir anket var mı?
Seçimlerde garanti yoktur. Her parti seçime “Kazanacağım” diye çıkacaktır. İktidar partisinin İzmir’i çok istemesi de doğal. İzmir gibi aydınlık, çağdaş; geleceğe koşarken geçmişini unutmayan, güler yüzlü ve hoşgörülü insanların kentini yönetmeyi kim istemez ki? Özellikle son dönemlerde pek çok anket duyuyoruz ama bizim yaptırdığımız bir çalışma yok. En doğru anket, vatandaşların gözleridir.
"GÜNAY'IN BAKANLIĞA DEVAM ETMESİNİ İSTERDİM"
-İzmir, hükümette iki bakanla temsil ediliyordu ama Ertuğrul Günay artık kabinede değil.
Bir İzmirli olarak Sayın Günay’ın Kültür Bakanlığı görevine devam etmesini isterdim. İki bakanımızın birden olması elbette kent yararına...
-Ya Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın olası İzmir Belediye Başkanlığı adaylığına nasıl yaklaşırsınız?
Memnuniyetle karşılarım. Hükümetimizin yatırımcı bakanlıklarından birinin başındaki ismin kentimizden belediye başkanı adayı olması, bizi sadece mutlu eder.
-Hükümetin İzmir için hazırladığı ve bazılarında çalışmalara başladığı 35 projede durum ne?
“35 proje” olarak adlandırılanlar, uzun süredir, belki 20-30 yıldır İzmir’in ihtiyacı olan birçok projeyi kapsıyor. Sadece bu hükümet tarafından ortaya konulan değil, geçmişten bu tarafa İzmir’in ihtiyacı olan, İzmir’i Anadolu’ya ve İstanbul’a hızlıca bağlayacak olan projeler birçoğu. Bu projelerin hükümet tarafından ele alınarak yaşama geçirilmesi için çalışmalar yapılması, hem kentimizin geleceği hem de bizim için önemli. Bu projeleri destekliyoruz ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne düşen bütün görevleri de yerine getiriyoruz.
-2014 seçimleri için aday mısınız?
Şu anda tek düşüncem, dönem sonuna kadar belediye başkanlığı görevini hakkıyla tamamlamak. İzmirlilere söz verdiğim yatırım ve projelerimizi bir an önce bitirmek arzusundayım. Seçimlere kadar önümüzde bir yılı aşkın bir süre var. O tarihe kadar köprünün altından çok su akacak. Eğer aday olmaya karar verirsem, bunu seçimlere 6 ay kala açıklarım.
"KALAN 3 İSTASYONU BU YIL BİTİRECEĞİZ"
-Metro inşaatını zamanında bitiremediğiniz için eleştiriliyorsunuz. Son olarak temmuz ayına kadar süre uzatımı yaptınız. Sorun tam olarak nedir?
Metroda sorunumuz yok. Sadece çok dar ve yaklaşık 30-40 yıllık binaların çok yakınından geçiyoruz. Metroyu bütün tedbirleri alarak kazasız belasız bitirmek istiyoruz. Bundan dolayı bir gecikmemiz söz konusu olabilir. Bu yıl içinde kalan 3 istasyonu da bitirip İzmirlilerin hizmetine sunacağız.
-Yüzülebilir Körfez hedefinizde gelinen nokta ne?
İzmir Körfezi’nde müthiş olumlu gelişmeler var. Bugün Türkiye’deki ileri biyolojik arıtma kapasitesinin dörtte birine sahibiz. Buna, Avrupa Birliği standartlarında arıtma diyebiliriz. Ardından körfezdeki dip çamurunun temizlenmesi için harekete geçtik. Körfez suyunun sürekli temizlenmesini sağlayacağız. Bu çalışmalarımız sonucunda sudaki kaliteyi de Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü uzmanlarıyla birlikte sürekli kontrol ediyoruz. Ayrıca organik tarımı yaygınlaştırarak toprağımızı ve suyumuzu korumaya çalışıyoruz.
-Toplu ulaşımda raylı sistemi güçlendirmek için yoğun bir çalışma var ancak tramvay projelerinize bir türlü “olur” alamadınız.
Tramvay projelerimiz, Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü tarafından onaylandı. Ancak eski adı DPT olan İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü’nden beklediğimiz onay bir türlü gelmedi. Ucuz dış kredi kullanmamız için bu projemizin yatırım programına alınması gerekiyor. O süreci yaşıyor ve bekliyoruz. Çok uzun süre oldu. Bu gecikmelerin siyasi çekişmelerden kaynaklandığına inanmak istemiyorum.