Lice'de neler oluyor?

Cevap kimilerine göre karakol protestosu, kimilerine göre Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair pazarlıklar, kimilerine göreyse yaklaşan esrar hasadı... Olayların kalbine, Lice’ye gittim, yol kesen gruplarla, halkla, esnafla, yöneticilerle konuştum, meselenin aslını anlamaya çalıştım. Söyleşilerimiz yarın da devam edecek...

15 KİŞİLİK GRUP YOLUMUZU KESTİ
Diyarbakır’dan Lice’ye doğru yaklaşırken beklediğimiz oldu ve yüzü maskeli yaklaşık 15 kişilik bir grup yolumuzu kesti, kimliklerimizi istedi, nereye gittiğimizi sordu. Arabadan inip yanlarına gittim. Başlangıçta ters tepki vermelerinden endişe etsem de sohbet koyulaşınca kaygım dağıldı.

Kimilerinin söylemleri daha radikal, belli ki örgüt eğitiminden geçmişler. Kimileri gerçekten sıradan köylüler. Yaşları genç, aralarında çokça kadın var. Hükümete ve medyaya çok tepkililer.

Yolları neden kesiyorsunuz?
Madem çözüm sürecindeyiz, madem Başbakan ‘Analar ağlamasın’ diyor, hükümet karakol yapımını durdursun. Sesimizi duyurmak için protesto düzenliyoruz. Yoldaki denetimimiz sadece kontrol amaçlı. Şüpheli kimse var mı diye kimliklere bakıyoruz.

19 gündür geceli gündüzlü buradayız. Yol bizim denetimimizde. Çatışma olsun istemiyoruz. Dün askerler geldi. Arkadaşlarımız “Bizim kontrolümüzde geçmek istiyorsanız buyurun geçin” dedi. Onlar da çatışmasız bir şekilde geçti.

Karakolların önünde denetimi onlar sağlıyor. Kesinlikle saldırmıyoruz. Halkımız da bu durumdan memnun çünkü askerden çok çektiler.

'DEVLET KARAKOLLARIN YERİNE FABRİKA YAPSIN'

Karakolların yapılmasına neden bu kadar tepkilisiniz? Devlet güvenlik önlemi almakta haklı değil mi?
Devlet kimi kimden koruyor? Karakolları halka karşı değil de gerillaya karşı yaptığını varsayalım. Çözüm süreci zaten gerillayla yürütülmüyor mu? Batı’da böyle 100 metrede bir karakol görebilir misiniz? Karakolların yerine devlet buraya fabrikalar yapsın.

Karakolları protesto etmek dışında bir nedeni var mı yol kesmenizin?
Rehber Apo, şu anda görüşme yapıyor. Devlet hükümetiyle MİT’iyle ama rehber Apo masada tek başına. Bu eylemlerimiz onun elini güçlendiriyor. Geçen haftaki protestoların ardından İmralı’ya hemen heyet gönderdiler.

Diyarbakır’da Türk bayrağına neden saldırdınız?
Bayrak indirme olayı provokasyondu, yanlış yapıldı. Kabul etmiyoruz. Tepki gösterenler o bayrağı sadece kendilerinin zannetmesin, o bizim de bayrağımız. Türkiye’de yaşayan herkesin bayrağı, hep birlikte savaşarak kazandık. Bayrak yüzünden laf söylüyorlar ama kendileri elbise yapıp üstlerine giyiyorlar. Biz o bayrağa bin kat daha fazla değer veriyoruz.

‘BİZE TERÖRİST DEMESİNLER’

İndiren kişiyi tanıyor musunuz?
Hayır, tanımıyoruz. Belki devlet tarafından görevlendirilmiştir belki de bireysel bir eylemdir. Halkın iradesiyle yapılmış bir şey değil. Kimsenin bayrağına diline karşı kinimiz yok, aksine saygımız var.

Yüzünüzü neden kapatıyorsunuz?
Kendi toprağımızda neden yüzümüzü kapatıp nefessiz kalalım? Korkudan kapatıyoruz. Protesto yüzünden hemen gözaltına alıyorlar. Binlerce insanımız cezaevinde... Basın gerçeği anlatmıyor. Alışkanlık olmuş, bize terörist diyorlar. Neremiz terörist? Sokakta protesto yapan halka PKK demeleri yanlış, silahlı değiliz.

Son günlerde buradaki olayların artmasında hintkeneviri hasadının yaklaşmasının payı var mı?
Köylere gidip bakın, bir dal bile esrar göremezsiniz. Kenevir ekimini bizzat PKK yasakladı. Medya yol kesmemizin uyuşturucu yüzünden olduğunu söylüyor ama böyle bir şey yok çünkü esrar bizim ideolojimize ters, gençlerimizi zehirliyor.

LİCE BELEDİYE BAŞKANI ZUĞURLİ: BU YIL İLK KEZ ESRAR YASAKLANDI

Silahlar susmuşken ne oldu da Lice’de yollar kesilmeye olaylar çıkmaya başladı?
İnsanlar çözüm sürecinden umutluydu. Somut adımlar atılmayınca “Yine kandırılıyor muyuz?” duygusuna kapıldılar.

Dışarıdan bakınca tam kan durmuşken Lice’dekiler çatışmayı körüklüyor gibi görünüyor...
Zaten sorun meseleye sadece “gerilla ve asker cenazesi gelmiyor” basitliğinde bakmak. Evet, çatışma olmuyor ama Kürt halkı ölmeye devam ediyor. Paris’teki 3 kadın arkadaşımız, Medeni Yıldırım ve Lice’deki iki köylümüz çözüm sürecinde katledildi.

Karakol yapılmasının ne mahzuru var?
Bazı köylerde evler dağ eteğinde. Tepesine karakol yapılmış, evlerin içini görüyor. İnsanların özel bir yaşam alanı bile yok. Olağanüstü hal günlerini anımsatan bu görüntüler psikolojik baskı yaratıyor.

Yolların kapatılması, insanların işinden gücünden edilmesi ne kadar doğru?
Halk “ancak yol keserek ya da birilerini durdurarak kamuoyu yaratabilir, sesimizi duyurabiliriz” diye düşünüyor.

Barajlara neden karşı çıkıyorlar?
Tarımın gelişmesi için gerekli değil mi? Evlerinin topraklarının sualtında kalmasını istemiyorlar. Silvan’da yapılan baraj faaliyete sokulduğunda birkaç köy sular altında kalıyor.

‘BU SENE KENEVİR EKİLMEDİ’

Protestoların arkasında uyuşturucu hasadının payı var mı?
Askerin baskın yapmasının önüne geçmeye mi çalışıyorlar? Geçen yıllarda bu yaşandı doğru ama bu dönem hiçbir köyde kenevir ekimi yok. Seçim boyunca köy meclislerinde çalışmalar yaptık. “Ekince kendi çocuğunuz içiyor” diye anlattık. Karar alındı, artık ekilmeyecek.

Kâr oranı bu kadar yüksekken kolayca vazgeçebilecekler mi?
Elbette kolay değil, ekenler vardır ama önceki dönemlere oranla çok az.

PKK’nın gelir kaynaklarından birinin uyuşturucu olduğu söylenir.
Gelir kaynaklarının ne olduğunu bilmiyorum ama onlar da halka “Ekmeyeceksiniz” diyor.