Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Özel Röportajlar Ayşe Hatun Önal : Müzik piyasasına yön veriyorum

        Ayşe Hatun Önal her zaman farklı oldu... Çıkardığı her şarkı müzik listelerinde zirveye oturdu. ‘Çeksene Elini’ MTV’de 8 hafta kaldı. Ricky Martin gibi bir dünya starıyla düet yaptı. Uzun aralar verse de bıraktığı yerden yani ‘zirveden’ yoluna devam etti. Daha önceki birçok şarkıda olduğu gibi ‘Selam Dengesiz’ adlı albümde de söz yazarı ve besteci olarak imzası var. İsra Gülümser, Gülşah Tütüncü, Gülhan, Onur Özdemir ve Mahmut Orhan gibi daha pek çok değerli müzisyenle çalıştı. Büyük emek verdi bu albüme. İşte o şarkıların hikâyesi ve hiç bilmediğiniz bir Ayşe...

        REKLAM

        Ayşeciğim, neden bu kadar uzun aralar veriyorsun?

        Kısa ara verenlerden de herkes sıkılmış vaziyette, uzun aralar daha iyi değil mi?

        Çok da boş bırakmamak lazım.

        Niye kaçan mı var? (Gülüyor) Herkesin yeri ayrı.

        Yeni çıkan isimleri beğeniyor musun?

        Gözümüze sokulanları görüyorum. Ama Mahmut Orhan’ın yeri ayrı, artık bütün dünyanın tanıdığı bir isim oldu. “Beraber çalışalım” diye herkes arıyormuş ama yapmak istemiyor. Bana da ‘Kalbe Ben’ zamanından bir hayranlığı varmış, bir araya geldik. Yeni bir vizyona ihtiyacım vardı. Elimde de ona uygun 2 şarkı mevcuttu, gönderdim. 2 gün sonra ‘Olay’ şarkısını gönderdi. Sonra kendi yazdığım ve bestelediğim şarkıyı da yolladım, onu da ertesi gün hazırladı ve gönderdi.

        ‘BİZİM ARANJÖRLERİN ÇOĞU BİTİK’

        Güzel bir birliktelik olmuş.

        REKLAM

        Kesinlikle. Mutsuzluğa düşen tarafımı yeniden canlandırdı. Bizim aranjörlerin çoğu bitik. Yeni jenerasyonun enerjisine, temiz kulaklarına ihtiyacımız var. Bize zamanın matematiğinin dışına çıkabilecek yeni kişiler lazım.

        Albümün ismi ‘Selam Dengesiz’, bu isme nasıl karar verdin?

        Pop yapmaya başladığımda yaptığım ilk şarkı ‘Çak Bir Selam’dı. Son şarkım da ‘Dengesiz’di. İkisini birleştirdim, esprili oldu. Biliyorsun hayatı ti’ye almaya bayılan bir tipim.

        Dengesiz misindir?

        Hint inanışında denge, karmanın kelime karşılığıdır. O yüzden denge kişisel değil, hayatla da ilgilidir. Dengesizlik kavramını yanlış algılıyoruz. Yaşadığın bir haksızlık vardır, vakti geldiğinde hayat o hakkı sana iade eder. İşte denge ve dengesizlik budur. Kişinin kendi içindeki tutarsızlığı farklı bir şeydir.

        O zaman şöyle sorayım, tutarlı mısın?

        İşime gelirse evet. (Kahkahalar) Müzikle ilgili dışarıdan bakıldığında tutarsızmışım gibi bir görünümüm vardı ama içimde çok tutarlıyım. Dışarıya bazen tam tersi bir görüntü gösterdiğim doğru. Ama gerekli olduğunda da çıkıp “Bir saniye, ne yapıyorsunuz? Artık böyle olmalı” diyebilecek kadar da tutarlı bir müzik âşığıyım.

        REKLAM

        ‘İNSANLARA BENDEN BEKLENENİ VERMEDİM’

        Müziğe bir hareket ve farklılık getirdin. Bunu nasıl değerlendiriyorsun?

        Var olan kişilerin arasındaki en farklı karakterin de benimki olduğunu düşünüyorum. Çünkü hayata bakış açım piyasadaki çoğu insanın dışında. Normal hayatta da farklıyım, yapım böyle.

        Birçok şarkıcı, albüm kapağında görselliği ön planda tutuyor. Sen de çok güzel bir kadınsın ama bunu kullanmak yerine hiç yapılmamış farklı bir kapak tasarımıyla çıktın.

        Ben hiçbir zaman insanlara benden bekleneni vermedim. Türkiye’de yapılan ve tutan işler belli. Herkes benden assolist olmamı beklerken, Türkiye’de elektronik müziğin bu kadar patlamasına sebep olan kişi benim. Şarkının aranjesini yapan bile, “Bu şarkıyla nasıl çıkarsın?” diyordu.

        Ters köşe yapmayı seviyorsun.

        REKLAM

        Evet, insanları şaşırtmayı seviyorum. “Dünyanın en güvenilecek insanıymışsın” cümlesini de çok duyuyorum. İçerdeki Ayşe’yi çok çabuk göstermeyi sevmiyorum. Karşı taraf hak ettikçe gösteririm. Şu sıra çok iyi albümler olmasına rağmen şarkım ilk günden bir numaraya çıktı, böyle olacağını biliyordum. Bu şarkılar yıllardır elimdeydi ve bekledim. Zor dönemlerde çıkarıp hep çok iyi sonuçlar almışımdır. Hiçbir zaman yaz albümü yapmadım, sevmiyorum da zaten.

        Klibi Burning Man’de çektin. Zorlandınız mı?

        1 hafta sürdü. Yönetmenimiz Can Sercan’dı. Madonna, Rihanna gibi ünlü isimlerin kostümünü hazırlayan Punk Kouture ile çalıştık. Çok iyi bir sonuç çıktı ortaya. Bundan sonra da kliplerimi yurtdışında çekeceğim gibi görünüyor. Bir de Karadeniz’de de klip çekmeyi düşünüyorum.

        ‘İŞİN MATEMATİĞİNİ ÖĞRENMEK İSTEMİYORUM’

        Kimse senin şarkı yazmanı da beklemiyordu ama yazıyorsun...

        ‘Çeksene Elini’, ‘Kalbe Ben’, ‘Şeytan Tüyü’ ve ‘Dur Dünyam’ı ben yazdım, biliyorsun. ‘Güm Güm’ün bestesi ve sözlerinin çoğu benim.

        ‘Dur Dünyam’ı nasıl bir psikolojiyle yazdın?

        5 sene önce yazdım. Sözsüz bir müzik dinlerken bir tını beni çağırır ve yazarım. Genelde bestecilere hikâye söylenir ve onlar yazarlar. Fabrikatör dediğimiz kişiler, işin matematiğini çözmüş ve o matematiğe göre yaparlar. Ben o matematiği özellikle öğrenmek istemiyorum. Çünkü o zaman işin duygusu olmuyor. ‘Kalbe Ben’ ve ‘Dur Dünyam’ yaşanmışlığı olan ve bir anda içimden boşlan sözlerdi.

        REKLAM

        Müzik dünyasında sana kötülük yapmaya çalışanlar oluyor mu?

        Arada bir yılanlar çıkıyor tabii. (Gülüyor) 15 sene bu işi yapmış, bir tane ‘Çak Bir Selam’ başarısı bile yok, şimdi bu insan nasıl kıskanmasın? Bir de bu basamakları çıkmak için yapmadığı şey kalmamış. Ben piyasaya yön veriyorum. Başarı beni kovalarken, bu yıllarca başarıyı kovalamış ama o Allah’la arasındaki iş. Benim kendi kalkanım vardır, o kalkandan da içeri kimse giremez. Girmeye çalışan da yanar bence.

        ‘Kendim bir yatırımım’

        İlk ne zaman çalışıp kendi ayaklarının üzerinde durdun?

        Babam beni özgüveni yüksek yetiştirdi. Çalışmaya ihtiyacı olan bir aileden gelmiyorum. Hatta “Ben çalışacağım” dediğimde, “İhtiyacın mı var?” diye karşı çıkmışlardı. İş hayatında da rahat bir kafam vardı. “Bugün çalışırım, yarın çalışmam” mantığında yaşadım. Kendi prensip ve doğrularınla ayakta durmak zordur. Hem iş hem özel hayatında kendini olduğu gibi kabul ettirebilmek kolay iş değil. Bir de toplum özgüveni olanları hep rendelemeye çalışır. Sen de o çarklara çomak sokup kırmaya çalışırsın ama doğru çomakları bulmak lazım. Orada da işte insanın kalbi devreye giriyor

        REKLAM

        Peki maddi olarak iyi yatırımlar yaptın mı?

        Kendim bir yatırımım zaten. Bu hayat, müziğe 7 yıl ara veren kimseyi, 7 yıl sonra zirveden yeniden başlatmaz. Kendime yatırım yapmış bir insanım. Rotayı şaşırmadan, içimdeki pusulanın hep doğruyu göstermesini sağladım.

        ‘İlişkide zor kadınım’

        Dünyanı durduracak bir adam çıktı mı karşına?

        Çıktığını zannettim ama değilmiş. (Kahkahalar)

        İlişkide zor kadın mısın?

        Sana yalan söylemeyeyim, evet zorumdur. (Gülüyor) Hiç kimseye eyvallahım yoktur. Doğrucu Davut’umdur. Yıllar oldu ilişki yaşamayalı, sorma, bilmiyorum işte.

        Yıllar mı oldu?

        Canım tanışmaya çalışmakla, ilişki yaşamak başka bir şey.

        Aşık olmayı özledin mi?

        Aşk beni özlesin, ben onu niye özleyeyim? (Gülüyor)

        ‘Beyaz Atletli’ diye bir şarkı var albümde. ‘Beyaz Atletli’ bir erkeğe tahammül edebilir misin?

        REKLAM

        (Kahkahalar) Espri mahiyetinde bir şey o. Gülşah Tütüncü ilk dinlettiğinde çok güldüm ve eğlendim. “Bunu kesinlikle söylemeliyim” dedim.

        ‘Düşüncelerin senin efendinse kral olsan da aslında soytarısın’

        “İçimdeki pusulanın hep doğruyu göstermesini sağladım” dedin. Bunu nasıl başardın?

        Zihin olarak beni yükseltecek toprakları takip ederim. Toprağın bir enerjisi vardır. Milano’da alışveriş yaparak hiçbir insan gelişim sağlamaz. Sadece dışını biraz değiştirirsin. Zihnimi durduracak güzelliklerin olduğu yerlere gitmeyi tercih ederim. Seyahat edip olduğun yerden uzaklaşmak iyi geliyor. Aynı yerde durduğun zaman etrafında kötü bir enerji birikmeye başlıyor. Sen iyi olsan da, ülkenin insanlarının bakış açısında bir daralma olunca, aynı fanusun içinde olduğun için, ister istemez etkileniyorsun.

        Ve o zaman uzaklaşıyorsun...

        Evet, “Gel bakalım Ayşe’ciğim, seninle bir dağa çıkalım. Sessizlik, meditasyon, bir zihnimizi dinlendirelim, kendimize gelelim seansları yapalım” diyorum. Çok iyi geliyor. Zihnin, düşüncelerin efendisi olursa anı yakalarsın. Düşüncelerin senin efendinse, kral olsan da aslında bir soytarısın.

        REKLAM

        ‘Üretiyorsan, cover’a ihtiyacın yok’

        ‘En çok tıklanma’ olayları hakkında ne düşünüyorsun?

        Benim için başarı, Türkiye’nin en büyük firmalarının şarkımı jingle yapmasıdır. Bizim Türklerin şarkıları, Rihanna ve Beyonce’nin bütün dünyada en çok patlamış şarkısından daha çok tıklanmış oluyor. Komik tabii. (Gülüyor)

        Devamlı cover şarkılar yapılmasını nasıl değerlendiriyorsun?

        Yeteneksizsen yaparsın öyle şeyler. Yeni bir şey üretiyorsan, işin mutfağındaysan cover’a ihtiyacın yok.

        ‘Başkasının şarkısını okursam ayıp olur’

        Başkalarının şarkılarını sahnende okuyacak mısın?

        Okumayacağım tabii ki. Çok güzel bir albüm yaptım. İlk günde dinleyiciler bir numaraya çıkardı. Bunun üzerine başkasının şarkısını okursam ayıp olur. Dansla ilgili de ders aldım. Heyecandan elimi kolumu nereye koyacağımı bilemiyordum. Kasılıyordum ama artık rahatım, kendimi iyi hissediyorum. Bir albümüm var ve canlı canlı söyleyebileceğim.

        REKLAM

        ‘Şu an canlı konsere hazırım’

        Geçen sene Ricky Martin’le düet yapmıştın...

        Mesela başarı budur. (Kahkahalar) Bizi çok heyecanlandıran, güzel bir iş oldu. İlk canlı konserimi Ricky Martin’le yaptım. Şansa bak.

        Canlı konser vermemen ve sahnede dans etmemen uzun süre eleştirildi. Bu konuda ne diyeceksin?

        Doğru, haklılar. Hiç sahne tecrübem yoktu, heyecanlanıyordum. Bardan gelme biri değilim. ‘Çak Bir Selam’dan sonra ufak ufak işler yaptım. Uzun süre heyecanımı yenemedim, o yüzden tutuktum. Bana “Playlist’in var mı?” diye sorduklarında “O ne diyordum?” ama şu an hazırım.

        Ömür SABUNCUOĞLU / HT MAGAZİN

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ