Hazar Motan: Sosyal bir insan değilim

‘EN ZOR SAHNELERİM İLK BÖLÜMDEYDİ’

Oyunculukta sizi çeken şey neydi?

Çocukluğumdan beri televizyon dünyasına hayranım. Günde dört tane, bazen daha fazla film izlediğim olurdu. Oyuncuların yaşamadığı bir olayın içinde bambaşka bir ruh haline bürünebilmesine hayranım. Kendi hayatımda yaşamadığım ve yaşayamayacağım bir hayatın içinde olmak beni çok etkiliyor.

‘Kırgın Çiçekler’ dizisi ilk başrolünüz. Dizinin başlangıcında neler hissettiniz?

Çok tedirgin oldum ve altından kalkamayacağımı düşünüp gerildiğim zamanlar da oldu. Bir de ilk bölümde karaktere alışırsın ve sonrasında oturur karakteriniz. En zor sahnelerimi ilk bölümde çektik. Daha sete alışmadan çok ciddi sahneler çektim. Ama altından kalktığımı düşünüyorum.

‘DAHA ÇOK ŞÜKREDER OLDUM’

Cenaze sahnesindeki performansınız çok beğenildi. Nasıl hazırlandınız?

Aslında cenaze sahnesi senaryoda daha kısaydı müziğin ön planda olduğu bir sahneydi. Ben de setten önce öyle çalıştım. Ancak yönetmenimiz ‘Annen baban ölmüş, daha şiddetli göster acını. Gerçeği oyna’ dedi. Setteki psikolojiyle oynadığım bir sahneydi. Eğer çalışıp gelseydim bu kadar iyi ve inandırıcı olmayabilirdi. Sahne aralarında boynu bükük oturmuşum farkında değilim. Set bittiğinde elim ayağım titriyordu.

İdolünüz veya örnek aldığınız oyuncular var mı?

Aslında çok fazla beğendiğim isim var ama çoğu yabancı isimler. Küçüklüğümden beri hep yabancı film ve dizi seyrettiğim için algım da hep o yönde oluştu. Ancak Türk oyuncu olarak akla ilk gelen isim Haluk Bilginer. Onunla aynı sahneyi paylaşmak bana çok şey katar, ondan çok şey öğrenirdim.

Hayalinizdeki rol nedir?

Daha erkeksi bir karakter canlandırmak isterdim. Mesela ‘Ejderha Dövmeli Kız’ filminde Rooney Mara’nın canlandırdığı tam hayalimdeki karakter. Öyle erkek gibi bir kadını oynamayı çok isterim. Bana ters bir karakter olması beni etkileyen. Daha güçlü hissettiriyor. Hayatımda hiç öyle biri olmadım. Daha alttan alan, haksızlığa uğradığında bile çok fazla tepki gösteremeyen, sessiz ve içine atan bir insanım.

"SPICE GIRLS DAĞILDIĞINDA AĞLADIM"

Instagram’dan gördüğüm kadarıyla İstanbul’un tarihi yerlerini gezmeyi seviyorsunuz. En çok nereyi seversiniz?

Eminönü’nü seviyorum. Oradaki müzeler ve tarihi mekânların atmosferi ilgimi çekiyor. Boş vaktim olunca Eminönü’ne gidiyorum. Kapalıçarşı ve çevresinde kıyafetler ve ilginç şeyler buluyorum.

Dünyada görmek istediğiniz yer neresi?

Kuzey ışıklarını görmeyi çok istiyorum.

Sporla aranız nasıl?

Sporla aram iyidir aslında ama düzenli bir şekilde yapamıyorum. Eskiden voleybol ve tenis oynardım ama üniversitede bıraktım. Şimdi de yoğunluktan vakit bulamıyorum.

Çocukken hayranı olduğunuz biri var mıydı?

Spice Girls hayranıydım. Odamın duvarları onların posterleriyle doluydu. Grubun dağıldığını öğrendiğimde odamda hüngür hüngür ağlamıştım.

"SOSYAL BİR İNSAN DEĞİLİM"

Hayatta vazgeçemeyeceğiniz üç şey nedir?

Ailem ve bilgisayarım geliyor aklıma. Sosyal bir insan değilim. Hafta sonu çıkıp gezeyim demem, evde film seyrederim. Bu yüzden bilgisayarım demek, film demek. O yüzden vazgeçilmezimdir. Bir de kitaplarım diyebilirim.

Sette beklerken neler yaparsınız?

Hobi olarak resim yapıyorum. Sette beklerken çizim yapıyorum. Bazılarını hediye ediyorum.

En çok nerenizi beğeniyorsunuz?

Gözlerimi. İnsanların da ilk dikkatini çeken şey gözlerim oluyor.

Sevgiliniz var mı?

Evet var, ama hakkında konuşmak istemiyorum. Sektörden biri olmadığı için adının bilinmesine gerek yok.