36 yıllık kaptan olan Aydoğan Bayram: Ölen kaptanların cüzdanıyla sefer yapıldı
İstanbul Şile'de batan geminin belgelerde "gözüken" birinci kaptanının gemide olmaması, dikkatleri tehlike saçan "kaptansız" seferlere çevirdi
İstanbul Şile’de batan yük gemisinin ardından, gözler kaptansız sefer yapan gemilere çevrildi. Evraklarının denetlenmesinden ara güzergâhlarda personelin gemiden ayrılmasına kadar birçok konuda kişisel ilişkilerle hareket eden gemi personeli, yaptıkları değişiklikleri trafik istasyonlarına bildirmeden de hareket edebiliyor. Sistemdeki işleyişin nasıl olduğunu, tecrübeli gemi kaptanlarına sorduk. Kaptanlar, kısa mesafelerde yapılan usulsüzlükleri anlattı.
‘KAPTANIN GEMİ CÜZDANI 5 YIL KULLANILIYORDU’
36 yıllık kaptan olan Aydoğan Bayram, özellikle yurtiçi kısa mesafeli gemi seferlerinde uygulanan prosedürleri Gazete Habertürk'ten Hasan Örnekoğlu'na aktardı. Geçmişte iş başvurusu yaptığı bir geminin ölmüş bir kaptana ait gemi cüzdanıyla sefer yaptığını öğrendiğini söyleyen Bayram, “1983-1984 yılları arasında bir gemiyle ikinci kaptan olmak için görüşme yapmıştım. Geminin sahibinin babası daha önce o geminin ikinci kaptanıymış ve ölmüş. Bana ücrette anlaşamazlarsa ölen babasının gemi cüzdanıyla sefer yapacaklarını söylemişlerdi. Ölen ikinci kaptanın muayenesinin bitmesine daha 4 yıl vardı, onun cüzdanıyla sefer yapacaktı. Bu belgeyi 5 yıl dolana kadar kullanıyorlardı. O dönemlerde yeter sayıda kaptan bulamıyorlardı. Bir geminin de limanda beklemesi büyük masraf” dedi.
Denizlerde 36 yıl kaptanlık yapan Aydoğan Bayram
‘SİCİL NUMARAM BAŞKA GEMİDE GÖRÜNÜYORDU’
Kendi sicil numarasının başka bir gemide kullanıldığını, bunu başvurduğu kaptanlık sınavı öncesi öğrendiğini söyleyen Bayram, şu bilgileri verdi:
“Ben kaptanlık sınavına girecektim ama sicil numaram ayrıldığım gemide ikinci kaptan olarak gözüküyordu. Ayrılan kişinin yerine birini bulana kadar eski kaptanın sicil numarasını kullanıyorlardı. Eskiden bu tarz olaylar çok sık yapılırdı. Artık denetimler daha sıkı olduğu için aynı şeyi söyleyemeyiz.”
Eskiden gemi personelinin 5 yılda bir muayeneye girdiğini kaydeden Bayram, günümüzde muayene süresinin 2 yıl olduğunu, denetimlerin sıklaştığını dile getirdi.
ULUSLARARASI DENETİMLER
Yurtiçi seferlerde kaptanların inisiyatif kullandıklarını belirten Bayram, kaptanın çok güvendiği bir ikinci kaptan olması durumunda evine gidebildiğini vurguladı. Bayram, yurtdışı seferlerde ise uluslararası denetimler sebebiyle bu durumun söz konusu olmadığını ifade etti.
Her sefer yapan gemiye denetleme memurunun çıkmadığına da dikkat çeken Bayram, “Liman memuru gemiden indikten sonra da kaptan ve tayfa gemiden ayrılabilir. Bu tarz yurtiçi sefer yapan gemilerde kişisel ilişkiler önemlidir” diye konuştu.
‘ÖNLEYECEK BİR SİSTEM YOK’
12 yıllık uzak yol kaptanı olan Hünkar Keskin ise son dönemde sıkı denetimler yapıldığını belirterek geminin kalkması için birinci kaptanın imzasının olması gerektiğini söyledi. Tüm kontrolleri de ilk olarak birinci kaptanın yaptığını anlatan Keskin, “Yakın mesafeli seferlerde gemi ara bir durakta durabilir ve kaptan inebilir ya da gemi memuru sadece evrak kontrolü yapmış olabilir. Aşırı yoğunluk varsa gemiye binmeden de evrak kontrolü yapılabiliyor. Bunu önleyecek sistem yok. Geminin her değişikliği bildirmesi gerekiyor” dedi. “Geminin kaptansız hareket etmesi kesinlikle yasal değil ama yapanlar da olabiliyor” diye konuşan Keskin, “Ben de daha önce ölen bir gemi adamının sicil numarasıyla sefer yapan gemileri duydum ama bizzat şahit olduğumu söyleyemem” ifadesini kullandı.
12 yıllık uzak yol kaptanı olan Hünkar Keskin
‘BELGESİ İZİNSİZ KULLANILDI, ŞİKÂYETÇİYİZ’
ŞILE’de batan ‘Bilal Bal’ adlı geminin birinci kaptanı Refik Telci’nin avukatı Mücahit Erdal, “Refik Telci’nin bilgisi olmadan kaptanlık belgesi kullanılmış. ‘Belgelerin izinsiz kullanılması’ ve ‘sahtecilik’ suçundan Şile Cumhuriyet Savcılığı’na şikâyette bulunduk” dedi. Erdal, “Müvekkilim ifade verdi, serbest bırakıldı. Henüz delil yok. Müvekkilimin süresi dolan sertifikaları vardı. Kurs kaydının yapılması gerekiyordu. Yani evrakları geçersizdi. Sefere çıkabilmesi için evrakları karşı tarafa göndermiş. Ancak maalesef böyle bir olay oldu. Telci’nin evrakları mı değiştirildi ya da üzerindeki fotoğraf mı değiştirildi, henüz bir bilgimiz yok. Araştırılıyor” diye konuştu.
HABERTÜRK, Telci’yi cep telefonundan da aradı. Telefonu açan eşi Ümit Telci, kocasının kaptanlık belgesinin gemi sahibi Nihat Küçük ve oğlu Aşkın Küçük tarafından kullanıldığı iddiaları ile ilgili şunları söyledi: “Kocam konuşmak istemiyor. Her türlü yasal işlemi başlattık. Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Bundan sonra gereken açıklamaları eşim adına avukatımız yapacak.”