Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Murat Bardakçı Londra'da geçen hafta mezata konan ama satışından son anda vazgeçilen tarihimizle ilgili belgeler çalıntı mı idi?

        Londra’daki meşhur müzayede şirketi Sotheby’nin geçen Perşembe günü internet üzerinden düzenlediği ve tarihimiz bakımından son derece önemli yüz kadar belgenin de satışa çıkartıldığı mezatta bir tuhaflık yaşandı; Sotheby her nedense belgeleri satmaktan son anda vazgeçti...

        Sözünü ettiğim belgeler, Osmanlı Devleti’nin Avusturya ve Macaristan ile 21 Temmuz 1718’de imzaladığı meşhur Pasarofça Andlaşması ile ilgili orijinal yazışmalar idi...

        Maddeleri ders kitaplarında da geniş şekilde yeralan Pasarofça Andlaşması’ndan kısaca bahsedeyim: 1715 ile 1718 seneleri arasında Osmanlı Devleti, Avusturya ve Venedik ile devam eden savaşın sonunda üç ülkenin delegeleri bugün Sırbistan’da olan ve bizim “Pasarofça” dediğimiz Pojarevats kasabasında biraraya gelmişler ve iki ay boyunca devam eden müzakerelerden sonra anlaşmayı imzalamışlardı. Osmanlı Devleti anlaşma gereği Belgrad ile Temeşvar’ın bir kısmını Avusturya’ya bırakmış ama Venedik'ten aldığı Mora ve Dalmaçya kıyılarını elinde tutmuş, yani Avusturya’ya toprak verirken Venedik karşısında kazançlı olmuştu...

        Pasarofça Andlaşması, aslında Osmanlı Devleti’nin Orta Avrupa’dan çekilmesi ve artık Avrupa’nın güçlü devletlerinden biri olamaması demekti. Gerçi 1739’da Belgrad’ı geri alacak ama eski gücümüze bir türlü sahip olamayacaktık...

        Üç sene devam eden savaşın ardından yapılan andlaşma zararımıza da olsa memlekette barış havasının teneffüsünü sağladı, 1718’den 1730’a kadar devam eden ve tarihlere “Lâle Devri” diye geçen dönem başladı...

        Sotheby’de geçen hafta, işte bu andlaşma ve diplomatik temaslar ile ilgili yüz kadar orijinal belge mezata kondu. Satışa çıkartılan evrak arasında Pasarofça’daki Osmanlı delegasyonuna İstanbul’dan gönderilen yetki belgeleri ile talimatlar, Üçüncü Mustafa ile Birinci Mahmud’un sonraki senelerde Belgrad’ı konu alan fermanları ve Eflâk ile ilgili yazışmalar, Avusturyalı diplomatların yazışmaları ve Viyana’daki savaş konseyinden Avusturyalı komutanlara yollanan emirler vardı.

        Müzayede, konunun Türkiye’deki meraklılarını heyecanlandırdı, hattâ başlangıç fiyatının 3 bin 200 sterlin gibi nisbeten düşük olması satın alma hevesini de arttırdı. Açık arttırmanın başlamasından hemen sonra, ilk peyi çok önemli bir Türk sanayici sürdü ve başkalarının da fiyatı arttırma ihtimaline karşı mezatı dikkatli şekilde takip etmeye başladı.

        Satış, geçen 21 Eylül’le Türkiye saati ile üçte son bulacak ve Pasarofça belgeleri ile mezata konan bütün objeler o saate kadar en yüksek fiyatı verenin olacaktı...

        Pasarofça evrakına en yüksek teklifi Türk sanayici vermişti ve belgelere sahip olacağından emindi ama Sotheby arttırmanın bitiş zamanından bir saat önce evlere şenlik bir iş edip Pasarofça evrakını mezattan çekti! Müzayede şirketi artırmaya katılanların satıştan niçin vazgeçildiğini sormaları üzerine de daha da evlere şenlik bir cevap verdi: Satış kataloğunda belgeler hakkında verdikleri bilgiler hatâlı idi, müşteriyi yanıltmamak için satıştan vazgeçmişlerdi!

        İnananı!...

        Sotheby’nin müzayedeye koyduğu bir objeyi son anda satıştan çekmesinin gerisinde böyle bir sebep olması imkânsız gibidir, zira satılacak objeleri konularına gayet hâkim olan uzmanlar kataloglarlar, yazdıkları defalarca kontrol edildikten sonra yayınlanır ve yapılan hatânın satıştan bir saat önce farkedilmesinin sözkonusu olması mümkün değildir.

        Dolayısı ile ortada bambaşka bir sebep var: Ya belgeleri mezata koyanlar fiyatı az bulup son anda caydılar, ki böyle birşey de pek mümkün değildir, zira müzayede öncesinde satıcı ile bağlayıcı bir sözleşme imzalanır; yahut bu evrak bir yerlerden yürütülmüş ve son anda yapılan itiraz veya şikâyet neticesinde satıştan çekilmiştir!

        Pasarofça Andlaşması ile ilgili evrakın bizdeki orijinali Topkapı Sarayı’nın arşivinde duruyor, bu evrakın başka arşivlerde ve kütüphanelerde de kopyaları var, yani bizden yürütülmemiş...

        O halde nereden?

        Dünyanın en namlı iki mezat kuruluşundan biri olan Sotheby’nin şaibeden arınmak için tarihimiz ile ilgili bu çok önemli belgeleri nereden temin ettiğini ve satıştan hemen önce nelerin döndüğünü açıklaması ahlâkî bir borçtur!