İnsan doğar, büyür, çoğalır, kanser olup ölür. Zamanımızın yaşam çizgisi çoğunlukla bu seyirde gidiyor. Elimizi neye atsak kanserojen olduğu ortaya çıkıyor. Özellikle büyük şehirlerdeki hava, marketlerdeki paketli gıdalar, cep telefonu, baz istasyonları, yıkılan binalardan havaya yayılan asbest... Liste uzar gider. Bunlar arasından bazılarını kontrol etmek, tercihlerimiz vasıtasıyla alternatiflerine geçmek elimizde, bazıları için yapabilecek bir şeyimiz yok. Geçenlerde meme kanseriyle ilgili bir bilgi ararken karşıma çıkan yeni bir araştırmadan bahsetmek istiyorum size. Alüminyum içerikli deodorantların meme kanseriyle olan bağlantısı üzerine yapılmış bir çalışma bu.
Deodorantların içeriğindeki alüminyum tuzlarının sağlığa olan zararlı etkilerinin uzun yıllardan beri tartışma konusu olduğunu biliyoruz. Bu konuda yapılan çalışmaların tarihinde rastlanan bulgulardan bazıları şunlar: 2001 yılında meme kanserinin genellikle koltukaltı bölgesine yakın yerlerde ortaya çıktığı tespit edildi, 2007 yılında ise meme tümörlerinin içeriğinde alüminyum kalıntılarına rastlandığı doğrulandı. Yine de deodorant kullanımının meme kanseriyle olan bağlantısı yüzde yüz doğrulanamadı.
Avusturya İnnsbruck Üniversitesi tarafından yapılan, sonuçları EBioMedicine Dergisi’nde yayımlanan epidemiyolojik bir araştırmaya göre genç yaşlarda, günde bir kereden fazla alüminyum içerikli deodorant kullanımının meme kanserine yakalanma ihtimalini artırdığı sonucuna ulaşıldı. Araştırmanın detayları şöyle: Profesör Hanno Ulmer’in baş araştırmacı olduğu çalışmada meme kanserine yakalanmış 209 hasta ve aynı sayıdaki kontrol grubu incelendi. Araştırmaya katılanlara özellikle deodorant kullanma alışkanlıkları soruldu. Araştırma kapsamında alışkanlıklara yönelik soruların yanı sıra meme kanseri olan ve olmayan kadınların 100 tanesinden alınan doku örnekleri incelendi.
Özellikle gençlik yıllarında sıklıkla deodorant kullanan kadınlarda meme kanseri tümörü oluşma ihtimalinin daha yüksek olduğu saptandı. Doku incelemeleri sonucunda ise meme kanseri olan kadınlardan alınan dokularda ciddi miktarda alüminyum kalıntısına rastlandı. Araştırmacılar alüminyum kalıntıları bulunan tümörlerin neredeyse hepsinin koltuk altı bölgesinden alındığını belirttiler.
Sonuçlardan yola çıkan araştırmacılar deodorantlardaki alüminyumun, özellikle genç yaşlarda, uzak durulması gereken bir hafif metal olduğunu belirtiyorlar. Özellikle de koltuk altı bölgesinde tahriş, yara, kesik gibi yaralar varsa bunların kullanımından tamamen uzak durulması gerektiğinin altını çiziyorlar. Alüminyumun sadece deodorant kullanımıyla değil aynı zamanda yiyeceklerle olan temasıyla ilgili de soru işaretleri var. Alüminyuma sarılı yiyeceklerin, özellikle de asidik içeriğe sahiplerse (limonlu, sirkeli vs.) bu metali absorbe edebileceklerini bunun da meme kanserinin yanında Alzheimer ya da demans gibi zihinsel rahatsızlıklara yol açabileceğine dair ihtimalleri hesaba katmak gerektiği de uyarılar arasında.
Uyarılar ve araştırmaların sonuçları yüzde yüz değil. Yine de basit önlemlerle risk ihmallerini azaltmak mümkün olabilir. Özellikle de gençlerin alüminyum içeriği olmayan deodorantlar kullanmasının teşviki, yiyecek saklanan kapların zararlı kimyasallar içermemesine dikkat etmek gibi basit, günlük önlemler, zaten her tarafı kanserojen olan yaşantımızdan birkaç ihtimali elemeye yarayabilir.
Damla ÇELİKTABAN / GAZETE HABERTÜRK