Diyabet için kuzu bağırsağı yara bandı üretti ama bağırsak bulamıyor!
Diyabet hastaları için kuzu bağırsağı kullanılan yara bandı ürettiği projesiyle TÜBİTAK'tan destek alan biyolog Gamze Kara Mağden, kuzu bağırsağı bulmakta zorlanıyor
Biyolog Gamze Kara Mağden, diyabet hastalarının yaraları için kuzu bağırsağı kullanılan yara bandı projesiyle TÜBİTAK’tan destek almaya hak kazandı. Gazete Habertürk'te yer alan Can Hacıoğlu imzalı habere göre, Mağden’in yaşadığı en büyük sıkıntı ise kokoreççilerin yarattığı talep nedeniyle kuzu bağırsağı bulmakta zorlanması.
Eskişehirli biyolog ve kadın girişimci Gamze Kara Mağden, diyabet hastalarının yaralarına kalıcı çözümler sunmayı hedeflediği proje ile TÜBİTAK’tan destek almaya hak kazandı. Anadolu Üniversitesi Biyoloji Bölümü mezunu Mağden, diyabet hastalarının vücutlarında oluşan yaraları tedavi etmekte kullanılan yara bandında kuzu bağırsağı kullandıklarını belirterek, “En önemli özelliği yarada damarlanmayı ve oksijenin ulaşmasını sağlaması.
İyileştikten sonra yara izi ve herhangi bir çukur da kalmıyor. Malzememiz kas oluşumunu da desteklediği için yara bölgesinde tamamen onarım sağlıyor” dedi.
Gamze Kara Mağden (En solda) ekip arkadaşlarıyla birlikte.
ASIL MESELE BAĞIRSAK BULMAKTA!
Mağden, en büyük sıkıntıyı ise bağırsak bulmakta yaşadıklarını anlattı: “Bağırsak tedarikinde ilginç şeyler yaşıyorum. En büyük sıkıntım da kokoreççilerden kaynaklı. Genellikle anlaşmalı olduklarından, tedarik etmede sıkıntılar yaşadım. Onun için de projedeki arkadaşlarıma ve çevremdeki insanlara hep ‘En büyük rakibim kokoreççiler’ diyorum.”
Türkiye’de kadın girişimci olmanın zorluklarına da dikkat çeken Mağden, “Yıllarca bilimsel eğitim alıyorsunuz ancak girişimcilikle ilgili bir şey öğrenmiyorsunuz” diyerek şöyle devam etti: “En azından reklam çalışmalarının, girişimciliğin çok farklı bir dünya olduğunu gördük. Kendi alanımı çok iyi bildiğim için bu zorlukları farklı çözüm arayışlarıyla aşacağımı düşünüyorum. Yaş da bu konuda çok önemli. Yatırımcı karşısına çıktığınızda muhatap olabilecekleri bir yaş grubu istiyorlar. Karşılarındakini genç görünce bir heves olarak görüp pek inanmak istemiyorlar. Ben bu algıyı da kırmak istiyorum.”