Tam Gün'ün iptali sadece öğretim üyesine yaradı

2- ÖĞRETİM ÜYELERİNE MUAYENEHANE İZNİ ANAYASA MAHKEMESİ İLE GELDİ Üniversite öğretim üyesi olan hekimlerin muayenehanelerini 30 Temmuz 2010 gününe kadar kapatmalarını öngören madde, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. İptal edilen madde, öğretim üyelerine 30 Temmuz 2010 gününe kadar muayenehanelerini kapatmalarını, başka hastanelerde görevlerine son vermelerini ve kısmi süreli çalışanların da tam süreliyi tercih etmelerini zorunlu kılıyordu. Mahkeme, üniversite öğretim üyeleri ile ilgili olarak 2547 Sayılı Yasa’ya eklenen Geçici 57. Madde’nin “Bu süre içerisinde talepte bulunmayanlar istifa etmiş sayılır” biçimindeki cümlesini iptal ederek, kısmi süreli öğretim üyelerinin tam süreliye geçme zorunluluğunu ortadan kaldırdığı gibi ayrıca, 2547 Sayılı Kanun’un 36’ncı maddesindeki, “Öğretim elemanları, bu kanun ile diğer kanunlarda belirlenen görevler ve telif hakları hariç olmak üzere, yükseköğretim kurumlarından başka yerlerde ücretli veya ücretsiz, resmi veya özel başka herhangi bir iş göremezler, ek görev alamazlar, serbest meslek icra edemezler” cümlesini de iptal ederek, üniversite öğretim üyelerinin muayenehanelerinde veya diğer hastanelerde mesai sonrasındaki çalışmalarına devam etme hakkı vermiştir.

3- 2547 SAYILI KANUN ZATEN YASAK GETİRMEMEKTEDİR

Üniversite öğretim üyelerinin işe alımı, çalışma usul ve esasları ile öğretim üyeliklerinin sona ermesini düzenleyen kanun, 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’dur ve bu kişiler 657 Sayılı öteden beridir 2547 Sayılı Kanun’a göre çalışan üniversite öğretim üyelerine özelde çalışma veya büro-muayene açma yasağı yoktur. Yani bir üniversite öğretim üyesi mühendis hem mühendislik bürosu açabilir, hem bir işletmede mühendislik yapabilir, hem de öğretim üyeliği yapabilirdi. Tam Gün ile öğretim üyesi doktorlara yasak getirilecekti ama buna Anayasa Mahkemesi engel olmuştur.

4- HEKİMLER BİRDEN FAZLA YERDE ÇALIŞABİLECEKLER Mİ?

Anayasa Mahkemesi ayrıca, Tam Gün Kanunu’nun 7’nci maddesi ile 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’un değiştirilmek istenen 12’nci maddesinin ikinci fıkrasındaki “bentlerden yalnızca birindeki” ibaresini iptal etmiş ve yürürlüğünü de durdurmuştur.

Tabipler Birliği konuyu çarpıtıyor

Türk Tabipleri Birliği, “Üniversite hekimleri ile devlet memuru hekimler arasında eşitsizlik yaratılıyor, üniversite hekimleri muayenehane açabilecek ama devlet memuru hekimler açamayacak, bu adaletsizlik” demektedir. Ancak unutturulmak istenen bir nokta var; 2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında çalışan tüm öğretim üyelerinin, özelde çalışma hakları hep vardı, 657’ye bağlı memurların ise hiç olmadı. Sadece memur hekimlere bu hak 2368 Sayılı Kanun ile verilmişti. Son, Tam Gün Yasası ile 2547 Sayılı Kanun’a tabi doktor öğretim üyelerinin özelde çalışma hakkı kaldırılıyordu ki bu durumda öğretim üyeleri arasında ayrım başlayacaktı. Yani, mühendislik fakültesindeki öğretim üyesi mühendislik bürosu açabilecek ama doktor olan öğretim üyesi muayenehane açamayacaktı. Anayasa Mahkemesi ise buna izin vermemiştir.

MUAYENEHANE AÇMAK İSTEĞE BAĞLI OLAMAZ

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Cem Kılıç, 31 Temmuz’da muayenehaneyi seçip kamudan istifa edenlere memuriyetten emekli olabilmeleri için isteğe bağlı (Emekli Sandığı) sigortalı olmalarının iyi olacağını ifade etti, ama bu bilgilendirme tamamen hatalıdır. Gerek 5434 Sayılı Kanun’un 12 ve gerekse de 5510 Sayılı Kanun’un 50’nci maddeleri gereğince zorunlu sigortalı olanlar, isteğe bağlı olamazlar. Kamudan istifa edip muayenehanesine devam eden doktorlar vergi mükellefi oldukları için, eski adıyla Bağ-Kur yeni adıyla 4/B’li olmak zorundadırlar. İsteseler de istemeseler de isteğe bağlı sigortalı olamazlar. Bu sebeple Cem Hoca’nın önerisi hatalı ve yanlıştır.

atezel@htgazete.com.tr