Dr. Frankenstein yine ortaya çıktı!
Organ mafyasıyla ortak çalıştığı iddia edilerek gözaltına alınan doktor bu kez Azerbaycan'ı karıştırdı...
İsrailli organ mafyasıyla ortak çalışarak yasadışı organ nakli yaptığı gerekçesiyle Türkiye’de defalarca gözaltına alınan, Kosova’da hakkında soruşturma açılınca ortadan kaybolan Türk doktor Yusuf Erçin Sönmez şimdi de Azerbaycan’da ortaya çıktı. Aynı suçlamayla karşı karşıya kalan doktor için Azeri basını İçişleri Bakanlığı’nı, “Bu adamın çalışmasına nasıl izin verdiniz?” diye suçladı
Vatan Gazetesi'nden Uğur Koçbaş'ın haberine göre, her şey geçtiğimiz ay Tel Aviv Havalimanı’nda bir kişinin organ ticareti yaptığı şüphesiyle İsrail polisi tarafından yakalanmasıyla başladı. Ondan sonrası ise iplik söküğü gibi geldi. Yakalanan kişi sorgusunda, İsrail içerisinde konuşlanan bir organ mafyasının varlığını tüm detaylarıyla anlattı. Mafyanın başında ise 62 yaşındaki bir İsrailli generalin bulunduğunu söyledi. General evine düzenlenen baskınla gözaltına alındı ve suçlamaların doğru olduğu anlaşılınca tutuklanarak hapse atıldı.
Alış 7 bin, satış 100 bin dolar
İsrail polisi tarafından yürütülen soruşturmada mafya üyelerinin Ukrayna, Belarus ve Ekvador gibi gelir düzeyi düşük ülkelerde yoksul kişilere böbreklerinden birini kendilerine satmaları karşılığında 7-10 bin dolar arası para ödedikleri, ardından bu böbrekleri İsrail’de organa ihtiyacı olan zengin kişilere 100 bin dolar karşılığında naklettikleri belirlendi. Nakil işleminin ise Azerbaycan’daki Nur Klinikyası’nda (hastanesinde) yapıldığı tespit edildi. Organ mafyası adına böbrek naklini gerçekleştiren kişinin ise daha önce defalarca yasadışı organ kaçakçılığından gözaltına alınan ve INTERPOL tarafından aranan “Doktor Frankenstein” lakaplı Türk doktor Yusuf Erçin Sönmez olduğu ortaya çıktı.
Kayıplara karışmıştı
Türkiye’de aynı suçlamadan 6 kez gözaltına alınan, yıllarca hapis yatan ve en 2007 yılında serbest kalan Sönmez, Sağlık Bakanlığı tarafından doktorluk lisansı elinden alındıktan sonra 2008 yılının sonunda Kosova’da bir organ kaçakçılığı soruşturmasında yer almıştı. İsrail asıllı bir vatandaştan 20 bin dolar karşılığı böbreğini bir Türk vatandaşa, Sönmez’in başhekimliğinde nakledilmesi ardından Kosova’da soruşturma başlatılmış, iki doktor tutuklanırken Sağlık Bakanlığı sekreteri Dr. İlir Recay da görevinden alınmıştı. Ancak Kosova polisi, kayıplara karışan “Doktor Frankenstein”ın izini bulamadı.
“Doktor bey ameliyatta”
İşte o günden bu yana kayıp olan Sönmez, Bakü’de ortaya çıktı. Gelen istihbarat bilgisini değerlendirerek Nur Hastanesi’ni arayan Azerbaycan’ın en çok satan gazetesi Yeni Musavat’ın muhabirleri, “Doktor bey şu an ameliyatta” yanıtını aldılar. Ardından “Doktor Frankenstein Azerbaycan’da” diye haber yapan gazete, “Türkiye’de defalarca hapse giren, uluslararası suç şebekeleriyle işbirliği yaptığı belirlenen bu kişinin ülkeye girişine ve çalışmasına İçişleri Bakanlığı nasıl izin verdi?” diye sordu.
“Yasadışı bir şey yok”
Haberler üzerine basın toplantısı düzenleyen Nur Hastanesi yetkilileri, Sönmez’in kendileri için çalıştığını doğruladılar ancak hastanenin organ nakli yapma lisansı bulunduğunu ve ortada yasadışı bir durum olmadığını vurguladılar. Gazeteye konuşan Sönmez de, “2 Temmuz’da Türkiye’ye dönmüştüm ama hakkımda çıkan haberler sonrasında adımı temizlemek için yeniden Bakü’ye geldim” diye konuştu.
5 kez gözaltına alındı 2 ay hapiste yattı
Uluslararası organ ticaretinin Türk lideri olarak tanındı. Binlerce yoksul vatandaşın böbreğini varlıklı hastalara taktı. Türkiye onu Uğur Dündar’ın gizli kamerayla yaptığı suç üstüyle tanıdı. Ayrıca polis tarafından yapılan suçüstülerle tam beş kez gözaltına alındı, yasa dışı organ nakli çetesi oluşturmak suçlamasıyla 1 yıl 4 ay hapis ve geçici süreyle meslekten men cezaları aldı. Ancak yine de vazgeçmedi.
Hastanesi basıldı
Son olarak yabancı uyruklu hastalara organ nakli yaparken silahlı saldırganlar, hastanesini bastı, haraç istedi. Kargaşa sırasında İsrailli ortağı Dr. Zaki Shapiro ile birlikte gözaltına alındı. 2 ay hapiste yattıktan sonra dışarı çıktı. Dr. Yusuf Elçin Sönmez ile birlikte gözaltına alınanların arasında uluslararası organ mafyasının İsrail’deki lideri Dr. Zaki Shapiro da vardı. Bu olayda da tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Dr. Sönmez hakkında açılan izinsiz organ nakli davasında 10 yıl ağır hapis cezası aldı. Dr. Sönmez bu ceza daha açıklanmadan kayıplara karıştı.
Kosova’yı da karıştırdı
Çok geçmedi, Balkanlarda Kosova’da ortaya çıktı. Orada da yasa dışı organ nakli yaptığı gerekçesiyle hakkında işlem yapıldı.
Dr. Sönmez’in adı 23 yaşındaki Türk gencinin 20 bin dolar karşılığından böbreğini İsrail vatandaşına nakledilmesi skandalına karıştı. Sönmez bu olayın ortaya çıkmasından sonra ise polis tarafından tüm aramalara rağmen bulunamadı. Ta ki Bakü’de ortaya çıkana kadar...
Cezası 8-15 yıl arası hapis
Eski TCK’da ‘yasadışı organ ticareti’ konusunda bir düzenleme bulunmuyordu. 2005’te yürürlüğe giren yeni yasada ‘organ kaçakçılığı’ ayrı bir maddede tanımlandı. Örgütlü organ kaçakçılığına 8-15 yıl hapis cezası ve 10 bin güne kadar adlÓ para cezası öngörülüyor.
‘Yasadaki boşluktan yararlanıyor’
Sönmez, defalarca gözaltına alınmasına rağmen sadece 2 ay cezaevinde kaldı. Uzmanlara göre bunun nedeni yasanın eksik olması. Sağlık Bakanlığı’nda Dr. Sönmez’in soruşturmasını yürüten eski müfettiş Doktor İlhan Doğan, bu boşluğu şöyle anlatıyor: “Kanun’un 7’nci maddesinin E fıkrası problem çıkartıyor. Organ ve doku verenin, alıcıya sağlayacağı yararlar hakkında vericiyi aydınlatmak konusu yanlış anlaşılıyor. Madde doğru ama yorumu yanlış. Bu zat-ı muhterem reddetmiyor ve bu yüzden beraat ediyor. Alıcı İsrailli, vericiler Moldovalı. Ellerinde matbu metin var. Metinde, ‘Hiçbir maddi çıkar karşılığı gözetmeksizin organımı bağışladım’ yazıyor. Bu belge sayesinde beraat ediyor. Mahkeme kararına, Sağlık Bakanlığı karışamıyor. Ortada makbuz yok, para alınıp alınmadığı da bilinmiyor. Eğer 7’nci madde iyice incelenir, detaylandırılırsa, bu işin para karşılığı yapıldığı kanıtlanabilir. Kanunun detaylandırılması lazım. Bu haliyle olmaz. Bu madde ya değiştirilmeli, ya da kaldırılmalı.”