Kanser tedavisinde yeni dönem
Kanser tedavisinde klasik hale gelmiş cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi yöntemlerine bir yenisi daha eklendi. Vücut ısısını yükselterek kanserli dokuyu yok etmede başarılı sonuçlar veren "hipertermi" artık Türkiye'de de uygulanıyor
GAZETE HABERTÜRK / Ceyda ERENOĞLU
Hipertermi ısıyla tedavi anlamına geliyor ve bu uygulama, tüm vücudu veya vücudun yalnızca bir bölümünü (karın, göğüs vb) 40 42 dereceye kadar ısıtan farklı makinelerle gerçekleştiriliyor. Osmanoğlu Hastanesi İç Hastalıkları ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Berkarda, hipertermi tedavisinin kanser hücrelerinin karşı koyma gücünü azaltıp bu hücrelere hasar verdiğini, buna karşın uygulamayla normal hücrelere hiçbir zarar gelmediğini söylüyor.
HEDEF KANSER HÜCRESİ
Avrupa ve Amerika’da 70’li yıllardan beri uygulanan yöntem, Almanya’da 100 civarında merkezde gerçekleştiriliyor. Hipertermi yöntemiyle verilen ısı, kanser hücresinin zarının bozulmasını, içinde laktik asit birikmesini ve çekirdeğindeki DNA zincirlerinin kırılmasını sağlıyor. Bu sayede kanser hücresi hasar görüyorken, normal hücreler bu durumdan etkilenmiyor ve bağışıklık hücreleri olan lenfositler canlandığı için bağışıklık aktivitesi artıyor. Berkarda, “Hipertermi uygulaması kanser hücrelerinin çöküşüne, bağışıklık hücrelerinin ise artışına yol açıyor” diyor.
YENİ ARAYIŞLAR ŞART
Kanser tedavisinde çok sayıda ilaç bulunsa ve bu alanda büyük gelişmeler yaşansa da günümüzde kanser hastalarının ancak yüzde 50’sinin tedaviyle iyileştiğini, yüzde 50 hastanın ise gördükleri tedaviye rağmen yaşamlarını yitirdiklerini belirten Berkarda, “Bir hastalıkta yüzde 50 kayıp var ise daima farklı arayışlar içinde olunmalı” diyor. Berkarda’ya göre günümüzde kanser hastalarında uygulanan tedaviler bir noktadan sonra sonuç vermeyebiliyor. Bu süreçte, “Daha başka ne yapılabilir” soru ve arayışlarının kendilerini hipertermi uygulamasına götürdüğünü söyleyen Berkarda, yöntemin Türkiye’de bu şekilde başladığını belirtiyor.
TEDAVİNİN 4. AYAĞI
Hipertermi; cerrahi, radyoterapi ve kemoterapiyle birlikte kanser tedavisinin 4. ayağı olarak görülüyor. Uygulamanın tek başına kanseri yeneceği düşüncesi ise doğru görülmüyor. Yöntem birçok hastada tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda tamamlayıcı bir alternatif olarak değerlendiriliyor. Kemoterapi ve radyoterapi ile birlikle uygulanması halinde ise sonuçların daha yüz güldürücü olduğu belirtiliyor.
HANGİ TÜRDE ETKİLİ?
Hipertermi vücut bağışıklığını artırıp kanser hücrelerini zayıflattığı için hemen tüm kanser türlerinde etkili sonuç veriyor. Buna karşın tedaviye daha iyi yanıt alınan ve bu konuda öne çıkan kanserlerin; akciğer, meme, kalınbağırsak, prostat, mide, pankreans ve mesane olduğu belirtiliyor. Uygulamayla sağ kalım oranlarındaki artış da dikkat çekiyor.
‘EVİNE GİT’ DENEN HASTAYA UMUT
Hipertermi tedavisi, hastaların genel durumunu bozmadığı gibi kemoterapiyle birlikte uygulanması halinde yaşam şansını artıyor. Prof. Dr. Berkarda, hipertermi tedavisiyle 3 5 ay ömrü kalan hastaların yaşamını 12 yıla çıkarmayı hedeflediklerini söylüyor. Yöntemin yapılacak şey kalmayan hastalar için umut verici olduğu ve tedavide çığır açtığı belirtiliyor. Tıptaki gelişmeler, kanserin başlangıç evresinde olduğu hastaları daha şanslı kılıyor. Örneğin erken evre meme kanserli bir hastanın memesinin alınarak radyoterapi ve kemoterapi yapılması halinde bu durum rutine bağlanıyorsa bu hastalara dokunulmuyor. Berkarda hipertermi yönteminin, tıbbın çözüm bulamadığı ve “Hadi evine git” denilen hastalarda daha iyi sonuç verdiğini söylüyor.
DEĞİŞİM HEMEN FARK EDİLİYOR
Hipertermi tedavisinde 3 seanstan sonra hastanın ağrılarının azaldığı ve iştahının açıldığı gözlemleniyor. İyileşme sonrasında bağışıklığın devam etmesini sağlamak amacıyla uygulamaya ayda bir sıklıkta devam edilebiliyor. Berkarda, yöntemi günde 10 kadar hastaya uyguladıklarını, yatağa düşmüş, ağızdan beslenemeyen, genel durumu bozulmuş hastaların bundan yarar sağlayamayacağını, uygulamadan genel durumu iyi olan ve makineye yürüyerek girip çıkabilecek hastaların yararlanabileceğini belirtiyor. Hiperterminin, kanserin bir alt grubu olan sarkomlarda etkili olacağı düşünülmüyor.
UYGULAMANIN ADIMLARI
KANSER DIŞI KULLANIM ALANLARI