Bu hastalığa dikkat!
Üç kişiden birine yanlış teşhis konulan hastalık, hangi ünlünün adı ile anılıyor?
Mert Neşet MUSLU / İZMİR (AHT)
Türkiye'de sayıları 200 bini bulan ve halk arasında "Suna Pekuysal Hastalığı" olarak bilinen Ankilozan Spondilitli hastalarının yüzde 33'üne yanlışlıkla bel fıtığı teşhisi konulduğu, yüzde 7'sinin ise bel fıtığı ameliyatı olduğu ortaya çıktı. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesi Romatoloji Anabilim Dalı öncülüğünde Türkiye genelinde gerçekleştirilen ve 400 hastanın incelendiği araştırmada romatoloji hastalarında 9 yıllık tanı gecikmesi saptandı.
Türkiye'de sayıları 200 bini bulan Ankilozan Spondilitli (AS) hastaların durumunu anlatan çalışma Amerika'da çalışan 4 bin romatoloğa dağıtılan "Clinical Highlights for the Rheumatologist" adlı dergide yayınlandı. Türkiye Romatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nurullah Akkoç, "Türkiye, romatoloji uzmanı sayısı bakımından Avrupa'nın en fakir ülkesidir. Ülkemizde 200'ün altında romatolog var. Romatoloji alanında 1 milyon kişiye düşen romatolog sayısı Fransa'da 43, Estonya'da 28, Lüksemburg'da 27, Yunanistan'da 23 iken Türkiye'de 2'dir" dedi.
3 KİŞİDEN 1'İNE YANLIŞ TANI
Sağlık Muhabirleri Derneği (SMD) İzmir Temsilciliği'nin toplantısında konuşan Türkiye Romatoloji Derneği Başkanı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nurullah Akkoç, İzmir, Ankara, Gaziantep, Kahramanmaraş'taki romatoloji uzmanlarının gerçekleştirdiği, 400 hastayı kapsayan bilimsel çalışmanın sonuçlarını açıkladı.
Dünyaca ünlü Journal of Rheumatology dergisinde yayınlanan çalışmada çarpıcı sonuçlara ulaştıklarını belirten Akkoç, "Çok merkezli çalışmada ortalama 9 yıllık tanı gecikmesi saptanmıştır. Ancak eğer hastalar ilk olarak romatoloğa başvururlarsa tanı gecikmesi sadece 3 yıl olmuştur. Bu sonuçlar ülkemizde romatolog sayısının artırılmasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Aynı çalışmada ankilozan spondilitli hastaların yaklaşık yüzde 33'ünün başlangıçta bel fıtığı tanısı aldığı ve hatta yüzde 7'sinin bel fıtığı ameliyatı olduğu, bel fıtığı tanısı alan veya ameliyat olan hastalarda tanının diğer hastalara göre daha da geç konduğu görülmüştür" dedi.
"ÜÇ AYDAN UZUN BEL AĞRINIZ VARSA ROMATOLOĞA BAŞVURUN"
Akkoç, "Bu çalışmadan çıkartacağımız birinci ders üç aydan uzun süreli bel ağrıları olduğu takdirde hastaların mutlaka bir romatoloğa başvurmaları konusunda bilinçlendirilmesidir. İkincisi ise baştan beri anlatmaya çalıştığımız şekilde ülkedeki romatolog sayısının artırılması için çaba göstermektir" dedi. Akkoç, ayrıca uzun vadede ihtiyaç duyulan romatoloji uzmanı sayısına ulaşabilmek için her yıl yeterli sayıda yan dal kadrosu açılması gerektiğine dikkat çekti. Ankilozan spondilitli hastalığının çok sinsi bir rahatsızlık olduğunun altını çizen Akkoç, hastaların bel ağrısı olunca ramotoloji uzmanına gitmediklerini, bunun da tanı ve tedaviyi geciktirdiğini anlattı. Akkoç, "Uzman sayısı artarsa erken tanı oranı da artacaktır" dedi.
"YAŞAM KAYBI OLABİLİR"
Hastanelere yapılan başvurularda kas ve iskelet sistemi hastalıklarının en başta geldiğine dikkat çeken Akkoç, şu bilgileri verdi:
"Topluma getirdikleri yük bakımından sıklıkları göz önüne alındığında romatoid artrit ve spondiloartrit en önemli iltihaplı romatizmal hastalıklar olarak görülebilir. Romatoid artrit en çok el ve ayak gibi küçük eklemlerde ağrı, şişlik ve sabah katılığı yapar. Ankilozan spondilt ise en çok sırt ve bel ağrısı ve aynı bölgelerdeki sabah katılığı ile kendini gösterir. Romatoid Artrit ve Ankilozan Spondilit dışında ülkemizde Behçet hastalığı, Ailesel Akdeniz Ateşi gibi tedavi edilmediği takdirde organ kaybına, hatta yaşam kaybına neden olabilen başka iltihaplı romatizmal hastalıklar da vardır. Ülkemizde yaklaşık 150 bin romatoid artritli, 400 bin kadar spondiloartritli olmak üzere yarım milyondan fazla iltihaplı artriti olan hasta vardır. Spondiloartrit grubu içinde iltihaplı omurga romatizması diye de bilinen 200 bin kadar Ankilozan Spondilitli hasta da vardır. Ahmet Mete Işıkara ve Suna Pekuysal ağır giden ankilozan spondilit hastalarına vereceğimiz iki tanınmış figürdür."
200'ÜN ALTINDA
İltihaplı romatizmal hastalıkların erken tanısının hayati önem taşıdığını kaydeden Akkoç, geç tanı konulduğunda iskelet sisteminde geri dönüşü olmayan hasarlar oluştuğunu vurguladı. Akkoç, "Romatizmalı hastaların doğru doktora erişimi çok önemlidir. Buna karşılık Türkiye, romatoloji uzmanı sayısı bakımından Avrupa'nın en fakir ülkesidir. Ülkemizdeki romatolog sayısı 200'ün altındadır. 1 milyon kişi başına Fransa'da 43, Estonya'da 28, Lüksemburg'da 27, Yunanistan'da 23 romatolog var iken bu sayı Türkiye de sadece 2'dir. Avrupa'daki ortalama sayısının nerdeyse onda biridir" dedi. Romatolog sayısının artırılması gerektiğini kaydeden Akkoç, bu yapılmazsa iltihaplı eklem romatizmalı hastalarında geciken tanı ve geç kalınan tedavi nedeniyle eklem deformitelerine, iş göremezlik ve iş gücü kaybına yol açacağını belirtti.