Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çok sert açıklamalar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'de AK Parti'nin grup toplantısında önemli mesajlar verdi. Erdoğan, istifa eden Bülent Arınç'ın sözlerini eleştirirken, "Bu teröristlerden birinin yazdığı kitabı herkesin okumasını tavsiye edilmesi beni rencide etmiştir. Elinde binlerce Kürt kardeşimin, askerimin, öğretmenimin kanı olan siyasetçi maskesi takmış savunucusudur. Bu ülkede Kürt sorunu yoktur" dedi. Erdoğan, koronavirüs tedbirlerine de uyulması gerektiğini vurgulayarak yerli aşının Nisan ayından uygulanabileceği müjdesini verdi. Erdoğan ekonomi ve hukuk alanındaki reform paketlerinin de Bütçe görüşmelerinin ardından Meclis'e geleceğini açıkladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'de AK Parti'nin grup toplantısında konuştu. Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:
"Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yükselişe geçen koronavirüs salgının seyrini bir an önce aşağı çekmemiz gerekiyor. Aldığımız tedbirlerin yol açtığı sıkıntıların farkındayız. Salgının önüne geçemezsek daha sonra can acıtıcı tedbirler uygulamak zorunda kalabilir. Milletimden sabır ve destek istiyorum.
Aşı geliştirme çalışmalarında uygulama haline gelen projelerimiz var. Geliştirilen tüm aşıları yakından takip ediyoruz. Bunların bir kısmı için ön siparişleri verdik. Önümüzdeki ayın sonuna doğru ilk aşıları yapmayı ümit ediyoruz. Kendi aşımızda da önemli bir yere geldik. Nisan ayında da kendi aşımızı uygulamayı planlıyoruz.
G20 ZİRVESİ
BM başta olmak üzere insanlığın ortak sorunlarının çözümü için etkisiz kalan kurumların reform ihtiyacını tekrar tekrar vurguluyoruz. G20 Zirvesi'ni de insanlık olarak koronavirüsle mücadele ettiğimiz bir dönemde gerçekleştirdik. Türkiye olarak 'Dost kara günde belli olur' anlayışı ile yaklaşıyoruz. İnsan eşrefi mahlukattır. İnsana hizmet etmeyen, değer vermeyen, adalet ve güvenliği sağlamayan bir sistemin başarı şansı yoktur. Mevcut küresel sistemin ne insanı ne tabiatı koruması mümkün değildir. Salgın hem mevcut düzenin çarpıklıklarını gözler önüne sermiş, hem de tüm insanlığın aynı gemide olduğunu hatırlatmıştır. 'Dünya 5'ten büyüktür' çağrımızın ne kadar doğru olduğu anlaşılmıştır.
Ülkemizin hak ve adalet eksenli attığı adımlar eleştiriye ve itibar suikastına maruz kalması haksızlıktır. Ülkemizi ve şahsımızı hedef alan bu kampanyaların kimler tarafından niçin yürütüldüğünü biliyoruz. Türkiye olarak bölgesel sorunlarla ilgilenirken, küresel sistemdeki adaletsizliği belirtirken asla yayılmacı bir anlayışla hareket etmiyoruz. Bizim hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde, içişlerinde gözümüz yoktur. Biz kendi güvenliğimizi, can ve mal emniyetini sağlamaya, bölgemizin iç barışına katkı sunmaya çalışıyoruz. Uluslararası toplumun yüzleştiği yeni meydan okumalarda yeni sorumluluklar üstleniyoruz.
DEAŞ'LA MÜCADELE
Suriye'de DEAŞ'la çarpışan tek NATO ülkesi biziz. Tek başımıza bırakılmamıza rağmen 9 bine yakın yabancı terörist savaşçıyı yakalayıp ülkelerine gönderdik. 100 bine yakın kişiye ülkemize giriş yasağı koyduk. Çatışma bölgelerine geçişleri engellemek için olağanüstü çaba harcadık. Bizim söylediğimiz isimleri takip edemeyen ülkeler kendi topraklarında yaşanan saldırılara engel olamadılar. Bunun suçunu da İslam'a yıkmaya çalıştılar. 411 bin Suriyeli kardeşimizin ülkelerine geri dönmelerini sağladık. Barış Pınarı bölgesinde sızma girişimindeki 17 terörist öldürüldü. Komandolarımızı gözlerinden öpüyorum. Suriye'de atılacak adımlara destek vermeye hazırız.
AKDENİZ'DE TÜRK GEMİSİNE HUKUKSUZ BASKIN
Libya'ya verdiğimiz destek, ülkenin iç savaşa sürüklenmesini önledi. İç barış sürecinin önü de açılmış oldu. Doğu Akdeniz meselesinde daime soğukkanlı davrandık. Bizim sabırlı davranışımıza rağmen sivil gemimize insani ihtiyaçları karşılayacak sivil gemimize saldırı oldu. Bunun hukukta yeri yok. Bunun da kaptanı yine bir Yunan. Oradaki sivil mürettebatı da taciz ettiler. Bütün bunlar video kayıtlarıyla tespit edilmiş vaziyette. Gerekli yerlere gönderildi.
AZERBAYCAN'DA YENİ DÖNEM
Dağlık Karabağ'da 30 yıllık bir adaletsizliğin son bulmasına katkı sunduk. Ermenilere destek veren Minsk Grubu Eş Başkanı, dile getirdiği rahatsızlıkların hiçbir önemi yoktur. Dün akşam Sayın Putin ile bu konuları görüşme fırsatı bulduk. Ne gibi adımlar atabiliriz bunları konuştuk. Sayın Putin ile yaptığımız görüşmelerde Türkiye-Azerbaycan-Rusya olarak bölgede barışı egemen kılmanın adımlarını atmış oluyoruz. Bunu daha da genişletme şansımız da var. 3 ülkenin dışında bölge ülkeleri içerisinde 4'üncü, 5'inci ülkeleri katarak buradaki süreci çok daha farklı boyuta getirebiliriz. Karayolu ve demiryolu bakımından buradaki ulaşım sürecini de halletmek ve Azeri kardeşlerimizin topraklarına dönme imkanı sunacağız. Aliyev kardeşimle görüştük, atılan adımları değerlendirdik. Hepsinde bir mutluluk var. 30 yıllık bir gecikmelide olsa hak yerini bulmuş, Karabağ'da Azerbaycan bayrağı dalgalanmaya başlamıştır. Herkes tavrını sahadaki gerçekliğe göre belirlemeli.
BATI'YA İSLAM MESAJI
Ortak sorunlara ortak çözümler getirme konusundaki eksiklerini İslam düşmanlığı ile perdelemeye çalışanların çabaları krizleri daha da derinleştirmektedir. Bu tehlikeli yöntemden vazgeçmelerini diliyoruz. Suçlunun İslam veya Müslümanlar değil, dünyaya hakim olan çarpık düzen olduğunun anlaşılmasını istiyoruz. Küresel siyasi ve ekonomik yapının yeniden yapılması sürecinde üzerimize düşeni yapmaya kararlıyız.
KORONAVİRÜS TEDBİRLERİ
Milletimizin sağlığıyla birlikte işinin, aşının, eğitiminin sorumluluğunun üzerimizde olduğu bilinciyle hareket ediyoruz. Tedbirleri üretimi ve istihdamı en az düzeyde etkileyecek şekilde hayata geçirmeye çalışıyoruz. 2021 yılını ülkemiz için kayıpları azaltmanın ötesinde bir kazanç haline getirmek istiyoruz. 83 milyon olarak hep birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Olağanüstü dönemler olağanüstü çabalar gerektirir.
EKONOMİ VE HUKUK REFORMU
Ekonomide yeni yatırım, üretim, istihdam seferberliği başlatıyoruz. Bütçe görüşmelerinin ardından kapsamlı reformları hayata geçireceğiz. Hukuk reformlarını da hızlandırıyoruz. Yargı Reformu Stratejisi Belgesiyle ilgili 3 paket Meclisimizde kabul edildi. Diğer reformları da paketler halinde Meclis'e taşıyacağız. İnsan Hakları Eylem Planı'na ekonomide güven iklimini artıracak şekilde genişleterek son halini vereceğiz.
HÜKÜMET SİSTEMİ
Bu reform paketlerinin temelinde milletimiz vardır. milletimizin ne ihtiyacı varsa AK Parti hükümetleri yapmaya devam etmektedir. Hala parlamenter sistemi savunanlar var. Bu ülke yıllar yılı bu sistemi denemedi mi? Sistem değiştirildi ve yoğun bir şekilde yol alındı. Bu tarihi reformu milletimizin umutları ve talepleri doğrultusunda Cumhur İttifakı çatısı altında gerçekleştirdik. Cumhur İttifakı Türkiye'nin en geniş tabanlı siyasi dayanışma örneğidir. Önümüzdeki hukuki ve ekonomik reformları da hayata geçireceğiz. Bu ittifak asla gizli veya açık pazarlıklar üzerine kurulu değildir. Milletimizin 15 Temmuz gecesi sokaklarda kanıyla kurduğu bu ittifakın tek amacı ülkemizi büyük ve güçlü Türkiye hedefine ulaştırmaktır. Bizim demokrasiden, insan haklarından en küçük yana sıkıntımız olmadığının ispatı 18 yıllık iktidar geçmişimizdir. Kimin ne sıkıntısı varsa biz çöktük. Asırlık sıkıntıları, ihmalleri ortadan biz kaldırdık.
"KÜRT SORUNU YOK"
Milletime sesleniyorum; en batıdan en doğuya, en kuzeyden en güneye biz hükümet olarak girilmedik yer bıraktık mı? Her yere adımımızı attık. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, enerjide, tarımda... 26 havalimanının olduğu bir ülkede bu sayı 56'yı buldu. Üniversitemizin olmayan il kalmadı. Parlamenter sistemin olduğu dönemde bunlar niye yapılmadı. Kürt sorunu diyorlar, ne Kürt sorunu? Bu ülkede Kürt sorunu yoktur. Bunları biz çözdük. Buradan tüm güneydoğuya, doğuya sesleniyorum; ulaşıma bakın, altyapıya bakın. Oralar ne haldeydi? Oraları çukurlarla döşeyenler kimlerdi? Camilerimizi yıkanlar onlar değil miydi? Niçin kayyum atanıyor diyenlere sesleniyorum; bunlar oralarda devletten aldıklarını dağa gönderenlerdi. Biz de bu kayyumlarla tüm bölgeyi tepeden tırnağa enerjisi, sağlığı, eğitimi, adaleti, emniyeti ile hala devam ediyoruz. Düzenlemeleri yaptık 15 yıl- 20 yıl önce o bölgeye gidenler şimdi tanımıyor. Bambaşta Diyarbakır, Siirt, Hakkari, Şırnak var. Barış için geldik, nerede terör varsa nerede terörist varsa başlarını ezmek için varız. Biz hiç kimseyi dışlamadık, ötekileştirmedik. Akrep karakterli terör örgütünün kendi kendini sokarak bu fırsatı heba etmesine rğamen, bölgedeki insanlarla gönül bağını güçlendirerek yeni dönemi başlattık.
ARINÇ'IN AÇIKLAMALARI
Hal böyleyken birilerinin Türkiye'yi bambaşka bir fotoğrafın içinde göstermesinde art niyet vardır. ABD'li ve AB'li çevrelerin özgürlüğün savunuculuğunu yapmadığı, başka ajandalarla hareket ettiğini herkes biliyor. CHP başta olmak üzere nereden beslendiğini işin sahpileri ikrar ediyor. Yeminli Türkiye düşmanlarını anladık. CHP içindeki tetikçileri anladık. Yıllarca aramızdakilerin de aynı trene binmesini anlamadık. Niye hala hapisteler? Bunları ödüllendirecek değiliz. Adalet derken, bu kadar ölen dağa kaçırılan o yavruların annelerin hakkını kim iade edecek? Onlara biz hakkını aradık, bulduk şimdi de iade ediyoruz diye kim diyecek? Biz bunu halledeceğiz. Bu teröristlerden birinin yazdığı kitabı herkesin okumasını tavsiye edilmesi beni rencide etmiştir. Elinde binlerce Kürt kardeşimin, askerimin, öğretmenimin kanı olan siyasetçi maskesi takmış savunucusudur. Bu ülkede Kürt sorunu yoktur. Bu ülkede uzunca bir süre en çok sıkıntıyı Kürtlerin çektiği bir özgürlük sorunu vardır.
138'İNCİ MADDE UYARISI
Anayasa'nın 138'inci maddesini eze eze kullananlara karşı niye adım atmıyorsunuz? Bu talimatlar veriliken niçin gereğini yapmıyorsunuz? Son günlerde yaşanan tartışmaların bu çerçevede değerlendirilmesinde fayda görüyorum.
ANAYASA MADDE 138
MADDE 138. – Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz. Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.
KILIÇDAROĞLU'NA 24 KASIM TEPKİSİ
Vesayetin cenderesini kırmaktan terör örgütlerinin başını ezmeye, sınırlarımızı kuşatma çabalarını akamete uğratma çabalarını bunun için verdik. Bugün de aynı azimle mücadeleyi sürdürüyoruz. Böylesi kritik dönemlerde kısır siyasetle hareket edenlerden üzüntü duyuyoruz. Türkiye'nin şu kritik dönemde yerli, milli, ilkeli, vicdanlı, ahlaklı siyaset ve bu şekilde hareket eden siyasetçilerdir. Cumhur İttifakı olarak, AK Parti olarak bu anlayışla 2023'e giden bu yolda yürümeyi sürdüreceğiz.
CHP'nin başındaki zat, faşizmin en sert örneklerinden birini Öğretmenler Günü'nde sergilemiştir. Haddini bil. Biz 'Başöğretmenin kurduğu partiyiz' diyeceksin, diğer taraftan öğretmenlerimize saygısızlık yapacaksın. Bay Kemal, biz 'Bana bir harf öğretenin kölesiyim' diyen bir kültürün mensuplarıyız. Sen öğretmenlerimize saygısızlık yapsan da öğretmenler bizim başımızın tacıdır. Kendisinden beklentimiz belediyelerinde önlenemez rüşvet ve yolsuzluklar salgını hakkında konuşmasıdır.
Varlık barşından yararlanma çağrısını hatırlatmak istiyorum. Bu uygulamadan yararlananların tüm sermaye araçları yurtdışından ülkemize getirildiğinde her türlü vergi ve takipden muaf olacaktır. Türkiye 2008 yılından bu yana çeşitli defalarca çıkardığımız kanunla, yüzlerce milyar liraya kavuşmuştur. 30 Haziran 2021 tarihine kadar çok büyük rakamları kayıt altına alarak ekonomimize kavuşturacağız.