Turgay Şeren hayatını kaybetti!
Galatasaray'ın efsane isimlerinden Turgay Şeren 84 yaşında hayatını kaybetti
Galatasaray'ın ve Milli Takımımızın unutulmaz futbolcularından Turgay Şeren (84 yaşında) bugün sabah saatlerinde İstanbul'da vefat etti. Turgay Şeren'in cenazesi 9 Temmuz Cumartesi Teşvikiye Camii'nde kılınacak ikindi namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedilecek.
Şeren için saat 13:30'da Florya'da ve 15:00'te Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Arena Arena Batı Lounge bölümünde anma töreni düzenlenecek.
Futbolculuk kariyerinin tamamını Galatasaray'da geçiren Turgay Şeren 1951'de Berlin'de oynanan Batı Almanya-Türkiye karşılaşmasında yaptığı kurtarışlar neticesinde "Berlin Panteri" lakabı almıştı.
Turgay Şeren, aktif futbol hayatını noktaladıktan sonra teknik direktörlük, spor yazarlığı ve futbol yorumculuğu da yapmıştı.
GALATASARAY'DAN VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI MESAJI
"Galatasarayımızın ve Milli Takımımızın unutulmaz kalecisi ve kaptanı Turgay Şeren bu sabah saatlerinde 84 yaşında İstanbul'da vefat etmiştir. Futbolculuk kariyerinin tamamını Galatasaray'da geçiren Turgay Şeren 1951'de Berlin'de oynanan Almanya-Türkiye maçındaki kurtarışları nedeniyle "Berlin Panteri" lakabı almıştı. Galatasaray ve Türk Spor Ailesi'ne başsağlığı dileriz."
TFF VE YILDIRIM DEMİRÖREN
Bugün sabah saatlerinde vefat eden Eski Milli Futbolcu Turgay Şeren için Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) baş sağlığı mesajı yayınladı.
TFF'nin resmi internet sitesinden yayınlanan baş sağlığı mesajında, "Milli Takımımızın efsane kalecilerinden, büyük kaptan Turgay Şeren'i kaybetmenin büyük üzüntüsünü yaşıyoruz" denildi.
"Türk futboluna sadece sporcu olarak değil, teknik direktör, spor yazarı ve yorumcusu olarak da hizmet veren Turgay Şeren, 84 yaşında hayata gözlerini yumdu" şeklinde devam eden baş sağlığı mesajının devamında ise TFF Başkanı Yıldırım Demirören taziye mesajında şu ifadelere yer verildi:
"Milli Takımımızın kaptanlarından, büyük sporcu ve centilmenlik timsali Turgay Şeren'in vefatı nedeniyle büyük üzüntü yaşıyorum. Futbolumuzun her nesline örnek olan ve olmaya devam edecek efsanelerimizden Turgay Şeren'e Allah'tan rahmet, kederli ailesi, sevenleri ve tüm futbol camiasına başsağlığı dilerim."
FENERBAHÇE'DEN BAŞSAĞLIĞI MESAJI
"Türk sporunun efsane isimlerinden, bir döneme damgasını vurmuş, tüm sporseverlerin sevgisini ve saygısını kazanmış “Berlin Panteri” lakaplı Sayın Turgay Şeren'in vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Unutulmaz kaleci Merhum Turgay Şeren'e Allah’tan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına, sevenlerine, Galatasaray Spor Kulübü’ne ve tüm spor camiasına başsağlığı dileriz."
BEŞİKTAŞ'TAN VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI MESAJI
"1951’de Berlin’de oynanan Almanya-Türkiye maçındaki kurtarışlarıyla bütün sporseverlerin hafızasında ‘Berlin Panteri’ lakabını almış, sahip olduğu spor ahlakıyla tüm futbolseverlerin sevgisini, saygısını kazanmış, Türk futbolunun efsane isimlerinden Turgay Şeren’in vefatını büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Milli takımımız ve Galatasaray’ın unutulmaz kalecisi Turgay Şeren’e Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına, sevenlerine ve Türk spor camiasına başsağlığı dileriz."
TÜRKİYE FUTBOL DİREKTÖRÜ FATİH TERİM
"Türk futbolunun ve Galatasaray’ın en büyük değerlerinden biri olan, kıymetli Turgay ağabeyime Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine ve Türk futbol camiasına başsağlığı dilerim."
AZİZ YILDIRIM: "DEĞERLİ DOSTUMU KAYBETMENİN DERİN ÜZÜNTÜSÜNÜ YAŞIYORUM"
"Değerli dostum ve büyüğüm, adını Türk futbol tarihine yazdırmış örnek spor adamı ve gerçek bir beyefendi Sayın Turgay Şeren’i kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyorum. Kendisi daima Türk sporuna bıraktığı iz ve verdiği katkılar ile anılacaktır. Merhum Turgay Şeren’e Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, Galatasaray Spor Kulübü’ne ve tüm spor camiasına başsağlığı diliyorum."
FENERBAHÇELİ YÖNETİCİ İSFENDİYAR ZÜLFİKARİ
SPOR CAMİASINDAN MESAJLAR...
RASİM KARA: BİR İDOLDÜ
Galatasaray ve milli takımın efsane kalecisi Turgay Şeren'in vefatı, spor camiasında büyük üzüntüye neden oldu.
Beşiktaş'ın eski kalecilerinden ve bir dönem siyah-beyazlı takımın teknik direktörlüğünü de yapan Rasim Kara, Turgay Şeren'in kendi dönemlerindeki kaleciler için bir idol olduğunu dile getirdi.
Çocukken mahallede yapılan futbol maçlarında kaleye geçtiğinde kendinden 'Turgay Şeren' diye bahsettiğini söyleyen Kara, "Mahalle maçlarında kaleye geçince ben Turgay Şeren olurdum. Karşı taraftaki arkadaşlarımız da Lefter, Can Bartu, Metin Oktay olurlardı. Bu isimler unutulmaz. Turgay ağabey de onlardan biriydi. Kaleciliğin bu noktaya gelmesinde pay sahibi. Hava toplarındaki üstünlüğü dikkat çekiciydi. Büyük üzüntü yaşıyoruz." şeklinde konuştu.
ERGUN ÖZTUNA: ONA BİR GOL ATMAK NASİP OLDIU
Fenerbahçe'nin eski futbolcularından "Puşkaş Ergün" lakaplı Ergun Öztuna ise Turgay Şeren'e karşı oynadığını anlatarak, efsane kaleciye bir maçta gol attığını kaydetti.
"Vefat haberini alınca içimiz sızladı" diyen Öztuna, "Turgay ağabey ile benim kısa beraberliğimiz olmuştu. Ona bir gol atmak nasip oldu. Gol attığım sezon, 1956-1957 sezonuydu. O maçı 3-0 kazanarak şampiyon olmuştuk. Çok güzel günlerimiz olmuştu. Çok iyi kaleciydi. Milli takım yıllarından kaleyi kimseye bırakmadı, çok kaleci o dönem milli olamamıştı. Bayramlarda kendisini arıyordum. Ailesine, Galatasaray'a ve spor camiasına başsağlığı diliyorum. Çok önemli bir değeri kaybettik." ifadelerini kullandı.
KEMAL BELGİN: ONUN FORMATINDA KALECİYİ HENÜZ BULAMADIK"
Gazeteci Kemal Belgin, Turgay Şeren'in Türk sporuna damga vuran bir futbolcu olduğunu belirtti.
Kemal Belgin, Türk futbolunun Turgay Şeren gibi bir kaleci bulamadığının altını çizerek, "İyi kalecilerimiz var ama onun formatında bir kaleciyi henüz bulamadık. Kaleden en önde oynayan Metin Oktay'a kadar takımı yönetmek ve yönlendirmek büyük bir futbol görüşü gerektirir. Kalenin arkasında maç izlediğim dönemlerde Turgay Şeren'in 80 metre önünde olan Metin Oktay'a 'Meto sağına dikkat et' diye bağırdığını bilirim. Bir kalecinin ceza alanına bu kadar hakim olduğunu görmedim. 18 yaşında Galatasaray'a girmek ve kaptanlığa yükselerek yıllarca devam etmek kolay bir hadise değil." diye konuştu.
Belgin, Turgay Şeren'in Arjantin takımlarından River Plate'e transferinin gündeme geldiğini ancak bonservis konusunda iki kulüp arasında yaşanan sorun nedeniyle Şeren'in sarı-kırmızılı kulübe geri döndüğünü kaydetti.
Gazeteci Atilla Gökçe ise Turgay Şeren'in yaptığı her işi layıkıyla yerine getirdiğini vurgulayarak, "Turgay kalecilere örnek olmuş bir isimdi. Antrenörlük yaptığı takımlar küme düşme sıkıntısı çektiği dönemlerde sorumluluk alarak elinden geleni yapan bir isimdi. Kapattığı köşeden gol yemezdi ama yazdığı köşelerden hep hücumcu oynadı. Polemiklere girmekten, doğru bildiklerini söylerken dostlarını kırmaktan çekinmezdi. İnandığı her şeyi ortaya koyardı. Söylemek istediğini başka yollara sapmadan direkt söylerdi. Mekanı cennet olsun." şeklinde konuştu.
TURGAY ŞEREN KİMDİR?
15 Mayıs 1932 tarihinde, o dönem Ankara'nın Altındağ ilçesine bağlı bir mahalle olan Keçiören'de Mustafa Kemal Atatürk'ün özel kalem müdür muavinlerinden Sabit Şevki Şeren ile öğretmenlik yapan Münevver Şeren'in ikinci erkek çocuğu olarak doğdu. İsmi, Atatürk tarafından Türkay olarak konuldu.
Galatasaray'ın A takımındaki ilk maçına 1949-50 sezonunda çıktı. 1954-55, 1955-56 ve 1957-58 sezonlarında İstanbul Profesyonel Ligi; 1961-62 ve 1962-63 sezonlarında Millî Lig; 1962-63, 1963-64 ve 1965-66 sezonlarında Türkiye Kupası şampiyonlukları yaşadı. Kariyerinin tamamını geçirdiği Galatasaray'da 1966-67 sezonu sonuna kadar görev yaptı. Bu süreçte 369'u lig olmak üzere 405 resmî maça çıktı.
1950 ile 1952 yılları arasında Türkiye 21 yaş altı millî takımında, 1950 ile 1966 yılları arasında ise Türkiye A millî takımında oynadı. 1951'de Berlin'de Batı Almanya'ya karşı yapılan ve Türkiye'nin 1-2 kazandığı maçta yaptığı kurtarışlar neticesinde "Berlin Panteri" lakabı ile anılmaya başladı.
Ülkenin katıldığı ilk FIFA Dünya Kupası olan 1954 FIFA Dünya Kupası'nda, takımın birinci kalecisi olarak mücadele etti. A millî takım formasıyla 46 maçta görev aldı. Türkiye A millî takımı formasıyla 35 kez kaptan olarak sahaya çıkan Şeren, bu alanda birinci konumdadır.
Futbolculuğu bırakmasının ardından teknik direktörlük ve futbol yazarlığı kariyerine başladı. 1968-69 sezonu başında Mersin İdman Yurdu'nun teknik direktörlüğüne geldi. 1969-70 sezonunda Vefa, 1970-71 sezonunda Samsunspor, 1971-1973 yılları arasında yeniden Mersin İdman Yurdu, 1974'te yeniden Vefa ve son olarak 1979-80 sezonunda Galatasaray'ı çalıştırdı. Bir dönem ise televizyonda yayınlanan futbol programlarında yorumculuk yaptı.