Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Amatör maratoncularla tanışın

        Aslı ÖKTENER

        İstanbul, henüz koşan bir şehir olmasa da Türkiye’de koşu tutkunlarının sayısının arttığına dair esaslı veriler var. Spor giyim ve ekipman pazarı 5 milyar lirayı aştı, sektör son 2-3 yıldır yüzde 20’lerin üzerinde büyüyor. Dahası, birbiri ardına açılan spor salonları ve şehir maratonu organizasyonları var. Büyük şehirlerde yaşayanlar sahil, orman ya da parklarda daha sık koşuyor. Bir kısmı adeta profesyonel sporcular gibi şehir şehir dolaşıyor, maraton koşularına hazırlanıyor. Haftada koştukları mesafe 100 kilometreye varabiliyor. Yakınları, ‘çılgın’ olduklarını düşünüyor. Peki, bu insanların derdi ne? Nerelerde koşuyorlar? Hazır, Avrasya Maratonu gelmişken şehir koşucularıyla konuştuk...

        ‘Antrenörle çalışıyorum’

        Gökhan Özer (50, Global Menkul Değerler CEO & Yönetim Kurulu Üyesi) Haftada 60-100 km Koşmaya, 2011 yılında bir çalışanımın bana sürpriz yaparak Avrasya Maratonu’na kayıt yapmasıyla başladım. Koşmak, mesleğimin gerektirdiği dinamikliği, devamlılığı, direnci, azmi ve değişen şartlara göre eldeki olanakları yönetmeyi öğretiyor. Haftada 6 gün açık havada koşuyorum. Özel antrenörümle çalışıyorum. Koşmaya 06.00’da başlıyorum. 6 maraton koştum.

        ‘Omurgamda 8 platin vida var’

        Cem Ayhan (45, Doktor) Haftada 40-50 km 3 yıl önce bel fıtığı operasyonu geçirdim. Koşmaya 1.5 yıl önce başladım. Hiç bu kadar fit olmamıştım. Belim çok güçlendi ve ağrı sorunum kalmadı. 40 yaşından sonra koşmaya başlamış biri olarak, omurgama çakılı 8 platin vida ve çubukla, haftanın 6 günü tam gün, bazen geceleri de çalışmama rağmen bunu yapabiliyorsam, herkesin yapabileceğini biliyorum.

        ‘Zihnin detoksu’

        Hanife Ebru Dönmez (29, Hemşire) Haftada 10 km Orta okuldan sonra uzun bir ara verdiğim koşuya bir yıl önce tekrar başladım. Benim için koşmak, hayatın stresiyle yüklü zihnin ve bedenin detoksu. Koşu bandında olmaktansa egzoz kokusuna rağmen açık havada koşmayı tercih ederim.

        ‘Kendimle yarışıyorum’

        Tolga Güler (38, Elektronik teknisyeni) Haftada 70 km Koşmaya 2.5 sene önce bazı arkadaşların teşvikiyle başladım. Koşmak benim için özgürlüğü ve kendime verdiğim değeri ifade ediyor. Sabah erken kalkıyorum, kalkamadıysam gece geç saatlerde koşmaya çıkıyorum. Sahil, orman ya da patikada koşuyorum. Yarışlara katılıyorum. İnsanlarla değil kendimle yarışıyorum. Her maraton sonrası kendime olan güvenim artıyor. ‘Yerini hiçbir şey tutamaz’ Özlem Gündüz (37, Elektrik mühendisi) Haftada 70-80 km 14 aydır koşuyorum. Spor merkezlerinde antremanlarıma devam ediyorum, ancak açık havada, özellikle de ormanda toprak zeminde koşmanın yerini hiçbir şey tutamaz. Spor nefes almak gibidir. 2015 hedefim maraton koşmak.

        ‘3 paket sigaraya elveda dedim’

        Taner Kırbaç (49, Gemi inşaat mühendisi) Koşma denemelerim ömrümün her döneminde oldu. Ciddi koşularıma 2009 yılında, 45 yaşındayken başladım. Koşmak benim için yalnızlıktan kaçış, dört duvar arasından kurtuluş, özgürlüğe yelken açmak oluyor. Günde 3 paket sigaraya ve fazlalık 20 kiloya elveda dedim. İnternette koşuyu ve koşanları araştırdım. Çekmeköy ormanlarında koşulara başladım. 1 sene içinde çok güçlendim ve 60 km’lik Çekmeköy Ultra Maratonu’nu koşacak seviyeye geldim.

        ‘Hedefim 130 km’

        Dilek Özgürel (36, İş analisti) Haftada 50 km Koşmaya 2013’te başladım. Koşmanın beni özgürleştirdiğini düşünüyorum. Haftada 4 kez koşmaya, 50 km altına inmemeye çalışıyorum. Hafta içi işten gelince antrenman yapabiliyorum, hafta sonu da sabahları... Bulgaristan’da düzenlenen Persenk Ultra Maratonu’nda 130 km koşmak istiyorum.

        ‘Yaşıtlarım hastalıktan ben madalyalarımdan bahsediyorum’

        Kemal Dönmez (61, Emekli) 2000’den beri Bostancı sahilinde ferdi olarak koşu, yürüyüş ve bisiklet sporu yapıyorum. 8 aydan beri koşu grupları üyesiyim, haftalık etkinliklere ve maraton yarışlarına katılıyorum. Koşmak, mutluluk ve özgürlüğün tadını veriyor. Eş dost, bel ağrısı, şeker, romatizmadan şikâyet ederken ben koşulardan, antrenmanlardan ve madalyalarımdan bahsediyorum.

        ‘Koşuya ilgi artıyor’

        Caner Odabaşoğlu (Macera Akademisi kurucusu) İstanbul’da koşu yarışları organize eden Macera Akademisi, 2004 yılında kuruldu. Her sene 2-3-5 derken bugün yılda 12-15 yarış organize ediyoruz, 7-8 yarışta zaman tutma hizmeti veriyoruz. Son 4 senede yarışlara katılım konusunda büyük bir ivme var. Artık daha fazla insan spor yapıyor. Spor yaparken herkes kabuğunu, maskesini bir yana bırakıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ