Her yerde caz var!
22'nci İstanbul Caz Festivali daha başlamadan şehrin havasını değiştirdi. Festival, bu yıl 15 farklı mekânda 35'in üzerinde konserle müzikseverleri caz dolu bir yolculuğa çıkaracak

Ece USLUM / HT CUMARTESİ
22 yıldır düzenleniyor ama Caz Festivali bu yıl başka olacak. İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından, 18 yıldır Garanti Bankası’nın sponsorluğunda düzenlenen İstanbul Caz Festivali 27 Haziran Cumartesi başlıyor. Festival bu yıl da cazın önde gelen isimlerini ve güncel müziğin yıldızlarını ağırlayacak ama gelenekselleşen konser mekânlarının yanı sıra şehrin farklı köşelerinde... Örneğin Fenerbahçe Parkı’ndaki “Parklarda Caz” ve Kadıköy’deki “Gece Gezmesi” etkinlikleriyle İstanbul’un iki yakasını caz ile bir araya getirecek. Joan Baez, Jools Holland, Marcus Miller, Melody Gardot ve Tigran Hamasyan gibi folk, blues ve cazın farklı seslerini ağırlayacak olan festival dahilinde “Yaşam Boyu Başarı Ödülü” Emin Fındıkoğlu’na verilecek. Festivalin direktörü Pelin Opcin ve sahne alacak isimlerle caz dolu bir sohbet gerçekleştirdik. Mini rehber hazırlamayı da unutmadık!
İstanbul Caz Festivali Direktörü Pelin Opcin: Cazın yenilikçi yüzünü keşfettiriyoruz
Sizce İstanbul Caz Festivali’nin bu derece uzun soluklu olmasının ardında ne yatıyor?
İKSV’nin etki alanı genişledikçe sadece İstanbul’un değil, Türkiye’nin kültür hayatına katkıları, kurum kültürünün festivalimize yansıması, festivallerin özenle ele alınışı, kurumun sürdürülebilirliğe inancı ve kuruma olan güven, düzenlediğimiz tüm festivalleri uzun soluklu kılıyor. İstanbul Caz Festivali’nin uluslararası camiadaki saygınlığı, sanatsal anlamda öncü duruşu, sürekli kendini geliştirmesi, birçok farklı müzikal beğeniyi aynı çatı altında barındırması ve özgün mekân seçimleri festivali dinamik kılıyor.
Festival boyunca katılımcıları neler bekliyor?
Özellikle Fenerbahçe Parkı’nda gerçekleşecek Parklarda Caz, festivali Kadıköy’e taşımak adına çok heyecan duyduğumuz bir gelişme. 8 Temmuz’da yapılacak Gece Gezmesi ise Kadıköy kültür haritasını festivale katıyor; Kalben, Gaye Su Akyol, The Away Days gibi Türkiye’den bağımsız sesleri, İlhan Erşahin’s İstanbul Sessions ve Neşet Ruacan gibi ustaları aynı etkinlikte buluşturuyor. Yeldeğirmeni Sanat Merkezi ve Moda All Saints Kilisesi gibi büyüleyici mekânlar da cabası. Ayrıca ilk kez mekân olarak festivale kattığımız Uniq Açıkhava Sahnesi, iki önemli gecemizin ev sahibi olacak. Yeşillikler içinde gerçekleşecek konserlerin ilki 11 Temmuz’da Nils Petter Molvaer ve Sly & Robbie’nin yer aldığı müzik ziyafeti olacak. 15 Temmuz’da ise güncel müzik sahnesinin iki önemli ismi, Michael Kiwanuka ve Hiatus Kaiyote izleyicilerle buluşacak.
Başak Yavuz: Festival bizlere imkân sağlıyor
“Salon’un çok güzel bir piyanosu var, böyle bir piyanoyla çalışma imkânımız olmuyor. Vincent Peirani’yi heyecanla bekliyorum. Festivalde çocukluk kahramanım Joan Baez konserini iple çekiyorum.”
Mahsa Vahdat: Benzer kültürün insanlarıyız
“Festivalde yer almaktan dolayı mutluyuz. Benzer kültür ve müziğin insanlarıyız, birbirimizi derinden anlıyoruz. Sahnenin harika olacağına inanıyorum. İran’da bir kadın sahne alamazken ben sahnelerdeyim, kendimi çok özgür hissettim. Farklı kültürden olsak da müzikal ifade isteği bir ve bu ortaya inanılmaz güzel şeyler çıkmasını sağlıyor.”
Ediz Hafızoğlu: Vakit bulan gitsin
“Festivalde 2 haftada, 1 yılda gitmediğiniz kadar konsere gidip bir arada göremeyeceğiniz müzisyenleri izleyebiliyorsunuz. Vakit bulan, gitsin. Benim listem Hiatus Kaiyote, Chriss Potter, Eric Harland, Tigran Hamasyan diye uzayıp gidiyor.”
Amir Al Saffar: Deneyimlerim trompetimde
“Batı ve Doğu kültürünün omuz omuza yaşadığı bu şehir, birçok kültürün ayrılamaz bütünlüğünü sembolize ediyor bence... Deneyimlerim, ilişkilerim, çevrem ve geri kalan her şey yaptığım müziğin içinde, trompetimde kendine yer buluyor. Kendimi müzik yapabildiğim için kesinlikle şanslı hissediyorum. Yaptığım müzik birçok dili ve kültürü içeriyor, bu bence çok değerli.” Festivale ev sahipliği yapacak mekânlar arasında Almanya Sefareti Tarabya Yazlık Rezidansı, Avusturya Başkonsolosluğu Kültür Ofisi Bahçesi, Aya İrini, Cemil Topuzlu Açık Hava Sahnesi, Feriye Lokantası, İstanbul Erkek Lisesi, Sakıp Sabancı Müzesi ve Sepetçiler Kasrı var.
Mini rehber Melody Gardot
2 Temmuz Perşembe, 21.00
Marcus Miller “Afrodeezia”
Grammy ödüllü bas dehası Marcus Miller, Blue Note etiketiyle yayımlanan Afrodeezia albümünde caz tarihini sil baştan yorumluyor. Heyecanlı ritimlere ve aklınızdan çıkmayacak melodilere hazır olun. Gecenin açılışında ise TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası izleyicilerle buluşacak.
4 Temmuz Cumartesi, 17.00
Parklarda Caz
12 yıldır devam eden 30 yaş altı cazcılara şans veren Genç Caz serisinde bu yıl Can Koçlar Quartet, Eren Akgün Septet, The Cold Vibes, The Roots of Jazz ve Vocca Acapella toplulukları Fenerbahçe Parkı ve
Fenerbahçe Khalkedon’da sahne alacak.
6 Temmuz Pazartesi, 19.30
Melody Gardot / Wojtek Mazolewski Quintet
2013’teki festival performansıyla İstanbullu müzikseverleri kendine hayran bırakan Melody Gardot, festivalin heyecanla beklenen isimleri arasında. Gecenin açılışını ise Polonya’nın en iyi caz müzisyenleri arasında gösterilen Wojtek Mazolewski yapacak.
14 Temmuz Salı, 21.30
Sinatra & Lady Day
İstanbul Caz Festivali, Frank Sinatra’nın 100. doğum yılını kutlayacak. Sinatra ve kariyerinin ilk döneminde ilham perisi olan Billie Holiday’den şarkılar eşliğinde eşsiz bir müzik projesi festival takipçilerini bekliyor.