Hayali tanker Oilella, Boğaz’a varırsa
1990'dan bu yana petrol tankerlerinin geçiş hattına dönen İstanbul Boğazı, SALT Beyoğlu'nda bir sergiye konu oldu. Rice Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Neyran Turan'ın Boğaz enstalasyonu ve "Oilella" adını verdiği hayali tankerin kısa filmi, izleyenleri epey etkiliyor
Ekin TÜRKANTOS / HT CUMARTESİ
İstanbul Boğazı’nda, 1994’ün Mart ayında bir kaza meydana geldi. Rusya’nın Novorossiysk Limanı’ndan yola çıkan ham petrol yüklü 100 bin tonluk tanker Nassia, Boğaz’ın kuzey çıkışında bir kargo gemisiyle çarpıştı ve patlamanın ardından kargo gemisi karaya otururken, yangın çıkan Nassia’dan denize 13 bin tondan fazla petrol sızdı. Bu olay, Rice Üniversitesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Neyran Turan’ı o kadar etkiledi ki, akademide peşini bırakmadı. Mimarinin coğrafyayla ilişkisi üzerine uzmanlaşan Turan, bu tanker kazasından esinlenerek “Boğaz” adıyla SALT Beyoğlu’nda bir sergi açtı.
2025’TE İSTANBUL’A VARAN DEVASA TANKER
“Boğaz”, tankerlerin geçiş alanı olan Boğaz’ı bir enstalasyon nesnesine dönüştürüyor. Serginin en etkileyici eseri ise “Oilella”... Oilella, hayali bir tanker. Hikâyesini anlatan kısa filmde Oilella, Mart 2025’te İstanbul’a varıyor. İstanbullular gözlerini bu devasa gemiye çeviriyor. Ancak Oilella, Boğaz’ın en dar noktasına geldiğinde sıkışıyor ve şehrin önemli bir parçası haline geliyor. Kent ile bütünleşiyor. İstanbul’un her yerinde onun silueti gözüküyor. Tanker sıkıştığı için de Boğaz, hiçbir geçişe izin vermeyecek şekilde ulaşıma kapatılıyor. Yeni Arsalar Konseyi, bunu bir fırsat olarak görüyor ve İstanbul Boğazı’nda çok geniş bir dolgu alan inşa edilmesine karar veriyor. Dolgu zemin inşaatı sürerken kent sakinleri de Oilella’nın tepesinden sonu gelmekte olan bir dönemin arkeolojisine şahit oluyorlar. Hikâye böyle sürüp gidiyor. Filmi izlerken hafif bir tebessüm ve endişeyle İstanbul’u düşünüyorsunuz. Aklınıza düşen sorular, bir mimar ya da ekolojist olmanızı gerektirmiyor. Velhasıl film, izleyicilerini etkilemekte epey mazhar...
‘TANKERLER ARTIK PEYZAJIN İÇİNDE’
Neyran Turan, yıllar önce Harvard Üniversitesi’nde doktora araştırması yaparken İstanbul Boğazı’nın coğrafi, şehircilik ve mimari ölçeklerinin ilişkisine odaklanmış. Araştırmalarının akademik arka planını da bir kitap olarak hazırlamayı düşünüyor. İşte “Boğaz” sergisi bu planın ayaklarından. Bir mimar olarak farklı ölçeklerle çalışmaya her zaman ilgi duyduğunu söyleyen Turan, “Boğaz’ın 90’lardan sonra petrol tankerlerinin geçiş alanı olması ve onun getirdiği normalleşmeyi anlatmak istedim. Tanker geçtiğinde biz artık onu peyzajın bir parçası olarak algılıyoruz. Bir süre önce Sarıyer tarafında bir video çekmiştim. İnsanlar parkta oturuyordu. Oraya bir tanker geldi. Ve insanların manzarasını kapadı. İnsanlar karşı kıyıyı göremese de bu durumu yadırgamıyordu. Bu sahne bana çok ilginç geldi. Ve bu projeye de ilham verdi” diye anlatıyor. “Amacım bu sergiyle birlikte bir tartışma başlatmak...”
1 geçiş, 12 rota
Boğaz’dan geçen gemiler 12 kere rota değiştiriyor. Sert ve dar dönüşleri, Boğaz’ı seyri en riskli ve zorlu kanallardan biri kılıyor. Tankerler, dönüşlerde 80 dereceye varan kavis yapıyor. 2002 yılı verilerine göre dünya petrolünün yüzde 5’i Boğaz’dan geçiyor.