İstanbul'un göbeğinde 'açlık sınırı'nın altında!
Hobyarlı Ahmet Paşa İlköğretim Okulu'nun 836 öğrencisinin yalnızca 38'inin babasının düzenli işi var.
2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul’un göbeğinde Fatih Cerrahpaşa’da öğrencileri açlık sınırında yaşayan bir ilköğretim okulu var. Hobyarlı Ahmet Paşa İlköğretim Okulu’nun 836 öğrencisinin yalnızca 38’inin babasının düzenli işi var. Bazı evlerde sadece ‘kuru ekmek’ yeniyor. Bu gerçek, başarısızlığın nedenleri araştırılırken ortaya çıktı
Sultan UÇAR / AHT
2010 Avrupa Kültür Başkenti seçilen İstanbul’un göbeğinde Fatih Cerrahpaşa’daki Hobyarlı Ahmet Paşa İlköğretim Okulu’nda öğrencilerin disiplinsizliğinin ve başarısızlığının altında “yoksulluğun yattığı” ortaya çıktı. Öğrencilerinin yüzde 90’ı Mardin, Hakkâri, Şırnak gibi illerden göçle gelen 836 çocuğun okuduğu ve Seviye Belirleme Sınavı’nda (SBS) ilçede sondan 4. olan Fatih Hobyarlı Ahmet Paşa İlköğretim Okulu 1951’de kuruldu. Bugüne dek sadece Cihat Erdoğan adlı bir öğrenci Çapa Anadolu Öğretmen Lisesi’ni geçen yıl kazandı. Son 5 yıldır bu öğrenci dışında Anadolu lisesini kazanan öğrenci yok. Son SBS’ye giren 8. sınıf öğrencisi 60 çocuktan sadece 3’ü puanları çok düşük olan meslek liselerine girebilmiş. Okul, ilçedeki 60 okul içinde sondan 4., İstanbul’daki 2 bin 400 okul arasında 2 bin 200. sırada.
KURU EKMEKLE BESLENİYORLAR
3 ay önce okula Batman-Gercüş’ten müdür olarak atanan 33 yaşındaki 10 yıllık eğitimci Ömer Avcı, önce 836 veliyi okula davet etti, ancak “para isteyecek” diyerek, sadece 120’si geldi. Müdür de rehber öğretmen ve müdür yardımcısıyla pasta ve kola alarak velileri evlerinde ziyarete başladı. Evlere gidildiğinde başarısızlığın sebebini anlamak zor olmadı: Yoksulluk... Öğrencilerinin tuvalet ve mutfakların iç içe geçtiği, rutubetten duvarların çürüdüğü evlerde yaşadığını söyleyen Avcı, şöyle konuşuyor: “Bir öğrencimizin evinde, komşuların verdiği kuru ekmek dışında yiyecek hiçbir şey yoktu. Karnı aç olan çocuk dersi anlamaz ve başarılı olamaz. Önce çocukların karnını doyurmak lazım. Sonra ders anlatacağız.” Avcı çocukların durumunu araştırdıklarında 836 öğrenciden 515’inin babası sürekli işsiz, geriye kalan 321 çocuktan sadece 38’inin babasının düzenli işi olduğunu saptadı.
MİDYE SATIP AİLESİNE BAKIYOR
Avcı’nın verdiği bilgiye göre, 7 ve 8. sınıf öğrencisi 35 çocuk, okul çıkışı midye satıp ailesine bakıyor. 23 çocuğun babası eve kuma getirmiş. Ortalama kardeş sayısı 7. Aylık gelirleri 500-600 TL. Okuldaki 60 öğrenci, ayda 100 TL’lik kaymakamlık yardımını almak için okula gönderiliyor.
İŞTE O ÇOCUKLAR...
(G.S.Ö.10): Tek göz bir evde yaşıyorlar. Babası uzun zamandır işsiz.
(M.A.10): Sürekli derste sorun çıkarıp, şiddet uyguluyordu. Babası işsiz. 4 kardeşler. Evine gidildi. Aileye yardım edildi. Dersleri düzeliyor.
(G.Ö.11) ve (B.Ö.10): Babaları 4 yıldır yattığı cezaevinden 1 ay önce çıkmış. İş bulamıyor. 4 kardeşler. 500 TL kira ödüyorlar. Bir kardeşi zihinsel engelli. G., “Avukat olup adalet dağıtmak istiyorum” diye konuşuyor.
(F.A.9) ve (Ş.A.12): F.A., “Babam 4 yıl önce cezaevine girdi. 3 ayda bir devlet 200 TL veriyor. Ablam bize bakmak için okulu bıraktı, çalışıyor. Annem merdiven siliyor” diyor.
