Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Cem Garipoğlu'nun cezası belli oldu! GALERİ

        Gökay USANMAZ-Müslim SARIYAR-Güngör KARAKUŞ-AHT

        Gazete HABERTÜRK

        Münevver Karabulut’un katil zanlısı sanık Cem Garipoğlu “çocuğa karşı, tasarlayarak, canavarca bir hisle ve eziyet ederek öldürmek” suçundan, en üst sınır olan 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Baba Nida Garipoğlu beraat ederken, anne Garipoğlu ve amca Hayyam Garipoğlu’nun aralarında bulunduğu diğer 5 sanık 3’er yıl hapse mahkûm edildi.

        ‘CEZAMI ÇEKMEK İSTİYORUM’

        Amca Garipoğlu ile diğer sanıkların suçsuz olduklarını belirterek beraatlerini talep ettiği duruşmada son savunması sorulan Cem Garipoğlu ise “Öncelikle Münevver’den, sonra ailesinden, en sonunda da kendi ailemden özür diliyorum. Çok pişmanım. Cezam neyse çekmek istiyorum” diye konuşarak savunmasını avukatının yapacağını bildirdi. Cem’in avukatı Aytekin Kaya ise, “Cinayetin ağır tahrik altında işlendiğini, Cem’in yaşının küçük olduğunu, Münevver’le fırtınalı bir aşk yaşarken başka erkeklerle mesajlaşmasını kaldıramadığını iddia etti. Kaya cinayetin tasarlanarak işlenmediğini iddia ederek cezada indirim istedi. Mahkeme Başkanı davayı sonlandıracağını söyleyerek sanıklardan son sözlerini sordu. Cem Garipoğlu, “Çok üzgünüm. Çok pişmanım. Cezam neyse çekmeye razıyım” dedi.

        Sevgilisi Münevver Karabulut’u Bahçeşehir’deki villalarında 3 Mart 2009’da bıçaklayarak öldürdükten sonra başını testere ile kesip, cesedini Etiler’de bir çöp konteynerine atan Cem Garipoğlu’nu mahkeme “çocuğa karşı, tasarlayarak canavarca bir hisle ve eziyet ederek öldürmek’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Ceza, sanığın yaşı olay tarihinde 18’den küçük olanlara TCK’da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilemediği için 24 yıla çevrildi. Mahkemenin cinayetin ardından kaçmış olması nedeniyle ‘iyi hal’ indirimi uygulamadığı Cem’in cinayete iştirakten ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen babası Mehmet Nida Garipoğlu beraat ederken annesi Tülay Makbule Garipoğlu ve amca Hayyam Garipoğlu ile 3 şirket çalışanına ‘suçluyu kayırmak’ suçundan 3’er yıl hapis cezası verildi. 197 gün kaçtıktan sonra teslim olan Garipoğlu’nun davadaki son sözü “Cezam neyse çekmek istiyorum” oldu. Yargıtay’ın kararı onaması halinde 2 yıl 3 ay 3 gündür tutuklu bulunan Cem Garipoğlu, 13 yıl 8 ay 27 gün cezaevinde kalacak. Münevver Karabulut’un annesi Nagihan Karabulut duruşma çıkışında avukatına sarılıp ağladı. Süreyya Karabulut ise, “İşte adalet” dedi.

        YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ

        Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen karar duruşması yoğun güvenlik önlemleri altında gerçekleştirildi. Adliye çevresinde adeta kuş uçurtmayan polis, duruşma salonuna ise katılımcıların tamamını üzerlerini didik didik arayarak aldı. Saat 14.00 sıralarında başlayan duruşmaya tutuklu sanık Cem Garipoğlu ile tutuksuz sanıklar baba Mehmet Nida Garipoğlu, anne Tülay Makbule Garipoğlu, amca Hayyam Garipoğlu ile şirket çalışanları Ahmet Batur, Mehmet Karakayalı ve Habip Kurt katıldı. Duruşmadan önce mahkemeye bir dilekçeyle başvuran Hayyam Garipoğlu, 4 yeni tanık dinletmek istediğini söyledi. Mahkeme talebi yerinde buldu. Aralarında Hayyam Garipoğlu’nun oğlu Fatih Garipoğlu, birlikte yaşadığı Emine Başer, annesi Fatma Başer ile Hayyam Garipoğlu’nun oturduğu sitenin güvenlik görevlisi Nuh Naci Aydın tanık olarak dinlendi. Tanıkların tamamı cinayetin işlendiği gece Hayyam Garipoğlu’nun avukatıyla görüşmek üzere evden ayrıldığını anlattı.

        AĞLAYARAK SAVUNMA YAPTILAR

        Duruşmada ilk söz Mehmet Nida Garipoğlu’na verildi. Baba Garipoğlu, “Her iki aileden de özür diliyorum. Ben hayatımda Münevver’i hiç görmedim. Münevver’in annesinin geçen celse söylediği ‘Siz bizim yerimizde olsaydınız ne yapardınız’ sorusu kulaklarımda çınlıyor” dedi. Bunun üzerine ağlayarak ayağa kalkan Nagihan Karabulut, “Senin de iki kızın var. Yeter artık. Dayanamıyorum” diye hıçkırıklara boğuldu. Bunun üzerine Garipoğlu, “Ne söyleseler haklılar. Acılarını paylaşıyorum. Nagihan bağırıyor ama haklıdır. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Benim oğlum melek gibi kızlarını öldürdü. Oğlumun yaptığı hataya diyecek bir şeyim yoktur” dedi.

        ‘HERKESTEN ÖZÜR DİLİYORUM’

        Hayyam Garipoğlu ise, “Maalesef rüyamızda göremeyeceğimiz bir olayın içine aile olarak düşmüş durumdayız. Benim suçlanmam tamamen şoförümüz Ahmet Batur’un anlattıkları üzerinedir. Benim olayla ilgim alakam yoktur” dedi. Cem’in annesi Tülay Makbule Garipoğlu da ifadesini gözyaşları içinde verdi. Makbule Garipoğlu ifadesinde, “Ben evi temizlemek ve delilleri saklamakla suçlanıyorum. Ben evden çıkarken giydiğim kıyafetleri polisler aldılar. Üzerimde kan izi ve diğer izler bulunamadı. Polisler gelinceye kadar benim olaydan haberim yoktu. Oğlum benim gurur duyduğum bir evlattı. Cem teslim olup ben yaptım diyene kadar içimde büyük bir umut vardı. Kimsenin yüzüne bakamıyorum. Utanıyorum. Mağdur ettiğim herkesten özür diliyorum. Çok mutlu bir evliliğim vardı. Bu olay nedeniyle darmadağın oldu. Bizim de acımız gerçekten çok büyük” şeklinde konuştu. İfade sırasında “Allah belanızı versin. Bir de utanmadan ağlayarak konuşuyorsunuz” diye bağıran Süreyya Karabulut dışarı atıldı.

        ‘KIZIMIZ GERİ GELMEYECEK’

        Baba Süreyya Karabulut, kararın ardından adliye önünde yaptığı açıklamada “İşte adalet bu. Aslında konuşacak çok şey var ama söyleyecek bir şey kalmadı. Türk halkına teşekkür ederim. Bu süreci takip edip bu seviyeye getirdiniz. Yüreğimiz kan ağlıyor. Kızımız geri gelmeyecek. Gelmeyeceği için de bu cezalar çok hafif” dedi. Anne Nagihan Karabulut da “Dava sonuçlandı ama benim kızım geri gelmeyecek” diye konuştu. Ailenin avukatı Rezzan Epözdemir de yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Biz hukuki mücadeleyi yürütürken 1 dava 12 dava oldu. Türkiye’de bütün kurumlar iflas etti. Bütün baskı ve tehditlere rağmen yılmadık. Verilen karar müvekkillerimin acısını bir nebze olsun hafifletmiştir. Hukuk sistemimizde verilecek en ağır ceza verildi. Diğer sanıklara 3 sene ceza verildi. Erteleme yok. İndirim yok. Mehmet Nida Garipoğlu haricinde verilen cezalar acımızı hafifletti. 24 yıl ceza aldı. 2 yıl 3 aydır tutuklu. Normal koşullarda 21 yıl 9 ay daha ceza infaz süresi var. Ancak şartlı salıverme kanunumuz var. Eğer bu tarihten 13 yıl 9 ay sonra iyi halli olduğuna dair bir rapor verilirse şartlı salıverme müessesesinden faydalanır. 8 yıl içinde serbest kalır. Teknik anlamda 21 yıl 9 ay, şartlı salıvermeden faydalanırsa 13 yıl 9 ay sonra tahliye olabilecek”

        DAVAYLA İLGİLİ BUGÜNE KADAR 15 SORUŞTURMA VE 13 DAVA AÇILDI

        CEM Garipoğlu’nun Münevver Karabulut’u öldürmesinin ardından tam 15 soruşturma açıldı.

        - Cinayetin ardından Cem Garipoğlu hakkında “Canavarca hisle, tasarlayarak adam öldürmek” suçundan “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezası istemiyle Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Bu davada baba Mehmet Nida Garipoğlu, anne Tülay Makbule Garipoğlu ve amca Hayyam Garipoğlu ile aileye ait 3 şirket çalışanı da sanık oldu.

        - Karabulut Ailesi, davanın görüldüğü mahkemenin başkanı ile üyelerinin baba Garipoğlu’nu usulsüz bir şekilde tahliye ettikleri iddiasıyla yaptıkları şikâyeti işleme koymayan HSYK’nın kararının iptali için dava açtı. Ardından da Mahkeme Başkanı Mevlüt Bayraktar’ın Adana-Ceyhan’da görev yaptığı dönemde, Garipoğlu Ailesi’yle ilgili 1 milyar dolarlık bir hileli iflas davasında lehte karar verdiği öne sürüldü. İddialar üzerine Bayraktaroğlu davadan çekildi.

        - Karabulut Ailesi, Garipoğlu Ailesi aleyhine 2 milyon 3 bin liralık manevi tazminat davası açtı.

        - Baba Mehmet Nida Garipoğlu, Süreyya Karabulut hakkında “tehdit ve hakaret” davası açtı.

        - Süreyya Karabulut’a 7 Mart 2009’da “Kızını öldürdük, seni de onun yanına göndereceğiz” şeklinde tehdit mesajları atan Şinasi Demir hakkında “tehdit” suçundan dava açıldı.

        - Münevver Karabulut’un cesedine otopsi yapılırken cesede sperm bulaştırılmasıyla ilgili olarak Adli Tıp Kurumu aleyhine dava açıldı. Adalet Bakanlığı aileye tazminat ödemeye mahkûm edildi.

        - Karabulut’un cesedine Adli Tıp Kurumu’nda sperm bulaştırılmasıyla ilgili olarak 2 doktor ve hizmetli Ahmet Şahin hakkında “Görevi kötüye kullanmak”tan dava açıldı. Şahin, 5 ay hapis cezasına çarptırıldı.

        - Münevver Karabulut’un ağabeyi Enver Karabulut bir duruşmada içinde kezzap bulunan bir şırınga ile Cem Garipoğlu’na saldırmak istedi. Ağabey hakkında “basit yaralama” suçundan dava açıldı.

        - Dönemin Asayişten Sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa Köse, Süreyya Karabulut hakkında yaptığı açıklamalar nedeniyle savcılığa şikâyette bulundu. Soruşturma takipsizlikle sonuçlandı.

        - Mustafa Köse Süreyya Karabulut’a “iftira” suçlamasıyla tazminat davası açtı.

        - Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü olan Celalettin Cerrah, Süreyya Karabulut’un kendisinin Garipoğlu Ailesi’yle irtibatı bulunduğu ve cinayet soruşturmasında ihmali olduğu yönündeki beyanlarıyla ilgili olarak şikâyette bulundu. Soruşturmada takipsizlik kararı verildi.

        - 7 polis memuru hakkında, cinayetin işlendiği yerdeki güvenlik kameraları kayıtlarının silinmesi, bilgisayar kayıtlarının alınmaması ve evde bulunan paranın tutanağa geçirilmemesi nedeniyle “görevi kötüye kullanmak, suç delillerini gizlemek ve yok etmek” suçlamasıyla dava açıldı. Sitenin yöneticisi ve güvenlik görevlisine de aynı suçlardan dava açıldı.

        - Karabulut Ailesi, Garipoğlu Ailesi’nin avukatı Ahmet Ferdi Çardaklı hakkında, Hayyam Garipoğlu aleyhinde ifade veren tutuklu sanık Ahmet Batur’u cezaevinde ziyaret ederek ifadesini değiştirmesi için baskı yaptığı iddiasıyla şikâyette bulundu. Avukat Çardaklı hakkında “suç delillerini yok etmek” suçlamasıyla dava açıldı. Baro avukat hakkında disiplin soruşturması başlattı.

        - Baba Karabulut’la yaptığı bir görüşmeyi, gizlice kayda aldığı ve bu kayıtları çarpıtarak şantaj yaptığı iddia edilen Cemil Baran hakkında “tehdit ve adli yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek” suçlamasıyla dava açıldı.

        - Karabulut Ailesi’nin eski avukatı Faruk Zorba, Süreyya Karabulut hakkında “hakaret” suçlamasıyla tazminat davası açtı.

        Gökay USANMAZ-Müslim SARIYAR-Güngör KARAKUŞ-AHT

        Gazete HABERTÜRK

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ