Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Kadın "Erkeksiz Kadınlar" kıskaç altında

        Ümran Avcı / AHT

        İstanbul Şehir Üniversitesi'nde düzenlenen "Kadın, Şiddet ve Güvenlik Çalıştayı"nda kadınların durumu masaya yatırıldı. Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Şemsa Özar ve Öğr. Görevlisi Dr. Burcu Yakut Çakar'ın "Erkeksiz Kadınlar" başlıklı araştırması toplumun kadına bakışına ayna tutar nitelikte. Dul, boşanmış, eşi yanında olmayan (terk etmiş, edilmiş, cezaevinde, kayıp) kadınların "erkeksiz kadınlar" diye tanımlandığı çalışmaya göre, kadın mutsuz da olsa, eşinden şiddet de görse her koşulda evliliğin sürdürülmesi bekleniyor... Yalnız yaşayan kadına mahalleli namus bekçisi kesiliyor. Kadın bir yandan da maddi sıkıntıların pençesinde sıkıntı çekiyor.

        Çalıştayda söz alan Prof. Dr. Şemsa Özar, "Kadının yeni erkeğin yanıdır" sözüne vurgu yaparak, "Google'de bu sözü tırnak içinde aradım ve karşıma 895 bin sonuç çıktı. Sonra bu cümleyi 'erkeğin yeri karısının yanıdır' şeklinde değiştirip aradım. Bununla ilgili sadece dört sonuç var. Neler demişler diye açtım ve bunlardan iki ya da üç tanesi "şaka şaka" diyor..." dedi.

        Peki; erkeksiz kadınlar nasıl yaşıyor, nelerle karşılaşıyor, işte araştırma kapsamında görüşülen bu kadınların kendi cümleleriyle yaşadıkladı:

        - "Kaynana bir yerden dövdü, kocam bir yerden dövdü. Karnımı görsen hep kesik. Çocuğum olmuyor diye oraya götür, buraya götür, o dedi şu, bu dedi bu. Senin olmuyor dedi. Bir defa da kaynanam 'oğlumu götüreyim' demedi. Aradan 9 yıl sonra ayrıldık. Yastıkları yüzüme kapatıyordu, öldürmeye kalkıyordu. Neden yapıyorsun? E senin çocuğun olmuyor. E o zaman bırak beni. Bırakmazdı da. Aileme dönmek istedim babam kabul etmedi. 'Bizde boşanan yok dedi' çıktı içinden." (Kadın, 45 yaş, boşanmış, Denizli )

        - "Sürekli boşanmak istedim, bir şey yapamıyorsunuz, anneniz babanız sahip çıkmıyor. Kucağınızda küçük bir çocuk var. Sadece düz lise mezunusunuz, hiçbir yerde bir işe giremiyorsunuz, çocuğu nereye bırakacaksınız. Ben bir boşanma davası açtım ama başarılı olamadım, tutunamadım. Annemin yanında yaşayayım desem, bir iki gün kabul ediyorlar sonra yok diyorlar. Siz en çok maddi sıkıntı yapıyorlar tabii. Ailelerde çok suç var. Hep kadına yükleniyorlar. Sen çekmiyorsun sen idare etmiyorsun diye. İdare edilecek şeyler var, edilmeyecek şeyler var, gerçeğini anlatamıyorsun."(Kadın, 33 yaş, boşanmış, Malatya)

        - "...O noktadan sonra adamın şiddeti başladı. Savcılığa gidiyorsunuz, karakola gidiyorsunuz, valiliğe başvuruyorsunuz, her şeyi yaptım, 25 kere karakola gitmişim, iki kere sığınma evine... Çenem iki kere kırıldı, dişim kırık ve etkili hiçbir şey yapılmıyor. Bir gözaltı, ne bir şey. Annemle babamla yaşıyorum, adamla yaşamıyorum hiç gitmedim. Meğerse arkadan annem babam zaten adama destek çıkıyormuş. Bunu sonra öğrendim."(Kadın, 33 yaş, boşanmış, Malatya)

        NAMUS BEKÇİSİ MAHALLELİ

        - "Ev sahibinin kızı öğrenmiş dul olduğumu burada dul kalamaz dediler. Biz onlarla bir güzel kavga ettik mi. İzah ediyorum 'ben senin kiranı ödüyor muyum, elektriğini suyunu ödüyor muyum, benim başımda babam var mı var, kızım var, ben yaptıktan sonra seni ilgilendirmez' dedim. 'Ben sana alnımın terini veriyorum' dedim. 'Sen fahişesin' demesin mi? Saçından tuttum. Ben çalışıyorum, bak sen gördün gözünle değil mi bacım?.. Bir insan yani dul olduğu zaman, bir insanla samimi olduğu zaman ya bunların aralarında ne var diyorlar. Ama çoğunlukla, babamla kızım sayesinde bu seviyeye geldim." (Kadın, 35 yaş, boşanmış, İstanbul)

        - "Hele de bayan olarak çok zor. Şimdi bir misafirin gelse, kardeşin gelse, aa bu kim diyorlar, yanlış anlıyorlar. Allah adamı dul etmesin." (Kadın, 40 yaş, boşanmış, İstanbul)

        "Ben öyle fazla dışarı çıkmam. Evden işe, işten eve. Etraf beni o kadar ilgilendirmiyor. Şu mahallede bir dul bayan olmak çok zor. Trabzon'un en pis mahallesidir... Bazı insanların gözü üstümüzde. Üstümde olduğunu tahmin edebiliyorum yani. Kendin kaçmak zorundasın." (Kadın, 46 yaş, boşanmış, Trabzon)

        KENDİN ETTİN KENDİN BULDUN

        - "Annem ayda 20-30 TL elime veriyor, yengeme de misafirliğe gidersem karnım doyuyor. Tabii kime diyeceksin bana 10 TL ver, 5 TL ver. İnsan utanıyor. Geçen teyzem geldi, ben sana hiç acımıyorum diyor, kendin ettin kendin buldun. Bazen köstek olmaya geliyorlar. Kocaman bakkalı var teyzemin, insan bir ekmek alır, süt alır gelir. Hiçbir şey yapmadığı gibi bir de insanı kötü ediyor. Hiçbirinin faydası yok, direkt kendi etti kendi buldu diyorlar, kaçarak evlendiğim için. O da beni yüzüstü bıraktı, herkese rezil etti, boynumu büktü yani." (Kadın, 19 yaş, eşi terk etmiş, İstanbul)

        - "Boncuk yapıyorum, vida işi yapıyorum, devamlı olmasa da haftada bir geliyor, çok olmasa da ihtiyacımı görüyor." (Kadın, 40 yaş boşanmış, İstanbul)

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ