Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam İlişkiler orgazm olmanın yolları, orgazmın faydaları, orgazmın altın kuralları

        ŞEYMA GÖZDAMGA / HABERTURK.COM

        İnternet hayatımıza girdiği günden beri sayısız bilgiyle karşı karşıya kalıyoruz. Ne yazık ki bu bilgilerin çoğu bir gerçekliğe dayanmıyor. En çok bilgi paylaşımı yapılan konuların başında da cinsellik var. Biz de cinsellikle ilgili yanlış bilinen ve merak edilenleri Hattat Klinik Kadın Cinsel Fonksiyonu Araştırma Bölümü Başkanı Ece Hattat'la konuştuk. İlk konumuz cinsel birliktelikler için büyük önem taşıyan orgazm oldu.

        1. Orgazm olmanın faydaları nelerdir?

        Orgazm cinsel uyarılma ve zevkin devam ederek bir doruğa ulaşmasıdır. Orgazm sırasında kadın vücudunda meydana gelen değişimler, salgılanan hormonlar, psikolojik ve duygusal tatmin hissi, kadının hem cinselliğe, hem partnerine hem de ilişkisine olan duygu ve düşüncelerini etkiler. Yapılan çalışmalar, tatminkar bir cinselliğin kadınlarda özgüveni arttırdığını, vücut imajını iyileştirdiğini ve stres yönetimini kolaylaştırdığını gösteriyor. Mutlu bir cinsel yaşam hormonların düzenlenmesi, bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesi için de gerekli. Orgazm olan kadınlarda salgılanan bağlılık hormonları partnere ve ilişkiye karşı olan hisleri de olumlu etkiler. İlişki sorunlarına daha sakin bir yaklaşım kazandırır. Ancak cinselliği bir yarış, orgazmı da varılması gereken bir hedef gibi değerlendirmemeliyiz. Her seferinde orgazm olmak şart olmasa da, orgazm olmak önemlidir

        2. Yolları nelerdir?

        Kadında orgazm organik faktörler kadar psikolojik, sosyal ve duygusal faktörlere de bağlıdır. Psikolojik olarak bir kadının cinsel bilgi seviyesi, şehir efsanelerine ne kadar maruz kaldığı, çocuk-aile-iş gibi hayat sorumlulukları, vücudunu ne kadar beğendiği gibi pek çok faktör orgazm olmasını etkileyebilir. Kadının partneri hakkındaki hisleri, ilişki kalitesi, sevgi-saygı düzeyi, samimiyeti gibi faktörler kadın cinselliğini etkiler. Cinsel beraberliğin rutini de önemli bir kriterdir. Ön sevişmenin kalitesi ve süresi, eşin kadına yaklaşımı, kadının cinsellikte eşinin yanında kendini ne kadar rahat hissettiği önemlidir. "Kesinlikle orgazm olamayacağım", "Orgazm olmamı beklerken eşim sıkılıyor" gibi düşünceler olumsuz şartlanmalar yaratarak orgazm ihtimalini zorlaştırır. “Eşim duygusal yakınlık göstermiyor” “Sadece seks istediğinde beni umursuyor” “Kulağıma romantik bir şey söyleseydi” “Beni sadece yatakta iyiysem seviyor” tarzı düşünceler oluşabiliyor. “Hiçbir şey hissetmiyorum” “Hiç uyarılmıyorum” “Galiba orgazm hiç ulaşamayacağım” “ Ne zaman bitecek?” “Canım yanıyor” “gibi düşünceler var olan cinsel problemleri daha da arttırıyor.

        3. Peki altın kuralları...

        Bir kadının uyarılması yatak odasından çok daha önce başlıyor. Güzel bir beraberlik, güven ilişkisinin olduğu bir ilişki, partneri tarafından sevildiği ve anlaşıldığını hissetmek bir kadın için çok önemlidir. Ön sevişmenin kaliteli ve süre olarak yeterli olması gerekir. Önsevişmenin etkileri hem fiziksel hem de duygusaldır. Kadınların orgazm getirecek uyarı seviyelerine ulaşmaları erkeklerden daha uzun sürdüğünden, ön sevişme öncelikle kadınlara uyarılma için zaman verir.

        Kısacası, önsevişme kadınları zihnen ve bedenen cinselliğe hazırlar. Orgazm olacağına dair olumlu inanç önemlidir. Bazen orgazmdan önce bir nokta gelir ki pek çok kadın hiçbir şey olmayacağına kesin olarak inanır. Oysa bu kişisel bir sabotajdır. Orgazm olacağınıza inanmalı ve uyarıları orgazm gelene kadar devam ettirmelisiniz. Ancak kadınlarda cinsellik esnasında “kendini gözetleme” gelişebiliyor. Burada kadın cinsellik sırasında sürekli kendini takip etme, cinselliği sanki dışarıdan biri gibi gözetleme eğiliminde oluyor. “Şu anda zevk almıyorum” “Galiba uyarılıyorum ama henüz orgazma yakın değilim” gibi düşünceler ile cinsel olayı, kendini ve partnerini izleyen kadınlar cinselliğe kendini tam olarak bırakamaz. Konsantrasyon bozulur, cinsel uyarılma ve orgazm ihtimali azalır. Tüm bunların yanında tabii ki organik anlamda hormon, damar ve sinir sistemi ile kas yapısının sağlıklı olması gerekir.

        4. Kadınlar neden orgazm taklidi yapar?

        Aile Sağlığı Araştırma Derneği olarak yaptığımız çalışmalarda, Türk kadınlarının partnerlerinin tatminine %90 oranında önem verirken, kendi tatminlerine daha az, %80 oranında önem verdiklerini bulduk. Eğer kadın orgazm olursa, partnerinin cinsel beraberliği tatminkar ve mutlu bitireceğini ve bu durumun ilişkiyi olumlu etkileyeceği düşünülüyor. Bu durum pek çok kadını orgazm taklidi yapmaya itiyor. Pek çok kadın cinsellikle ilgili beklentilerini ve isteklerini partnerine söylemekten çekiniyor. "Eşime isteklerimi söylersem beni yanlış değerlendirir" diye düşünebiliyor. Bir de erkeğin her zaman kadının ihtiyaçlarını doğal olarak anlayacağına inanılıyor. Hatta buna falcılık beklentisi de diyoruz. Oysa bir erkek otomatik, içgüdüsel olarak partnerinin neden hoşlandığını anlayamayabilir. Kadın zevk aldığını ve orgazm olduğunu taklit ile erkeğe söylediği zaman, erkek partnerinin cinsel ihtiyaçları ile ilgili yanlış bir geri dönüş almış olur. Bilinmesi gerek nokta, orgazm taklidinin uzun vadede hem cinsel tatmin hem de ilişki kalitesini düşürdüğüdür. Sürekli orgazm taklidi yapan bir kadın yaşadığı cinsel tatminsizlik nedeniyle partnerine karşı öfke geliştirebilir, cinsellikten soğuyabilir. Cinselliği sadece partnerin ihtiyaçlarını karşılamak için ve bir görev gibi yapmaya başlayabilir. Bu da giderek daha fazla isteksizlik ve ilişki sorunlarına yol açar.

        5. Her seferinde orgazm olmak şart mıdır?

        Kadınlarda her seferinde orgazm olmak bir zorunluluk değildir. Bunu zorunluluk gibi gören ve bu beklenti içinde olan kadınlarda bir kez bile orgazm sorunu oluştuğunda, moral bozukluğu, partnere öfke, kırgınlık hissi gelişebiliyor. Bu durum performans endişesi yaratıp kadının her cinsellikten önce "Acaba orgazm olabilecek miyim?" diye endişelenmesine, kaygılanmasına ve sonuçta orgazm olamamasına da yol açabiliyor. Orgazm olmadığında “hiç iyi bir cinsellik değildi” anlayışı doğru değildir. Ancak orgazm olmak eskisine göre daha zor veya daha uzun sürüyorsa, istek ve doğru uyarılmaya rağmen hiç orgazm yaşanmamışsa, mutlaka uzmana başvurmak gerekir.

        6. Orgazm hakkında doğru bilinen yanlışlar

        YANLIŞ 1: CİNSEL TATMİN İLE İLİŞKİNİZİN HİÇ İLGİSİ YOKTUR

        Çoğu zaman ilişki sorunları cinsel yaşamı yakından etkiler. Mutlu çiftlerin, kaliteli bir cinsellik için daha fazla şansı vardır. Eğer cinsel yaşamınızdan mutlu değilseniz, bunun ilişkinizdeki diğer sorunlardan kaynaklanabileceğini unutmayın.

        YANLIŞ 2: ORGAZM HER ZAMAN MÜKEMMEL BİR HİSTİR

        Orgazm genellikle yoğun zevk veren bir his olsa da, bu hissin süresi ve yoğunluğu değişiklik gösterebilir. Yorgunluk, stres, vakit darlığı gibi sebepler orgazmdan alınan keyfi azaltabilir. Bazen kadınlar orgazmla birlikte cinsel ağrı hissini de yaşar. Özellikle hormonsal eksiklik yaşayan kadınlarda orgazma eşlik eden vajina ve rahim kasılmaları, ağrı yaratabilir. Bu durumda bir uzmana başvurmak yardımcı olacaktır.

        YANLIŞ 3: HEDEF AYNI ANDA ORGAZM OLMAKTIR

        Günümüzde pek çok insan, cinsellikle ilgili bilgilere internet ve televizyon aracılığıyla ulaşıyor. Siz de filmlerde, her iki partnerin de orgazmı aynı anda yaşadığını izlemiş olabilirsiniz. Ancak bu durum zannettiğiniz kadar sık yaşanmaz. Birçok çiftin cinsel yaşamında, partnerler tek, tek ayrı zamanlarda orgazma ulaşır. Ayrı zamanlarda orgazma ulaşmanın hiçbir eksik ya da yanlış tarafı yoktur. Hatta bazı çiftler tek tek orgazma ulaşmayı daha kolay bulurlar. Bazı partnerler de eşlerinin orgazma ulaşmasını izlemekten keyif alırlar. Bu nedenle kendinize yorucu hedefler belirlemeyin. Unutmayın, cinsellik bir yarış, orgazm da varılması gereken bitiş çizgisi değildir.

        YANLIŞ 4: ORGAZM TAKLİDİ YAPMAK, HİÇ ORGAZM OLMAMAKTAN DAHA İYİDİR

        Birçok kadın orgazm olmamasına rağmen orgazm taklidi yaptığını belirtiyor. Çoğu zaman orgazm taklidinin sebepleri benzerdir. Özellikle partneri cinsel açıdan iyi ve yeterli hissettirme endişesi yoğun olarak yaşanır. Erkeğin kendini iyi hissetmesinin, ilişkiyi de olumlu etkileyeceği düşünülür. Oysa orgazm taklidi yapmak, gerçekte cinselliğinize ve ilişkinize hiçbir fayda sağlamaz. Aksine, orgazm taklidi yaparak, kendi vücudunuzu tanımayı geçiştirir ve zevk alma ihtimalinizi azaltırsınız. Eşinize vücudunuzu keşfetme şansını hiç tanımazsınız. Orgazm taklidi yapmak ve bir süre sonra bunu eşe itiraf etmek de güçtür. Bu durumda eşiniz sizin dürüst olmadığınızı görünce kırılıp, öfkelenebilir.

        YANLIŞ 5: ORGAZM SADECE GECE YAŞANIR

        2007 yılında Amerikan Uyku Derneği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, kadınların büyük bölümü, yatağa gitmeye bir saat kala büyük bir koşuşturmaca içinde oluyor. Temizlik, bulaşık, yemek pişirmek, televizyon izlemek, internette dolaşmak, aile aktiviteleri ile meşgul olmak gibi birçok işi, uyku öncesindeki bir saate sığdırıyor. Dolayısıyla kadınların çoğu yatağa yattıklarında hemen uykuya dalmayı arzuluyor. Tabii ki, günlük koşuşturmaca ve yorgunluklarla baş etmeye çalışırken, uyku önemli bir enerji deposu haline gelir. Kaliteli bir gece uykusu, yorgunluk ve bitkinlik hislerini azaltır, hayat kalitenizi ve cinsel fonksiyonlarınızı olumlu etkiler. Ancak eğer amacınız partnerinizle cinsel açıdan yakınlaşmaksa, yatağa yorgun ve bitkin gitmemenizde fayda var. Akşam saatlerinde yatmadan önceki saati kendinize ayırın ve dinlenin. Gerekirse, ılık bir duş alın. Partnerinizle odanıza erken çekilip biraz sohbet edin ve ön sevişmeye vakit yaratın. Hem zihinsel hem de fiziksel olarak dinlenmiş durumda olmanız, cinsel isteğinizi arttıracak ve sizi cinsel yakınlaşmalara açık hale getirecektir.

        YARIN: İLİŞKİYE GİREMEYEN VE PROBLEM YAŞAYAN ÇİFTLER

        İLİŞKİYE GİREMEYEN VE PROBLEM YAŞAYAN ÇİFTLER

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ