Dale Chihuly
Fatih ALTAYLI yazdı...

Fatih ALTAYLI / HT PAZAR
Dünyada cam üzerine çalışan pek çok sanatçı var belki, ama bunlar içinde benim "sevdiklerimden biri" Amerikalı cam sanatçısı ve ustası Dale Chihuly. Camdan eserler yapmıyor. Cama hayat veriyor. 1941 doğumlu sanatçı, aslında tam bir "athlète complet" dedikleri türden.
Washington eyaletinde doğan sanatçı önce iç mimari okumuş. "Master of science" derecesiyle mezun olmak onu kesmemiş. Komşu eyalete gidip Wisconsin-Madison'da heykel üzerine eğitim almış. Yetmemiş. Rhode Island School of Design'ı da bitirmiş.
Bu arada kazandığı bir bursla 1968'de Venedik'e gidip "camcılık" üzerine eğitim almış ve hayatı cam olmuş.
1971'de ABD'de kendi "camcılık okulunu" açmış. O cama hayat verirken cam ona zarar vermiş ve 1979 yılında üflemekte olduğu bir camın patlaması sonucu bir gözünü kaybetmiş.
Camı hem bir sanat hem de bir iş haline getiren Chihuly, bir yandan "kullanılabilecek" cam eserler üretirken bir yandan da "sadece sanat" için cam üflemiş.
Eserlerini hiç gördünüz mü bilmiyorum. Ama özellikle açık alan çalışmaları inanılmaz etkileyeci. Camdan çiçeklerden oluşturduğu parklar, açık alanlarda yaptığı cam enstalasyonları akıl dışı güzellikte.
Birkaç yıl önce İstanbul'da da bir açık alan sergisi açması için Türkiye'ye davet edilen Chihuly, bu daveti sevinerek kabul etmişti. Ancak İstanbul'a taşınacak eserlerin sadece sigorta bedelinin birkaç milyon doları bulması ve bunu karşılayacak bir sponsor bulunamaması nedeniyle bu muhteşem cam sanatçısını izleme imkânına kavuşamamıştık.
RON MUECK
Madem bugün sanatçılardan girdik mevzuya, oradan devam edelim. Habertürk'ün Taksim'deki merkez binasını inşa ederken, bir yandan da bu güzel binaya yakışır bir sanat eserini binanın önüne veya girişine koymak üzere arayış içindeydik. Benim ilk aklıma gelen Ron Mueck olmuştu.
Tanır mısınız bilmem ama bizim hiperrealist ressamımız Taner Ceylan ne ise Ron Mueck de onun heykeldeki karşılığıdır. İnanılmaz derecede realist ama boyut olarak sürreal heykelleri vardır. Ve bu heykeller beni her zaman çok etkilemiştir.
Aslına bakarsanız Ron Mueck bir heykeltraş falan da değil. Adam bizim mesleştaş. Yani yarı meslektaş. Asıl işi televizyonculuk. Avustralyalı sanatçının hayattaki ilk işi televizyonda sanat yönetmenliği ve bir çocuk programında yer alan kuklaları yapmak. Ancak bu arada "amatör" olarak, bir yandan da farklı materyalleri kullanarak heykel yapmaya başlıyor ve heykelleriyle devrim yaratıyor. Yeteneğini fark edince ilk işi Londra'ya taşınmak oluyor ve ardından yıldızı parlıyor.
Pek çok kişisel sergi, dünyanın en önemli özel koleksiyonlarında yer alan eserler ve müzelere giren heykellerle bugün en aranan ve kolay kolay ulaşılamayan heykeltraşlardan biri haline geliyor. Tabii ona heykeltraş demek ne kadar yerinde onu da bilmiyorum.
NOT: Şimdi merak edeceksiniz, Habertürk binasının önüne bir Ron Mueck eseri koydunuz mu diye. Hayır koymadık. Açık havada sergilenemeyeceği için Ron Mueck koymadık ama Bulgar asıllı Türk heykeltraş Nuriev'in bir heykelini koyduk. O da çok güzel.