Fedakar Türk kadını
"Bir insan küçük bir evin hanımı olmayı, elbet büyük bir evin hizmetçisi olmaya tercih eder...''
Cumhuriyetin temellerinin atıldığı 4 Eylül Sivas Kongresi sonrası, Mustafa Kemal Atatürk'ün Sivas'ta bulunduğu sırada, Sivaslı vatansever kadınlar bir araya gelerek Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti adıyla bir dernek kurdu.
28 Kasım günü Numune Mektebinde yapılan bir toplantıdan sonra valiliğe resmen başvuruda bulunan dernek, 9 Aralık 1919 tarihli Valilik yazısıyla kuruluş onayını aldı.
Derneğin kuruluşu bildirildiğinde Mustafa Kemal Paşa, ''Maksat vatanı müdafaadır. Bu teşebbüsün birinciliği şerefini kazandıkları için Sivaslı hanımefendileri tebrik ediyorum'' diyerek girişimden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Dönemin Sivas Valisi Reşit Paşa'nın eşi Melek Reşit Hanım'ın başkanlığı altında 800 üyesi bulunan dernek, fedakar Türk kadının, Anadolu topraklarının Türk vatanı olduğunun tüm dünyaya ispatlandığı 30 Ağustos Zaferi ile sonuçlanan ulusal kurtuluş mücadelesine olan katkısını göz önüne seriyor.
Genel merkezi Sivas olmak üzere ülkede 14 merkezde şube oluşturan dernek, Sivaslı kadınlar öncülüğünde milli mücadelenin kadın örgütlenmesini sağladı.
Savaş koşullarında kimsesiz kalmış olan kadın ve çocuklara maddi ve manevi destek veren vatansever kadınlar, cephedeki askere kıyafet dikti, aralarında para toplayarak maddi destekde bulundu.
Yabancı devlet başkanları ve eşlerine gönderdikleri yazılarla, işgaller karşısında kadın ve çocukların uğradığı zulümleri protesto eden, ayrıca padişaha, İstanbul hükümetine, bazı kuruluşlara, yabancı devlet temsilcilerine, Osmanlı basın kuruluşlarına protesto telgrafları çeken vatansever kadınlar, milli mücadele tarihinde haklı ve onurlu bir yere sahip oldu.
Sivas Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti, milli mücadelenin başlarında girişilen milli davanın sesinin her tarafa duyurulması amacıyla 6 Nisan 1920'de kurulan Anadolu Ajansının (AA) kuruluşunun da Mustafa Kemal Paşa tarafından ilk duyurulduğu sivil merkezler arasında yer aldı. Mustafa Kemal Paşa'nın AA'nın kurulduğuna ilişkin bütün yurda, askeri ve sivil makamlara Temsilciler Kurulu adına gönderdiği tarihi genelgenin ulaştırıldığı sivil merkezlerden biri de bu dernek oldu.
Sivas Valiliğince TBMM Kültür ve Sanat Yayın Kurulunun katkılarıyla 4 Eylül Sivas Kongresi'nin yıl dönümü dolayısıyla bastırılan ve Cumhuriyet Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Okutmanı Ergün Tarıkahya'nın metin yazarlığını yaptığı kitapçıkta da Sivas Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti hakkında bilgi yer alıyor.
Sivas'ın Kurtuluş Savaşı'ndaki öneminin sadece Sivas Kongresi'ne ev sahipliği yapmasından ibaret olmadığının belirtildiği kitapçıkta, Kurtuluş Savaşı'nda en çok şehit veren illerden birisi olan Sivas'ın Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve Kuvay-ı Milliye örgütü ile aktif olarak mücadeleye katıldığı, ama asıl dikkat çekici yönünün Sivaslı kadınların kurduğu milli mücadele döneminin tek resmi kadın derneği olan Sivas Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti olduğu kaydediliyor.
Derneğin vatanın kurtuluşu için yaptığı faaliyetler hakkında belge ve fotoğraflarla bilgi verilen kitapçıkta, Sivas Valisi Reşit Paşa'nın eşi olan derneğin başkanı Melek Reşit Hanım'ın, derneğin kuruluşu öncesi yapılan genel toplantıda vatansever kadınlara yaptığı konuşmaya da yer veriliyor.
''Muhterem hemşirelerim'' diye sözlerine başlayan Melek Reşit Hanım, konuşmasında şu ifadeleri kullanıyor:
''Bugün buraya toplanmaktaki maksadımız, memleketimiz hakkında biraz görüşmek, dertleşmek, ağlaşmak, Cenab-ı Hakka yalvarmak, lazım gelirse vatanın müdafaası için hatta ölüme bile katlanmaktır. Çünkü istiklalini kaybeden bir millet, en büyük rahata nail olsa bile artık o memleketin sahibi değildir, esiridir. Bir insan küçük bir evin hanımı olmayı, elbet büyük bir evin hizmetçisi olmaya tercih eder...''
Dernekle ilgili araştırmaları olan araştırmacı-yazar Sabiha Serin, yaptığı açıklamada, ülkede hatta dünyada yaşayan herkesin bu önemli derneği hatırlayıp bilgilenmesi gerektiğini belirterek, ''Tüm Türk kadınlarının, bu dernekte çalışan değerli vatansever hanımları örnek almaları gerektiğine inanıyorum. Bu cemiyetin varlığını ne yazıktır ki bugüne kadar çok az Sivaslı bilmiş, okul ders kitaplarında dahi bu önemli derneğe yer verilmemiştir'' diye konuştu.
Tüm kadınların o dönemdeki çağdaş, yurtsever hanımlar gibi olup birlik beraberlik içerisinde duyarlı, mücadeleci, üretici olması gerektiğini ifade eden Serin, ''Ülkemiz ve Sivas'ımız ancak o zaman tarihteki layık olduğu yeri koruyabilir'' dedi.
Dernekle ilgili uzun süren bir araştırma yaptığını söyleyen Sabiha Serin, bu araştırmalar sonucunda ''Sivas Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti'' adlı bir makale hazırladığını bildirdi.