
10 yıl sonra cari açıkta fark nerede?
Aralık ayı ile birlikte yıllık cari açık rakamları belli oldu. 2011 yılını 77.1 milyar dolarlık rekor bir döviz açığı ile kapadık. Bu rekor hem miktar hem de milli gelire oran bakımından böyle. Önceki yıldan 30 milyar dolar fazla bu cari açığın beklenen milli gelire oranı yüzde 10'u buluyor. Son olarak revize edilen tahmini 1.282 milyar liralık GSYH, 1.70 ortalama dolar kuruyla 754 milyar dolarlık bir büyüklük eder. Ancak milli gelirin düzeltilen tahminin de üzerine çıkması yüksek olasılık. Bu nedenle milli geliri biraz daha yüksek ve cari açığın milli gelire oranını da yüzde 10 olarak tahmin ediyoruz.
5. YÜKSEK CARİ AÇIK: Bu oranla Türkiye dünyanın en yüksek cari açık veren 5. ülkesi konumunu sürdürüyor. Moğolistan, Mozambik, Yunanistan ve Portekiz çift haneli rakamlarda cari açık veren ülkeler.
Bu oranda ve bu miktarda cari açık geçmişte verilemezdi. En son 2000 yılında 10 milyar dolarlık ve milli gelirin yüzde 3.7'sine çıkan bir cari açık krize yol açmıştı. Ancak 10 yıl sonra durum oldukça farklı ki, milli gelirin yüzde 10'una varan cari açığı finanse edebiliyoruz.
DEĞİRMENİN SUYU: Geçen yıl 77.1 milyar dolarlık cari açığa karşılık 15.7 milyar dolarlık doğrudan yabancı sermaye girişi gerçekleşti.
■ Devlet iç borçlanma senetlerine gelen portföy yatırımı miktarı 20.5 milyar dolar oldu.
■ Bankalar 9.7, reel sektör 9.6 milyar dolar net borçlanmaya gitti.
■ 12.5 milyar dolar da kaynağı belirlenemeyen net hata noksan kalemiyle geldi.
■ Kalanını da kamu kesimi dışarıdan borçlandı.
■ 2011 yılının geçmiş yıllara göre önemli bir farkı, cari açığın finansmanında resmi rezervlerin de devreye girmiş olması. 2010 yılında 12.8 milyar dolar Merkez Bankası rezervlerine eklenirken 2011 'de 1.8 milyar dolarlık rezerv kaybı gerçekleşmiş.
■ Geçen yılı diğer yıllardan ayıran en belirgin gelişmelerden biri de net hata ve noksan kalemiyle Türkiye'ye gelen döviz miktarının da 12.5 milyar dolar ile tüm yılların rekorunu kırmış olması ve açığın yüzde 17.5'ini karşılaması.
■ Cari açığın seyrinde yılın son çeyreği bir kırılma dönemine işaret ediyor. Ekim ayında yıllık 78.6 milyar dolara çıkan cari açık aralık ayında 77.1 milyar dolara indi. Her ay tırmanmakta olan yıllık cari açık son çeyrekte yumuşak bir inişe geçti.
■ Ekonomideki yavaşlamaya bağlı olarak cari açığın 2012 yılında da düşüşünü sürdüreceği tahmin ediliyor.
2012 DAHA RAHAT:Hükümetin hedefi, 65 milyar dolara ve milli gelirin yüzde 8'ine inmek. Büyümenin yüzde 4-5'lere doğru gerilediği bir yılda, eğer petrol fiyatlarında bir savaş nedeniyle patlama şeklinde artışlar yaşanmayacaksa bu hedef tutabilir.
Küresel likiditenin bol ve ucuz olması yanında kamu borçluluğunun düşmesi ve ülke riskinin azalması, Türkiye'nin giderek daha yüksek cari açıkları finanse etmesini sağlıyor. 2012 yılında küresel likiditede bir daralma beklenmiyor. Buna karşılık cari açıkta azalma tahmin ediliyor. Bölgemizde bir savaş olmazsa cari açık bakımından bu yıl daha kolay geçmeye aday.
SONUÇ: "Problemlerin ana kaynağı, çözümlerdir." Eric Severeid