Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Piyasalar mayıs ortasından temmuz ortasına kadar iki aylık dönemde sert sayılabilecek bir düzeltme hareketi yaşadı. Türkiye piyasaları gerek borsası gerekse faiz oranları ile en çok etkilenen piyasalardan biri oldu.

        ■ Hazine faizi yüzde 4.58'den 9.69'a kadar yükseldi. Dolmabahçe'deki ekonomi zirvesinin ve Merkez Bankası'nın faiz koridorunu artırma açıklamasının etkisiyle faiz yüzde 9'un altına, hatta dün yüzde 8.5'a kadar indi.

        ■ Döviz sepet bazında 2.10'dan 2.26'ya kadar çıktı ve yüzde 7.7 arttı, dün 2.22'ye kadar indi.

        ■ Borsa 93.398'den 70.094'e kadar indi. Yüzde 25'e varan değer kaybını yüzde 7.7 artış izledi. Banka Endeksi ise yüzde 35.82 düşüşün ardından yüzde 8 toparlandı.

        NE KADAR TOPARLANMA: Piyasalardaki bu toparlanma ne kadar ve nereye kadar sürebilir?

        ■ Öncelikle ana yönü küresel piyasalar belirleyecek. Orada da düzeltme hareketinin tamamlandığı ve yaz aylarına özgü yatay dalgalı bir geçiş dönemine girildiği söylenebilir.

        ■ Küresel etki dışında hemen herkes ortaya çıkan yeni koşullar çerçevesinde 22 Mayıs değerlerinin şişmiş olduğunu kabul ediyor. Yine dalgalanma döneminde ulaşılan tavan ve taban düzeylerin aşırı satışlardan ve tepkiden kaynaklandığı düşünülüyor. Yani her iki fiyat dengesi de aşırıydı. Bu durumda piyasaların yeni dengesi veya fiyatlar, dalgalanma öncesinin biraz altında ama dalgalanmada sırasında ortaya çıkan değerlerin de biraz üzerinde bir yerde oluşabilir. Son iki gündeki fiyat hareketleri böyle bir dengeye doğru gidişi yansıtıyor.

        FAİZİN DENGESİ: Bu bağlamda faizlerin yeniden yüzde 5'e doğru düşmesi yakın bir gelecekte zor. Yüzde 9 ve üzerine çıkması da öyle. Dışarıdan gelecek sermayenin eski bollukta olmayacağı dikkate alınırsa yerlilerin devlet iç borçlanma senedi portföyünü artırması gerekecek. Bu da, faizlerin enflasyona karşı duyarlığını artırır. Yıl sonu için beklenen enflasyon yüzde 7 civarı. Faizde de bu düzeyde veya biraz üzerinde bir dengelenme olabilir.

        KURDA 1.90 ÖNEMLİ: Dolar uzun süre 1.80 civarında kaldı. Yeni dönem doların dışarıda da güçlü kalacağı bir dönem. Hem bunun hem de sermaye çıkışlarından dolayı az da olsa TL'nin değer kaybı dikkate alınınca, 1.90 yeni denge düzeyi olarak öne çıkabilir. ihracatçıya, enflasyona zarar vermeyecek, dengeleri sarsmayacak bir seviye. Aynı şekilde Euro 2.50 civarında ve sepet değer de 2.20 dolayında dengelenebilir.

        BORSA BAĞIMLI: Hisse senetleri hem dış piyasalara ve yabancı yatırımcılara hem de bankaların

        performansına bağlı bir seyir izeleyebilir. Yabancı oranının yüksekliğinden dolayı yabancılar geldikçe fiyatlar yukarıya gidebilir. Ancak yabancılar da bankalara geliyor.

        ■ Bankaların ise kârlılıklarını artırmada önü tıkandı gibi görünüyor. Bir kere faizden vurgun yediler. Bilançolarına bu durum yansıyacak.

        ■ İkincisi mevduat faizlerini artırmak zorunda kaldılar ama kredi faizlerini artıramıyorlar. Bu da faizden elde ettikleri kârları budayacak.

        ■ Banka dediğin para alır, para satar. Faizden kazanmayacaksa komisyonlara yüklenecekler. Orada da Tüketici Kanunu devreye giriyor.

        ■ Ayrıca hem iç talep canlanması son iki olayın etkisiyle sınırlı kalacağından hem de ihracatın yavaşlamasından dolayı yüksek büyüme olmayabilir. Yüzde 5 gibi vasat bir büyümeyle bu yılı geçirebiliriz. Bu da borsayı yeni rekorlara taşıyamaz. Borsa için de daha çok 75-80 bin puan bandında bir seyir ortaya çıkabilir.

        SONUÇ: "Kendimize bütün avantajları sağlamak yararımıza değildir." Neale Donald Walsch

        Diğer Yazılar