Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Çok değil, 2 yıl öncesine kadar Rusya, Türkiye’nin en önemli ticaret partnerlerinden biriydi. 2014 sonu itibarıyla iki ülke arasında toplam ticaret 31 milyar $’ı bulmuştu. 7 milyar $’lık ihracatımızın yanında Rusya’dan aldığımız ve yıllık 16.5 milyar $’ı bulan doğalgaz ithalatımız bu ticaret hacminin önemli kalemini oluşturuyordu.

        Ticaret dışında da turizm gelirleri açısından Rus turistler Türkiye için önemli katkı sağlamaktaydı. 3 milyon Rus vatandaşı, senede 3 milyar $ geliri Türkiye’ye bırakmaktaydı. Bunların hepsinin üstüne bir de, Türk müteahhitlerin Rusya’da aldığı altyapı projelerini eklemek lazım. Yine 2014 sonu rakamlarına bakıldığında, 20 milyar $’a yakın bir rakamın Türk müteahhitler tarafından Rusya’dan alındığını görüyoruz. İşte Rusya 2015 Kasım ayına kadar Türkiye için ekonomik anlamda bu kadar önemli bir ülke ve pazardı. Bilindiği üzere Türkiye- Rusya ticari ilişkilerinde geçen sene kasım ayında “Rus uçağının düşürülmesi” dönüm noktası oldu. Bu hadisenin sonrasında artan gerilim ve neticesinde “ekonomik ilişkilerin dondurulma” noktasına gelmesi, yukarıda bahsi geçen birçok sektörde, Rusya - Türkiye hattında iş yapan birçok şirket için işlerin neredeyse durma noktasına gelmesine yol açtı.

        RUSYA İLE İLİŞKİLER YENİDEN TOPARLANIYOR AMA...

        Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yanındaki heyetin geçen ay yaptığı St Petersburg ziyareti arkasından Çin’de yapılan G20 zirvesindeki iki liderin yaptığı görüşmeler Türkiye ve Rusya arasında ticari ilişkilerin yeniden ısınmaya başlayacağı mesajını verdi. Burada ticari ilişkilerin eski halini alması hemen gerçekleşecek bir hadise değil. Rusya Başkanı Putin’in “Bir iki sene alır” ifadesi aklımızda. Bu ifadeyle uyumlu olarak daha önce Türk vatandaşlarına vize istemeyen ancak uçak krizi sonrasında “vize uygulayan” Rusya’nın bu yasağın kalkması için öngördüğü süre de “Bir buçuk, iki yıl”.

        Ancak ikili temaslar sonrasında iki ülke ticari ilişkileri açısından kısa sürede toparlayan alanlar da var. Bunlardan ilk akla gelen “Rus turistlerin yeniden Türkiye’ye gelmeleri ve Rus charter seferlerinin başlaması”. Rus turistlerin %75’inin Türkiye’ye charter seferlerle geldiği hesaba katıldığında bu gelişmeyi atlamamak lazım. Bu çok kötü bir yıl geçiren ve 2016’yı 7-8 milyar $ gelir kaybı ile bitirmesi beklenen turizm sektörü için iyi haber.

        Diğer konu yaş sebze ve meyve ihracatı. Türkiye’nin Rusya ile yaptığı yaş sebze meyve ihracatı kabaca 2.5 milyar $. Bu pazarın yeniden canlanacak olması iyi haber. İkili görüşmeler sonrasında bu konuda bir mutabakat oluşmuş durumda. Ancak atılan imzaların ardından 1 aydan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen henüz yaş sebze meyve ihracatında bir gelişme olmadı. Ruslar Türkiye’den mal alamadıkları dönemde, bu ihtiyaçlarını başka ülkelerden temin ettiler. Türklerin boşalttığı pazarlara Yunanistan, Tunus ve bazı Afrika ülkeleri girdi. Bu sebeple şimdi Türk pazarı açıldığından hem biraz ağırdan alıyorlar hem de fiyat baskısı yapıyorlar. Bu anlamda Türk yaş sebze meyve ihracatçısının Rus pazarını yeniden kazanması biraz zaman alacak ve kolay olmayacak. Ancak her halükârda ticaretin yeniden başlaması bile Türk tarafı için olumlu bir gelişme.

        Türkiye ve Rusya, bu coğrafyadaki 2 önemli oyuncu. Rusya dünyanın 11. Türkiye ise 17. büyük ekonomisi. Aradaki buzların erimesi belli ki bir zaman alacak. Özellikle Rusya tarafı, Türkiye ile ilişkileri yeniden kurarken muhtemeldir ki bazı yeni şartlar diretecek. Fiyat indirimleri, ekstra kontroller vs. Bunların hepsi aşılabilecek sorunlar. Türk işadamı için Rusya ihmal edilemeyecek kadar büyük bir piyasa. Yeter ki Türkiye, yılda yaklaşık 20 milyar $’ın üzerinde açık verdiği, özellikle doğalgaz ihtiyacında bir nevi tekel olmuş Rusya pazarına yeniden girerken, uzun vadeli stratejilerle ve daha vazgeçilmesi zor ürünlerle girmeyi başarsın.

        Diğer Yazılar