O narin küçük bir dev

Ferrari ve Maserati’yi Türkiye’ye getiren Fermas’ın Genel Müdürü Sinan “Abi Maserati’nin yaptığı SUV’u denemek için İtalya’ya gider miyiz?” diye sorunca gülecektim neredeyse.

Maserati ve SUV bana göre yan yana gelmemesi gereken iki kelimeydi. Alfieri, Ferrari’den çok daha önce kurulan ve hatta Enzo Ferrari’yi şoför olarak yarıştıran markanın kurucusu. Sinyor Maserati kurduğu fabrikanın bir SUV yani bir arazi aracı yaptığını görseydi epey bir şaşkınlık geçirirdi diye düşündüm. Ama bazı şeylerin davetini reddedemezsiniz.

Birincisini söylemeyeyim tahmin edersiniz ne olduğunu, ikincisi ise Maserati ve Ferrari’dir. Maserati’nin SUV’unu ya da SUV’ların Maserati’sini denemek üzere Parma yollarına düştük. Aslına bakarsanız Maserati’nin bir SUV yapması piyasa koşulları açısından son derece doğru bir hamle. Lüks araç piyasasında en hızlı büyüyen segment SUV. Her yıl ortalama yüzde 20 civarında büyüyor. Bu yüzden de Porsche’den sonra, Jaguar’ın, Bentley’in ve Maserati’nin de bu segmente girmesi, hatta Ferrari’nin 4 tekerden çekişli FF’i yapması boşuna değil. Tabii FF bu segmentte sayılmaz, o kendi başına bir olay ayrı.

Maserati, SUV’u Levante’yi ilk kez dünyanın dört köşesinden gelecek müşterilerine ve uzmanlara tanıtmak için Parma yakınlarında bir şatoyu seçmiş.

Levante aslında Maserati Ghibli bazı üzerine oturtulmuş bir arazi aracı. Ancak hafifletmek için daha doğrusu ağırlığı çok fazla artırmamak için bolca alüminyum kullanmışlar.

Kapılar, şasenin önemli bölümleri ve yeni güçlendirilmiş süspansiyonlar artık hep alüminyum. Levante’nin üç motor seçeneği var. İkisi benzinli, biri dizel. Motorların tümü V6 ve 3 litre hacminde. Hepsi çift turbo beslemeli. Bu motorlardan en güçlü olanı 430 beygir güç ve 580 nm tork üretiyor. İkinci benzinli motor 350 hp güç ve 500 nm tork üretirken dizel motorun gücü 275 hp, torku ise 600. 430 beygirlik modelde ön tekerlekler 265-60-19 arka tekerlekler ise 295-60-19. Diğer modellerde ise tüm tekerlekler 255- 60-18 ebatlarında. Ama benden söylemesi otomobil en güzel 21 inçlik jantlarla görünüyor. Niyesini de anlatayım. Levante göze küçük ve narin bir otomobil gibi görünse de aslında bir dev. Boyu Range Rover’dan birkaç santim daha uzun ve aerodinamik gövdesi aslında pek de alçak değil ama dizayn ustalığı sayesinde alçak bir profili varmış gibi duruyor.

Bu yüzden de büyük jantlar otomobili çok daha iyi gösteriyor. Levante’nin önden görünüşü müthiş. Gerçek bir Maserati. Yandan da iyi. Hafif Cayenne’e benzeyen yönleri de yok değil yandan bakınca. Özellikle arka omuz andırıyor ama bu kesinlikle daha güzel ve daha sportif. Arkadan ise pek de çekici değil ama ben zaten arkadan da güzel görünen SUV olarak bir tek Range Rover’ları gördüm. Çünkü Range Rover’ların genel tasarım anlayışı kutu kutu pense gibi olduğu için arkayı da ona uydurmak kolay oysa sportif bir ön çizdiğiniz zaman ona uygun arka tasarım biraz zor oluyor. Maserati’ciler sağolsunlar bana 430 beygirlik bir araç ayarlamışlardı. Motorun ne kadar şahane olduğunu ve nasıl bir uyum içinde çalıştığını anlatamam.

2 TONLUK SUV ÇOK SPORTİF

Eski bir maden ocağında ve bir askeri test alanında Levante’nin off road yeteneklerini denedik. Elbette bir Jeep Rubicon, bir Land Rover Defender değil ya da bir Toyota Land Cruiser veya Nissan Patrol değil ama idare eder. Bir tür “Light off road” aracı. Yani sizi kır evinize götürür, atlarınızı koyduğunuz treyleri çeker, teknenizin bulunduğu römorku denize indirir (50 cm suya girebiliyor), karda kışta sizi her yere ulaştırır ama sizi bir off road yarışında şampiyon yapmaz. 2 tonluk bir aracın böylesine sportif bir sürüş dinamiğine sahip olması beni çok şaşırtınca, bir de 250 beygirlik dizel seçeneği denemek istedim.

Açık söyleyeyim arada devasa bir fark vardı. Hem 180 beygir daha düşük güç hem de 100 kg fazla ağırlık Levante’nin her şeyini değiştirmiş. Yine fena değil ama diğeri ile alakası yok. Fazladan ağırlık otomobilin rijiditesini bozmuş. Sürüş dinamiklerini değiştirmiş ve gidiş bayağı aşağı çekilmiş.

BU KALİTE İÇİN MASERATİ’NİN FİYATI MAKUL

430 beygirlik versiyonun son sürati 264 km/s iken 250 beygirlik olanın son sürati 230 km/s ama genel hissiyattaki fark çok daha fazla. Ya da 430 beygirlik versiyon 0’dan 100’e 5.2 saniyede çıkarken 250 beygirlik model 6.9 saniyede çıkıyor ama insanda yarattığı duygu 1.7 saniye değil saatler kadar farklı. Yine de yeni Levante çok çok iyi olmuş. Fiyatı ise bir Maserati için oldukçu makul. 190 bin Euro’dan başlıyor ve 240 bin Euro’lara kadar çıkıyor. Bence Maserati için en önemli sorun şu olabilir. Levante varken, kim Ghibli alacak?

Parma ile La Spezia arasındaki daracık dağ yollarında çok yüksek bir performansla müthiş bir sürüş yaptım. Otomobilde bana eşlik edenlerin ricası üzerine iki kere durmak zorunda kaldım çünkü sabah kahvaltılarını otomobilin içine değil, araziye bırakmak istediler.

Levante, deri kaplı koltuklar, alcantara kaplı tavan, deri, karbon ve ahşaplar arasından seçebileceğiniz direksiyonlara maun veya siyah ahşap kaplamalara sahip.

Levante’nin dashboard’u Ghibli’nkinden çok daha şık ve güzel olmuş. Geniş dokunmatik ekranda modern bir otomobilde rastlayacağınız her türlü teknik donanım ve yazılım var.

Levante’nin bilgisayarı otomobilin tüm ayarlarını baştan sona ona göre programlıyor. Spor modda egzoz sesi, insana sanki otomobille seks yapıyormuşçasına keyif veriyor.