Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Geçen hafta içinde otomotiv sektörünün lüks segmentte güçlü bir markasının, pazarlama tarafındaki en önemli isimlerinden biriyle sohbet ediyorduk. Anlattığı kadarıyla sektörde işler pek de iyi gitmiyor.

        Satış rakamları fena değil gibi görünse de, fiyat rekabeti nedeniyle neredeyse zararına satış yaptıklarını anlattı.

        Markanın büyük ve pahalı modellerine olan talebin düştüğünü, buna karşılık küçük modellerinde satışların arttığını söyledi.

        “Müşteride ya finansal sıkıntı var ya da lüks otomobille görünmek istemiyor kimse” diyerek. Türkiye’de genel bir ekonomik sıkıntı olduğunu yadsımak mümkün değil.

        Perakende sektöründe bunu gözlemliyoruz. Ünlü caddelerde dükkânlar kapanıyor, alışveriş merkezleri kira düşürseler bile kaçışı engelleyemiyorlar. Esnaftan da iyi sinyaller gelmiyor. Bunun tüm tüketime olduğu gibi otomotive de yansıması kaçınılmaz.

        Ancak küçük otomobillere ve nispeten uygun fiyatlı marka ve modellere talep nispeten daha iyi. Şunu da söylemeden geçmemek lazım; sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde lüks tüketimde önemli düşüşler var.

        Otomotivde ise makul fiyatlı markalarda veya modellerde talep sürüyor, bu da beraberinde büyük bir rekabeti ve kalite artışını getiriyor.

        Bu rekabette öne çıkan markalardan biri ise hiç kuşkusuz Hyundai. Uzakdoğulu bu otomotiv devi, dünyanın en geniş ve zor pazarlarından ABD’de son 20 yıl içinde pazar payını giderek artırıp zirveye oynarken, Avrupa’da ve Türkiye’de de önemli paylar elde etti.

        Türkiye’de ciddi bir üretim kapasitesine ulaşan Hyundai, B segmentinde çok satan otomobillerinden i20’ye yeni bir versiyon ekledi. Yeni i20 Active, hafiften crossover havasında, biraz Fiat 500C, biraz Mini tarzında hoş bir otomobil olmuş.

        i20 Active, aslında i20’nin hormonlu ya da gürbüz hali gibi. Biraz daha yüksek ve biraz daha büyük. Dışarıdan baktığınız zaman i20 demek pek mümkün değil.

        İ30’a daha yakın bir hali. Belki de doğru sayı i25 olabilir. Görüntü güzel. Önde çekik, yeni nesil farlar var. Ortadaki havalandırma ızgarasının çevresinden geçip tampon altına uzanan enli bar, sporcu ve arazici bir hava katmış otomobile. Yandan bakınca en fazla öne çıkan unsur şık jantlar ve otomobilin tavanındaki tutma çubukları.

        Metalik gri rengiyle çok yakışmış i20 Active’e. Arkadan ise gerçek çok güzel görünüyor. Tampon altındaki sac koruma Audi Allroad’la hayatımıza girdi ama artık crossover’ların vazgeçilmezi oldu. Gayet iyi duruyor. Stop lambaları güzel ve kaliteli, ancak bunların içindeki sinyal lambalarının biraz dandik göründüğünü söylemem lazım. Tampondaki yuvarlak sis ve geri vites lambaları ise hayli yakışıklı.

        Hyundai’ye İtalyan bir hava katmış.

        Navigasyonu lüks bir otomobildeki kadar iyi

        i20 Active’in içi ise otomobilin sınıfıyla doğru orantılı. Kumaş koltuklar rahat. Koltuk kaplamalarında hiçbir fevkaladelik yok ama kötü demek de mümkün değil. Sağlam, görevine uygun.

        Analog sürat ve devir göstergelerinin ortasında küçük bir dijital ekranda hem otomobil bilgisayarının verilerini alabiliyorsunuz hem de sürati dijital olarak görebiliyorsunuz. Direksiyonun üzerinde ise hem ses sisteminin başlıca fonksiyonlarını, hem cruise kontrolü, hem de yol bilgisayarını kumanda etme butonları var. Ortada ise çok da büyük olmayan ve küçük de sayılmayacak bir ekranda dokunmatik olarak müzik sistemini, navigasyonu ve diğer seçenekleri kontrol etmek mümkün.

        Navigasyon başarılı. Lüks segmentteki pek çok otomobilden daha iyi olduğunu itiraf etmem lazım. Bir USB girişinden elinizdeki akıllı telefonun pek çok fonksiyonunu otomobile entegre edebiliyorsunuz. Eller serbest telefonda konuşma kolaylığı dahil. Elektrikli aynalar ve elektrik kumandalı camlar da konforun ayrı bir parçası. Ancak kör nokta uyarı sistemi, şerit asistanı gibi özellikler i20 Active’de mevcut değil.

        HIZLANMA BAŞARILI AMA VİRAJDA ZORLAMA

        Otomobilin en ilginç yanlarından biri ise motoru. 1 litrelik benzinli motor, turbo şarjla 120 beygir güç üretiyor. Açıkçası motorun performansının beklediğimin çok üzerinde olduğunu söylemeliyim.

        6 ileri şanzımanla motorun uyumu kusursuza yakın.

        Tabii öyle ahım şahım bir performans beklemek gereksiz ama yeterliden öte bir güç elinizin ya da ayağınızın altında. 0’dan 100 kms hıza 11 saniye civarında ulaşmak mümkün.

        Otomobil 120-130 kms sürate kadar gayet başarıyla çıkıyor. Sonrasında ise biraz hantallaşıyor.

        Benim ulaşabildiğim en yüksek sürat 190 kms oldu.

        Otomobilin sürüşü genel olarak sorunsuz.

        Yol tutuş için muhteşem demek kabil değil ama sıkıntılı da değil. Sonuç olarak bir Porsche’den değil, Hyundai’nin küçük bir otomobilinden söz ediyoruz.

        Yüksek hızlarda çok güven veren bir hali yok. Belki de bu ebada alışık olmadığım için bana öyle gelmiştir, emin değil.

        Virajlarda da çok zorlamamak lazım diye düşünüyorum.

        Açıkçası otomobili kullanırken biraz Ford’un 1 litre ecoboost motorlu Fiesta’sı ile karşılaştırdım.

        İkisi de birbirlerine çok yakın otomobiller.

        İç mekân kaliteleri ve donanımları bile yakın. Ecoboost motor bir tık daha iyi ancak Hyundai de ondan çok aşağıda değil. Dış görünümde Hyundai daha iyi, iç mekânda ise Ford Fiesta bir adım önde gibi.

        BEKLENTİMİN AKSİNE BAGAJI VE İÇİ GENİŞ

        Ön koltuklar rahat. Mekanik yükseklik ayarlı koltuklar, sürücüye uygun pozisyonu hazırlamakta kusursuz. Diz mesafeleri ise umulandan fazla. Hiç sorun yok. Ancak arka koltuklardaki diz mesafeleri eğer önde oturanlar biraz uzun boylu ise bayağı bir kısıtlı hale geliyor. Yine de otomobilin içi hayli ferah. Özellikle yüksek tavan bu ferahlığı sağlıyor. Gaz, fren ve debriyaj pedalları metalik ve çok güzel. Bagaj ise hayli geniş.

        FİYATI 63 BİN TL’DEN BAŞLIYOR, 1.4 LİTRE MOTOR TERCİH EDİLİR

        i20 Active’in yakıt tüketimi 100 km için yaklaşık 7.5 litre civarında ama bunun şehir içi kullanım tüketimi olduğunu hatırlatmam lazım. i20 Active 1.0 TGDİ’nin düz vitesli fiyatı ise 63 bin TL. 1.4 litre otomatik olanının çok az daha pahalı olması, tercihin 1.4 litreye kaymasına yol açabilir.

        Diğer Yazılar