Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Tam bir rezalet. 500 milyon dolardan bahseden yönetim şimdi 500 milyon TL diyor. Dolar kuruna bakarsak yaklaşık 139 milyon dolar... Yani başkanın taahhüt ettiği rakamın 3’te biri. Bu konuda Genel Kurul kandırılmış oluyor. Galatasaray’da acilen bir olağanüstü genel kurul yapılmalı ve verilen yetki iptal edilmeli.”

        - Florya ve Riva arazilerinin değerlendirilme işi son safhaya geldi. Bu arazilerle ilgili Emlak Konut’la minimum 508 milyon TL gelir getirecek şekilde anlaşma yapıldığı duyuruldu. Bu, Galatasaray’ı mali açıdan kurtarır mı?

        - Güldüm duyunca. 500 milyon dolardan bahseden yönetim şimdi 500 milyon TL diyor. Dolar kuruna bakarsak yaklaşık 139 milyon dolar. Yani başkanın kongreye taahhüt ettiği rakamın 3’te biri. Amiyane şekilde söylemek gerekirse Galatasaray 3’ün 1’ini alıyor! Bu konuda yetki ve satışa onay veren Genel Kurul kandırılmış oluyor. Bence Galatasaray acilen bir olağanüstü genel kurul yapmalı ve “Yalan söylendiği” için verdiği yetkiyi iptal etmeli. Başka yolu yok.

        BANKA BORCUNUN YARISI BİLE DEĞİL

        - Düşünsenize Galatasaray’ın sadece banka borcu 260 milyon dolar. Gelen para banka borcunun yarısı bile değil ki, bu sözleşme sonunda beklenen miktar. Yani yönetim bunu kırdıracak ve eline 100 milyon dolar gibi bir para geçecek. Tam rezalet.

        SADECE FLORYA İÇİN DAHA FAZLA VEREN VARDI

        - Ben Özhan Canaydın döneminde sadece Florya için 150 milyon dolar artı cirodan yüzde 20 verecek bir müteahhit grubu getirmiştim. Rahmetli kabul etmemişti. Şimdi Riva artı Florya daha az para! Olacak iş değil.

        Bir de şunu söyleyeyim; Galatasaray yönetimi, Aktifbank’la olan kredi ilişkisini Genel Kurul’a anlatmalı. Dolar bazında bu kadar yüksek faiz dünyada yok. Nedir oradaki olay, Galatasaraylılar öğrenmeli.

        KADRO DIŞI BIRAKMANIN ZARARI KULÜBE

        - Önce Yasin Öztekin ile başlayalım. Bir iddia aşırı zam istiyor. Ve bir diğer iddia Tuzla maçında bilerek kırmızı kart gördü. Galatasaray teknik heyeti bunu açıkça ima etti. Siz kadro dışı bırakılmasını nasıl karşıladınız?

        - Ben bir oyuncuyu kadro dışı bırakmanın oyuncuya değil, kulübe ve takıma ceza olduğuna inanırım. Yasin kadro dışı kalınca ne olacak? Parasını almayacak mı? Alacak. Transfer dönemi geldiğinde transfer yapacak mı? Yapacak. Takım veya kulüp ise parasını ödediği ve süreli bir sözleşmesi olan bir elemanından yararlanamayacak. Burada kim zararda sizce, kulüp mü, oyuncu mu? Bu yüzden ben oyuncuların kadro dışı bırakılmalarına her zaman karşı çıktım. Bilerek kart gördüyse, disiplinsiz davranışları var ise para cezası verirsin, bunu da usulüne kitabına uygun, yaparsın. Makul olursun. Ya da transfer dönemiyse bu oyuncuyu satarsın. Kadro dışı bırakmak ise tam aksine hem bugün takıma, hem de yarın için elindeki mala zarar veriyor.

        OYUNCUYA DEĞİL HOCAYA İHTİYAÇ VAR

        - Transfer ayı geldi. Bir de sezonun en verimli oyuncularından Yasin’in kadro dışı kaldığı düşünülürse, Galatasaray’ın takviyeye en çok ihtiyaç duyduğu bölgeler nereler?

        - Galatasaray’ın oyuncuya ihtiyacı yok, teknik direktör ihtiyacı var ve tabii yönetim ihtiyacı var. Şunu da söyleyeyim; Yasin’i çok beğeniyorsunuz. Ben de Yasin hakkında olumlu şeyler yazıp söyledim geçmişte ama şunu bilin ki, Yasin büyük oyuncu değil. Galatasaray’ın elinde Yasin’den daha büyük oyuncu olacak bir yetenek var; Sinan Gümüş. Galatasaray teknik heyeti, Sinan Gümüş’te ısrar etseydi, bugüne kadar Sinan başka bir noktada olurdu. Galatasaray’ın elindeki en önemli varlıklardan biri Sinan Gümüş ve ne yazık ki, harcanıyor. Galatasaray’ın savunmadaki sorunu ortada ama bunun tek nedeni savunma değil. Galatasaray total futbol denilen şeyi iyi uygulamadığı için rakipler her aldıkları topta savunmayla karşı karşıya kalıyorlar. Galatasaray takım savunması yapmayı bilmiyor. Yapamıyor. Bakın Galatasaray maçlarına, rakibin hemen her atağı ya pozisyon oluyor, ya aut oluyor ya da korner. Galatasaray rakibi orta alanda durdurma becerisine sahip değil. Bu da savunma zaafiyeti olarak yansıyor sonuçlara.

        HAMİT ALTINTOP ÇOK İYİ KUMAŞTI AMA KENDİ TERZİLİĞİNİ YAPAMADI

        - Galatasaray’da son olarak Hamit gitti. Hamit büyük beklentilerle gelip en çok hayal kırıklığı yaratan oyuncuların başında geldi...

        - Çok büyük bir oyuncuydu ve Galatasaray’da çok önemli işler de yaptı ama çok az oynadı. Az zamanda iyi işler yaptı. Keşke biraz daha sağlam, biraz daha dayanıklı ve kafa olarak biraz daha düzgün olsaydı. Hamit çok iyi bir kumaştı ama kendi terziliğini yapamadı. Yazık. Ben Hamit’te hala iş olduğunu düşünürüm hep.

        MEHMET EKİCİ KULÜBEYE MAHKUM KALABİLİR

        - Fenerbahçe, Mehmet Ekici’yi çok istiyor. Muhtemelen de alacak. İhtiyaç var mı? Bu transfer iki kulübün arasını biraz olsun yumuşatır mı?

        - İki kulübün çok eski husumeti var ve bir transferle yumuşamaz ama yine de eskisi kadar kötü olmadığını görüyorum ilişkilerin. Karşılıklı bir yumuşama var gibi. Mehmet Ekici’ye gelirsek; iyi futbolcu ama o kadar. F.Bahçe’nin ihtiyacı olan büyük futbolcu değil. Bir takımın kaderini belirleyecek bir oyuncu olamaz Mehmet Ekici. O kadar üst düzey kalite bir yıldız olsaydı Trabzonspor’da bunu gösterirdi zaten. Yine de hem Fenerbahçe’de hem Galatasaray’da iş yapar. Ben Mehmet Ekici’nin yerinde olsam, eğer her ikisi de istiyorsa Galatasaray’ı tercih ederim. Galatasaray’da oynama şansı daha fazla. Fenerbahçe’de kulübeye mahkum olabilir. Şöyle düşünün. Alper Potuk mu, Ekici mi? Stoch mu, Ekici mi?

        F.BAHÇE TEPKİSİNDE HAKLI

        - F.Bahçe, TFF’ye hem pazartesi maçları hem de hakemler konusunda şikayetçi oldu. Bu tepki konusunda ne düşünüyorsunuz?

        - Fenerbahçe’den önce aynı soruyu ben sordum, “Niye Fenerbahçe hep pazartesi oynuyor?” diye. Trabzonspor’la oynarken bile pazartesi oynuyorlar. Çok garip. Ben bunu sorunca “Avrupa maçları var” gibi bir yanıt aldım. Eğer bu durum arzusu hilafına organize ediliyorsa Fenerbahçe haklı. Seyirci sayısını, hasılatı bile etkileyen bir durum. Hakemler konusunda ise Fenerbahçe herkes kadar haklı. Çünkü hakemler herkesi yakıyor. Ama galiba dünyada durum bu. İngiliz ligini düzenli izliyorum orada da hakem felaketleri yaşanıyor. Artık futbolun oynanma hızı ve oyuncuların profesyonellik düzeyi hakemlerin yeteneğinin üzerinde.

        36’LIK ETO’O TRANSFERİN YILDIZIYSA ÖRT Kİ ÖLEM!

        - Transferin en önemli yıldızı Eto’o... Beşiktaş ve Galatasaray da istiyor. Kamerunlu golcü hakkında siz ne düşünüyorsunuz?

        - Bu sorunuz ülke futbolunun durumunu da gösteriyor herhalde. 36 yaşında, futbol hayatının sonundaki Eto’o transferin en büyük yıldızı ise ört ki ölem! Sakın yanlış anlamayın, ‘Eto’o iyi futbolcu değil’ demiyorum. Söylemek istediğim şu; Türk takımları öylesine hedef küçülttüler ki, Eto’o’yu yıldız olarak almak istiyorlar. Eğer Türk ekonomisi böyle giderse, kurlar bu şekilde artmaya devam ederse, yarın Eto’o’yu bile alamayacak hale gelecek takımlarımız o ayrı. Eto’o’ya Beşiktaş’ın daha çok ihtiyacı var ama Galatasaray’da da işe yarar. Yine de ben Galatasaray’ın transfer yapmasını doğru bulmuyorum. Bakın hep söylüyorum. Sözde tasarruf yaptığını söyleyen Galatasaray yönetimi, 18 futbolcu almış. Bunların büyük bölümü çöp olmuş. Kimi sakat, kimi geldiğinde sakatmış zaten. Hiç oynamadan gidenler var ve bunlara 45 milyon Euro ödemiş Galatasaray.

        ATİLLA REZALETİ ORTAYA KOYMUŞ

        - Atilla Türker’in ‘hakemler ve gözlemciler’ yazı dizisi için neler söyleyeceksiniz?

        - Dediğim gibi hakemlik müessesesi her yerde kötüye gidiyor. Geçen hafta Tottenham maçında hakem bir penaltıyı es geçti, evlere şenlikti. Ama İngiltere’de ya da diğer Avrupa ülkelerinde bu pek konuşulmadığı için büyük sorun olmuyor. Türkiye’de çok konuşulduğu için ise büyük sorun haline geliyor. Video hakemlik buna bir nebze çözüm olacaktır. Sonunda yapay zekalar maçları yönetecek kameralar vasıtasıyla. İş oraya gidecek kaçınılmaz olarak.

        Atilla’nın dizisine gelince... Evet, Atilla çok güzel bir istatistik çalışması yapmış ve rezaleti ortaya koymuş. Ama bir yandan da şunu ortaya koyuyor Atilla, bir tane bile doğru düzgün hakem yok neredeyse. MHK ise hatalara bizim baktığımız gözle bakmamış. Bilmiyorum, belki de MHK’nin yaptığı doğrudur. Ben hala genç hakemlere daha fazla görev verilmesinden yanayım. Artist hakemleri bu meslekten uzaklaştırmak lazım.

        Diğer Yazılar