Yoldayım
DEĞERLİ okurlar, bu satırları seçim gecesi sabaha karşı kaleme alıyorum.
Anadolu Ajansı’nın sonuçları açıkladığı, YSK’nın ise resmi açıklamayı yapmadığı bir sırada.
Çünkü dün sabahın erken saatlerinde, bir Anadolu kentimizde, Manisa’da bir cenazeye katılmak için yolda olmam gerekiyordu.
Galatasaray Lisesi’nden sınıf arkadaşım Dr. Adnan Yazganoğlu’nu 56 yaşında, bir kalp krizi neticesinde kaybettik ve sınıf arkadaşları olarak can dostumuza son arkadaşlık görevimizi yapmak için yolda olacağız.
Seçimi kazananları kutluyoruz.
Tek dileğim hepimizin cumhurbaşkanı olduklarını unutmamaları.
Her şey istedikleri gibi oldu.
Dağ gibi sorunları çözmekten başka çareleri ve çözmemek için hiçbir gerekçeleri yok artık.
***********
KİM KAZANDI?
“BU soru sorulur mu?” demeyin.
Elbette Cumhurbaşkanlığı’nı kazanan Recep Tayyip Erdoğan bu seçimin kazananıdır.
Ama seçimden ondan daha kârlı çıkan bir lider ve bir parti var.
Devlet Bahçeli ve partisi MHP.
Seçim süreci başladığından bu yana tüm araştırma şirketleri ve tüm parti liderleri bir “dip dalga”dan söz ediyor ve hepsi bu dip dalganın kendilerini taşıyacağını söylüyordu.
Dip dalga konusunda herkes haklı çıktı.
Ancak dalga hiç umulmadık bir partiyi, en iyimser tahmincilerin bile yüzde 8 oranında oy vermediği MHP’yi, yüzde 11’i aşan oy oranına taşıdı.
İyi Parti’nin kurulmasıyla sarsılan MHP’nin böyle bir oranda oy alması seçimin en büyük sürprizi ve dip dalganın MHP’yi taşıdığının göstergesidir.
MHP, İYİ Parti’ye kaptırdığı oyların büyük bölümünü iktidar partisinden devşirmekle kalmamış, genç seçmenin de oylarını önemli oranda elde etmeyi başararak bu sürprizi yapmıştır.
Bu başarı MHP’yi çok ciddi biçimde iktidar ortağı yapmıştır.
Bu yükselişin temel nedenlerinden biri hiç kuşkusuz dünyada ve Türkiye’de yükselen milliyetçiliktir.
AK Parti’nin son dönemde terörle mücadelede gaza basmasını, seçmen MHP’nin AK Parti üzerindeki etkisine bağlamış ve etkinin sürmesi, MHP’nin iktidarı ve yürütmeyi bu yönde etkilemeye devam etmesi için MHP’yi destekleyerek AK Parti’nin “vazgeçilmez cüzü” haline getirmiştir.
MHP İstanbul’da bile oyunu neredeyse yüzde yüz artırarak tarihi bir yüzde 8’lik oran yakalamıştır.
Bu sonuçtan sonra, MHP’nin önümüzdeki dönemde İYİ Parti’yi tekrar bünyesine katması çok ciddi bir olasılıktır.
***********
BU SEÇİMİN KAYBEDENİ
BU seçimin en önemli kaybedeni, Meral Akşener’dir.
İYİ Parti, yüzde 10 civarında bir oy alarak bana göre başarılı bir sonuç elde etmiştir.
Ancak Meral Akşener açısından sorun cumhurbaşkanı adayı olarak aldığı oyun, partisinin oyunun altında kalmasıdır.
Milletvekili de olmayan Akşener’in genel başkanlığı bu sonuçla beraber tehlikeye girmiştir.
Parti içinde Akşener’e yönelik bir hamle an meselesi olabilir.
Yanda da söylediğim gibi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Ülkücüler yuvaya” çağrısı yapması halinde, İYİ Parti’nin MHP’ye katılması ve bu sayede iktidarın nimetlerinden de yararlanması ciddi bir olasılık olarak önümüzde durmaktadır.
***********
ANADOLU AJANSI
SEÇİM gecesi CHP’nin Anadolu Ajansı’na yönelik ağır suçlamaları oldu.
Beklenmeyen bir şey değildi.
Ancak bu aynı zamanda CHP’nin, hatta Millet İttifakı’nın “beceri noksanlığını” da gösterdi.
Seçim öncesi, “Biz de gerçek zamanlı seçim sonuçları açıklayacağız ve seçmeni AA’ya mahkûm etmeyeceğiz” diyen CHP Genel Merkezi bunu başaramadı.
Türkiye’nin en eğitimli seçmenlerine sahip olduğunu söyleyen bir partinin en azından bu konuda başarılı olması beklenirdi.
***********
CHP’DE LİDERLİK TARTIŞILACAKTIR
CHP açısından ise bu seçim değişik sonuçlar doğurabilir.
En doğal sonuç, haftalar önce yazdığım gibi, Muharrem İnce’nin performansının CHP’de bir liderlik değişimine yol açmasıdır.
O yazımda “Ya CHP Erdoğan’dan kurtulur ya da CHP Kılıçdaroğlu’ndan” demiştim.
Muharrem İnce, seçmende ve meydanlarda yarattığı heyecanla CHP’nin seçmeni gözündeki lideridir.
Her ne kadar CHP, oylarının bir kısmını gönüllü olarak kaybetmeyi göze alarak HDP’nin Meclis’e girmesini sağlayacak oy transferini yapmışsa da sonuç olarak partinin oyu ile İnce’nin oyu arasındaki 10 puanlık fark, İnce’yi istemese de CHP liderliğine taşıması gereken bir oy miktarıdır.
İnce ve CHP için en kötü senaryo ise İnce’nin yeni bir parti kurmaya kalkışması olabilir.
CHP önümüzdeki günlerde liderliği tartışmaya açmazsa büyük bir yanlış yapar.
Bu arada CHP’nin ve İnce’nin İstanbul’da miting alanını dolduran kişi sayısı kadar bile oy almamış olması da ayrı bir ilginç durumdur.
***********
SİYASET ŞAKASI
BU seçim HDP’nin gerçek oyunu da ortaya çıkardı.
Partinin gerçek oyu, Demirtaş’ın aldığı orandır. Yani 8.2.
Gerisi AK Parti’yi tek başına Meclis çoğunluğu yapmak istemeyen “Anti AK Parti” oylarıdır.
HDP firesiz bir biçimde Demirtaş’a oy attı.
Gerisi ise büyük oranda CHP’den, diğer sol ve liberal kesimlerden geldi.
Ve HDP gerçekte 8 civarı olan oyuyla TBMM’de 3. parti oldu.
Bu da siyasetin bir şakası olsa gerek.
HDP geçmiş seçimlerde “Bu emanet oyları yanıltmayacağız” demişti ama PKK buna izin vermemişti.
Bakalım bu sefer ne olacak!
PKK ise pek de sevmediği Demirtaş’ın Meclis’e girmesini de böylelikle engellemiş oldu.
***********
ÜZÜLMEYİN
SEÇİM sonuçlarından sonra CHP’li seçmende büyük bir hayal kırıklığı yaşandı.
Bu kaçınılmazdı.
En azından bir 2. tur bekliyorlardı.
Ancak bu tabloyla bir ikinci tur, Erdoğan’ın en az yüzde 60’lık bir 2. tur zaferinden başka bir sonuç getirmezdi, çok açık.
Ancak CHP’li ya da Erdoğan karşıtı seçmen çok da üzülmesin.
Allah sevindirmek istediği kuluna eşeğini önce kaybettirir sonra buldururmuş ya.
CHP bir şey kaybetmedi.
Sadece zaten sahip olmadığı bir şeyi bulma umudu boşa çıktı.
Ama bir yandan da iyi bir lider adayı buldu.
Yaklaşık 2 ay boyunca eğlendiniz.
Bu ülkede azınlık olmadığınızı net bir biçimde gördünüz.
Ama sadece AK Parti’ye veya Erdoğan’a ya da Cumhur İttifakı’na değil, tüm dünyada yükselen bir dalgaya yenildiniz.
Bozmayın keyfinizi.
Karamsarlıkla kazanan olmamıştır.
Pozitif taraftan bakın.
En azından 8 Temmuz’a kadar beklemenize gerek kalmadı.
Ve yükselen dolarla, işsizlikle, soğan ve patates fiyatıyla siz uğraşmayacaksınız.
***********
DER SAADET
SEÇİMİN bir diğer hüsranı da Saadet Partisi’ne nasip oldu.
Ciddi bir rüzgâr estiren parti, bu rüzgârı yelkenlerine dolduramadı.
Belli ki Saadet seçmeni, “Erdoğan başkan olsun” demeyi tercih etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasal İslamcı seçmenleri tam olarak konsolide etmiş.
Bu seçim, Saadet Partisi’nin kepenk indirdiği seçim oldu.
***********
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Her işte bir hayır olduğunu düşünmekten vazgeçmediğimiz zaman.
