Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BEN "Asabım bozuk" diyorum ama adamlara yetmiyor.

        "Asap bozukluğu yetmez, delir" diyorlar.

        Sonunda delireceğim.

        Hatta hep beraber delireceğiz.

        Bu kadar utanmazlık, bu kadar aymazlık, bu kadar vurdumduymazlık, bu kadar...

        Tövbe tövbe...

        25 evladımız ölmüş.

        Öldürülmüş.

        Hepsi adam.

        Analarının, babalarının gözbebeği.

        Gece yarısı kamyon farıyla cephane taşıtmışlar çocuklara.

        Öldürmüşler besbelli.

        Ve besbelli ki, henüz ölmemiş olanlar şansa yaşıyor.

        Genelkurmay Başkanı, 25 evladımızı öldürdükleri yere gidiyor ziyarete.

        Kendisini vali ağırlıyor.

        Vali dediğimiz de, olayın olduğu gece televizyona çıkıp "Yok önemli bir şey. 9 yaralı var" diyen vali.

        Genelkurmay Başkanı, valiye plaket veriyor.

        Niyeyse.

        Vali de Genelkurmay Başkanı'na kilim.

        "Sayın Genelkurmay Başkanım, vallahi şahane patlattınız cephaneliği. Bir eğlendik, biı mutlu olduk" diyor sanki.

        Genelkurmay Başkanı da "İlk gece şahaneydin valim. 9 yaralı diyerek bizi çok sevindirdin".

        Onlara emanet 25 evlat boku bokuna ölmüş.

        Onlar hediye alışverişinde.

        "Al bu plaketi" diyor Genelkurmay Başkanı olan.

        Vali de "Al bu kilimi" diyor.

        Bir de Afyon kaymağı verseydi şahane olurdu. Hem de duble kaymaklı olurdu. Aklına gelmemiş valinin herhalde.

        Ne yapacaklarını söylemek geçiyor içimden ama söylemeyeyim, siz anlayın.

        Sonra bir bakan çıkıyor diyor ki: "Hindistan'da ve Pakistan'da da bunlar oldu."

        Doğru oldu.

        Suimisali mi emsal alacağız?

        Oralarda öküze de tapıyorlar.

        Öküze de tapalım mı mesela!

        Bakan Bey'e hatırlatmak isterim, başka örnekler de var.

        Kıbrıs Rum Kesimi mesela.

        Beğenmediğimiz, küçümsediğimiz, "Kesim" diye kestirip attığımız Kıbrıs Rum Kesimi.

        Pakistan'ı, Hindistan'ı bilmem ama birkaç sene önce orada da cephanelik patladı.

        2009'da. 11 Temmuz günü.

        Orada ne yapıldığını hatırlıyor mu gözümüze Hindistan'ı sokan bakan.

        Hatırlamaz, çünkü işine gelmez.

        Ben söyleyeyim ne yapıldığını.

        Kıbrıs Rum Kesimi'nde cephanelik patlayıp 12 kişi ölünce, bizde Genelkurmay Başkanı yerine geçen Rum Milli Muhafız Ordusu Komutanı Petros Çalikidis ve Savunma Bakanı Kostas Papakostas hemen istifa ettiler.

        Dışişleri Bakanı da bir süre sonra.

        O örnek örnek değil de Pakistan ve Hindistan mı örnek!

        Sonra soruyoruz kendimize, "Biz niye AB üyesi değiliz de Kıbrıs Rum Kesimi AB üyesi?" diye.

        Anladınız mı neden? AB üyeliği için gelişmişlik kriteri var. Biz bu gelişmişliği yıllardır ekonomide, ihracatta, sanayide, duble yolda, köprüde aradık. Ama AB'nin gelişmişliği başka yerde. Cepte, cüzdanda değil. Omuzların üzerinde. Kafada.

        Kilimde, plakette hiç değil.

        Bizde mi kral çok, İngiltere'de mi?

        İNGİLTERE Kraliçesi'nin torunu Prens Harry, son dönemde çıplak fotoğrafıyla meşhur oldu.

        Herkes zannetti ki, İngiliz prensleri böyle bir şey.

        Çünkü Harry'nın şeyini tutarken çekilmiş çıplak fotoğrafı koca koca haber oldu her yerde.

        Ama aynı Prens Harry, dün eğlendiği gibi bugün de vatanı için bir yerlere gitti.

        Bara pavyona, sevgilisiyle yurtdışına değil.

        Afganistan'a.

        Gezmeye de değil.

        Savaşmaya.

        4 ay boyunca Afganistan'da görev yapacak.

        Öyle yapacak, böyle yapacak.

        Ama yapacak.

        Koskoca İngiltere'nin prensi.

        Birkaç yıl önce de Hollanda Genelkurmay Başkanı'nın oğlu, Afganistan'da savaşırken şehit düşmüştü.

        23 yaşındaydı öldüğünde. "Babası Genelkurmay Başkanı, onu Afganistan'a değil, Amsterdam'da orduevine yollayalım" demek kimsenin aklına gelmemişti.

        Şimdi size bir soru. Terör kaç yıldır sürüyor? 28.

        Bölgede kaç asker görev yapıyor? Yaklaşık 200 bin.

        Basit bir hesapla bölgede şimdiye kadar en azından kaç genç askerlik görevi yapmış?

        5 milyon 600 bin. Ve şimdi esas soru?

        Bunca yıldır burada askerlik yapan bir tane genelkurmay başkanı, kuvvet komutanı, ordu komutanı, siyasetçi çocuğu, bakan, başbakan çocuğu, hadi çocuktan vazgeçtim yakın akrabası duydunuz mu?

        Bakın şehit olan, gazi olan falan da demiyorum.

        Görev yapan diyorum.

        6 ay, 1 yıl bölgede kalan, bölgeye giden diyorum.

        Bir tane var mı?

        İngiltere'nin prensi Afganistan'a gidiyor ama bizim prensler bir yere gitmiyor.

        Acaba krallık olan İngiltere'de mi, yoksa Türkiye'de mi kral çok!

        Demokrasi dozuna PKK karar vermemeli

        BDP'li milletvekillerine ne kadar kızsak, ne kadar yanlış yaptıklarını düşünsek de onların dokunulmazlıklarını kaldırmak hiç de iyi bir fikir değil.

        Bu tür bir hareket, Türkiye'nin terörle mücadelede geçirdiği 30 yıla yakın bir sürecin topyekûn çöpe atılmasından daha vahim bir anlam içerir.

        Böylesi bir hareket, terör örgütü PKK'nın sahip olmadığı güce sahipmiş algısını yaratır.

        Artan terör olaylarına sinirlenip acısını terörle arasına mesafe koymadığı için BDP'den çıkardığınız zaman, Türkiye'de demokrasinin dozuna terör örgütü karar veriyormuş gibi bir durum ortaya çıkar.

        Türkiye'nin terörle mücadele ederken demokrasisini geliştirmesi, PKK'yı bitme noktasına getirmişti.

        Dış politikada üst üste yapılan hatalar nedeniyle terör konjonktüre! olarak yeniden canlandı ama bu kalıcı bir durum olamaz.

        Suriye'deki Esad rejiminin sona ermesi ve İran'la ilişkilerin normalleşmesiyle birlikte PKK yeniden gücünü kaybedecek ve bitmeye doğru ilerleyecektir.

        Ama demokrasiden taviz vermeye başladığımız zaman, bunu yerine koymak oldukça güç olacaktır.

        Öfkeyle kalkmak, zararla oturmamıza neden olur.

        2 yıl içinde üç seçim yapılacak olması, kararlarımızı etkilememelidir.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Ne diyeceğini değil, ne demeyeceğini bilene devlet adamı dendiğini anladığımız zaman.

        Diğer Yazılar