Aile vergisi falan gelmiyor
BLOOMBERG HT’nin yıllık geleneksel buluşmasının bu yılki konuğu Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ti.
Bakan Şimşek, iş dünyasının temsilcilerinin katıldığı toplantıda enfes bir sunum yaptı.
İçeriği gizli falan değil ama “buluşmaların” kuralı, içerideki sohbetlerin yayınlanmaması olduğu için ve ben de nasıl olduysa söz verdiğim için bununla ilgili bir şey yazmayacağım.
Ama şu kadarını söyleyeyim.
Ali Babacan ile Mehmet Şimşek’in sunumlarına bayılıyorum. Siyasetçi gibi değil, akademisyen gibi sunum yapıyorlar.
Siyasete hiç girmiyorlar.
Bilgi veriyorlar.
Hatalarını söylüyorlar. Dünkü toplantıda da Bakan Şimşek, “Otomotivde ve telekomünikasyonda vergilerin çok yüksek olduğunu biliyoruz. Bilişim çağında bu vergilerin yanlış olduğunun farkındayız. Otomotive de haksızlık yaptığımızı biliyoruz, ama ne yazık ki bu vergileri azaltırsak yerine koyabileceğimiz bir vergi türü şimdilik yok. Bu yüzden bu haksızlığı bir müddet daha sürdüreceğiz” diye çok samimi bir cümle kullandı. (Ben de off the record sözümü böylelikle tutmamış oldum.)
Toplantı öncesi kahvaltı sırasında Bakan Şimşek’in eşinin yanına gittim ve “Esra Hanım, bizi siz kurtarırsınız.Mehmet Bey yeni bir vergi getirmeye hazırlanıyormuş. Bundan böyle eşimize aldığımız hediyelerden de, kullanması için alacağımız otomobilden de, evden de yüzde 35 vergi alacaklarmış. Bu kadınlara haksızlık. Bunu ancak siz engellersiniz” dedim.
Esra Şimşek gülerek, “Nee, böyle bir şey mi yapıyorlar” deyince Mehmet Şimşek “Ne oldu?” diye bana döndü.
Ben de haksızlığı anlattım:
“Mehmet Bey, bu gerçekten haksızlık. Hayat müşterek diyoruz, ailenin önemine vurgu yapan bir parti iktidarında eşimize bir ev almak istesek yüzde 35 de devlete para vereceğiz. Böyle şey mi olur. Bir kadının kocasından aldığı para kazanç mı sayılır” dedim ve heyecanla ilave ettim: “Daha da acayibi, boşanma sırasında ev, otomobil, para ne verirseniz verin eşinize vergi yok. Ama evliyken çöp verseniz vergi var. Adalet mi bu.”
Bakan Şimşek şaşırdı.
“Nereden çıktı bu?” diye sordu.
“Aile vergisi geliyormuş. Hürriyet manşetten vermiş” dedim.
“Şu kadarını söyleyeyim. Böyle bir vergi falan gelmiyor. Haber yüzde yüz yanlış” dedi.
“Böyle bir şeyi uyduracak halleri yok ya” dedim.
“O zaman birisi onları kandırmış” dedi ve anlattı:
“Böyle bir vergi türünün bizim iktidarımız veya en azından benim bakanlığım döneminde gelmesi mümkün değil. Belki ileride bir başka hükümet döneminde gelir, getirilir. Bilmem. Ama bizim böyle bir vergi koymamız söz konusu değil” dedi.
“Peki nereden çıktı o zaman bu haber?” diye sordum.
“Vallahi bizim bürokratlar oturup sürekli olarak vergi tabanını nasıl genişletiriz, gelir kaybını, kaçağını nasıl önleriz diye vergi çeşitlendirmesi yaparlar. Bütçeyi dengede tutabilmek, 90’lara dönmemek için denk bütçe yapmak asıl hedefimizdir. Bunun için de sürekli kafa yorarlar. Bu da böyle bir fikir jimnastiği sırasında akıllara gelmiştir. O gazete de bunu ciddi ciddi yapılacak zannedip yazmıştır. En iyi niyetle bunu düşünebilirim” dedi.
Sonuçta aile vergisi diye bir vergi gelmeyecekmiş.
Sevindim.
Maliye’den çevreci yaklaşım
HAZIR Maliye Bakanı’nı yakalamışken, bir de “çevre” sorunu ileteyim dedim.
Türkiye’de bürokrasinin vergi yasalarını yanlış yorumlamasından kaynaklanan bir sıkıntı var.
Türkiye’de birkaç firma çevre duyarlılığı içinde hareket ederek “geri dönüşüm” yoluyla enerji üretmeye çalışıyor.
Atık bitkisel yağları ev ev, dükkân dükkân, apartman apartman, lokanta lokanta dolaşıp topluyorlar.
Bunları depoluyorlar.
Arıtıp temizliyorlar.
Bundan biyoyakıt elde ediyorlar.
Motorine karıştırıp, hem çevrenin bu atık yağlardan kirlenmesini engelliyorlar, hem bu atık yağların yeniden gıda endüstrisinde kullanılmasının ve vatandaşı zehirlemesinin önüne geçiyorlar, hem de enerji üretimine sokarak döviz tasarrufu sağlıyorlar.
Yani her tarafı memleketin ve memleket insanının yararına bir iş.
Ancak yasadaki bir maddenin yazılımının yanlış yorumlanmasından dolayı, bu kadar doğru bir işe yüksek bir vergi uygulanıyor ve bu işin yapılmasını imkânsızlaştırıyor.
Bakan Mehmet Şimşek’e bu durumu anlattım ve bunun düzeltilmesinin hem çevre sağlığı, hem insan sağlığı için büyük fayda sağlayacağını, bir yandan da cari açığın bir nebze de olsa düşmesine yarayacağını söyledim.
Bakan Şimşek, “Ben de bunun farkındayım. Talimatı verdik, arkadaşlarım bunun üzerinde bir çalışma yaptılar. Birkaç haftaya kalmadan buradaki yanlışlığı düzeltmiş oluruz” dedi.
Maliye Bakanlığı gerçekten sektörlerle uyum içinde.
Hata yaptığı yerde bu hatasını kabul ederek hızla düzeltme yoluna giden, son derece çağdaş bir anlayışa sahip.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İnsanla sohbet ederken konuşmak,eşekle sohbet ederken anırmak zorundakalacağımızı unutmadığımız zaman.