Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        AK Parti Milletvekili İdris Bal, bir kez daha partisiyle fikir ayrılığı içinde ve bu kez ayrılık fikirle sınırlı kalmayacak gibi.

        Bal, sonunda "kesin ihraç" talebiyle partisinin disiplin kuruluna verildi ve büyük ihtimalle de gidici.

        Bal ile AK Parti arasındaki gerilim aslında Gezi olaylarıyla başladı.

        Bal’ın Gezi olaylarına hak veren tavrı ve olayların ardından Gezi’yle ilgili olarak açıkladığı araştırma sonuçlarının, partinin ve genel başkanının iddialarıyla örtüşmemesi Bal’ı parti içinde hedef yaptı.

        AK Parti’yi destekleyen yazarlar ve AK Parti’den daha AK Partili internet siteleri, o günden sonra İdris Bal’ı hedef tahtasından indirmediler.

        Tüm bunlara rağmen parti yönetimi, İdris Bal’a yönelik herhangi bir harekette bulunmadı.

        Geçmiş örneklerden de hatırladığımız gibi, AK Parti yönetimi bu tarz hesaplaşmaları genelde seçim dönemlerine bırakıyor, partideki aykırı seslere seçime kadar tahammül ediyor, ancak bir daha aday yapmıyordu.

        Dershanelerin kapatılması konusunda da Bal ile partinin fikri bir kez daha çelişti.

        Ama İdris Bal bu konuda yalnız değildi.

        Parti içinde dershaneler konusunda farklı düşünen başka isimler de vardı.

        Ama "kesin ihracı" istenen tek isim İdris Bal oldu.

        Şimdi herkes İdris Bal’ın üst üste gelen bu olaylar nedeniyle ihraç edileceğini düşünüyor.

        Ancak AK Parti içindeki güvenilir kaynaklar, ihraç isteminin fikir ayrılıklarıyla ilgisi olmadığını söylüyorlar.

        Bal’ın ihraç edilecek olmasının nedeni "fikir" değil "güven" bunalımı.

        Aldığım bilgilere göre AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, partisinin milletvekilleriyle bir toplantı düzenliyor.

        Toplantı başlarken milletvekillerinden bir ricada bulunuyor.

        "Burası bir aile meclisi. Biz de bir aileyiz. Sizden ricam, burada konuşulan her şey burada kalsın. Burada konuştuklarımızı başka ortamlara aktarmayın. Özellikle de medyayla paylaşmayın" diyor.

        Ancak iddiaya göre, İdris Bal Başbakan’ın bu ricasına kulak asmıyor.

        Tam aksine o toplantıyı büyük bir ihtimalle cep telefonuyla kaydediyor.

        Sonra da bu kaydı bir gazetenin ya da o gazeteye bağlı ajansın muhabiriyle paylaşıyor.

        Bu kaydın ve paylaşımın ortaya çıkması, AK Parti yönetimini çileden çıkartıyor.

        Parti yönetimini öfkelendiren paylaşımın içeriği değil, Başbakan’ın ricasına rağmen "aile meclisi"nin dışarıya sızdırılması.

        Parti, "Fikir ayrılığı kabul edilebilir ama bu fikir ayrılığı değil ihanet. İhanet kabul edilemez" diyerek İdris Bal’ın partiden ihracını istiyor.

        Başkan kurumsal ama taraftar sahada futbolcu fırçalıyor

        DÜN okuduğum bir haber, Galatasaray yönetiminin artık "bittiğini" kanıtlar nitelikteydi.

        Olay şu:

        Ultraslan taraftar grubundan 50-60 kişilik bir taraftar grubu, Florya tesislerine geliyor. Antrenmanı izlemek ve ardından futbolcularla konuşmak istediklerini söylüyorlar. Taraftar grubu olarak futbolculara nasihat etmek ve uyarmak istiyorlar. Florya’daki yöneticiler izin verince taraftar grubu sahaya girerek futbolcularla konuşuyor ve adam gibi futbol oynamalarını istiyor.

        Haberi okuyunca inanamadım.

        Hayatımda böyle bir şey ne görmüş ne duymuştum.

        Tam o sırada telefonum çaldı.

        Ali Dürüst başka bir konuyla ilgili arıyordu.

        Dalga geçmek için, Ali’nin lafı bitince bu olayı duyup duymadığını sordum.

        Haberi vardı ve o da inanamamıştı.

        "Bunca yıl yöneticilik yaptım, o sahaya bir kez girmedim" dedi.

        O saha takım için kutsaldı ve girilmezdi.

        Ama yöneticilerin bile girmediği o sahaya bir grup taraftar yönetimin izniyle girmiş, futbolcuları "sigaya çekmişti".

        Yarın aynı grubun, yönetim kurulu odasına girip yöneticileri de sigaya çekmesinin önünde hiçbir engel kalmadı.

        Aciz ve zavallı bir yönetimin bundan daha iyi bir işareti olamaz.

        Galatasaraylılar, 110 yıllık kulübü Galatasaray terbiyesi ve ananesinden uzak zavallıların eline bırakınca ne yazık ki sonuç bu oluyor.

        Taraftarlara sahaya girme ve futbolculara fırça atma iznini hangi yönetici bozuntusu verdi bilmiyorum.

        Ama her kimse Galatasaray’da bir gün daha yöneticilik yapmaması gerektiğini biliyorum.

        Kurumsallaşma diye bir kez daha başkan olan Galatasaray’dan bihaber kişiye gelirsek.

        Mayısa kadar vakti var.

        Galatasaray’a verebileceği kadar zararı o güne kadar verebilir.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Köklü kurumlar sonradan görmelere emanet edilmediği zaman.

        Diğer Yazılar