Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BİZİM memlekette bir âdet vardır.

        Önce hacetimizi yaparız, sonra yetmez sıvarız.

        İlk kez böyle olmayan bir örnekle karşılaşıyoruz.

        Türkiye Futbol Federasyonu, ki kendileri seçildikleri günden bu yana sürekli olarak Türk futbolunun içine hacet gidermektedirler, “Yüce Atatürk”ü Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevk ederek “hacet”ini giderdi.

        Hadi adlı adınca söyleyelim, “sıçtı”.

        Allah biliyor ya, ben de Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu da “ciddi bir ceza vererek” Federasyon’un hacetini “sıvar” diye bekliyordum, ama yanıldım.

        Nasıl olduysa oldu, Disiplin Kurulu “akıllı davranarak” karar verdi ve “Cezaya mahal yoktur” diyerek Federasyon’un yaptığını sıvamak bir yana temizledi.

        Belli ki, bu kararda Bakan Suat Kılıç’ın yaptığı “aklıselim” çıkışın payı var.

        Zaten bu Federasyon’un kendi kendine bir şey yapabildiği de yok belli ki!

        Kararları ya Digiturk aldırıyor, ya bakanlar, siyasetçiler...

        Banka hortumcuları hortlayacak mı?

        AK Parti iktidarının en fazla övündüğü şeylerden biriydi “Hortumları kestik” cümlesi.

        Haklı olarak geçmişin “hortumcularına” atıfta bulunurlar, Türkiye’yi batağa sürükleyen bankaların patronları tarafından soyulduğu dönemlerin sona erdiğine vurgu yaparlardı.

        Gerçekten de, Kemal Derviş’in yaptığı yasal düzenlemelere hiç dokunmamışlardı ve banka sahiplerinin kendi bankalarından kendi şirketlerine kredi vererek hem haksız rekabet yaratmalarının, hem de bankaların özkaynaklarının sahiplerine peşkeş çekilmesinin ve bu yolla bankaların batıp zararlarının milletin sırtına yüklenmesinin önünü açmadılar.

        12 yıl bu şekilde geçti.

        Kimse de bundan şikâyet etmedi.

        Tam aksine, herkes memnundu, hatta “ciddi” banka patronları bile bundan şikâyetçi değildi.

        Ta ki, mesele Abdullah Tivnikli’ye gelinceye kadar.

        Tivnikli, ki kendisi bu dönemde “Becerikli Abdullah” diye nam salmıştır, önce yönetiminde olduğu şirketlerden birinin bir “girişimi” için yine yönetiminde olduğu Kuveyt Türk’ten “teminat mektubu” aldı.

        Bu durum bile yeterince “gayri etik” ve hatta “tartışmalı” bir yasal durum oluşturur ve eleştirilirken, aynı Tivnikli daha sonra bu girişimini yönetimindeki bankadan aldığı krediyle finanse etti.

        Tivnikli’nin aldığı kredi oranı, yasal sınırların üzerindeydi ve başkası yapsa mutlaka bir “cezai” karşılığı olurdu.

        Ancak yapan kişi “Becerikli” olunca BDDK bir açıklama yaparak “Bunda bir sorun yok, yapabilir” dedi.

        Şimdi BDDK’ya soruyorum.

        Acaba banka sahibi olan diğer gruplar da aynı şeyi yapmaya kalkarsa “Yapabilir” diyecek misiniz?

        Yeni bir “batık bankalar”, daha da doğrusuyla “yeni bir hortumcular” döneminin başlamasına onay verecek misiniz?

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Geçmişin hatalarını yaparak farklı sonuçlara ulaşacağımızı zannetmediğimiz zaman.

        Diğer Yazılar